2011’in En İyi Bilimsel Projesi Seçildi

Genç bilim adamlarının projelerini teşvik etmek üzere düzenlenen “Bir Fikrim Var! EBAT Bilimsel Proje Yarışması”nın ödülleri 25 Mayıs’ta sahiplerini buldu. Sanofi-aventis desteğiyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın düzenlediği yarışmada birincilik ödülünü kazanan Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisi Hamza Eren Güzel, Brezilya fönünde de kullanılan formaldehit maddesinin anatomi derslerinde bu maddeye maruz kalan tıp fakültesi öğrencileri üzerindeki etkisini araştıracak.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından “Bir Fikrim Var! EBAT Bilimsel Proje Yarışması”, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin bilimsel düşünme alışkanlıklarını geliştirip projeler oluşturması ve bu konuda öğrenciler arasında ilginin arttırılması amacıyla gerçekleştiriliyor. EBAT`ın her akademik yılın başında düzenlediği “Bilimsel Araştırma Çalıştayları”nın devamı niteliğinde olan bu yarışma ile hem katılımcıların fikirlerini projelendirebilmesi için bir fırsat oluşturuluyor, hem de diğer fakülte ve üniversitelerden öğrenciler ile ortak çalışma fırsatı yakalanıyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ve sanofi-aventis tarafından sağlanan destek ile yürütülen yarışmaya tıp bilimleri içerisindeki herhangi bir alanda (temel bilimler, klinik bilimler, epidemiyolojik araştırmalar vb.) oluşturulan bilimsel projeler ile katılımda bulunuldu. Son başvuru tarihi 15 Nisan olan yarışmaya kabul edilen yedi proje, Ege Üniversitesi öğretim üyelerine gönderildi. Her bir projenin iki öğretim görevlisi tarafından değerlendirilmesinden sonra EBAT Danışma Kurulu tarafından tek tek tüm projeler incelendi.

Son olarak ödül töreninde projelerin 10 dakikalık bir sunumla anlatılmasının da değerlendirildiği yarışma, 25 Mayıs Çarşamba günü EBAT Danışma Kurulu tarafından sonuçlandırıldı.

Yarışmada ödül kazanan ilk üç projeyi açıklayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Serhat Bor, “Bugüne kadar meslek hayatımda sayısız defa sahneye çıktım ama benim için en keyiflisi bu oldu. Yarışmaya katılan her bir proje bizim için çok değerli. İsteğim projeye başvuruların daha fazla yaygınlaştırılması. Burada önemli olan üç projenin de tamamen öğrenci insiyatifinde çıkmış olması. Sanofi-aventis’le yaptığımız işbirliği bugün bir meyvesini daha verdi. İnovasyonun temel taşlarından genç bilim adamları bugün burada fikirlerini paylaşma ve hayata geçirme şansını yakalamış oldu” açıklamasında bulundu.

Sanofi-aventis Medikal İşbirlikleri Yöneticisi Nurşah Ömeroğlu, “Yarışmaya katılan tüm ekipleri ve projeleri tebrik ederim. Umarım bugün burada tanık olduğumuz projeler ileride inovasyon çıkaracağımız projeler haline gelir” diyerek ödülü kazananlara verdi.

Yarışma sonucunda Hamza Eren Güzel, “Formaldehitin Solunum Fonksiyonu Üzerindeki Etkisinin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Araştırılması” projesiyle birinciliği kazandı. Kıvanç Gömez, “Korpus Kallozomun Lateralizasyon İle İlişkisi: Bir fMRI, DTI Çalışması” projesiyle ikinciliği elde etti. Birinciliği kazanan projenin bütçesiyle ikinciliği kazanan projenin bütçesi 15.000 TL civarında olduğu için sanofi-aventis’in desteğinin iki projeye paylaştırılmasına karar verildi. Yarışmada üçüncülüğü ise Kerem Yörükoğlu, “Kronik Beklenmedik Stres Paradigması İle Depresyon Modeli Oluşturulmuş Erişkin Erkek Sıçanlarda Standart Çevrede Ve Zenginleştirilmiş Çevrede Fluoksetin Uygulamasının Antidepresan Etkinliklerinin Karşılaştırılması” projesiyle elde etti.

Yarışmanın birinci gelen projesi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri Hamza Eren Güzel, Esra Karatay ve Gülden Dursun tarafından hazırlandı. Güzel, “Tıp fakültesi öğrencileri ve anatomi öğretim üyeleri anatomi pratikleri süresince sınır olandan daha yüksek miktarda formaldehite maruz kalıyor. Formaldehit maddesi temizlik ürünlerinden son dönemde revaçta olan Brezilya fönüne kadar pek çok yerde bulunuyor. Benim kız arkadaşım da brezilya fönü yaptırdı ve ben de bu maddeye anatomi derslerinde maruz kalıyorum ve kötü etkileniyordum. Hatta bazı sınıf arkadaşlarım benden daha kötü alerjik tepkiler veriyordu. Kansorejen içerikli bir maddeye sürekli maruz kalmamız beni rahatsız etti ve projemizi böyle oluşturduk. Önümüzdeki sene projemizi 1. sınıf Tıp Fakültesi öğrencileri üzerinde yapacağımız gözlemlerle gerçekleştireceğiz” diyerek projesini anlattı.