31 Mayıs “Tütünsüz Dünya Günü” “Bırakan Kazanır”
Dünya Sağlık Örgütü 2021 yılı için Tütünsüz Dünya Günü için “Bırakan Kazanır” sloganını seçmiştir.
Bizi Takip Et
31 MAYIS “TÜTÜNSÜZ DÜNYA GÜNÜ” “BIRAKAN KAZANIR”
Pandemi sırasında tütün kullananların Covid-19’u daha ağır geçirmeleri ve bırakma tedavilerine daha az ulaşabilmeleri nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü bütün hükümetlerden vatandaşlarına tütün bırakma konusunda gereken yardımı sunmalarını istemiştir. Bu yardım paketi, kısa öneriler listesi, ücretsiz bırakma hatları, mobil ve dijital bırakma servisleri, nikotin yerine koyma tedavileri ile etkinliği kanıtlanmış diğer tedavi yöntemlerini içermektedir.
TÜTÜN KULLANIMININ AZALTILMASINDA HÜKÜMETLERİN GÖREVİ NEDİR?
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Tütünsüz Dünya Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin de 2004 yılında imzaladığı Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi hükümetlere, tütün bağımlılığını tedavi etmek ve halkı tütün bırakmaya teşvik etmek görevini yüklemiştir.” diyerek şöyle devam etti:
“Sözleşmenin 14. maddesi uygulama rehberi tütün bıraktırma çalışmalarının, tütün ürünlerinde vergi artışı, ürün ve paket düzenlemeleri, reklam yasakları gibi etkin tütün kontrol stratejileri ile eş güdüm halinde yürütülmesini önermektedir. Hükümetlerin çalışmalarında sivil toplumun katılımını sağlaması, tütün ürünlerini mali ve fiziksel olarak ulaşılabilir olmaktan çıkarması, halk sağlığı politikalarını tütün endüstrisinin çıkarlarından koruması istenmektedir.”
SİGARA DIŞINDAKİ TÜTÜN VE NİKOTİN ÜRÜNLERİ BIRAKMAYA YARDIM EDER Mİ?
Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni nesil tütün ve nikotin ürünleri veya zararı azaltılmış ürünlerin toplum temelli bırakma yöntemi olarak kullanılamayacağını açıkladığını belirten Dağlı, “Bu ürünler arasında elektronik sigara, elektronik nargile, elektronik nikotinsiz cihazlar ve ısıtılmış tütün ürünleri gelmektedir. Zararı azaltıldığı iddia edilen ürünler sigara bırakma tedavisi için kullanılamaz.” dedi.
TÜTÜN ENDÜSTRİSİ FARKLI ÜRÜNLERLE TÜKETİCİYİ ALDATMAYA DEVAM EDİYOR
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız ise, tütün endüstrisinin riski azaltıldığı iddia edilen nikotin ürünlerini sigara bırakma yöntemi olarak pazarlamaya çalıştığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Diğer taraftan da sigara kullanmayan ergen ve gençlere sosyal medya aracılığıyla bu ürünlerin reklamını yapmaktadır. Tütün endüstrisi kanıta dayalı bilimsel sigara bırakma yöntemlerini ‘bırak veya öl’ sloganı ile karalayarak, elektronik nikotin ve tütün ürünleri ile sigara bırakılacağını savunmaktadır. Tütün endüstrisi hükümetlerin tütün vergilerini arttırmasını engelleyerek, sigaraların bütçeye uygun ve ulaşılabilir kalmasını sağlamaktadır. Tütün endüstrisi halk sağlığı çözümleri sunan riski azaltılmış ürün tedarikçisi görüntüsünde her yıl ölümüne neden oldukları 8 milyon kurbanı unutturmayı planlamaktadır. Tütün endüstrisi geçmişte olduğu gibi bilime müdahale ederek, araştırmalara kaynak sağlamakta, yanlış bilgi dağıtan halkla ilişkiler kampanyaları düzenlemektedir. Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi madde 5.3 ile madde 14’ü ihlal etmektedir.”
YENİ NESİL TÜTÜN VE NİKOTİN ÜRÜNLERİNE YÖNELİK ULUSLARARASI POLİTİKA NEDİR?
Yıldız, yeni nesil ürünlere yaklaşımda benimsenen uluslararası halk sağlığı kurallarını da şu şekilde sıraladı:
- Firmalar tarafından ürünleri tanımlamak için çıkarılan kanıtlanmamış yanıltıcı sağlık iddialarına izin verilmemesi,
-Ürünlerin tütün ürünleri gibi yasaklanması ve denetlenmesi
-Ürünlerden salınan emisyonlara maruziyetin engellenmesi,
-Reklam, promosyon ve sponsorlukları yasaklanması,
-Ergen ve gençlerin bu ürünlere başlamasının engellenmesi,
-Tütün kontrol etkinliklerini tütün ve nikotin endüstrisinin çıkarlarından korunması.
TÜRKİYE TÜTÜN KULLANIMININ AZALTILMASINDA GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİ Mİ?
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek de, “Türkiye’de bırakma hattına ulaşmak ücretsiz olmakla birlikte tedaviler sürekli ve ücretsiz değildir, oysa nikotin yoksunluk tedavisinin geri ödeme kapsamında olması sigara bırakma başarısını artırmaktadır.” diyerek, şöyle devam etti:
“Türkiye’de 2011, 2015, 2017 ve 2019 yıllarında toplam dört adet ilaç dağıtım kampanyası yapılmıştır. Her bir kampanyada dağıtılan ilaç kutu sayısı, tedaviye ihtiyaç duyulan hastaların yüzde 2’sinin 3 aylık tedavisine karşılık gelmektedir. İlk ve 2. kampanyanın 24. ve 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri, 3. kampanyanın Anayasa Değişikliği Halkoylaması, 4. kampanyanın ise Mahalli İdareler Genel Seçimleri dönemlerinde yapılmış olduğu görülmektedir. Kampanya tarzında ücretsiz ilaç dağıtımı; yeterli bırakma motivasyonu olmayan, eşlik eden hastalıkları bulunmayan, genç ve yoğun bir hasta başvurusuna neden olurken, tedavi süreci devam ederken ilaçların ücretsiz teminin sonlanması hastaların takibin sonlanmasına, ilaçların etkinliğinin azalmasına ve başarı oranlarının düşük kalmasına yol açmıştır. Türkiye bırakma tedavileri konusunda Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesinin verdiği görevi tam olarak yerine getirmemiştir. Tedavinin sürekli olarak geri ödemesi yapılmalıdır.”
TÜRKİYE POLİTİKALARINI TÜTÜN ENDÜSTRİSİ ÇIKARLARINDAN KORUMALIDIR
“Son bir kaç yıl içinde tütün firması yetkilisinin devlet görevine atanması, tütün endüstrisinin pandemi kampanyasına bağış yapması, tütün endüstrisi fonuyla kurulmuş bir vakfın Türkiye’de bir gruba proje vermesi uluslararası tütün kontrolu camiasında endüstri müdahalesi olarak değerlendirildi.” diyen Elbek, “Türkiye politikalarını endüstri müdahalesinden uzak tutabilmesi için daha çok gayret göstermelidir. Ülkemizi verimli bir pazar olarak gören yeni nesil tütün ve nikotin firmalarının hevesi kırılmalıdır.” dedi.
İçeriği Paylaşın