Abdi İbrahim, CDP Global Notunu B’ye yükseltti

Abdi İbrahim, 2021 yılı (CDP) Karbon Saydamlık Projesi çerçevesinde iklim değişikliğiyle ilgili yaptığı ikinci raporlamada, değerlendirme notunu B’ye yükseltti. Türkiye’den başvuran 141 şirket arasında notunu yükseltmeyi başaran az sayıda şirket arasında yer aldı.

Abdi İbrahim, CDP Global Notunu B’ye yükseltti

Bizi Takip Et


Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirlik çalışmalarını, iş süreçlerinin merkezine alan Abdi İbrahim, bu konuda attığı adımlar ve hayata geçirdiği uygulamalarla önemli bir uluslararası başarıya imza attı. 

Abdi İbrahim, dünyanın en güçlü yeşil sivil toplum kuruluşu olarak tanınan, iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların korunması alanlarında faaliyet gösteren CDP (Karbon Saydamlık Projesi- Carbon Disclosure Project) İklim Değişikliği Programı kapsamında sunduğu ikinci raporuyla notunu B’ye yükseltti. 

141 ŞİRKET ARASINDAN SEÇİLDİ

Abdi İbrahim 2021’de sunduğu iklim değişikliği raporuna, merkez ofis dışında Kazakistan, Cezayir ve İsviçre’deki uluslararası operasyonlarında yürütülen çalışmaları da ekledi. Kapsamı genişletilen rapor, CDP Karbon Saydamlık Projesi’nde değerlendirildi. Abdi İbrahim, CDP’nin Türkiye’den değerlendirdiği 141 şirket arasında, Avrupa ortalaması seviyesine ulaşarak, notunu yükselmeyi başaran şirketlerin arasında yer aldı. 

Abdi İbrahim’in Karbon Saydamlık Projesi’ndeki başarısını değerlendiren Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, şunları söyledi:

“Abdi İbrahim olarak tam 109 yıldır her gün milyonlarca insanın daha iyi, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam sürmesine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği değer zincirimizin her halkasına entegre etmeye odaklanıyor; tüm aksiyonlarımızı, ESG (Environmental, social, governance - çevresel, sosyal ve yönetsel) bakış açısıyla şekillendiriyoruz. Bu sayede şirketimizin performansını sadece pozitif finansal sonuçlarla değil, bunun yanında toplum ve çevre için yarattığımız pozitif etkileri de dikkate alarak ölçme şansına sahip oluyoruz. Çevresel, sosyal ve yönetsel ilkeleri karar alma süreçlerine entegre eden ilk ve tek Türk ilaç şirketiyiz. Sürdürülebilirlik çalışmaları şirketimizin 5 yıllık stratejik yol haritası Vision 2025 kapsamında yakından takip ediliyor. Vision 2025 çerçevesinde ve Paris Anlaşması ilkeleri ışığında 2030 yılında karbon nötr bir şirket olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda pek çok alt proje gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilirlik odağının artırılması ve politikaların yaygınlaştırılması, Abdi İbrahim’in stratejik inisiyatiflerinden biri olan global dönüşüm programları altında yer alıyor. CDP kapsamında ikinci raporlamamızda İklim Değişikliği Programında B notuna ulaşmaktan büyük gurur duyuyoruz. İklim değişikliği alanında sektörümüzün Avrupa ortalaması ile aynı değerde bir not elde ettiğimiz için ayrıca mutluyuz.”

"DAHA İYİ BİR DÜNYA VE DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Bu başarıların Abdi İbrahim’in sürdürülebilirlik alanındaki duruşuna büyük katkı sağlayacağını belirten Bülbül şunları kaydetti: 

“Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın 2019-2020 dönemini kapsayan ‘Geçmişten Geleceğe İyileştirme Yolculuğu’ isimli 5. Sürdürülebilirlik Raporumuzu da geçtiğimiz günlerde yayınladık. GRI’ın (Global Reporting Initiative) SKA Haritalama Hizmeti’nden (SDG Mapping Service) geçen Türkiye’nin ilk kurumsal sürdürülebilirlik raporu olma özelliğini taşıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı (The European Green Deal) ve BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) yanı sıra gerçekleştirdiğimiz önceliklendirme analizi, Organizasyonel ve Ürün Yaşam Döngüsü Analizleri (O-LCA ve P-LCA) doğrultusunda çevre stratejimizi şekillendiriyoruz.

Bu kapsamda şirketimizin karbon ayak izini azaltacak döngüsel ekonomi projelerinin yanı sıra daha az malzeme ve özellikle daha az plastik kullanmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor, üniversite-sanayi iş birlikleri yapıyoruz. Öte yandan geçen yıl sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik ve İstanbul Esenyurt Üretim Kompleksimizde ve Genel Müdürlüğümüzdeki elektrik ihtiyacını güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinden karşılayarak, %100 yenilenebilir enerji kullanmaya başladık. Böylece elektrik kullanımı kaynaklı karbon ayak izimizi sıfıra indirdik. Tüm aktivitelerimizi dikkate aldığımızda ise karbon ayak izimizde %53 oranında bir azaltım yaptık. Su verimliliği konusundaki farkındalığımız çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi girişimi olan CEO Water Mandate’nin imzacıları arasında yer alan ilk Türk ilaç şirketi olduk.”


İçeriği Paylaşın