Ahu Türkpençe: Genetiğime Güveniyorum
Ahu Türkpençe: Genetiğime Güveniyorum
Bizi Takip Et
Röportaj: Ayla Özer KÜÇÜK
Televizyon dünyasında bir döneme damgasını vuran “Bir İstanbul Masalı” adlı dizide “Esma” karakteriyle gönülleri fethetmişti… Duru güzelliği, sada ve samimi görünüşü etkilemişti en çok da seyirciyi. Ardından pek çok dizide ve sinema filminde rol aldı. Bu yıl, “Sondan Sonra” isimli tiyatro oyunundaki rolüyle Afife Jale “En Başarılı Kadın Oyuncu” ödülünü alan Ahu Türkpençe, ödülüyle gurur duyuyor.
GENETİK ANLAMDA ŞANSLIYIM
Genetik olarak kendimi şanslı görüyorum. Çünkü ailemizde herhangi bir kalıtsal ve kronik hastalık yok. Belki de bu yüzden sağlıkla ilgili evhamlarım ve korkularım neredeyse hiç yok diyebilirim. Ruh sağlığımı korumak için de pozitif düşünmeye çalışıyorum. Ruhen sağlıklı olmayanın genetiği sağlam olsa da beden sağlığını kaybedeceğini düşünüyorum.
Bugüne kadar hiç chek-up tarzı bir kontrolden geçmedim. Jinekolojik kontrollerim dışında, bir hastalığı olmadan doktora gidenlerden değilim. Alternatif tıpa çok inanırım. İlerleyen yıllarda daha da gelişip bizi şaşırtmaya devam edecek.
SAĞLIKSIZ BESLENİYORUM
Yemek yapmakla aram pek olmadığı için genellikle fast-food türü yemeklerle besleniyorum. Bu durumda, “sağlıklı besleniyorum” diyemeyeceğim. Sebze ve meyve tabii ki yerim ama tatlı kadar aramam. Bana birkaç gün meyve vermeyin hiç aklıma dahi gelmez. Buna rağmen “sağlıklıyım” diyebilirim. Bekli de genetik özelliklerime güveniyorum…
DAİMA TATLI KRİZİM TUTAR
Tatlı yemeden geçireceğim tek bir gün bile düşünemiyorum. Her türlü tatlıyı çok seviyorum. Ama ekler ve cheese cakeler benim vazgeçilmezlerim arasında ilk sırada yer alıyor. Kadınların zaman zaman tatlı krizi tutar, benim bu krizim her zaman var! Tatlıya asla hayır diyemem. Hiçbir şey bulamazsam meyveli yoğurt yiyerek tatlı isteğimi geçiştirmeye çalışırım. Benim için yemek bir yana, tatlılar bir yana diyebilirim size.
BİSİKLETE BİNERKEN MUTLU OLUYORUM
Düzenli olarak spor yapmıyorum. En çok da bisiklete binmeyi severim. Yaz aylarında haftada birkaç gün yaklaşık bir saat bisiklete binerim; bu beni çok rahatlatıyor, bütün stresimi alıp götürüyor. Spor yapmanın bir anti depresan olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca bol bol yürüyüş yaparım. Çünkü spor salonlarından ziyade açık alanlarda yapılabilen sporlar daha çok hoşuma gidiyor. Bunun yanı sıra birkaç kez heves edip meditasyon ve yoga yapmaya çalıştım. Ama her seferinde çok sıkıldım. Öyle sakin durmak hiç bana göre değil. Fakat meditasyon yapan arkadaşlarıma hayranım. Onlardaki sabır ve sükûnet bambaşka…
DİYET YAPAMAM
Hayatımın hiçbir döneminde ciddi anlamda kilo problemim olmamasına rağmen ben de çoğu kadın gibi ihtiyacım olmasa da kilo vermek istiyorum. Ama bugüne kadar hiç diyet yapmadım. Kurallara bağlı yemek, özellikle tatlılardan mahrum kalmak hiç bana göre değil. Gün içinde atıştırmaları severim. Şu saate şunu yemeliyim. İki dilim ekmek, bir kibrit kutusu peynir gibi kısıtlamalara katlanamam diye düşünüyorum. Bu yüzdende de diyet yapmaya hiç teşebbüs dahi etmedim. Çünkü verilen listeye uyabileceğimi düşünmüyorum.
BIRAKSALAR HEP UYURUM
Beni bıraksanız 16-17 saat aralıksız uyurum; uykuyu o kadar çok seviyorum. Ama ne yazık ki özellikle setin olduğu günler çok uykusuz kalıyoruz. Hatta kimi zaman 24 saati devirdiğimiz dahi oluyor. Bu da beni çok etkiliyor. Çünkü uykusunu almadan kendimi iyi hissedemeyenlerdenim.
SAĞLIK İÇİN NELERE DİKKAT EDİYOR?
– Asla sigara içmiyor.
-Yılda iki kez mutlaka diş hekimine giderek dişlerini kontrolden geçiriyor.
– Herhangi bir rahatsızlığı olmasa da jinekoloji kontrollerinden geçmeyi ihmal etmiyor.
– Çay-kahve tüketmek yerine, günde 7-8 bardak su içiyor.
– Aşırı tuz kullanmıyor.
-Kırmızı et yerine daha çok balık ve tavuk etini tercih ediyor.
– Düzenli olarak spor yapamasa da fırsat buldukça bisiklete biniyor ve yürüyor.
– Cildinin doğal ve canlı kalması için bol bol su içiyor. İşi gereği tiyatroda çok ağır makyaj yapıldığı için gündelik hayatta hafif bir makyaj yapıyor. Ne kadar yorgun olarsa olsun cildini temizlemeden asla uyumayanlardan.
– Ruh sağlığını korumak için genellikle hayata pozitif bakıyor. Çünkü küçük küçük dertleri kafaya takıp depresif bir ruh haline bürünmenin bedenine de zarar vereceğini düşünüyor.
AFİFE JALE ÖDÜLÜ ALDI
Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisiyken okulunu dondurup, Müjdat Gezen Sanat Merkezi elemelerine giriyor ve kazanıyor. Bu serüvene MSM Tiyatro Bölümü’nde öğrenciyken yarı profesyonel tiyatro yapmasıyla devam ediyor. Ardından birkaç reklam filimi ve dizilerde küçük küçük roller… Derken bugün sinema, tiyatro ve dizi filmlerinin aranan isimlerinde biri oluveriyor.
Ahu Türkpençe, “Sonran Sonra” isimli tiyatro oyunundaki rolüyle Afife Jale “En Başarılı Kadın Oyunucu” ödülünü almayı hiç beklemiyormuş. “Zaten aday olmak benim için bir ödüldü. Sahnede adımı okuduklarında tabii ki çok sevindim. Ama bu ödül bir ekip çalışmasının bir ürünü, bu yüzden bu ödülü canım partnerim Emre Kınay ve tüm Duru Tiyatro ekibiyle birlikte aldık. Oyunumuzun böyle takdir edilmesi beni çok mutlu etti” diyor.
KAYNAK: Rengarenk Kırmızı Kadın Dergisi Haziran sayısı
İçeriği Paylaşın