Ailevi Akdeniz Ateşi Böbreklerde Hasara Neden Olabiliyor
Ailevi Akdeniz Ateşi Böbreklerde Hasara Neden Olabiliyor
Bizi Takip Et
Ailevi Akdeniz Ateşi ataklar şeklinde seyreden kalıtımsal bir hastalık. Özellikle tekrar eden karın ağrısı, yüksek ateş, eklemlerde şişlik ve nefes alırken göğüste batma, ciltte kızarıklık gibi belirtileri nedeniyle yaşam kalitesinde ciddi düşüşe yol açabiliyor. Üstelik hastalık kontrol altında olmazsa uzun vadede böbreklerde ciddi hasar oluşturabiliyor.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Romatoloji Uzmanı Yard. Doç. Mehmet Karaarslan, Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının geri dönüşümü olmayan kalıcı sorunlar oluşturmaması için düzenli tedavi görmenin şart olduğuna dikkat çekiyor.
HASTALIK BELİRTİLERİ ÇOĞUNLUKLA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE BAŞLIYOR
Hastaların yüzde 60’ı 10 yaş altında oluyor. Yüzde 90’ında da belirtiler 20 yaş altında ortaya çıkıyor. Sadece yüzde 5-10’unda 20 yaşından sonra gelişiyor. Ailevi Akdeniz Ateşi 40 yaşından sonra nadiren görülen bir hastalık. Yani esas olarak çocukluk çağı hastalığı olarak nitelendiriliyor.
KARIN AĞRISI VE YÜKSEK ATEŞ EN TİPİK BELİRTİLERİ
Romatoloji Uzmanı Yard. Doç. Dr. Mehmet Karaarslan, Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının birçok belirtisi olduğunu söylüyor. Hastalık belirtilerinin tümü her hastada görülmüyor. Şikayetler belli süre devam ediyor ve kendiliğinden düzelebiliyor. Hastalar ataklar arasında normal yaşantısını sürdürebiliyor. Ataklar genellikle 1-3 gün sürüyor. Bu nedenle şikayetlerin 6 saatten az, 96 saatten fazla sürdüğü durumlarda başka hastalık olma olasılığı bulunuyor. Yard. Doç. Dr. Mehmet Karaarslan, hastalığın belirtilerini şöyle sıralıyor:
• Ara ara tekrarlayan, sıklıkla 1-3 gün içinde geçen karın ağrısı ve yüksek ateş (>38°C) şeklinde karşımıza çıkıyor.
• Ancak bu tipik başlangıcın yanı sıra ayak bileğinde şişlik ve kızarıklık, özellikle diz gibi büyük eklemlerde şişlik, yan ağrısı ve nefes alırken göğüste batma gibi bulgular da görülebiliyor.
• Daha az olarak testislerde ağrı ve şişlik ile baldır ağrısı da olabiliyor.
• İleri evrelerde hastalığın böbrekleri tutmasına bağlı, böbrek yetersizliği belirtileri de ortaya çıkıyor.
Hastalığın tanısı bu çeşit tekrarlayan yakınması olan hastalarda, kanda iltihap belirtileri de yüksek bulunuyorsa kolayca konuluyor. Özellikle İlaç tedavisine başladıktan sonra şikayetlerin geçmesi, tanıyı kesinleştiriyor. Genetik bazı testler bulunmakla birlikte tanısal değerleri yüksek olmuyor.
BÖBREKLERDE CİDDİ HASAR BIRAKABİLİYOR
Romatoloji Uzmanı Yard. Doç. Mehmet Karaarslan kontrol altında olmayan Ailevi Akdeniz Ateşi’nin amilodoz hastalığına yol açtığı uyarısında bulunarak sözlerine şöyle devam ediyor:
“Amiloidoz, sadece Akdeniz ateşi Hastalığında görülen bir durum değil, müzmin iltihabi her hastalıkta gelişebiliyor. Amiloid adı verilen proteinin organlarda birikmesi sonucu ortaya çıkıyor. Sıklıkla kalp, böbrek, karaciğer, dalak, sinir sistemi ve mide sisteminde hasar bırakıyor.
Akdeniz Ateşi hastalığında ise bu birikim böbrekte olduğu için böbreklerde ciddi hasar oluşturuyor ve zamanla organ görevini yapamaz hale geliyor. İlaç tedavisi almayan hastalarda bu riskin yüzde 30 civarında olduğu kabul ediliyor. Özellikle böbreklerde birikmesi, yoğun albümin atılımıyla giden ve bir tür böbrek hastalığı olan nefrotik sendrom ve daha ileride de böbrek yetmezliğine yol açabiliyor. Bu durum hastaların yaşam kalitesine önemli ölçüde ek yük getiriyor. Hastalar ilaçlarını düzenli kullandıkları sürece, bu olumsuzları yaşamayıp, normal hayatlarını sürdürebiliyor.”
ÜREME SAĞLIĞINI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR
Yard. Doç. Mehmet Karaarslan, teşhis konmamış veya ilacını almayan hastaların üreme sağlığının da olumsuz etkilenebildiğini belirterek şunları söylüyor:
“Öyle ki kadın hastalarda hamile kalma veya sorunsuz hamilelik geçirme olasılığı daha az oluyor. Kullanılan ilacın kısırlığa sebep olduğu veya hamilelikte kullanılamayacağı hakkındaki bilgiler ise doğru değil. Şu ana kadar yapılan çalışmalar böyle bir riskin olduğunu düşündürmüyor. Kontrolsüz Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı erkeklerde de üreme sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.”
DÜZENLİ İLAÇ TEDAVİSİ ATAKLARI KONTROL ALTINDA TUTUYOR
Yard. Doç. Mehmet Karaarslan ilacını düzenli kullanan hastalarda göğüs ağrısı, ani ateş ile eklemlerde şişlik gibi yakınmaların oluşmasında ve böbreklerde problem gelişme riskinde önemli ölçüde azalma olduğunu belirterek, “Düzenli ilaç tedavisi hastalara çok fayda sağlıyor. Tedavi sayesinde hastalar normal veya normale yakın bir yaşam sürebiliyor. Tedavide en önemli şey ise ilacı düzenli, tam dozunda kullanmak ve takipte kalmak” diyor.
İçeriği Paylaşın