Emsey Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, ATV Avrupa ekranlarında yayımlanan “ Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey" programına konuk oldu. Prof. Dr. Hakan Karagöl, akciğer kanseriyle ilgili bilgi verdi.
Akciğer kanserinin görüşme sıklığı nedir? Akciğer kanserlerinde hangi tedavi yöntemleri uygulanır? Akıllı ilaçlar hangi hasta grubu için kullanılır? Sigaranın akciğer kanserindeki etkisi nelerdir? Prof. Dr. Hakan Karagöl, Esra Kazançıbaşı'nın sorularını yanıtladı
. Akciğer kanserinin görülme sıklığı nedir? Erkekler de mi yoksa kadınlarda mı daha sık görülür?
“Kanser grupları içersinde kadınlarda meme kanserlerinden sonra ikinci sırada, erkeklerde ise prostat kanserinden sonra ikinci sırada geliyor. Akciğer kanseri, kanserler içerisinde en ölümcül olan gruptur. Kadınlar ve erkekler arasında görülme sıklığı, Türkiye’de erkeklerde biraz daha fazla. Bu da erkeklerde sigara kullanımının kadınlara oranla daha yaygın olmasından kaynaklanıyor.
Dünyada son 20-30 yıl içerisinde kadınların da sigarayı yaygın kullanımıyla beraber, akciğer kanseri erkeklerle eşit oranda görülmeye başladı. Bundan 100-150 yıl önce göğüs cerrahları ameliyata girdikleri zaman kanserle karşılaştıklarında çok şaşırıyorlarmış. Şimdi ise göğüs cerrahisinde yapılan ameliyatların üçte biri akciğer kanseriyle ilintili ameliyatlar. Akciğer kanserindeki artışın nedeni de sigara kullanımının artışıyla bağlantılı bir durumdur.”
. Küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri nedir, bu iki tip arasında ne fark vardır?
“Akciğer kanserinin yedi farklı türü var ve bunların da alt grupları var ama tedavi yönünden ikiye ayırıyoruz; küçük hücreli olanlar ve küçük hücreli olmayanlar.
Küçük hücreli tümör, akciğer kanserlerinin yüzde 10-15’ini oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 85'lik bölüm de küçük hücre dışı tümör grubunu oluşturuyor. Aralarındaki fark, cerrahi yapılması ve yapılmamasıyla bağlantılıdır. Küçük hücreli dışı tümörlerde ilk evrelerde tercihimiz cerrahi oluyor. Küçük hücreli olanlarda ise genelde ilk evrelerdeki tercihimiz radyokemoterapidir. Erken evrede akciğer tümörleri radyokemoterapiye çok duyarlı oluyor. Böyle olduğu için ameliyattan ziyade radyokemoterapiyi tercih ediyoruz.
Küçük hücreli tümörler hızlı yayılma ve bölünme özelliği gösteriyorlar fakat tedaviye iyi yanıt vermeleri nedeniyle tedavi edilme oranları, küçük hücreli dışı tümörlere yakın bir oran. Genel olarak tedavide elde edilen başarı oranları her iki grupta da aşağı yukarı birbiriyle aynıdır.”
. Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir, hastalık ne tür yakınmalar ortaya çıkar?
“Akciğer kanserlerinin özelliği hızlı çoğalan kanser grubunda olması dolayısıyla bu kanser grubunda teşhis ve tarama yöntemlerini çok kullanamıyoruz. Çünkü yıllık akciğer grafisini çektirdikten birkaç ay sonra hastalık ortaya çıkıp ikinci bir yıl sonra çektirdiğimizde yaygın evreye gelmiş olabiliyor. Dolayısıyla maalesef bir meme tümörü, kalın bağırsak tümörleri veya rahim ağzı tümörleri gibi tarama yöntemlerini kullanamıyoruz.
Bazen çok farklı şikâyetlerle gelebiliyor. Örneğin hastalarda parmaklarda şekil değişikliği çomak parmak dediğimiz durum, bazen kansızlıkla geliyor. Tümörün direkt kemik iliğine yayılımı olabiliyor. Bazen de tümörün kana salgıladığı bazı maddelerle kansızlık ortaya çıkabiliyor, nörolojik yakınmalarla gelinebiliyor. Hastalık erken evredeyken hiç bulgu vermiyor, şikâyetler ortaya çıktığı zaman ileri evreye gelmiş oluyor.
Erken evrede mesela yan ağrısıyla balgamda kan gelmesiyle karşımıza çıkabiliyor. Öksürük bazen şikâyet olabiliyor. 50-60 yaşın üstündeki bir insan zatürre geçiriyorsa sakın akciğer grafiğine güvenmeyin. Çekilen akciğer grafiklerine rağmen tümörü yüzde 10-20 oranında kaçırma ihmali var. 60 yaşın üstünde zatürre geçiren her kişi muhakkak göğüs hastalıkları doktoruna veya onkoloji uzmanına başvurmalıdır.”
“AKCİĞER KANSERİNİN EN ÖNEMLİ FAKTÖRÜ SİGARADIR”
. Sigara içiminin akciğer kanserine etkisi nedir? Pasif içiciler nasıl etkileniyorlarlar?
“Sigaranın içim süresi ve adedi hastalığın önemli belirleyici faktörüdür. İçilme süresine bağlı olarak risk artmaktadır. Mesela sigara 10 yıldan uzun kullanım veya günde 2 paketten fazla kullanım; riski, yaklaşık 10 kat artırıyor.
Pasif içiciler kanser olanların üçte birini oluşturuyor. Genetik faktörlerden veya diğer çevresel faktörlerden ziyade pasif içicilikle ilgili olduğunu tahmin ediyoruz. Hem sigara içenler hem de içenlerin çevresindekiler, ciddi şekilde sigaradan etkileniyorlar. Akciğer kanserlerinin 10/9’u sigarayla ilintilidir.”
. Akciğer kanserinde kalıtımsal faktörün etkisi var mı?
“Evet, var. Özellikle adenokarsinom türü, kalıtımsal olarak etkili olan türüdür. Şimdilerde filtreli sigara içimiyle adenokarsinom riskinin arttığı söyleniyor. Oysa filtreli sigarayla beraber kanser riskinin azalacağı düşünülüyordu fakat değişen hiçbir şey olmamış; kanser sıklığı yine aynı görülmüş sadece türünde farklılık olmuş. Tüketicinin kullandığı sigara arttığı için sigara firmalarının karı artmış kanserde hiçbir değişiklik olmamış o yüzden filtreli sigarada en az filtresiz sigara kadar zararlıdır.
Genetik faktör, örneğin adenokarsinom kadınlarda çok sık görülüyor. Sigara kullanımı 11 kat kansere yakalanma riskini artırıyor. Ailesinde genetik geçişle kanser geçirmiş kadınlarda ise; kanser görülme riskini 3-3,5 kat artıyor.”
. Akciğer kanserlerinde diğer risk faktörü nedir?
“ Beslenmeyle, çevresel faktörlerle ilgisi var. Örneğin bir araştırmada, büyük otobanlara 500 metreden yakın oturanlarda akciğer kanseri riski artığı gösteriliyor. Uzun süre şehir trafiğinde kalan şoförlerde, özellikle egzoz gazlarından kaynaklanan kanser riskinde artma var. Rezidanslarda oturanlarla ilgili Amerika’da bir çalışma var. Akciğer kanserinin görülme riski artmış. Bunun nedeni de rezidanslarda genelde alışveriş merkezi, kapalı otopark sistemleri olduğu için havalandırma sistemleri otoparktan aynı merkezden yapılıyor. Filtreler ne kadar iyi kontrol edilip değiştirilse bile rezidanslarda oturanların akciğer kanserine yakalanma riskleri fazladır.”
. Akciğer kanserlerinde tedavi yaklaşımları nelerdir?
“Akciğer kanseri tedavi yönünden ikiye ayrılıyor. Birincisi, küçük hücreli olan grup; bu grupta erken evrede tercihimiz radyokemoterapi şeklinde oluyor. Radyoterapiyle beraber aynı dönem içersinde kemoterapi uygulaması yapıyoruz. Radyokemoterapi tedavisinin önemli bir kısmında tam yanıt alıyoruz; hastalıkta tamamen düzelme oluyor. Bu tedavi aynı zamanda koruyucu amaçlıdır çünkü küçük hücreli akciğer kanserlerinde yüzde 30 beyine sıçrama riski var. Agresif yapıdaki tümörler oldukları için koruyucu amaçlı beyine radyoterapi uygulanıyor.
İkinci grupta ise yani küçük hücreli dışı olanlarda, erken evrede tercihimiz genellikle cerrahi müdahale oluyor. Cerrahi müdahaleden sonra nüksetme ihtimali olabileceğini düşündüğümüz hastalarda kemoterapi uyguluyoruz. İleri evrede ise genelde tercihimiz kemoterapi uygulamaları oluyor.”
. Akciğer kanserlerinde kemoterapi uygulaması nasıl yapılıyor, kemoterapinin kaç kür uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Kemoterapinin yan etkileri nelerdir?
“Kemoterapi uygulamalarındaki seans sayısı genelde hastanın tedaviye verdiği yanıta bağlıdır. Bazı hastalarda tedaviye yanıt geç oluyor. Onlarda kemoterapi uygulamaları süreleri biraz daha uzun olabiliyor. Daha hızlı yanıt verenlerde de tam yanıt elde ettikten sonra görünmeyen kalıntı olabilir diye bir, iki veya üç kemoterapi uygulaması daha yapıyoruz.
Bugünkü görüntüleme yöntemleri içinde en iyi olanlar; tomografi, MR ve Pet-Ct uygulamaları. Bunlar maalesef 1 veya 2 mm altındaki tümör kitlelerini göstermiyor. 1 milimetre küp tümör dokusunu mikroskopla incelediğimiz zaman yaklaşık 1 milyona yakın tümör hücresinden söz ediyoruz. Demek ki elimizdeki teknoloji 1 milyon tümör hücresi yan yanan gelse hala göstermekte zorlanan bir teknoloji. Bu nedenle tedavi yanıtı tam olan hastalarda bile genelde 1, 2 veya 3 kür tedavi uygulamayı tercih ediyoruz.
Tedavide Sağlık Bakanlığı'nın onayladığı ilaçları kullanmak zorundayız. Onun haricindeki hiçbir ilacı kullanamayız. Seçilen ilacın türüne göre yan etkileri olabiliyor mesela bulantı, kusma, saç dökülmesi, kan değerlerinde düşüklükler gibi. Yan etkileri azaltmak için de bazı yöntemlerimiz var artık. Meseya saç dökülmesini azaltıyoruz, kansızlık için aşı uyguluyoruz, kan değerleri düşmesin diye ilaç veriyoruz, bulantı için haplarımız var.
Riğer geçici yan etkiler ise şöyle; ağız yaraları olabilir, bazen ishal yapabilir, elde ayakta uyuşmalara neden olabilir
Kemoterapi sanki çok ölümcül bir tedavi gibi algılanıyor bazen ama çok zararlı olsa hekim neden uygulasın. Hastalar, endişelenmeden tedaviyi gönül rahatlığıyla yaptırmamalılar.”
“AKILLI İLAÇLAR HEDEFE YÖNELİK TEDAVİLERDİR”
. Akciğer kanseri tedavisinde akıllı ilaçların yeri nedir?
“Küçük hücreli akciğer kanserinde henüz kullanıma girmiş bir ilaç maalesef yok ama bununla ilgili çok araştırma var. Küçük hücreli dışı kanserlerde şu anda başarılı olduğumuz -Türkiye’de endikasyonu olan- 2 tane akıllı ilacımız var. Akıllı ilacın özelliği, etki yapacağı hücreyi yani kanser hücresini belirleyip onu hedef alması. Teoride böyle ama pratiğe baktığımızda akıllı ilaçların da hafif yan etkileri olabiliyor; hasta hücrelerin yanı sıra normal hücreler de etkileniyor bazen."
. Akciğer kanserinde kullanılan akıllı ilaçlar ağız yoluyla alınan ilaçlar mı? Damar yoluyla alınan ilaçlar mıdır?
“ Ağız yoluyla alınan ilaçlar veya damar yoluyla da verilen ilaçlarda var ama genele baktığımızda ağız yoluyla alnın ilaçlardır. Akciğer kanserine baktığımız zaman Türkiye’de kullandıklarımız ya da bakanlığımızın onay verdiği ilaçlar ağız yoluyla alıyor. Hastalar hap şeklinde alıyor.”
. Akciğer kanseri tedavisinde kullanılan akıllı ilaçlar nasıl kullanılıyor?
“Örneğin şeker hastaları veya tansiyon hastaları nasıl günlük olarak ilaçlarını kullanıyorlarsa onkoloji hastaları da akıllı ilaçlarını günlük olarak kullanıyorlar. Akciğer kanseri için kullanılan akıllı ilaçlarda kullanım böyle, diğerlerinde farklı uygulamalar var.
Günlük olarak kullanıyorlar 3 ay sonra ara değerlendirme yapıyoruz Aynı kemoterapide olduğu gibi akıllı ilacın günlük olarak 2,5 -3 ay kullanımından sonra ara değerlendirme yapıyoruz. Elde ettiğimiz sonuca göre devam veya tamam kararı alıyoruz."
. Akciğer kanserlerinde akıllı ilaç, hastalığın hangi evresinde kullanılıyor?
“Akciğer tümörlerinde akıllı ilaç genelde ileri evre hastalıklarda kullandığımız bir yöntem ama hastalık türüne bağlı olarak cerrahi öncesinde de kullanılabiliyor. Örneğin, meme tümörlerinde, kalın bağırsak tümörlerinde, yumurtalık tümörlerinde ameliyat öncesi kullanabiliriz.
Akıllı ilaçları, akciğer tümörlerinde genelde ameliyat sonarsı dönemde veya nüksetmiş hastalığı olanlarda, ileri dönem hastalığı olanlarda tercih ediyoruz.”