Akciğer Kanseri ve Tedavisi
Akciğer Kanseri ve Tedavisi
Bizi Takip Et
Dünyada her 30 saniyede bir kişinin hayatını kaybettiği çağın vebası akciğer kanserinin ancak düzenli yapılan check-uplar ile yakalanma şansının olabileceğini biliyor muydunuz? Hastane Derindere Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Kemal akciğer kanserinin belirtileri, risk grupları ve korunmanın yollarını öğrendik.
SİGARA İLE KISALAN HAYATLAR…
Akciğer kanserlerinin yüzde 85’ini sigara içenlerde görüyoruz. Sigara içmeyenlerin akciğer kanseri olmayacağını söylemek ne yazık ki mümkün değil. İçmeyenlerde de akciğer kanseri görülebilir.
ERKEKLERDE AKCİĞER KANSERİ AZALIRKEN KADINLARDA ARTIŞ GÖSTERİYOR!
Akciğer kanserini en sık 55-65 yaş grubunda görüyoruz. Son yıllarda erkeklerde azalma gözlemlenirken özelikle 1980’li yıllardan sonra kadınlarda görülme oranında ciddi bir artış söz konusu. Bu, özellikle kadınlarda sigara tüketiminin yaygınlaşması ve hormonal nedenlere (sigaradaki kanserojenlere daha duyarlı olmalarına) bağlı. Sigarayı bıraktırma çalışmaları erkeklerde 40 yıl önce başlatıldı. Bu nedenle ölüm hızında düşme görülüyor. Ancak kadınlarda sigara kullanımı erkeklere göre 10-15 yıl daha gecikmiş olarak arttığı için sigara bıraktırma çalışmalarının özellikle yoğunlaştırılması gerekiyor. Çünkü ölüm hızı yüksekliği sigara içimi ile yakından ilintili.
Risk Altında mıyım?
- Sigara içiyorsanız (Sigara içme süresi, toplam içilen sigara, başlama yaşı ve içilen sigaranın tipine göre de risk değişkenlik gösterir. Ayrıca, günde 2 paket sigara içenlerde, içmeyenlere göre akciğer kanserinden ölüm riski 70 kez fazladır),
- Ailenizde akciğer kanseri olan varsa (Sigara içmiyorsanız riski 2,8 oranında; sigara içiyorsanız 30 kat artırır),
- Kendiniz içmediğiniz halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerdenseniz (Riski 1,2-1,3 artırır),
- Hava kirliliğine maruz kalıyorsanız,
- Asbest gibi maddeler kullanılan iş kollarında çalışıyorsanız,
- Ailenizde akciğer hastalığı varsa risk altında olabilirsiniz.
AKCİĞER KANSERİNDE BELİRTİLER
Akciğer kanserinin en önemli özelliği sinsi olarak ilerleyen ve ileri aşamalara kadar belirtilerini çok fazla göstermeyen bir hastalık olmasıdır. Hastalığın sessiz seyretmesi müdahaleyi geciktirdiği için tedavi şansını düşürür. Bu nedenle;
- İnatçı öksürük,
- Kanlı balgam çıkarma,
- Nefes darlığı,
- Zatürreye bağlı ateş, prodüktif öksürük (solunum sistemine kaçan bir yabancı cismin atılması için oluşan öksürük),
- Plevra (akciğer zarı) ve göğüs duvarının tutulmasına bağlı ağrı,
- Yutma borusunun etkilenmesine bağlı yutkunmakla oluşan ağrı,
- Ses kısıklığı,
- Kilo kaybı,
- İştahsızlık,
- Terleme ve halsizlik,
- Beyine yayılıma bağlı baş ağrısı, sara atakları, çift görme,
- Kemik tutulumuna bağlı, ağrı ve patolojik kırıklar,
- Karaciğer tutulumuna bağlı ağrı, sarılık gibi şikayetleriniz varsa gecikmeden doktora başvurmanız hayat kurtarıcı olabilir.
AKCİĞER KANSERİNDE CHECK-UP ERKEN TANI İÇİN BÜYÜK DESTEK!
Hastalık yakın bölgelere yayılmadan önce nadiren belirti verdiği için hastalarımızın yaklaşık yüzde 15’ine erken dönemde tanı koyabiliyoruz. Genelde başka bir hastalık için yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan verilerle tanı konuluyor. Bu nedenle akciğer kanseri başta olmak üzere tüm hastalıklarla ilgili erken harekete geçilebilmesi için sağlıklı her insanın yılda en az 1 kez yaptıracağı check-up’la erken teşhis şansı çok yüksek.
Akciğer kanserinin erken tanısı için daha önce 50 yaş üzeri ve düzenli sigara içenlerde balgam sitolojisi, akciğer film takipleri ile erken tanı ve ölüm riskinde azalma sağlanamamıştır. Ayrıca bronkoskopi ile şüphelenilen vakalarda bronşları inceliyoruz. Gerekirse akciğerden incelenmek üzere parça alıyoruz. Bu süreç lokal anestezi altında yapıldığı için hasta ağrı hissetmiyor. Son yıllarda görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi erken tanıyı kolaylaştırabilir mi denilerek bu yönde özellikle düşük radyasyon ile yapılan helikal veya spiral ince kesitli bilgisayarlı tomografi ile tarama çalışmaları yapılmaya başlandı. Ancak bunun sonuçlarını önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz. Hali hazırda bilgisayarlı tomografi ile tarama yöntemi rutin olarak uygulanmıyor.
AKCİĞER KANSERİNDE TEDAVİ
Erken dönemde yakalanmış akciğer kanserinin tedavisi cerrahidir. Operasyondan sonra kitle tamamen alındığı için kemoterapi ya da radyoterapi uygulamıyoruz. Ancak hastalık ilerlemişse operasyon sonrası mutlaka yardımcı tedavilerin (kemoterapi veya radyoterapi) uygulanması gerekiyor. Damardan ya da ağız yoluyla ilaç verilmesi şeklinde uygulanan kemoterapi ya da ışın tedavisi olan radyoterapi ile kanser hücrelerinin vücutta yayılmasını önleyerek var olan kanserli hücreleri yok ediyoruz.
İçeriği Paylaşın