Amgen Biyoteknoloji Deneyimi Programı Türkiye’de
Amgen Biyoteknoloji deneyimi programı Türkiye’de... Amgen Vakfı’nın, 1990 yılında biyoteknoloji heyecanını ortaöğretim öğrencilerine taşıma vizyonuyla başlattığı ve tüm dünyada yaklaşık 850 bin öğrenciye ulaştığı Amgen Biyoteknoloji Deneyimi (Amgen Biotech Experience, ABE) Programı Türkiye’de de başlatıldı.
Bizi Takip Et
AMGEN BİYOTEKNOLOJİ DENEYİMİ PROGRAMI TÜRKİYE’DE
Program kapsamında; Türkiye’deki eğitimcilerin uygulamaları için boylamsal, yüksek kaliteli profesyonel gelişim programları ve güncel, müfredat bazlı kaynaklar sunuluyor; bu sayede öğrencilere bilim sevgisinin aşılanması ve onların eleştirel düşünme, sorgulama gibi 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
Amgen Vakfı’nın öğrencilerde bilim tutkusu yaratmak amacıyla hayata geçirdiği ABE Programı 31. yılına girerken öğretmen ve öğrencilere biyoteknoloji endüstrisinin temelini oluşturan uygulamaları ve teknikleri öğrenme ve gerçekten uygulama fırsatı vermek üzere Türkiye’de de başlatıldı. Kalkınma Atölyesi Kooperatifi (KA) tarafından yürütülen ABE Türkiye kapsamında, öğretmenlerin güçlendirilerek yenilikçi biyoteknoloji müfredatını sınıflarına taşımaları ve ülke geneline yaymaları amacıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile iş birliği yapılıyor; ayrıca ortaöğretim okullarında görev yapan fen bilimleri öğretmenlerinin, sınıflarında gerçek biyoteknoloji laboratuvarları uygulayabilmeleri için mesleki gelişim olanakları ile müfredatın gerektirdiği laboratuvar ekipman ve malzemeleri ücretsiz sağlanıyor. Programın Türkiye lansmanı, 14 Nisan 2021 tarihinde Amgen ve Gensenta Genel Müdürü Güldem Berkman ve Kalkınma Atölyesi Genel Sekreteri Ertan Karabıyık’ın ev sahipliğinde, Amgen Vakfı Direktörü Scott Heimlich ve ABE Program Ofisi Direktörü Rebecca Lewis’in katılımı ile online olarak gerçekleştirildi.
Güldem Berkman, ABE Türkiye ile eğitimcilere sunulan boylamsal, yüksek kaliteli profesyonel gelişim programları ve güncel, müfredat bazlı kaynaklar aracılığıyla farklı geçmişlere sahip öğrencilere bilim sevgisini aşılamayı ve onların eleştirel düşünme, sorgulama ve etik muhakeme gibi 21. yüzyıl becerilerini geliştirme hedefiyle ilerlediklerini söyledi. Berkman şöyle konuştu: “Amgen olarak biyoyüzyılın merkezindeki şirketlerden biriyiz. Yeni nesil biyo-üretim odağıyla bir yandan hastaların hayatına değer katacak ilaçlar geliştirirken diğer yandan gelecek nesilde bilim tutkusu yaratma yolunda yenilikçi projelere imza atıyoruz. Yeni nesil yenilikçilere ilham vermek için fen eğitimindeki mükemmelliği ilerletmeyi amaçlayan Amgen Vakfı’nın, 1990 yılında biyoteknoloji heyecanını ortaöğretim öğrencilerine taşıma vizyonuyla başlattığı Amgen Biyoteknoloji Deneyimi Programı, bugün tüm dünyada yaklaşık 850 bin öğrenciye ulaştı. Her yıl yaklaşık 90 bin öğrenciye ve 1.500 öğretmene erişen program ile Amgen Vakfı'nın program için yatırım yaptığı 40 milyon doları aşan taahhüt sayesinde, 2023 yılına kadar 1 milyondan fazla öğrencinin bilimle buluşturulması hedefleniyor. Türkiye’de ise bu yıl en az 50 öğretmene ve dolaylı olarak 500’den fazla öğrenciye ulaşmayı planlıyoruz. Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, Hong Kong, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Singapur, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri ve şimdi de Türkiye’de sürdürülen program kapsamında; biyoteknoloji müfredatı, mesleki gelişim olanakları ve ihtiyaç duyulan tüm materyaller ücretsiz olarak kullanılabiliyor.”
ÖĞRENCİLERE BİYOTEKNOLOJİDE ÇAĞIN ÖNDE GELEN TEKNİKLERİNİ DENEYİMLEME FIRSATI SUNUYORUZ
Amgen Vakfı'nın gelecek nesle ilham verme, bilim okuryazarlığını güçlendirme ve ücretsiz, kaliteli bilim eğitimine erişime olanak verme misyonunun her zamankinden daha kritik öneme sahip olduğunu dile getiren Güldem Berkman “Fen eğitiminin önündeki artan eşitsizlikler ve engellerle mücadele etmek için ABE, öğretmenlerin gelir, ırk, cinsiyet veya coğrafyadan bağımsız olarak tüm öğrencilere ulaşması için yenilikçi uzaktan araçlar ve kaynaklar yaratıyor. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitimi (STEM), dünya ekonomisi ve birçok endüstrinin temeli açısından kritik öneme sahip. Yenilikçi STEM eğitimi programları, öğrencilerin bu alanlardaki bilgi ve becerilerini en üst düzeye çıkarmalarını mümkün kılacak. ABE, öğrencilere, biyoteknoloji alanındaki araştırmacıların tedavi geliştirmede kullandıkları çağın önde gelen tekniklerinin pek çoğunun aynısını, uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı veriyor.” ifadelerini kullandı.
HERKES İÇİN HER YERDE BİLİM
Amgen Vakfı’nın, Harvard Üniversitesi iş birliği ile başlattığı çevrimiçi bir platform olan LabXchange, herkesin her yerde bilimi deneyimleyebilmesine olanak getiriyor. Öğrenciler, LabXchange üzerinde ABE laboratuvar simülasyonları gerçekleştirebiliyor ve ABE kaynaklarına Türkçe dilinde de erişebiliyor. Program kapsamında, bilim içerikleri ve ABE laboratuvarları dünyanın her yerinden çok sayıda öğrenci için erişilebilir hale getiriliyor ve tüm laboratuvarlar 12 farklı dilde kullanılabilecek. Yeni ve hassas tıp ve onun ötesini kapsayan, en son ve en büyük biyoteknoloji keşifleriyle zenginleştirilmiş bir müfredat geliştirilmeye devam ediliyor. Amgen Vakfı, öğretmenlerle birlikte, özellikle eğitime erişimin sınırlı olduğu küçük nüfuslu bölgelere ve öğrencilere benzeri görülmemiş bir eğitimi ve kaliteli bilimi ulaştırıyor. Vakıf, eğitimcilerle süregelen iş birliği ve LabXchange gibi platformlarla gerçekleştirilen ortaklıklar sayesinde, gelecek nesil bilim insanlarının laboratuvara çeşitli deneyimler getireceğine ve insanlığın bugünkü ve gelecekte karşılaşacağı zorlukların üstesinden daha iyi geleceğine inanıyor.
İçeriği Paylaşın