Andropoz
Andropoz
Bizi Takip Et
Andropoz, yaşam süresinin uzaması ile gündeme gelen ve kadınlardaki menopozdan esinlenerek türetilen andropoz kavramı, erkeklerde yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan hormonal değişimlere bağlı belirti, yakınma ve bulgular olarak tanımlanabilir.
Nedeni:
Vücutta oluşan hormonal değişikliklerdir.
Testesteron adı verilen erkeklik hormonu düzeyi, 50 50 yaşından sonra her yıl başına % 1 azalmaktadır. Bunun yanı sıra bu hormonun serumdaki serbest, seks hormonlarını bağlayan globülin ve albumin denilen proteine bağlı bölümlerinin ölçümü de önemlidir.
Hormon düzeyleri yaşla birlikte azalır denilmekte ise de her bireyde böyle olur anlamına gelmemektedir, kişiden kişiye değişmektedir. Örneğin, 60 yaşın üzerindeki erkeklerin % 7’sinde hormonlar ileri derecede azalırken % 20’sinde artmaktadır.
Belirtileri:
- Cinsel istekte ve penisin sertleşmesinde, özellikle de uyku sırasındaki sertleşmesindeki değişiklik
- Zaman zaman entellektüel etkinliklerde değişiklik, kızgınlık, yorgunluk ve bitkinlik
- Vücudun yağ kitlesinde artış, kas kitlesinde ve gücünde azalma
- Vücut kıllanmasında azalma ve deride değişiklikler
- Kemik erimesi ve bunun sonucunda kemikte mineral yoğunluğunun azalması
- İç organlarda yağlanma artışı
- Sıralanan belirtilerin tümünün birde bir kişide olması beklenmemelidir. Birisi ya da bir kaçının bir arada bulunması yeterli görülmektedir.
Tedavisi ve öneriler:
Bunun için ilaçlardan yararlanılmaktadır. Amaç erkeğin sosyal iyilik duygusunu ve cinsel arzusunu sağlamaktır. Bu amaca yönelik ilaçlar ağıdan alınabilen haplar, kaba etten yapılan iğneler, deriye yapıştırılan ilaçlar ve deriye sürülenler olmak üzere başlıca 4 gruptur. Bir de cilt altına ameliyatla yerleştirilen tipi bulunmaktadır.
Bu ilaçlardan herhangi birisine başlanmadan önce kişinin üroloji uzmanı tarafından muayene edilmesi ve prostat kanseri olmadığının saptanması gerekmektedir. Çünkü prostat kanseri olan hastalara testesteron içeren ilaçların verilmesi zararlıdır.
Yine testesteron içeren ilaçlar karaciğere zarar verebilir, sarılığa yol açabilir ve bazı hastalarda kanın pıhtılaşmasında sorun yaratabilir. Bu yan etkilere yönelik araştırmanın yapılması , hastaların bu konuda bilgilendirilmesi önerilmektedir.
Kaynak: Türkiye Aile Planlaması Derneği web sitesi
(http://www.tapd.org.tr/)
İçeriği Paylaşın