Anestezi ve Hasta Güvenliği

Anestezi ve Hasta Güvenliği

Anestezi ve Hasta Güvenliği

Bizi Takip Et


Hasta güvenliği, sağlık hizmetlerinde kalitenin önemli bir konusudur. Nitelikli ve kaliteli hizmet sunmanın önemli göstergelerinden birisi olup, sağlık hizmetine bağlı hataların neden olduğu hasta hasarlarının azaltılması ve hasta mağduriyetinin önlenmesi olarak tanımlanır.

Günümüzde hasta güvenliği, tüm dünyada öncelikli konulardan biri olup, konunun öneminin anlaşılması, birçok ülkede hasta güvenliğinin sağlanması için kalite ve akreditasyon kurumlarının bazı zorunluluklar getirmesine, kurumsal ve ulusal boyutta birtakım uygulamaların başlatılmasına neden olmuştur.

Teknolojik gelişmeler ve yeni ilaçlar sayesinde günümüzde pek çok karmaşık ameliyatlar gerçekleştirebilmektedir. Yüksek riskli tedavi ve girişimler hastalar için birçok risk de içerebilmesine rağmen, hasta güvenliği konusundaki farkındalık yeterince gelişmemiştir. Bu konu ancak son 10 yılda ciddi olarak ele alınmaya başlanmıştır.

1999’da yayınlanan Avrupa Uluslararası Tıp Enstitüsü’nün “İnsan Hata Yapar” başlıklı raporunda, Anesteziyoloji bilimi, hasta güvenliğine yönelik çalışmaları ilk başlatan bilim dalı olarak övülmüştür.

2010 yılında yayınlanan “Helsinki Anestezi’ de Hasta Güvenliği Bildirgesi” tüm dünyada anestezinin, hasta güvenliği konusunda ilgi odağı olmasında rol oynamıştır. Bu bildirge, anestezistler için klinik kullanımlarında uygulamaları gereken hasta güvenliğini arttıran pratik adımları içermektedir. Bu bildirge tüm dünyada ilgi görerek Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Anestezi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Hasta Federasyonu gibi kurumlar ve Amerika ve Asya’ dan pek çok anestezi dernek temsilcileri yanında, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği adına da imzalanmıştır.

Anesteziyolojide hasta güvenliği büyük önem taşımaktadır. Anesteziye bağlı ölüm oranları 1980 öncesi 1:2500 ile 1:5000 arasında iken, 2000’li yıllarda 1:100.000’e düşmüştür.

Anesteziye bağlı komplikasyon ve ölüm oranı, hasta güvenliği problemleri tanımlandıktan sonra, yüksek teknolojik sistemler, geliştirilen stratejiler, oluşturulan standartlar ve rehberler  sayesinde giderek azalmaktadır.

HASTA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK VE ARTTIRMAK İÇİN NE YAPMALI?

Anestezi; yüksek riskli bir uygulama alanı olup, kendine özgü bilgi, dikkat, tecrübe ve sorumluluk gerektirmektedir. Güvenli bir anestezi için süreç, ameliyat olacak hastanın, ameliyat öncesi değerlendirilmesiyle başlar, ameliyat sırası ve sonrasında da devam eder. Tüm bunların  birleşimi, hasta güvenliğini  ve  dolayısıyla kaliteyi beraberinde getirir.

2005’de yayınlanan bir Adli Tıp Raporunda, incelenen dosyaların yüzde 2’si anesteziyoloji ile ilgili bulunmuş, bu dosyaların yüzde 63’ünde hastaların yetersiz hazırlanması, yüzde 31’inde ameliyat sırasında gereken kurallara uyulmamasına bağlı hatalar tespit edilmiştir. Bu sonuç da bize, ameliyat öncesi dönemde hastaların anestezi açısından değerlendirilmesinin ve anestezi polikliniklerinin önemini göstermektedir. Anestezi poliklinikleri, hastanın ameliyat öncesi değerlendirilmesi, hastanın mevcut tıbbi durumunun belirlenmesi ve kontrol edilmesi kadar, anestezi açısından risk oluşturacak faktörlerin (ailesel hastalıklar, kullanılan ilaçlar, alerji durumu vb.) sorgulanması açısından da önemlidir.

2009 yılında T.C Sağlık Bakanlığı Performans Yönetimi Kalite Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından Dünya Sağlık Örgütünün başlattığı “Güvenli Cerrahi Hayat Kurtarır” projesi kapsamında bir kitap hazırlanarak yayınlanmıştır. Böylece tüm Türkiye’de hastanelerde kullanılacak standart “Güvenli Cerrahi Kontrol Listesi” ile “Anestezi Güvenlik Kontrol Listesi” oluşturulmuştur ve kontrol listelerinin klinik ortamlarda kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

Ülkemizde, 6 Nisan 2011’de çıkan “Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına Yönelik Yönetmelik” ile tüm sağlık kurumlarında, hasta ve çalışanlar için muhtemel risklerin belirlenmesi, bu risklerin giderilmesi için uygun yöntem ve tekniklerin belirlenmesi ve hizmet içi eğitimlerle güvenli hizmet sunumu ve güvenli çalışma ortamının sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik usul  ve  esasları düzenlemek amaçlanmıştır.

HASTA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK VE ARTIRMAK İÇİN HANGİ YÖNTEMLER KULLANILMAKTADIR?

2014 yılında güncellenen “Uluslararası Hasta Güvenliği Hedefleri”; doğru-taraf, doğru-prosedür ve doğru- hasta, ekip içinde etkin iletişimin sağlanması, yüksek riskli ilaçların kullanımında güvenliğin sağlanması, kurumda hasta güvenliği ile ilgili alarm sistemlerinin iyileştirilmesi, sağlık bakımı ilişkili enfeksiyon riskinin tanımlanması ve önlenmesi olarak belirlenmiştir.

2018’de Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Anestezi Dernekleri Federasyonu tarafından hazırlanan “Güvenli Anestezi Uygulamasına Yönelik Uluslararası Standartlar” konuyu her yönüyle ele almış ve anestezi uygulanan tüm tesislerde uyulması gereken minimum standartları da tanımlamıştır.

Öncelikle, tüm ameliyathane ve derlenme odalarında minimum standart hasta izlem yöntemleri belirlenmiş, ameliyat öncesi değerlendirme, ekipman kontrolü, enjektörlerin etiketlenmesi, zor havayolu seti, anafilaksi, lokal anestezi toksisitesi ve masif kanama tedavi protokolleri, enfeksiyon kontrolü, ameliyat sonrası ağrı kontrolü için uygun prosedür ve ekipmanlar oluşturulmuştur. İlaveten, anestezi uygulanan tüm hastaneler denetimlere açık olmalı ve kritik olay bildirme sistemlerindeki raporlamaya da katkıda bulunmalıdır. Kritik olay raporlamanın amacı, istenmeyen olayları veya buna yol açabilecek durumları öğrenmek ve bunları önleyici sistemler geliştirmektir. Sağlık Bakanlığı bu amaçla 2016 yılında Güvenlik Raporlama Sistemi’ni kurmuştur.

Sonuç olarak, hasta güvenliği, kaliteli sağlık hizmetinin temel taşıdır. Kişisel ve toplumsal sorunlar yanında, artan sağlık harcamaları, üretim ve verim kaybı, sakatlık maliyetleri ve gelir azalması açısından önemli sonuçları vardır. Anestezi sırasında uygulanan anestezi tipi ne olursa olsun hasta kaynaklı, uygulanan anestezi kaynaklı, cerrahi işlem kaynaklı ve  çevresel faktörler nedeniyle hasta güvenliğini tehdit eden durumlar oluşabilir, dolayısıyla hasta güvenliği anestezi pratiğinin önemli bir parçasıdır.

Konunun önemi açısından uygulamada mevcut olan pek çok kılavuz, yönetmelik ve standartlar devamlı güncellenmektedir.Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARD), “Ulusal Protokoller” oluşturma bilgilendirme ve farkındalık  amaçlı  birçok  toplantı ve  kurs düzenlenmektedir.


İçeriği Paylaşın