Aşılarla İlgili Önyargılar ve Gerçekler!


Bizi Takip Et


Çocukluğumda aşıdan ne kadar korkardım! Okula aşı yapmaya geldiklerinde ağlayan, kaçmaya çalışan öğrenciler olurdu. Benim ise ellerim, ayaklarım buz keser, kalp atışlarım hızlanırdı. “Keşke, annem yanımda olsaydı; ellerimden tutardı” diye düşünürdüm. O yıllarda şimdiki gibi aşılarla ilgili bazı önyargılar, kuşkular da; aşı karşıtları lobisi de yoktu.

Geçtiğimiz gün katıldığım Ankara’da düzenlenen 7. Ulusal Aşı Sempozyumu’nda konuşan GSK Gelişmekte Olan Ülkeler Aşı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Selim Badur, günümüzde aşı karşıtlığına ve yarattığı sorunlara dikkati çekti. Prof. Dr. Badur, aşıların gereğine inanmama, aşıya ya da önerene güvenmeme gibi sebeplerle bağışıklama konusunda yaşanan problemleri anlattı.

Peki, aşıya güven sorunu yaşayanlar hangi nedenlerle kendilerini ya da çocuklarını aşılatmak istemiyorlar? Bunlar arasında en yaygın olanları şöyle sıralanıyor:

“Aşı önerilen hastalıkların tehlikesi abartılıyor”, “Doğal yollardan bağışıklık kazanmak daha iyi”, “Hastalıklar, çocuklar için yararlıdır”, “Aşı alerjiyi arttırır”,

“Çocuklara çok fazla aşı uygulanıyor”, ‘’Aşı bağışıklık sistemini zayıflatır”, “Aşılar, civa içerir”, “Hepatit aşısı düşük yapar”, “Adjuvanlar tehlikelidir’’… Aşıların gerekliliği, yol açabileceği yan etkiler konusunda duyulan bu tür kaygılara ilaveten, aşıya erişimde engeller, ücretli  olması, bazen de hekimin tutumu gibi faktörler bağışıklama oranlarını olumsuz etkileyebiliyor. Oysa, yapılan araştırmalara göre aşı sayesinde dünyada her yıl 3 milyon ölüm önleniyor. Engelli olmaktan korunan çocuk sayısı ise 750 bin. Difteriden influenzaya, tetanoz, su çiçeği ve rota virüsten kabakulağa kadar pek çok sağlık probleminden artık aşıyla korunmak mümkün. Sadece konjuge pnömokok aşısı ile dünyada her saat yaklaşık 2 çocuğun hayatı kurtuluyor.

“TÜRKİYE’DEKİ AŞILAR KESİNLİKLE CİVA İÇERMİYOR”

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı  Dr. Mehmet Ceyhan,  GSK  Klinik ve Medikal Aktiviteler Sorumlusu Prof. Dr. Anıl Dutta’nın da katıldığı toplantı, sağlıkta uzman İstanbullu ve Ankaralı gazetecileri biraraya getirdi. Toplantıda öne çıkan başlıklar ise şöyleydi:

* Günümüzde Türkiye’de kullanılan aşılarda kesinlikle civa yoktur.

* Aşılama her çocuğun en doğal hakkıdır. Buna karşın, gelişmiş ülkelerde çocuklar 15 hastalığa karşı aşılanırken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam 4 ya da 5 arasında değişiyor. Türkiye’de ise ulusal aşı takviminde bulunan aşı sayısı 13.

* Aşılar, domuz ürünü gibi dinen haram içeriğe sahip değildir.

AŞILARDA İĞNE KORKUSU SON BULACAK MI?

Peki, aşı dünyasından iğneden korkanları sevindirecek bir haber var mı? İğne acısına son veren aşı uygulamaları gündemde mi? Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bakın bu konuda neler söylüyor:

“Burundan yapılan sprey şeklinde grip aşısı, ağız yoluyla uygulanan rota virüsü ve çocuk felci aşısı dışında, çoğu aşı için bu mümkün değil. Günümüzde üretici firmalar aşıların daha kolay uygulanma yöntemleri yerine, daha etkili ve daha zararsız aşılar üretebilme konusuna odaklanıyorlar.”

İğnenin canımızı acıtması anlık bir süreç. Göz açıp kapayana kadar aşı oluyorsunuz. Bir çocuğun hangi gerekçeyle olursa olsun bağışıklanma hakkından mahrum kalmasının faturası ise son derece ağır. Sadece 2011’de 5 yaşın altındaki 1,5 milyon çocuğun aşıyla önlenebilir hastalıklardan yaşamını yitirmesi ise bunun an çarpıcı örneği. Bu yüzden çocuklarınızı “Doktor amca gelir, sonra sana iğne yapar” diye korkutmayın lütfen!

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 23 Eylül 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.

 


İçeriği Paylaşın