Aşkta Bağımlılık Olur mu?
Aşkta Bağımlılık Olur mu?
Bizi Takip Et
Her bağımlılık kişiye zarar verir. Bağımlı aşkta öyledir. Aşkta yaşanan bağımlılıkta kişiye çok zarar veriyor. Bu bağımlılık nedeniyle hayatı zehir olanlar hiçte az değil! Bağımlı aşık kendi kendini tahrip eder.
Bu konu da bilinmesi gereken pek çok şey var. Kendi hayatını bir nevi esarete çevirir en bu bağımlılık kişiyi tamamen iradesiz bırakabilmektedir.
Bu konuda neler söylenebilir diye düşündüğümüzde istediğimiz cevapları bulmak için bu tür vakalarla çalışan Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi`nden Uzman Psikolog Zehra Erol`a hürriyet adına sorularımızı yönelttik.
– Aşk bağımlısı olan kişi bu durumdan memnun mudur yoksa bağımlılığın farkında mıdır?
Aşk bağımlısı olan kişiler başlangıç aşamasında ilişkiden memnundurlar. Süreç ilerledikçe durumda değişmeler de başlar. İlişki sırasında karşı tarafla o kadar çok ilgilidir ki kendindeki bağımlılığın farkında değildir. İlişki içinde kaygı ve korkularından kaçınmak ve ilişkideki dengeyi korumak adına kontrolü almak isterler. Bunun için o kişinin en ufak tepkisi hayati önem taşıyan konu haline gelir. Bu şekilde yavaş yavaş ve farkında olmadan ilişkideki tüm kontrol karşı tarafa geçmiş olur. Bağımlı aşık bir süre sonra ihtiyaçlarının yeteri kadar karşılanmadığını fark etmeye başlar. Karşı taraftan talepleri de gün geçtikçe artar. Talepler karşılanmadıkça ilişkide sorunlar baş gösterir. Buna paralel olarak mutsuzluk, hatta depresyona kadar varan süreç başlar. Bağımlı kişi genellikle karşı tarafla ilgilenmekten kendinde oluşan bağımlılık sorununun farkına varamazlar. Bağımlı olan bu kişiler yalnız kalamazlar. Sürekli bir partner arayışı içindedirler. Sürekli sarılacak ve bırakmayacak bir kişi ararlar. Bunu bulamamak ise onlarda ciddi sıkıntılar oluşturur. Sürekli yeni aşık olacak kişi arayışındadır. Bu durum sık partner değiştirmelerine de neden olur.
– Bu durum çok rencide edici değil midir kişi için?
Çok doğru, rencide edici bir durumdur yaşanan. Bu hal bir süre sonra kişiye kendini değersiz hissettirmeye sebep olur. Sorunu bağımlılık olarak görmez. Kendilerinin sevilmedikleri düşünürler. İnsanların kendilerine önem vermedikleri inanırlar. Aslında burada şöyle bir durum vardır. Bu aşk bağımlısı kişilerin memnun olmadıkları bağımlılıkları değildir. İnsanlardan yeterli ilgi ve destek görememek onları bunaltır. Kendinden bu sebeple hoşnut olmazlar.
– Henüz çok net bilinmemiş bile olsa bu bir bağımlılık. Hayatı derinden sarsıyor. Bağımlı olan kişi terk edilme durumu yaşadığında onu neler bekler?
Hiçte hoş olan şeyler beklemez elbette. Bağımlı aşık terk edildiğinde sadece sevgiliden değil yaşamdan da vazgeçer. Terk edilen bağımlıda yaşam anlamsızdır. Hayat ona önemsiz gözükür. İhtiyaçlarını karşılayan varlık ortadan kaybolmuştur. Bu kayıp aşk bağımlısı kişi de yoksunluğa yol açar. Uyku uyuyamaz, yemek yiyemez. Evden dışarı çıkmak istemez. Ona göre aşık olduğu bağımlı olduğu kişi olmadığında yaptığı herhangi bir şeyin anlamı yoktur.
– Bu süreçte ne düşünür, neler yapar?
Aklında tek bir şey vardır bu süreçte. Sürekli aşık olduğu kişiyi düşünür. Acaba nerdedir, ne yapıyordur, onu arayacak mıdır?. Sürekli bu düşüncelerle doludur bağımlı kişi. Bazen sadece soru sormakla kalmaz. Aşık olduğu kişiyi görmek için çabalar da arar. Tanıdığı kişiler varsa onlara sorar. Aşık olduğu kişiden uzak olduğu süreç arttıkça daha yoğun bir şekilde görmeyi arzular. Bağımlı kişi ayrıldıklarına inanmak istemez. Sanki bir sihir olacak ve o kişi geri dönecek gibi hisseder. Bütün bunların ardında bir şekilde tekrar bir araya gelecekleri umudu vardır. Umulan gerçekleşmeyip zaman uzadıkça durum içinden çıkılamaz bir hal almaya başlar. Yeni bir surum ortaya çıkar. Bir ilişki bittiğinde hemen yeni bir ilişki arayışına girer. Sorunun derinleşmeye başladığında çevresindeki kişiler tarafından durum çok dikkat çekici bir hal alır. Onlar aşk bağımlısı olan yakınlarının yardım alması için ikna etmeye çalışırlar.
AYRILIK SEVDAYA DAHİL DEĞİL!
– Aşk bağımlılığı hangi durumlarda ya da evrede takıntılı aşk haline gelir?
Aşık olduğunda kişiye her şey tozpembe görünür. Hiçbir sorun yoktur. Her şey yolunda gitmektedir. Sorunlar ilişkiyi tahrip etmeye başlayınca ayrılık düşünülmeye başlanır. Ayrılmak da sevdaya dair dense de bağımlı aşkta ayrılık sevdanın içinde yer almaz. Büyük bir tehdittir. İlişkiyi tehdit eden herhangi bir ihtimalin yarattığı kaygılar aşkın takıntıya dönüşmesine neden olur. Ayrılık kişi de o kadar büyük bir korku halindedir ki kişi ayrılıktan kaçınmak çabası içine girer. Ayrılık düşüncesi kişinin zihninde en ufak bir tereddüde sebep olduğunda ilk iş hemen aşık olduğu kişiyi aramak olur. Ne yaptığını sorar. Nerde olduğunu anlamaya çalışır. Bu sorulara aldığı yanıtlar kendisini bir süre rahatlatır ama kısa bir süre sonra aynı soruları tekrar sormaya başlar. Sadece aşık olduğu kişiyle değil çevresindeki insanlarla ilişkilerinde de merkez sevilendir. Çevresindeki insanlarla sürekli aşık olduğu kişiden bahseder. Döner dolaşır konu sürekli aynı noktaya gelir.
– Konuya bağımlılıktan girdik daha iyi anlayabilmek için ama aşkı anlamak da gerekli. Aşk nedir?
İnsanda duygu, düşünce ve davranış vardır. Aşk yaşanılan yoğun duygulardan biridir. Birey aşık olduğunda bir başkalaşım içine girer. Birden bire çok farklı biri gibi hissetmeye başlar kendisini. Adeta değişime uğramıştır. Her şey çok güzeldir. Bir süredir aynı olan her şey değişmiştir. Başkalaşım sanki dışarıda gibi görünür. Ama öyle değildir tümüyle kişidedir. Aşık olduğu andan itibaren kişi kendisinde yeni yönler de keşfetmeye başlar. Aşık olmak kişinin kendisini tanıması anlamında büyük bir fırsattır. Kişi başkasının gözünde nasıl görünüyor? Başkası onu nasıl etkiliyor? Bu aşk onda ne gibi değişimlere neden oldu? Kişi en belirgin biçimde bunların farkına aşk yoluyla varır. Aşk her ne kadar karşıdaki kişinin etkisiyle gelen bir duygu yoğunluğu gibi gözükse de keramet kişinin kendisindedir.
AŞK BEYİNDE BİR YUMAK MI?
– Aşk bir başkalaşımdır dediniz. Kişide bazı farkındalıklar kazandırıyor bağımlılık boyutuna ulaşmadığında. Peki aşk sırasında beyinde ne gibi değişiklikler yaşanmaktadır ki bu etkiler söz konusu olmaktadır?
Biraz bütüncül bakılmalı. Davranışlarda değişikliğe neden olduğuna göre beyindeki duygulanımda da etkili olmalıdır. Sorunuz çok yerinde. Bu konuda bilim dünyası çalışmalar yapmaktadır. Bu konuda her gün yeni verilere ulaşıyoruz. Aşk inançlar, değer yargıları, düşünce şeklimiz, alışkanlıklarımız ve hormonlarında içinde bulunduğu bir yumaktır. Beyinde bilim adamlarının aşkla ilgili olduğunu düşündükleri ileticiler vardır. Bunlardan biri dopamindir. Dopamin artışı ile birlikte motivasyon ve hedefe yönelmede artış oluyor. Aşık olan kişilerde ısrarcı davranma, heyecan, enerji artışı oluyor. Endişe, kaygı ve ilişkiye odaklanma dopamin artışı ile birlikte görülür. Diğer bir mesajcı daha var. O da noradrenalin. Aşkın temel göstergelerinden olan heyecanı, iştahsızlığı ve aşırı enerjiyi tetikliyor.
– Aşk bağımlılığı yaşayan kişiler aslında neye bağımlıdırlar? Kişiye mi, sevilme veya sevme ihtiyaçlarına mı?
Sevmekte yeme içme gibi temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Sevildiğini hissetmeden büyüyen kişiler yetişkin olduklarında ilişkilerini sağlıklı yaşamakta zorlanırlar. Bir yandan sevilmeye yoğun bir şekilde ihtiyaç duyarlar. Diğer yandan da bunu nasıl ifade edeceklerini sevgilerini nasıl göstereceklerini de bilemezler. Kendilerini sevmekte zorlanırlar. Diğer insanlar tarafından sevileceklerine dair inançları yoktur. Aşk bağımlısı olan kişilerin istekleri ve ihtiyaçları çok fazladır. İlgi görmek istiyorum, sevilmeye ihtiyacım var derler. Önemli görülmek istediklerini buna ihtiyaç duyduklarını sürekli ifade ederler. Bu kişilerin aslında ihtiyaçları nedir? Sevdiği kişi tarafından oldukları gibi kabul edilmektir. Güvende olmak, biricik ve tek olmaktır.
– Diğer bağımlılıklar gibi aşk bağımlılığı da kişinin yaşam kalitesini bozuyor. Aşk bağımlısı olan kişilerin temel bir belirginliği var mıdır? Örneğin hep aynı kişilik yapısında olan insanlar mıdır?
Hayır. Bağımlı aşklar farklı kişilik özelliklerinde de görülür. Bağımlı kişilik bozukluğu olanlar da sevilenden vazgeçememek en temel konudur. Bu kişiler tüm enerjisini ilişkisi için harcarlar. Sevilenden onay görmek ve yalnız kalmamak adına çabalarlar. Bağımlı kişilik bozukluğu dışında obsesif kişilerde de bağımlı özellikler görülür. Bu nedenle de aşık olduklarında duygusal ihtiyaçları çok yoğundur. Sevilenin kaybedileceği düşüncesi bile kaygı yaşarlar. Bu sebeple ilişkiye yapışırlar adeta. Sınır kişilik bozukluklarında bağımlı özellikler gözükmektedir. Öfke ve sevgiyi bir arada yoğun olarak yaşarlar. Bu kişiler gerçek ya da olmayan bir ayrılık ihtimalinden olağanüstü derecede endişelidirler. O kadar ki bunu yaşamamak adına kendine zarar verebilir. Ya da sevdiğine zarar vermeyi bile göze alabilirler. Özsever narsist kişilerde de aksi söylense de bağımlı aşk görülür. Bağlanmaktan korkarlar, ilişki kurmakta beceriksizdirler. Kontrolcüdürler ve benmerkezcidirler. Bunlar partnerlerini sürekli kontrol altında tutmak isterler. Karşısındaki ona hayran olduğu sürece o da bağımlıdır. Ayrıldığı durumda panik ve kaygı ile birlikte katı, baskıcı olabilirler. Hatta şiddete eğilim gösterebilir.
HER ŞEY İKİNCİ PLANDA AŞK HARİÇ
-Bağımlı aşıklar fedakar olurlar mı? Ya da aşık oldukları kişi için ne gibi fedakarlıkları göze alabilirler?
Bağımlı aşık sevdiği için her şeyi göze alabilir. Zamanının çoğunu aşık olduğu kişiye harcar. Ailesi, işi, okulu hepsi bağımlı aşıkta ikinci plandadır. Sevdiği için sosyal faaliyetlerinden, zevk verici aktivitelerinden vazgeçer. Aşık oldukları kişi tarafından onaylanmak isterler. Bu ihtiyaçları o kadar yoğundur ki işini, okulunu değiştirebilir. Onun istemediği kişilerle arkadaşlığını kesmeyi, görüşmelerini azaltmayı göze alır.
– Aşk bağımlısı olan kişiler davranışlarında mantık geçerli midir? Bağımlı olduğu sevdiğine kişinin zarar vermesi söz konusu mudur?
Bu çok merak edilir. Özellikle sınır ve narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler de sevdiğine zarar verme görülebilir. Bu kişilerin duyguları o kadar yoğundur ki, sevdikleri kişilere zarar vermek belli bir süre de olsa kendilerini iyi hissetmelerine neden olur. Bir örnekle açıklık getireyim isterseniz. Narsistik bozukluğu olan bayan bir danışanım vardı. Sevgilisiyle ayrılmak konusunda tartıştıkları günün akşamı hiç vakit geçmez. İşe gider ve onun yeni imzaladığı anlaşmanın bilgisayarda bulur. Hiç tereddüt etmeden bu bilgileri yok eder. Bu da yetmez. Tekrar eve dönüp tartışmaya başlar. Bu esnada da birbirlerine tokat atmış ve tekmelemişlerdi. Tüm bağımlı aşklarda yaşanmasa da sınır kişilik ve narsistik kişiliklerde görülebilmektedir.
AŞK VE DEPRESYON
– Siz bu konularda çalışıyorsunuz. `Takıntılı Aşklar` ismini taşıyan bir ortak kitabınız da var. Buradan hareketle sormak istiyorum. Bağımlı aşıklar da görülen ne gibi psikolojik sorunlar vardır?
Evet Psikiyatri Uzmanı Dr. Funda Güdücü ile Timaş yayınlarından çıkan ortak bir kitabımız var. Orada da bu konuda araştırmalarımız olmuştu. Klinik olarak da bu tarz vakalar çokça gördüm ve hala da görmekteyim. Hemen belirteyim bağımlı aşklarda en sık görülen rahatsızlıkların başında depresyon geliyor. Bağımlı aşıklar sevdiği kişiyi merkez alırlar. Bu nedenle ilişkide yaşanan doğal tartışma ve çatışmalar bile büyük sorunlar halini alabilir. Bu ilişki problemlerinin artışı genel bir mutsuzluk verir. Bir süre sonra da depresyon halini alır. Bu bağımlı kişilerin hayatının diğer alanlarına yatırımları azdır. Onun için yaşamdan aldıkları hazın tamamı ilişkiye bağlı hale gelir. Aşık olunan kişinin yokluğu da depresyona neden olur.
-Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri malum. Cinayet, yaralama vs türü haberlerdir. TV ana haber bültenleri de artık bu haberler önemli yer tutmaktadır. Buralarda yer alan kimi `aşk cinayetleri`nde aşk bağımlılığının payı ne kadardır?
Aşka bağımlı kişilerin genellikle karamsar yapıları vardır. Bir ilişkiyi başka bir ilişki için bitirebilirler. Sorunlara toleransları düşüktür. Problemlerin varlığını görmezden gelirler. Bu nedenle riski göze alan davranışları da olur. Partnerleri olmadığı zaman kendilerini çok değersiz görürler. İşte bu duyguyu yaşamamak için karşısındakine zarar vermek de dahil her şeyi yapabilirler. Karşısındakinin kendisini terk edeceğini anladığında yalnızlık çok ağır gelir bağımlı aşk yaşayan kişiye. O terk etmeden kendisi onu terk etmek ister.
KISKANÇLIK ATAKLARI OLUR
– Bağımlı aşıklar eşlerini bunaltırlar mı? Kıskançlık ne durumdadır bağımlılarda?
Bunaltmaz olurlar mı? Hem de nasıl bunaltırlar! Bağımlı aşıklar sürekli eşlerinin davranışlarını kontrol ederler. Süreci kendi istedikleri şekilde yönlendirmeye çalışırlar. Bunun sonucu olarak da eşlerini bunaltırlar. Bu kişiler daima “istiyorum”, “ihtiyacım var” geçen cümleler kurarlar. Her an talep halindedirler, istekleri hiç bitmez. Taleplerine karşılık gelmeyince bu sefer de başka şekillerde isteklerini ortaya koyarlar. İsteklerini karşısındaki kişi yerine getirinceye kadar her yolu denerler. Bu da eşlerinin sıkıntı yaşamasına neden olur. İlişkinin merkezinde olmak ve ilgi ihtiyaçları çok fazladır. Bağımlı aşıklarda kıskançlık şiddetlidir. Hemcinsleri ile rekabet sıklıkla yaşanır. Ancak burada başka bir hususa dikkatini çekmek isterim okuyucularınızın. Bağımlı aşıklar kıskançlıklarının farkında değillerdir. Rekabet duygularının da aynı şekilde farkına varmazlar. Kıskançlıkları için her zaman mutlaka bir bahaneleri vardır. Ona göre eşi şöyle şöyle yapmıştır, eşi böyle böyle davranmıştır. Kıskançlık atakları olur. Bu en ufak bir tetikleyici ile sürekli hayata geçer. Başka birinin olmadığını, şüphelerin yersiz olduğunu anlatmak eş için oldukça zordur. Bağımlı aşıklarla yaşamak durumunda olanlar hayatın en zor yanlarını yakından bilirler. Kıskançlık dolu ve bunaltıcıdır.
– Aşk bağımlısı kişiler bırakıldıkları zaman ayrılık yaşadıkları durumlarda ne yaparlar? Özel bir seçim olmaksızın hemen başka bir aşka mı yönelirler?
Aşk bağımlısı için diğerinin yokluğu neye benzer bilir misiniz? Sonu gelmeyen bir boşluğa düşmek gibidir. Sürekli boşluk da kalacaklarını düşünerek endişelenirler. Hemen kendilerine yeni birisini bulma arayışına girerler. Bu hızlı arayış bazen cinsel çekiciliğin aşkla karıştırılmasına da neden olur.
– Aşk bağımlılığı kişiye pahalıya mal oluyor. Anlattıklarınızdan bunu rahatlıkla çıkartmak mümkün. Son olarak aşk bağımlısı olan kişilere ne gibi önerileriniz olabileceğini sormak istiyorum?
Aşk bağımlısı kişilerin başka bir zaafları vardır. Buda başkalarına “hayır” demekte zorlanmalarıdır. Hayır demeyi öğrenmek kişi için son derece önemlidir. Başkası için yaşamak yerine kendisi için yaşamayı düşünüp planlamalıdırlar. Sosyal aktivite önem vermelerini ve sosyal ilişkilere daha fazla zaman ayırmalarını önermek istiyorum. Bütün bunlar dışında bağımlı kişiler genellikle bağımlılıklarını besleyen kişilerle ilişki kurarlar. Bu da ilişkilerini çıkmaza sokar. İlişkiyle o kadar ilgilidirler ki sorunun ne olduğunu nasıl aşacaklarını bilemezler. Bazen kendilerini kontrol edebilirler ancak bu uzun süreli olmaz. Bu nedenle bende son olarak altını çizerek şunu söylemek isterim. Kendilerine yapabilecekleri en önemli iyilik profesyonel bir destek almalarıdır. Bu bağımlılığı yenmek adına iyi niyetle atılmış ilk adım olacaktır. Sonu güzel gelecek bir adımdır.
Kaynak: Memory Center web sitesi
(http://www.mcaturk.com/)
İçeriği Paylaşın