Astımda Tedavi Giderek Kişiselleşiyor!

Astımda Tedavi Giderek Kişiselleşiyor!

Astımda Tedavi Giderek Kişiselleşiyor!

Bizi Takip Et


Astım, hava yollarının ataklar halinde tıkanması ile kendini gösteren bir hastalık. Her yaşta görülebiliyor. Tedavisi ise giderek kişiselleşiyor ve kişinin fenotipik (görünen) özelliklerine bakılarak ayarlanıyor.

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, kontrol altına alınmadığında günlük yaşam ve aktiviteleri ciddi oranda etkileyen astım hastalığının gelişiminde hem genetik hem de çevresel etkenlerin rol aldığını söyledi. Hamilelikte astımın seyrinin değişken olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yorgancıoğlu şu bilgiyi verdi:

HAMİLELİKTE ASTIM

‘‘Hastaların üçte birinde astım gebelik öncesindeki gibi seyrederken, üçte birinde iyileşir ve üçte birinde ise kötüleşebilir. Astımlı gebede uygun ve yeterli tedavi anne ve bebeğin sağlığı için çok önemlidir. Gebelik boyunca ve doğum sonrası 3 aya kadar 4-6 haftalık aralıklarla astımlı gebenin astım açısından kontrolleri yapılmalıdır. İlaçlar, bebeğe zarar verebileceği kaygısıyla kesilmemelidir. Çünkü gebelikte güvenle kullanılabilecek astım ilaçları vardır. Bu nedenle ilaç kullanması gereken astımlı gebelerde nefes açıcılar ve solunum yolu ile alınan kortizonlu kontrol edici ilaçlar belirlenip önerilebilir.’’

ÇOCUKLARDA ASTIM

Çocuklarda astımın yetişkinlerden çok farklı olmadığını, en sık bulguların öksürük ve hışıltı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, ‘‘Hışıltılı çocuklarda tekrarlayan ve hışıltıya sebep olan astım dışı nedenlerin mutlaka araştırılması gerekir’’ dedi. Astım tedavisinin en önemli unsurunun doğru ve düzenli olarak ilaç kullanmak olduğunu belirten Prof. Dr. Yorgancıoğlu, şu bilgiyi verdi:

ASTIM TEDAVİSİ

‘‘Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar, astımı kontrol edici ilaçlar ve rahatlatıcı ilaçlar olarak iki gruba ayrılır. Astımı kontrol edici ilaçlar, hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihap üzerine etkili ilaçlardır. Bu ilaçların etkileri yavaş yavaş ortaya çıktığından düzenli alınması gerekir. Aksi takdirde iltihabın tekrar etmesine ve astımın kontrol altına alınamamasına yol açabilir. Rahatlatıcı ilaçlar ise, kullanıldığında hızla etki ederek hava yolundaki kasların kasılmasını azaltan, hava yollarını genişleten ve buna bağlı olarak oluşan nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi gibi belirtileri gideren ilaçlardır. Bu ilaçlar sadece gerektiğinde kullanılırlar. Bunlara cep ilacı da denilir.’’

HASTA-HEKİM İŞBİRLİĞİ

Astımda tedavinin giderek kişiselleştiğini ve kişinin fenotipik (görünen) özelliklerine bakılarak ayarlandığını anlatan Prof. Dr. Yorgancıoğlu, astım tedavisinin amacının hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihabın önlenmesi ve iyileştirilmesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, ‘‘Bu hedeflere ulaşabilmek öncelikle hasta-hekim arasında iyi bir iletişim olmalıdır. Hastanın risk faktörlerine maruziyetin tanımlanması ve azaltılması sağlanmalıdır. Astımın değerlendirilmesi ve tedavisi, eşlik eden hastalıkların ortaya konması ve tedavisi, tıbbi tedavinin izlenmesi gerekir. Astım tedavisinde kullanılan ilaçların hemen tümü nefes yoluyla alınan ilaçlardır. Bu şekilde ilaç hedeflenen organ akciğere daha hızlı, istenilen dozda ulaşır ve yan etkilerinden kaçınılmış olur’’ dedi.

Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu

EGZAMA VE ASTIM

Prof. Dr. Yorgancıoğlu, küresel ısınma, kış aylarının daha yumuşak geçmesi ve baharın daha erken gelmesi nedeniyle bahar alerjenlerine maruziyetin süresinin uzadığını söyledi ve ‘‘Artık ağaç veya ot olsun polen sezonu daha erken başlamakta ve daha uzun sürmektedir. Yaşamın ilk yıllarındaki alerjiler daha çok gıda ve deri ile ilişkilidir. Egzama bazen bebeklikten itibaren büyük problemdir. Gıda ve beslenme, alerjik bebeklerde önemli bir sorundur. Ancak zamanla ve yaşla gıda alerjisi azalma trendine girebilir. İlkokula doğru solunum yolu alerjileri; yani alerjik nezle (rinit), sinüzit ve astım/bronşit ön plana geçer. Egzama hastalarının yaklaşık olarak yüzde 70’i alerjik rinit ve astıma eğilimlidir’’ dedi.

ASTIMIN BELİRTİLERİ

* Atak dönemlerinde hava yollarını saran kaslar kasılır ve ödem, şişlik artar. Hava yollarındaki salgı bezlerinden ifrazat-balgam salınır. Bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkmasını engeller.

* Toz, duman koku gibi bazı uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar.

* Temel olarak genellikle kuru ve balgam olmayan öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve hırıltılı-hışıltılı solunum gibi belirtilerle kendini gösterir.

* Genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkar.

* Belirtiler yıl içinde mevsimsel değişiklik gösterebilir.

* Bireye göre değişen bazı tetikleyici faktörler belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu belirtileri olan kişilerin bir göğüs hastalıkları uzmanına müracaatı ve solunum fonksiyon testi yaptırmaları uygundur.

ASTIM HASTALARI BUNLARA DİKKAT ETMELİ!

  • İlaçlarınızı düzenli kullanın ve doktorunuz söylemediği sürece bırakmayın.
  • Hastalık ve tedavi ile ilgili aklınıza takılan her şeyi doktorunuza sorun.
  • Astımınızı kötüleştiren etkenleri belirleyin ve bunlardan korunun.

İçeriği Paylaşın