Bademcik ve Geniz Eti
Bademcik ve Geniz Eti
Bizi Takip Et
Bademcikler (tonsiller) ve geniz eti (adenoid), lenfoid doku adı verilen ve vücudun bağışıklık sisteminde rol alan organlardır. Boğazın arka kısmında savunma görevi gören doku halkasının bir parçasıdırlar.
Boyun, kasık ve vücudun diğer kısımlarında bulunan bezelere benzer dokulardan oluşmuşlardır. Lenfosit içerirler. Bu lenfositler vücudun bağışıklık sistemine rol alan antikorları üretirler.
Geniz eti boğazın üst kısmında, nazofarinks adı verilen burun ve yumuşak damağın arkasında yer alır ve bademciklerden farklı olarak özel aletlerle bakılmadan görülemez.
Geniz eti daha çok çocukluk çağının problemi olmasına rağmen, bademcik hem çocuklarda hem de erişkinlerde hastalık yapabilmektedir.
Bademcik ve geniz eti hem infeksiyonlara hemde büyüklüklerine bağlı olarak bazı sorunlara yol açabilirler. Sık geçirilen infeksiyonlar, hem hastanın günlük yaşamını etkiler, hemde sık sık ilaç kullanımına neden olur. Tekrarlayan enfeksiyonlar kalp kapakçıkları, eklem ve böbrek hastalıklarına neden olur.
Bademcik ve geniz etinin büyük olması burundan solunuma engel oluşturur. Ayrıca kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak değişik boyutta problemlere yol açarlar. Bu hastalarda; işitme kayıpları, horlama, burun tıkanıklığı, gece öksürükleri, burun akıntıları gözlenmektedir. Kronik geniz eti iltihapları veya büyümeleri ortodontik bozukluklar, yüz gelişiminde bozukluklar ve konuşma bozukluğuna yol açabilmektedir.
Bademcik ve geniz eti büyümeleri üst solunum yolunu daraltacak boyuta ulaştığında horlama ve uyku apnesi dediğimiz uykuda nefes durması gibi ciddi sorunlara yol açar.
Bademcik ve geniz etinin büyük olması orta kulağın havalanmasını bozar. Buna bağlı kulak zorunda çökme, orta kulakta sıvı toplanması ve işitme kaybı olur. İşitme kaybı bazen anne ve babanın farkedemeyeceği seviyede olur ve bu çocukların başarısız olmasına neden olur.
Bademciklerin büyük olması; yutma, beslenme ve konuşma sorunları yapar. Bademciklerin üzerinde biriken yiyecek ve doku artıkları ağız kokusu ve hijyen bozukluğuna neden olur. Ayrıca çene ve yüz kemiklerinde gelişim bozukluğu, oluşan yüz ifadesi nedeniyle geri zekalı görüntüsü, sinüzit ve buna bağlı baş ağrısı, geniz akıntısı nedeniyle boğaz iltihabı (farenjit), öksürük ve alt solunum yolu problemleri görülebilmektedir.
Beta mikrobu denilen bakterilerinin çok sık bademcik iltihabı yapma özellikleri vardır. Bu durumda özellikle üç ila beş yaşları arasında geçirilen bademcik infeksiyonlarının komplikasyonu olarak kalp kapakçıkları ve böbrekler hasar görebilir. Bunlar çoğu zaman beta streptokokların yol açtığı ateşli eklem romatizması ile beraber olur. Ancak günümüzde ilaçlarla bu tür komplikasyonlar engellenebilmekte bu nedenle daha az görülmektedir.
Bademcik ve geniz etinin akut iltihaplarında tedavi genellikle ilaçlardır. Ciddi problemlere yol açmayan ve sık infeksiyona yol açmayan bademcik ve geniz eti ilaçlarla tedavi edilmesine rağmen, bazen bademcik ve geniz etinin ameliyatla alınması gerekir.
Geniz eti için yaş sınırlaması yoktur. Ancak bademcik ameliyatları zorunlu haller dışında üç yaşın altında genellikle uygulanmaz. Solunumu ileri derecede engelleyen büyük bademcikler üç yaşın altında da alınabilir. Genellikle bademcik ameliyatlarının en sık yapıldığı yaşlar 3 ila 10 yaşlar arasıdır. Üst yaş sınırını belirlemek mümkün değildir.
Bademcik ve geniz eti ameliyatları KBB kliniklerinde sık uygulanmaktadır. İlaç tedavisinden fayda görülmediğinde cerrahi olarak alınmasına karar verilmektedir. Ameliyata engel oluşturacak herhangi bir ciddi sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyat uygulanmaktadır.Bu ameliyata karar vermek için kullanılan bazı kriterler vardır .
• Üst solunum yolunun bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak tıkanması
• Bademcik etrafında abse oluşması
• Kötü huylu tümör şüphesi (Bademcik dokusunun tek taraflı büyümesi lenfoma veya başka habis hastalıkların belirtisi olabilir)
• Çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri.
• Enfeksiyon durumu olmadığı halde bademcik ve geniz etinin yutmayı zorlaştıracak kadar büyümesi.
• Bademcik üzerinde ağız kokusuna neden olabilecek şekilde sık sık birikim olması
• Orta kulak iltihabı (otitis media) ve işitme kaybına neden olması
• Sık sık sinüzit ve alt solunum yolu problemlerine neden olması
• Son bir yılda 7 defa veya son iki yılda yıl başına 5 `er defa veya son üç yılda yıl başına 3 `er defa yada daha sık ateşli bademcik iltihaplanması geçirilmesi gibi durumlarda bademcik ve/veya geniz eti ameliyatı yapılır.
Bademcik ameliyatının en önemli riski kanamadır. Günümüzde gelişen genel anestezi koşulları ve hastanelerin olanaklarının artmış olması bu riski çok azaltmaktadır. Bununla birlikte bademcik ameliyatı teknik olarak basit görünen, fakat büyük bir ameliyat ciddiyetiyle hazırlık yapılması gereken ameliyattır.
Bademcik ameliyatı olurken dikkat edilmesi gereken en önemli şey yoğun bakım ünitesi gibi tam donanımlı bir hastane olmasıdır. Koşulları yeterli olmayan yerlerde bademcik ve geniz eti ameliyatı risklidir.
Halk arasında anestezinin fazla verilmesine bağlı komplikasyonlar olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Böyle bir durum söz konusu değildir. Ameliyat komplikasyonları çoğu kez donanım ve bakım koşullarının yetersizliğinden olabilmektedir. Günümüzde modern anestezi cihaz ve ilaçlarıyla genel anestezi kullanılması idealdir.
BADEMCİK VE GENİZ ETİ AMELİYATI OLAN HASTALARA ÖNERİLER
• Ameliyattan sonra 4 saat hiçbir şey yenilmemeli ve içilmemelidir.
• Ameliyat sonrası 5-7. saatten itibaren hasta aç ve susuz bırakılmamalıdır. Özellikle yaz aylarında terlemeyle vücuttan su kaybı fazla olur, hastanın susuz ve dolayısıyla halsiz kalmaması için bol sıvı gıdalarla beslenmesi faydalıdır.
• Ameliyat sonrası ilk günde hastaların çoğunun eve gönderilmesinde sakınca yoktur. Eve gitmeden önce doktorunuz size reçete verecektir.
• Ameliyatın ilk gününde koyu renkli kusma ve ilk iki günde koyu renkli dışkı olması normaldir. Bunlar Ameliyat sırasında yutulan kana bağlı olabilir. Ancak devamlı ve ağızdan taze kan gelmesi ve tekrar koyu renkli kusulması durumunda doktorunuza mutlaka haber veriniz.
• Kulak zarı çizilmiş veya aynı seansta kulak zarına tüp takıldıysa bazen ameliyat sonrası hafif kanlı akıntı olabilir. kulağa su kaçırmamaya dikkat ediniz.
• Bu ameliyat sonrası ilk iki haftada nadirde olsa kanama riski mevcuttur. Eğer boğazınızda kanama fark ederseniz lütfen sakin ve soğukkanlı olunuz. Oturunuz ve kanı yavaşça tükürün. Erişkinler veya büyük çocuklar için buzlu su ile gargara faydalı olabilir. 10-15 dk. İçinde kanama durmaz ise doktorunuza mutlaka haber veriniz. Hastaneye ulaşana kadar herhangi birşey yiyip içmeyiniz.
• Düşük derecede ateş bu ameliyatta normaldir ve genellikle yeterli sıvı alınmamasına bağlıdır. Verilen ilaçlarınızı önerildiği gibi kullanarak ateşinizi 38 derecenin altında tutmaya özen gösteriyoruz.
• Ameliyattan sonra 2. günden itibaren alınan bademciklerin yerinde beyaz bir örtü olacaktır. Bu tamamen normaldir endişe etmeyiniz.
Ameliyattan sonraki bir hafta süresince kullanılacak ilaçların doktorunuza gösterilmesi ve kontrol ettirilmesi uygun olacaktır.
• Ameliyat sonrası kulağa vuran ağrının olması normaldir. Bu ağrı boğazdan gelen ama kulaktan hissedilen ve çok sürmeyen, ameliyat sonrası verilen ilaçlar ile geçebilen ağrıdır. Endişe etmeyiniz
• Yemek yerken hissedilen zorluklar zamanla geçecektir. Aşağıda verilen beslenme listesine uyunuz ve sıkıntılı zamanlarda ılık ve yumuşak gıdalar alınız.
• Ameliyattan 10 gün sonra kontrole geliniz. Eğer daha önce bir probleminiz ve sormak istediğiniz bir soru olursa lütfen doktorunuzu arayınız.
AMELİYAT SONRASI BESLENME VE HASTA BAKIMI İLE İLGİLİ ÖNERİLER.
1.gün: Hasta tozsuz, serin bir odada yatakta fazla hareket etmeyecek şekilde yatmalı ve mümkün olduğu kadar öksürmemelidir.
Ameliyattan 3 saat sonra başlayarak soğuk olarak süt, ayran, su, meyva suyu, dondurma, komposto suyu içilebilir. Çocuklar yemek için zorlanmamalı, yatakta yarı dik oturtulmalı, uyurken başı yan çevrilmelidir.
2.gün: Bir önceki gün içilen sıvılara ilaveten oda hararetinde rafadan yumurta, patates püresi,makarna, yoğurt, puding, un muhallabsi, çay ile bisküvi, muz püresi elma püresi gibi yumuşak gıdalar yenilebilir.
3.gün: Birinci ve ikinci günlerde verilenlere ek olarak sulu muhallebi, soğuk ve ezilmiş patates ve sebze çorbaları verilebilir.
4.gün: Makarna, mevsimsel her türlü sebze yemekleri, yemek suyunda ekmek içi gibi biraz daha sert yiyecekler yenilebilir.
5.gün:Normal yumuşak yiyecekler yenilebilir
6.- 7.: Günden itibaren normal beslenmeye geçilebilir.
Kaynak: Hisar Intercontinental Hospital web sitesi
(www.hisarhospital.com)
İçeriği Paylaşın