Bebeklerde Kalp Ritm Bozukluğu
Bebeklerde Kalp Ritm Bozukluğu
Bizi Takip Et
Toplumun yüzde 20’sini ve ortalama her 5 kişiden birini etkileyen ritim bozukluğu, anne karnında bile ortaya çıkabilen ve kontrol altına alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur. Ritim bozukluklarının hayatı tehdit edici boyutlara gelmemesi için doğru tanı ve düzenli takip şarttır.
Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, kalpte ritim bozuklukları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Ritim bozuklukları; hayatı tehdit edici olanlar, kalp fonksiyonlarını bozanlar ve yalnızca yaşam kalitesini etkileyenler olarak sınıflandırılabilir.
Ritim bozukluğu, herhangi bir belirti vermeden de ortaya çıkabilir ve yaşam boyu devam edebilir. Bu nedenle aritminin erken evrede tanınması ve ileri boyutlara ulaşarak kalp sağlığını tehdit etmemesi için çocukluk döneminde yapılacak sağlık kontrollerinin önemi büyüktür.
Bu nedenle bebeklere doğar doğmaz ya da çocuklara anaokulu döneminde EKG ve EKO gibi tetkikler yaptırarak, olası bir doğumsal kalp sorunu ortaya çıkarılabilir ve erken dönemde kontrol altına alınabilir.
RİTİM BOZUKLUĞUNA KARŞI DOĞAR DOĞMAZ KALP KONTROLÜ
Ritim bozukluğu, yeni doğanlarda doğumsal kalp hastalıkları nedeniyle ortaya çıkabilir. Annenin kalp ritminin bozulması, aritminin derecesine göre bebeğin beslenmesini ve gelişmesini de olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle bebeklere doğduğu anda ya da birkaç gün içinde yapılacak fizik muayene ve EKO, ileride gelişebilecek aritmi sorunlarının ve başka kalp hastalıklarının erken tanısının konulmasını sağlar. Eğer bebekte doğumsal bir kalp hastalığı belirlenmişse, ona göre önlem alınarak tedavisi erken dönemde gerçekleştirilir.
ANAOKULU DÖNEMİNDE YAPILACAK BİR EKO, SPOR SAHALARINDAKİ ANİ ÖLÜMLERİ ENGELLEYEBİLİR
Ritim bozukluğunun erken dönemde kontrol altına alınması ve tedavi edilmesi, sorunun hasta için ölümcül boyutlara ulaşmasını engeller. Bunun için çocuklar anaokuluna başlarken mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Özellikle anaokulu ve ilköğretim döneminde yaptırılacak muayene, EKG ve EKO ile ileride futbol, basketbol gibi spor sahalarında ritim bozukluğu nedeniyle yaşanan ani ölümlerin önüne geçilebilir; kişinin 20’li yaşlarda bile ortaya çıkabilen kalp yetersizliğine gitmesi engellenebilir.
HER RİTİM BOZUKLUĞU FARKLI ŞEKİLDE TEDAVİ EDİLİR
Bazı ritim bozuklukları “ablasyon” adı verilen radikal yöntemlerle tedavi edilir ve bir daha hiç tekrar etmez. Ancak ritim bozukluklarının yüzde 60’ın üzerinde olan kısmı, radikal tedaviden yoksundur. Bunların bir kısmı ilaçlarla yıllarca ya da ömür boyu tedavi edilmek durumundadır. Bir kısmının tedavisi de kalp pilleri ile mümkündür. Kalp pili takılan hastanın da sürekli kontrol altında tutulması gerekir.
Ritim bozukluğu sorunu yaşayan hastanın, mutlaka ritim bozukluğu konusu ile ilgili bir kardiyoloji uzmanı tarafından takip edilmesi gerekir. Bazı ritim bozuklukları, altta yatan bir hastalık nedeniyle ortaya çıkabildiği için, bu hastalıkların tedavisi gerçekleştirildikten sonra var olan ritim bozukluğu sorunu da çözülmüş olur.
YAŞAM ŞEKLİ RİTİM BOZUKLUĞUNU ETKİLER
· Kişinin yaşam biçimi, kalp ritmi üzerinde etkilidir. Beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni, aktif ya da hareketsiz yaşam gibi etkenler, ritim bozukluğunu tetikleyebilir.
· Enerji içeceklerinin tüketimi, çok şiddetli ritim bozukluklarına neden olabilir. Ancak bu geçici bir durumdur.
· Elektrolit dengesizliği durumları; kandaki sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elementlerin düzeylerinin bozulmasından kaynaklanmakta ve ritim bozukluğuna neden olmaktadır. Elektrolit dengesi sağlandığında ritim bozukluğu sorunu da ortadan kalkacaktır.
· Tüm çocuklarımızın ilkokul döneminden başlayarak bir spor dalına yönlendirilmesi, sağlıklı yaşam için çok önemlidir. İleri yaşta spora başlayacak olanların ise kendisine ve yaşına uygun olan bir dalı seçerek günde bir saat spor yapması, kalp ritminin düzenlenmesi bakımından çok önemlidir. Özellikle yürüyüş ve yüzme, aritmi için en iyi sporlardandır.
RİSKLER ORTADAN KALKINCA ARİTMİ SORUNU ÇÖZÜLÜR
Kalp hastalıklarına yol açabilecek bütün riskler, aritmi için de bir risktir. Göbek ve bel çevresindeki yağlanma, hipertansiyon, obezite, koroner damar sorunları aritminin en sık nedenlerindendir. Bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetreyi geçmesi, kalp hastalıklarını ve aritmileri tetikleyici önemli bir risk oluşturur. Hipertansiyon en sık aritmi nedenlerinden biridir. Bunun yanında koroner kalp hastalıkları, kolesterol ve şeker yüksekliği de ritim bozukluğu gibi önemli kalp hastalıklarına yol açabildiği için; bu risklerin ortadan kaldırılması, ritim bozukluğu sorununu da ortadan kaldıracaktır.
İçeriği Paylaşın