Bel Ağrıları

Bel Ağrıları

Bel Ağrıları

Bizi Takip Et


Her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmez

Günümüzde her 10 kişiden 8’inin, hayatı boyunca en az bir kez etkilendiği bel ağrıları, özellikle ağır işlerde çalışan ve uzun süre masa başında oturmak zorunda kalanları daha fazla etkiliyor. Konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olunmaması nedeniyle basit yanlışların dahi bel ağrısına yol açtığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner ile Anadolu Sağlık Merkezi Nöroşirurji Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, bel ağrıları ve bel fıtığı ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

· Bel ağrısı nedir ve hangi yapılardan kaynaklanır? 
Bel bölgesi, 5 omurdan oluşan ve vücut ağırlığının önemli bir kısmını taşıyan bir yapıdır. Omurların arasında “disk” adı verilen dokular bulunmaktadır. Disk, kollajen ve su içeren bir yapıdır ve dış kısmı sert bir tabakadan (anulus), iç kısmı ise jel kıvamında yumuşak bir maddeden (nükleus) oluşur. Görevi vücut ağırlığına destek olmak ve travma veya ani hareketlerle ortaya çıkan şokları absorbe etmektir. Yaş ilerledikçe disk içindeki su miktarı azalır ve esnekliğini kaybeder. Esnekliği azalıp daha sert bir hale gelen disk dokusu artık vücut ağırlığını yeterince taşıyamaz, böylece omurlara ve diğer destek dokulara binen yük artar. Normal yapısı bozulan disk dokusundan açığa çıkan bazı kimyasal maddeler sinir uçlarını uyararak ağrı oluşturmaya başlarlar. Omurlar, omurlar arasındaki eklemler ve diğer destek dokular taşıdıkları yük arttığı için dejenere olurlar ve ağrıya yol açarlar. Bunun dışında, disk ve etraf doku dejenerasyonu sonucunda omurganın stabil hali bozulur ve iki komşu omur birbirinin üzerinde hareket etmeye başlar. Tüm bu etkenler sonucunda “bel ağrısı” ortaya çıkar. 

· Bel ağrısına neden olan yanlışlar nelerdir? 
Bel sağlığı konusunda yeterince bilgi sahibi olunmadığı için düzeltilebilecek basit bazı yanlışlar yüzünden dahi bel ağrılarımız ortaya çıkmaktadır. En basit örnek olarak, yerden birşey alacağımız zaman eğilip o cismi havaya kaldırmak yerine yere çömelerek o cismi elimize alıp kalkma hareketini yaparsak belimize binen yükü azaltmış oluruz. Bunun dışında ters ve ani hareketler omurlarımızı oldukça zorlar. Soğukta kaldığımız zaman bel kaslarımızda spazm gelişir ve bel ağrısına yol açar. Çok uzun süre masa başında kalarak çalışıyorsak saat başı ayağa kalkıp 10 dakika yürümek, veya uzun süre ayakta çalışıyorsak kısa aralarla oturarak veya uzanarak belimizi dinlendirmek belimizi korumak için oldukça önemli ve basit uygulamalardır. En sık yaptığımız yanlışlardan bir tanesi de kilomuza dikkat etmemektir. Aldığımız her fazla kilo, bel omurlarımıza ve disk yapılarına birkaç kat fazlasıyla yük bindirmekte ve ağrılara neden olmaktadır. Ayrıca ayakta duruken veya otururken mutlaka vücut pozisyonumuz düzgün ve dik olmalıdır.

· Sürekli hale gelen bel ağrısı hangi hastalıkların habercisidir? 
Bel ağrısı zaman zaman hepimizin yaşadığımız bir sorundur. İnsanların büyük çoğunluğu yaşamları boyunca en az bir kere bel ağrısı atağı yaşarlar. Fakat bu bel ağrısı sürekli bir hal aldıysa, şiddeti arttıysa veya ağrının tipi değiştiyse bazı önemli hastalıkların habercisi olabilir. Yaşanılan ilk bel ağrısı atağında bir doktora başvurup altta yatan önemli bir hastalık olmadığını anlamak her zaman önerdiğimiz yöntemdir. Özellikle 20 yaş altı veya 50 yaş üstü kişilerde ilk ortaya çıkan bel ağrısı atağı mutlaka tetkik yapılmasını gerektirir. Bunun dışında da kortizon kullananlar, bilinen bir kanser hastalığı olanlar ve kilo kaybı olanlar bel ağrısı dönemlerinde mutlaka doktora başvurmalıdırlar.

· Her bel ağrısı, bel fıtığı anlamına gelir mi? 
Halk arasındaki en önemli yanlışlardan birisi de “bel ağrısı eşittir bel fıtığı” şeklindeki düşüncedir. Daha önce de belirttiğim gibi her bel fıtığında bel ağrısı görülür fakat her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmez. Zorlamalara veya ani hareketlere bağlı olarak bel kaslarımızda meydana gelen spazm en sık görülen bel ağrısı nedenlerinden birisidir. Bunun dışında, omurlarımız arasında yer alan “disk” dediğimiz yapılar yaş ilerledikçe dejenere olurlar ve içlerindeki su miktarı azalınca bel ağrısına yol açarlar. Ayrıca omurlarımızı birbirine bağlayan “faset” dediğimiz eklemlerden kaynaklanan problemler bel ve kalça ağrılarına yol açarlar.

Bel fıtığının belirtileri nelerdir?
Başlangıç dönemindeki belirti bel ağrısıdır. Dıştaki sert kısmın gerilmesi ve daha sonra yırtılması ile ve aynı dönemdeki iç kısımda ortaya çıkan kimyasal maddelerin etkisiyle küçük sinir uçları uyarılır ve belin orta kısmında, bazen yana yayılan ağrılar başlar. Bel ağrısının bir diğer nedeni de sinir uçlarının uyarılması ile ortaya çıkan bel kaslarındaki spazmdır. Bu dönemde yapılan muayenede bel kaslarının sert olarak ele geldiği ve omurgada düzleşme olduğu anlaşılır. Bu dönemde fıtık dokusu henüz sinire baskı yapmadığı için bacakta ağrı veya uyuşma yoktur. Olay ilerledikçe içteki yumuşak kısım sağda veya solda dışarı doğru kabarır ve son dönemde yırtıktan dışarı çıkar. Tam bu bölgeden geçen ve bacağa giden sinire baskı yapmaya başlar. Bu dönemde hasta belindeki ağrının kalçasına ve bacağına yayıldığından şikayet eder. Beraberinde bacakta uyuşma ve karıncalanmalar başlar. Sinir dokusunun etkilenmesi döneminde yapılan muayenede bacakta güç kaybı ve duyu hissinde azalma fark edilir. Bazı büyük bel fıtığı olan hastalarda idrar kaçırma ortaya çıkabilir. Bazen hastalar şiddetli bacak ağrılarının aniden tamamen geçtiğini fark ettiklerini belirtirler. Bu durum aslında hastanın düşündüğü gibi bir iyileşme değil tam tersi sinirin artık görevini yapamadığını gösteren kötü yönde bir gelişmedir ve yapılan muayenede genellikle beraberinde ayakta tam bir kuvvetsizlik saptanır. Bu durum acil olarak ameliyat edilirse düzelebilir.

Bel fıtığı teşhisi nasıl konulur?
Hastanın hekime anlattığı ağrı hikayesi çok önemlidir. Yapılan muayenede saptanan kuvvet ve his azalması ile teşhis konulur. Diğer hastalıklardan ayırt etmek için MR çekilir ve kesin teşhise ulaşılır. Bazı olgularda sinir iletimlerini kontrol etmek için EMG tetkiki yapılabilir. Eğer birden fazla bel fıtığı saptandıysa ağrıya yol açanı bulmak için diskografi denilen ek bir tetkik istenebilir.

Her fıtık ameliyat edilmeli mi?
Bel fıtığı hastalarının büyük bir kısmı, sanıldığının aksine, ameliyat gerekmeden diğer tedavi yöntemleri ile iyileşebilirler. Ameliyat edilmesi gereken hastaları şu şekilde sayabiliriz:

  • İlaç tedavisi ve fizik tedavi ile ağrıları geçmeyen ve günlük yaşamlarını sürdürmekte zorlanan hastalar,
  • Ayağında kuvvet azalması olan hastalar,
  • Çekilen MR’da bir disk parçasının koparak sinire baskı yaptığının saptandığı hastalar,
  • İdrar kaçırma şikayeti başlayan hastalar,
  • Düşük ayak dediğimiz ani kuvvet kaybı olan hastalar.

    Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi web sitesi
    (www.anadolusaglik.org)


İçeriği Paylaşın