Bel Fıtığı Ameliyatı

Bel Fıtığı Ameliyatı

Bel Fıtığı Ameliyatı

Bizi Takip Et


Baş ağrısından sonra insanları tıbbi tedavi aramaya zorlayan ikinci önemli ağrı olan bel ağrısı, oldukça sık görülür ve tüm hastalık belirtilerinin %15 ini oluşturur. Bir kişinin hayatı boyunca bel ağrısından yakınma ihtimali %60-90 arasında değişir. Toplumda her 100 kişiden 5 inde bel ağrısı vardır. Bel ağrısı nedeniyle kaybedilen iş gücü yaklaşık kalp hastalıklarındakine eşit düzeydedir. ABD gibi ülkelerde yılda 16-20 milyar dolar kadar maliyatlere ulaşılmaktadır. Bel ağrılı kişilerin çoğu herhangi bir tıbbi tedavi gerekmeden, ya da çok az bir tıbbi tedavi ile iyileşirler.

Bel ağrısına neden olan çok sayıda hastalık mevcuttur. Bel ağrılarının yanlızca %1-3 ü bel fıtığına bağlıdır. Diğer nedenler arasında; kas, kemik, omurlar arası eklemlerin ve sinirlerin hastalıkları olduğu gibi böbrek, mesane gibi organların yansıyan hastalıkları da bel ağrısı olarak ortaya çıkar.

Omurga ve omurilik ne demektir?
İnsan omurgası gövdenin dik durmasını sağlar. Halk arasında “Bel zinciri” denilen “Omurga kolonu” omurlar, diskler ve bağlardan oluşur (Omurga kolonu; bir omur, bir disk, bir omur, bir disk…..şeklinde ardışık devam eder). Omurların ortasında yer alan kemiklerle çevrili kanalda ise omurilik bulunur. Omurilik beynin uzantısıdır. Omurların yanlarında bulunan deliklerden omurilikten ayrılan sinir kökleri çıkar. Sinir kökleri, kollara, bacaklara ve gövdeye dağılarak duyuyu, haraketi, işeme ve dışkılamayı sağlatır. Boyundan ayrılan sinir kökleri, kolları; belden ayrılan sinir kökleri, bacakları yönetir. Omurilik nereden kesilirse o bölgenin altında beynin kontrolü kaybolur (Örnek: Boyunda kesilirse kollar ve bacaklar felç olur).

Disk nedir?
Omurlar arasında “Disk” denilen yastıklar bulunur. Diskin kalın ve çok sağlam bir kılıfı ve ortasında %70 i su olan kıkırdak bir çekirdeği vardır. Diskler olmasaydı öne sağa sola eğilemez baston yutmuş gibi olurduk. Ayrıca hoplayıp zıplıyamazdık çünkü omurumuz çok kolay kırılırdı. Yani disklerin ikinci görevi otomobildeki amortisör gibi görev yapmasıdır.

Bel fıtığı nedir?
Diskler 16 -17 yaştan itibaren su oranı azalarak sertleşmeye başlarlar. Omurga kolonunu tutmakla görevli karın ve sırt kaslarının zayıflaması disklerdeki bu sertleşmeyi hızlandırarak, ortasındaki çekirdeğin kalın kapsülü yırtmasına ve omuriliğin veya sinir köklerinin sıkışmasına neden olabilir. İşte bu tabloya bel fıtığı (disk hernisi) denir.

Disk kayması nedir?
Omurların disk mesafesinde birbirlerinin üzerinde kaymasıdır, bel fıtığından ayrı bir hastalıktır. Fakat halk arasında bazen bel fıtıklarıyla aynı anlamda kullanılır.

Kimler risk altındadır?
Gövde adelelerini çalıştırmayan tüm insanlar risk altındadır, fazla kilo bel fıtığı olma riskini artırır. Çünki karın ve sırt adeleleri, bel zinciri için en önemli destektir. Adele desteği zayıflar ise bel zinciri ağır yük ve işlere karşı dayanıksız kalır, bu da disklerin yırtılmasına veya kireçlenmeye (eskimeye) neden olur. Adeleler çalıştırılmazsa zayıflar, çalıştırılırsa güçlenir. Vücuttaki fazla olan her bir kilo belle iki kilo olarak etki yapar

Siyatik nedir?
Tıptaki karşılığı “Siyatalji” dir. Bel seviyesinde omurilikten ayrılan sinir kökleri birleşerek siyatik diye isimlendirilen siniri oluşturur. Bunun ağrısına siyatalji denir. En sık nedeni bel fıtıklarıdır. Beldeki fıtık sinir köküne baskı yaparak ağrının siyatik siniri boyunca tüm bacağa yayılmasına neden olur. Onun için genelde hastaların şikayeti “belden bacağa yayılan ağrım var” şeklindedir.

Bel fıtığının tedavi seçenekleri nelerdir?
1.İlaç tedavisi 2. Fizik tedavi 3. Cerrahi tedavi
Bu üç yoldan “hiç birisi tek başına tedavi seçeneği değildir”. Bel fıtıklarının %5 inde ameliyat düşünülebilinir, %1-2 sinde ameliyat yapılır. Ama bazı durumlarda da (felce gidiş veya felç olabilme riski) ameliyattan başka seçenek yoktur.

Akapunktur bel fıtığında tedavi seçeneğimidir ?
Akapunktur ağrıyı azaltma yöntemidir, ağrıyı azaltığı bilimsel olarak ispatlanmıştır (Diğer akapunkturun anlatılan tüm yöntemleri bilimsel dayanaklı değildir). Ama  bel fıtığını yok etmez ortadan kaldırmaz. Yani ağrı kesici alıp ağrınızı azaltmak yerine akapunktur ile ağrınızı azaltabilirsiniz. Vücudun savunma elemanları diski yiyerek yok ederler.               Vücut haricinde cerrahiden başka hiç bir yöntem bel fıtığını ortadan kaldıramaz.

Cerrahi seçenekler nelerdir?
Disk kesesinin içindeki kıkırdak kalın kılıfı yırtıp dışına çıkarak sinirleri sıkıştırırsa cerrahi tedavi gerekebilir. 1.Makro cerrahi (çıplak gözle yapılır) halk arasında buna “açık ameliyat” denir. 2. Mikrocerrahi (Ameliyat mikroskobu kullanılarak yapılır). 3.Endoskopik cerrahi (Endoskop denilen cihaz kullanılır). Halk arasında mikrocerrahi ve endoskopik cerrahiye “kapalı ameliyat” denir.
Mikrocerrahi yöntemlerin başarı sonuçları diğerlerindan daha iyidir. Endoskopik yöntem, çok az görülen fıtık tipinde üstünlüğü kabul edilmiştir (uzak lateral fıtık). Tüm teknikler içerisinde mikroskop ile bel fıtığı ameliyatı bilimsel olarak üstünlüğü kabul edilmiştir.

Açık cerrahi kapalıdan daha iyi güzel temizleniyor kapalıda parça kalabiliyor ?
Yukarıda bahsettiğim gibi bu konuda  tartışma bilimsel olarak yoktur, mikrocerrahi kesinlikle üstündür. Bir hekimin bunu savunmasının altında mikrocerrahiyi bilmemesi yatabilir.

Laser ile ameliyat en iyisi midir?
Laser bir ameliyat seçeneği değildir. Hasta genel anesteziyle uyutulmadan disk içine iğneyle girilerek, disk laser ışını ile yakılarak bir miktar küçültülebilinir. Fıtıklaşan parça disk kılıfının dışına çıkmış ise faydası olmaz çünki bu parça yakılamaz. Bu yüzden ameliyat olması gerekmeyen  biraz ağrı kesiciyle kendiliğinden  iyileşebilecek küçük bel fıtıklarında hasta daha erken iyileşmek isterse denenebilir. Bunda bile etkili olduğuna son 10 yıldır inanılmamaktadır.

Alternatif tıp veya bel çektirme gibi yöntemler denenebilirmi?
Ani başlayan bel ağrılarında %90 bir ay içinde ağrı kendiliğinden geçmektedir (hiçbir tedavi görmeden). Bu kadar çok hasta ve de böyle bir sonuç, toplumda bir çok kişi tarafından kötü amaçla kullanılmaktadır. Toplumun geri kalmışlığı ile paralel olarak bu insanların sayısı artmaktadır. Kaldı ki Fiziksel Tıp konusu içerisine “Maniplasyon” adı altında “uygun” vakalara “çekme” yapılmaktadır. Ama her önüne gelen babasından öğrendi diye bu işi yapması doğru değildir. Her cerraha meslek hayatı boyunca en az 5 ile 10 tane  ehliyetsiz kişiler tarafından çekilme sonucu felç kalmış hasta başvurmaktadır.

Balık sarmanın tedavide yeri varmıdır?

Ne yazık ki bilgisizlik veya çıkar sonucu halkın yanlış yönlendirilmesi nedeniyle popülerize edilen balık sarma, adelelerdeki spazmı (kasılmayı) gevşeterek ağrıyı azaltır fakat günlerce pislik içinde yaşanarak elde edilecek bu etkiyi, bir ufacık tabletle (ilaçla) yarım saat içinde elde etmek mümkündür.

Cerrahi sonrası felç kalınır mı?
Felçin karşılığı her iki bacağın tutmaması ise  “hayır”. Sadece tek ayakta düşme şeklinde bir sinir yaralanması son derece nadir (Bin hastadan 3 – 5 tanesinde) olabilir. Az sayıda görülen üst mesafe (L3-4 ve yukarısında) bel fıtıklarında her iki bacağı etkileyen felçler çok nadir olabilir.

Karşı komşum ameliyat oldu iyi olmadı ben nasıl olurum ?
Karşı komşu örneği tek bir örnektir. Tek örnek tecrübe oluşturmaz. Bir hekim bir hastalık tedavisinde size önerdiği tedavi binlerce onbinlerce hastada uygulanıldıktan sonra size sunulmuştur. Hiç bir tedavide başarı şansı % 100 olamaz. Kötü sonuçlanmış bir hasta girdiği her yerde menfi propogandasını yapar ama binlerce iyileşmiş hasta her girdiği ortamda “ben çok iyiyim bel fıtığı ameliyatı oldum” diyemiyeceği için pozitif propogandasını yapmaz, yaparsa zaten komik olur. Bel fıtığı ameliyatını geç olduğundan dolayı felç kalmış hastaların olabileceği gibi ameliyattan iyileşmemiş hastalarda olabilir. Bel fıtığı ameliyatından iyileşmemiş hastalar incelendiğinde bunların çoğunluğunun nedeninin (%60) yanlış teşhis olduğu görülmüştür. Yani hasta bel fıtığı değil başka nedenden ağrısı varken bel fıtığı ameliyatı geçirmiştir.

Bel fıtığı ameliyatı kaldırıldı diye okuduk, doğrumu ?
Bu kesinlikle  sansasyonel bir cümledir. Yani siz sadece bilimsel doğruları söylerseniz her kez doğruları öğrenir ama sizin isminiz akılda kalmaz. Ama siz sıra dışı bir şeyi uydurarak ve amaçlı olarak söylerseniz o zaman bu söylediğinizden çok sizin isminiz akılda kalır. Örnek olarak Türkiye güzeli olursunuz insanlar isminizi hatırlamaz ama evli olarak Türkiye güzeli seçilip bu ödül elinizden alınırsa sizin isminiz hiç unutulmaz, meşhur olursunuz.

Benim hekimim mikroskop ile ameliyatı yaptığını söylüyor başka bir hekim hayır çıplak göz (makro) ile ameliyatınız olmuş dedi doğrusunu nasıl anlarız?
Tam ayırtetmek mümkün olmayabilir fakat sırtınızın orta hattında en fazla 2 cm lik çizgi varsa bu kesin mikrocerrahi demektir. Orta hattaki çizgi 2 cm üzerinde ise bu muhtemelen mikroskop kullanılmadan yapılmıştır. Mikroskop kullanılsada veya kullanılmasada çilt altdan dikildiği için ikisindede dışarıdan dikiş olmaz. Dikiş yoktu ozaman benimki mikroskopla oldu cümlesi yanlıştır. Artık vidalama yaptığımız omurga ameliyatlarında dahi cildin dışına dikiş koymuyoruz cildi altından dikiyoruz.

Benim hekimim lazer ile ameliyat yaptığını söyledi fakat başka hekim ise hayır normal ameliyat olmuşsunuz dedi hangisine inanayım ?
Bel fıtığı ameliyatlarında çizgi ortadadır. Laser uygulanılan vakalarda giriş yeri çizgi şeklinde değil nokta şeklinde ve orta hattın en az 10-15 cm uzağındadır.

Ameliyattan sonra ne kadar yatmak gerekiyor?
Korse gerekiyor mu? Mikrocerrahi ile bel fıtığı ameliyatından sonra hiç bir kısıtlama olmadan üç günde işinizin başına dönebilirsiniz. Belinizin ortasında 2 cm. den küçük bir iz vardır, cilt dışında dikiş olmaz. Korse gerekmez.

Ameliyattan sonra nüks (aynı yerden fıtık) olur mu ?
-Evet bunun olma olasılığı %7 – 17 oranındadır. Fakat son 1.5 yıldır bu oranı % 0 a indirecek metod bulunmuştur ama takip süresi ve vaka sayısı yönünden kesin sıfır kararı için  beklenilmelidir. Yanlız 1.5 yıl sıfır oranıyla geçilmiştir.

Tedavi için her hekim başka konuşuyor nasıl karar vereceğiz ?
Her hekim en iyi bildiğini savunur. Hiç bir tedavi tek başına sonucu % 100 değildir. Bugün insanın bir damla kanı yapılamamıştır, kısacası insan bünyesi teknolojisinin yanında insanın teknolojisi çok geridedir. İnsanoğlu daha çok çalışmalıdır. Ben hekim olarak kendimi otomobileri tamir etmeye çalışan ama bilgisi bisiklet tamircisi seviyesinde olan tamircilere benzetiyorum. Bu kadar geri teknolojiyle üç bisiklet tamircisi bir otomobilin motorundan gelen bir sesi nasıl eşit tanımlarlar?. Zaten her üçüde eşit konuşsalar o zaman şaşırılır. Peki vatandaş bu durumda ne yapacak kime inanacak? Benim önerim kesinlikle çok doktora danışılmalıdır. Ayrıca Televizyon ve gazetede çok çıkan ve program yapan hekimlerin  mutlaka bu hekimler en bilimli ve bilgili kişilerdir düşüncesinden kurturulmak gerekmektedir. Öyle hale gelmiştir ki ülkemizde hekimler bu mantık yüzünden araştırma yapmak bilgi üretmek kongrelerle ve yazılarla uğraşmak yerine bir şekilde kendilerini ekranlara gazetelere atarak “en iyi en bilgili hekim benim imajını yaratayım” mantığıyla haraket etmektedirler. Bir diğer önerim ınternetten faydanılmasıdır. Ama bu hekimlerin kendilerini övdükleri kendi hazırladıkları sitelerini sadece okuyarak değil !.. Pubmed e girerek uluslar arasında yayınları var mı ? sorusunu aramak en isabetli davranışlardan birisidir. Bu araştırmalarda birinci isim olmak çok önemlidir. Son önerim, hekimin size hastalığınız konusunda bilgiyi sabırla ve anlayabileceğiniz şekilde vermesidir. Ben hastasına bilgi vermeyen hatta bağırıp çağıran hekimin bilgisinin ve cerrahisinin iyi olduğunu görmedim. İnsanın öğrenme hakkına saygı göstermeyen, onun duygularını alak bulak eden onu paniğe sokan bir hekimin sizin iç organlarınıza saygı göstermesini beklemeyin. Lütfen böyle bir hekime “bana daha hastalığımı anlatamayan bir hekime ben vücudumu nasıl teslim edeyim ?” diyerek hekim arkadaşımı uyarın. Bu karakterdeki bir hekim bu şekilde iki üç uyarı aldıktan  sonra eminim ki hastalarına farklı davranacaktır.

Bel ağrısı olan kişi haraket etmeyip, tahta üzerinde mi yatmalı?
Bu fikir 12 yıl önce terkedilmiştir. Tahta üzerinde yatmak anlamsızdır. Bunun yerine çok yumuşak olmayan ve bel vermeyen yataklar yeterlidir. Ortopedik yatakta şart değildir. Artık hastaların tamamen hareketsiz kalması yerine kontrollü hareketler önerilmektedir. Ben hastalarıma “robot hareketi” olarak tarif ediyorum.

Bel fıtığından nasıl korunabiliriz? Doktorunuzdan temin edeceğiniz bel kaslarını güçlendirici özel egzersiz programlarını uygulayarak korunabilirsiniz. Yüzme çok sorulan ve ne yazık ki hekimler tarafından da çok önerilen bir egzersiz çeşitidir. Doğrudur faydalıdır fakat basit ve yatakta yapabildiğimiz daha etkin haraketler varken temini zor olan yüzmenin tek başına önerilmesi gereksiz bir lüksdür. Bu karnı aç olan kişiye pasta yemesini önermeye benzer. Ama yatakta basit egzersizlerinizi yaptıktan sonra yüzmeyide egzersizlerinize eklerseniz harika olur. İşte o zaman güzel bir yemekten sonra pasta yemiş olursunuz.

Sevgili okurlar size basit bir bilgilendirmeden sonra en çok karşılaştığım sorularınıza cevap vermeye çalıştım, umarım faydalı olurum. Saygı ve sevgilerimle sağlıklı bir yaşam dilerim.

Op. Dr. Cengiz Türkmen

Omurilik ve Beyin Cerrahı
70. Yıl İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi Omurilik Cerrahisi

www.drturkmen.com


İçeriği Paylaşın