Bel ve Boyun Fıtığına Ameliyatsız Yöntemle Veda Edin

Bel ve boyun fıtığında ameliyatsız tedavi yöntemlerini Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kırar, Sağlığım İçin Her Şey'e anlattı.

. Bel ve boyun fıtıkları ne sıklıkla görülür? Hangi yaş grubunda daha çok ortaya çıkar?

‘‘Bel ve boyun fıtıkları dünyada bütün toplumlarda görülebilen bir hastalıktır. Her ırkta ve 7’den 77’ye her yaşta görülür. Omurgayla ilgili hastalıklar insanlığın tarihinde sürekli olagelmiştir. Bunların ameliyatları ise son 50 yıldır bilimin gündemine oturmuştur. 30-50 yıl bel ağrısı ya da boyun ağrısı çeken insanlar vardır. Şimdi bilimin geldiği noktada bel fıtığına ameliyattan öte tedaviye yönelik yeni teknikler bulunmaktadır.’’

‘‘AMELİYAT KARARI HIZLI VERİLMEMELİ’’

. Vakaların ne kadarında ameliyata ihtiyaç duyulur?

‘‘Sadece ülkemizde değil dünyada da çok hızlı ameliyat kararı verilmektedir. Oysa teknoloji ve teknik son derece ilerledi. 11 binin üzerinde fıtık hastası görmüş bir hekim olarak bunun en az yarısının ameliyatsız tedavi edilebildiğini belirtebilirim. Ameliyatsız yöntemlerin başarı oranlarını, ameliyatın da risklerini görmüş bir beyin cerrahıyım. Dolayısıyla her derecede ve her oranda bel fıtıklarının ancak yüzde 1’inin ameliyat düzeyinde olduğunu söyleyebilirim.’’

FITIK NEDEN OLUR?

. Bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?

‘‘Bugün tanı, muayene ile değil yeni tekniklerle, MR ile çok kolay koyulabilmektedir. Ağrının sebebini bilmek çok önemlidir. Bu ağrı basit bir kas spazmı olabileceği gibi bir omurga tümörü de olabilir. Onun için hasta merak edip çektiği ağrının nedenini öğrenmelidir. Tanıdan sonra fıtıkların yeri ve derecesi çok önemlidir. Birinci dereceden dördüncü dereceye gelen fıtıklar vardır. Omurganın iki görevi bulunur. Birincisi vücudu ayağa dikmektir. Bunu eklemler ve kemiklerle gerçekleştirir. Vücudun elektriği beyinde üretilir ve omurga boyunca kalçaya kadar götürülür. Ana kablo omurganın içerisindedir.

Dolayısıyla ikincisi, elektrik kablosuna kanal görevi görmektir. O seyir sırasında sağlı sollu küçük küçük kablolar vererek elektriğin vücudun en ücra köşelerine kadar iletilmesini sağlar. Vücudun 360 derece dönebilen tek yapısı disklerdir. Bu hareket kabiliyeti sırasında amortisör görevi görebilmek için etrafında ağlar bulunur. Bu ağlar vücudun en güçlü çelik ağlarıdır; bağ dokusu tip-2 kollajenden üretilmiştir. Amortisör görevi sağlam bir şekilde gerçekleşmesi için bağ dokularının çok güçlü olması gerekir. Diskler elastik bir yapıya sahiptir. İç yapısı yumuşaktır. Eklemlerin hastalıkları da burada başlar. Çünkü fıtık bir beslenme hastalığıdır. İçi yumuşacık dışı sımsıkı olan diskler bu kemiklerin etrafındaki damarlardan beslenir. Yumuşak kalması gereken disk beslenemezse yumuşaklığını kaybeder, sertleşir ve kırılır. Ondan sonra fıtık oluşur. Fıtığa artık ameliyata gitmeden çözüm bulmak mümkündür. Ameliyat düzeyindeki hastaları bile kurtaracak imkanlarımız ve tedavilerimiz bulunmaktadır.’’