Beni Affedecek Misin Diago?
Bizi Takip Et
İtiraf etmeliyim, aslında seninle bir yaşam sürmek hiç aklımda yoktu… Daha da açıkçası hiç arzulamamıştım, istememiştim seni…
İki ayı hastanede, çoğunlukla da yoğun bakım servisinde geçiren eşimi mutlu edecek bir sürprizdin sadece… Benim ona aldığım iyileşme armağanıydın… Hepsi o kadar…
Oysa sen, karşılaştığımız ilk andan itibaren hep sevgiyle yaklaştın bana… Öylesine içten, öylesine dost, öylesine sahipleniciydin ki… Bendeki ürkekliğe ve soğukluğa karşın, beni hep sevdin. Koşulsuz, karşılık beklemeksizin sunduğun sevginle bir köpeği sevmeyi öğrettin bana… Utandırdın beni…
Elimi ısırırsın diye korkuyla yaklaşıyordum sana… Sen her seferinde dişlerini değdirmeden usulca, nazikçe uzattığım ekmeği aldın ellerimden… Utandırdın beni…
Ben senin kocaman cüssenden, ağzını açtığında görülen iri, keskin dişlerinden ürküyordum. Bana zarar vereceğin endişesini taşıyordum yüreğimde… Ne de olsa sen bir Kurt köpeğiydin!
Çevremdeki dost maskesi takmış insanlar zehir saçan dilleriyle yüreğimi incitirken, avucumun içindeki mandalina tanesini dilinin kenarıyla usulca, zarar vermeden alacak kadar özenliydin… O keskin, sivri dişlerini nasıl sakladın, ne biçim bir itina gösterdin diye şaşkınlık yaşarken; içinde vahşi bir hayvan barındıran insanlara sorgulamadan inandığım; senden korktuğum için utandırdın beni…
İlk günden itibaren sahiplendin beni, ailemizi, evimizi… Kapının önünde beliren tüm yabancılara gece gündüz demeden havlayarak bizleri; aileni korurken, utandırdın beni…
İlk zamanlarda hastaneden taburcu olan eşime yaşama sevinci verecek bir armağandın sadece benim gözümde. Sen, eşimin köpeğiydin… Şimdi benim oğlum oldun. İçimdeki anneyi ortaya çıkarttın.
İncinip şişen ayağını sevmem için bana uzattığında… Kusup çimenlere halsiz bir şekilde uzanıp gözlerimin ta derinlerine baktığında… O bakışlardaki saflığı, bir köpeğin de hastalandığında minik bebek gibi bir annenin şefkatli sıcak dokunuşuna ihtiyacı olduğunu bana hissettirdiğinde… Yüreğimde önlenemeyen, bir evlat sevgisi doğurduğunda, o ana kadar sana ve tüm köpeklere karşı aklımdan geçenlerden dolayı utandırdın beni…
Bir köpeğimiz olacak düşüncesinde beni en çok rahatsız eden ise dökülen tüylerin, elime değen salyaların, ıslak burnundu. Seni sevdikçe, bir anne gibi aşılarınla, ilaçlarınla ilgilendikçe, sık sık bağırsaklarının rahatsızlanması nedeniyle doktorunla konuştukça; sana sahiplenmeye başladım. Sana sahiplendikçe, seni sevdim. Sevdikçe, daha sahiplendim. Tüylerinden, salyalarından iğrendiğim için utandım kendimden.
Düğünlerde, futbol maçları sonrası kutlama diye havaya silah atan; trafikte yol verme tartışması yüzünden yumruk yumruğa kavga eden, yılbaşı kutlamalarında sokakta kadınları taciz eden magandaların ağızlarından akan salyaların iğrençliğini unutup, senden iğrendiğim için utandım kendimden…
Senden boş yere korktuğum, uzak durduğum için affedecek misin beni köpek oğlum; Diago’m?
İçeriği Paylaşın