Beyin Ameliyatlarında Ölüm Riski Yüzde 2’ye Geriledi!

Beyin Ameliyatlarında Ölüm Riski Yüzde 2’ye Geriledi!

Beyin Ameliyatlarında Ölüm Riski Yüzde 2’ye Geriledi!

Bizi Takip Et


Bilim dünyasının yıllardır üzerinde çalışmasına rağmen, insan vücudunun hala sırlarla dolu, en gizemli organı olan beyin; ölüm oranlarında kalp ve kanserden sonra üçüncü, kalıcı hasar bırakmada ise birinci sırada yer alıyor. Ancak son yıllarda teknoloji ve tıptaki baş döndürücü gelişmeler beyin ameliyatlarında ölüm riskini yüzde 25-30’lardan yüzde 2’lere düşürdü. ABD’li Prof. Dr. Robert Spetzler’in de katıldığı ‘Boğaziçi Uluslararası Nörobilim Sempozyumu’nda uzmanlar en yeni teknikleri deneyimleri paylaştı. İki gün süren zirvenin başkanlığını yapanAcıbadem Maslak Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı “Yapmış olduğumuz tedavilere bağlı olarak bugün itibariyle beyin ve damar hastalıklarında risk oranları yüzde 1 ila 2’lere düştü. Beyin cerrahisi son 20 yılda ciddi gelişmeler kat etti. Teknolojideki her gelişme beyin cerrahisine yansıdı. Tıbbın branşları arasında en hızlı gelişme kaydeden ana dallardan bir tanesi beyin cerrahisi” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE BEYİN CERRAHİSİ İLERİ SEVİYELERE ULAŞTI”

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Robert Spetzler de konuşmasında; Türkiye’deki beyin cerrahlarının kalitesi ve başarısına vurgu yaparak “Türkiye’deki beyin cerrahlarının kalitesi belli oluyor. Beyin cerrahisindeki son gelişmelere baktığımızda ilaçların yanı sıra cerrahinin gelişmesiyle beraber özellikle robotik cerrahi ile alakalı gelişmeler nedeniyle tedavide çok yol kat edildi. Özellikle radyolojik görüntüleme yöntemlerindeki gelişmelerden dolayı tümörleri daha erken tanıyıp tedavi edebiliyoruz. Bu tümörden sakat kalma ya da ölme oranlarını ciddi oranda azalttı. Beyin hastalıklarını önlemek adına uyarım ise, özellikle sigara içiminin azalması olacaktır. Sigara içmemek ve özellikle yaşam tarzına egzersizi eklemek beyin tümörü riskini azaltacaktır” diye konuştu.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Beyin hastalıklarının belirtilerine de dikkat çeken Prof. Dr. Elmacı, “Baş ağrısı, bulantı, kusma, her zamankinden farklı bir ağrının devamlılık arz etmesi önemli. Geçmiş bir basit nöbet, vücudun bir tarafında görülen uyuşma damar hastalıklarının habercisi olabilir. O bakımdan bunların olduğu durumlarda mutlaka bir nörolojik muayene, bir nörolog ya da beyin cerrahına başvurmak değerli olacaktır” diye konuştu. Elektromanyetik alanın damar hastalıkları ve beyin tümörü riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. İlhan Elmacı “Günümüzde çocuklar elektromanyetik alanla iç içe. Bunun olumsuz sonuçlarını 10 ila 20 yıl sonra göreceğiz. O nedenle bilgisayar ve telefonları sadece ihtiyacımız olduğunda kullanmalıyız” uyarısında bulundu.

GAMMA KNİFE İLE KANSIZ VE BIÇAKSIZ TEDAVİ OLUNABİLİYOR!

Sempozyumda; Gamma Knife yöntemi ile ilgili deneyimlerini paylaşan Acıbadem Altunizade Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Koray Özduman, AVM olarak tanımladıkları beyinde oluşan damar yumaklarının tedavisinde 3 önemli yöntemin olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Beyindeki damar yumakları; cerrahi, Gamma Knife ve damar içine yapılan endovasküler yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Ancak öncelikle hastalığın ve hastanın özelliğine göre hangi yöntemin kullanılacağına karar veriliyor. Uygun hastalar seçildiğinde tedavide çok etkin sonuçlar alabiliyoruz. AVM’lerde Gamma Knife vazgeçilmez tedavi yöntemlerinden biri. Öyle ki uygun hastalar seçilip Gamma Knife uygulandığında, tedavinin 3. yılının sonunda tamamen iyileştiğini görebiliyoruz.”

NÖROMONİTÖRİZASYON AMELİYATTA GÜVENİ SAĞLIYOR

Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar ise beyin cerrahisinde son yıllarda kullanılan nöromonitörizasyon yönteminin önemi hakkında şu bilgileri verdi: “Biz nörologlar olarak ameliyathaneye iniyoruz. Ameliyat süresince sağlam beyin dokusunun korunması için cerrahi rehberlik ediyoruz. Amacımız, beyin cerrahı tümörü veya sorunu giderirken sağlıklı dokuyu korumak. Biz ameliyathaneye küçük bir laboratuvar kuruyoruz. Hastanın beyin fonksiyonlarını korumaya çalışıyoruz. Nöromonitörizasyon hizmeti olmadan evvel daha kör çalışılıyordu. Biz onları ameliyat esnasında tanımlıyoruz. ‘Burada uzak durun, şu kadar mesafe yaklaştınız’ şeklinde uyarılarımız oluyor. Nöromonitörizasyon sayesinde cerrahın manevra alanı artıyor, hastanın yaşam kalitesi korunuyor. Vücuduna bağladığımız elektrotlarla beyin ve omurilik fonksiyonlarını korumaya çalışıyoruz, ameliyatını daha güvende yapıyoruz.”


İçeriği Paylaşın