Beyin Kanamalarının Nedenleri

Beyin kanaması, beynin içinde veya üzerinde kan birikmesidir. Her yaş gurubu için geçerli olabilen beyin kanamalarının; travmalar, eşlik eden bazı kan hastalıkları, ilaçlar ve yaşın ilerlemesiyle damarların tıkanma riskinin yükselmesi gibi birtakım sebeplerle arttığını ve özellikle belirli bir yaştan sonra tansiyon hastalarında beyin kanamaları görülebilir.

Okan Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat İmer, ileri yaşlarda travma sonrası görülen beyin kanamaları ve bunların neden olduğu sağlık sorunları hakkında bilgi verdi.

YAŞLILARDA TRAVMALAR

Yaşlılarda kafa darbesi yani travma sonucu komplikasyonlar, daha fazla ve şiddetli olabilir. Buna bağlı olarak yatış süreleri uzayabilir. Kafa tasına alınan bir darbe, yaşlılarda travma şiddetinden bağımsız olarak beyin kanamalarına yol açabilir.

BEYİN KANAMASI OLUŞABİLİR

Kafa darbelerinden sonra yaşlılarda genellikle izlenen kanamaların, ‘’subdural kanamalar’’ olduğunu belirten Dr. İmer, özellikle farkına varılmayan bir travma sonucu, aylar sonra ‘’kronik subdural kanama’’ haline gelebilir’’ diye konuştu. Subdural kanamalar, beynin en dış zarıyla ortadaki zarı arasında ortaya çıkar. Şiddetli travmalarda beynin üzerindeki damarlar da zarar görebilir. Bu damarlardan sızan kan, beyin zarın altında birikerek beynin sıkışmasına neden olur.

BİLİNÇSİZ KAN SULANDIRICI KULLANMAYIN

Beyin kanamasına doğumsal damar hastalıkları, pıhtılaşma bozuklukları, pıhtılaşmayı engelleyici ilaç kullanımı, bazı karaciğer hastalıkları, yüksek dozda alkol kullanımı gibi nedenlerin de yol açabileceği biliniyor. Dr. İmer ‘’Kan hastalığı, damar tıkanıklığı, kalpte ritim sorunu olanlar genellikle aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyaç duyar. Bu da sulandırmanın dozunun fazla kaçırılmasına ve beyin kanaması riskine yol açabilir’’ dedi.

TANIYA GÖRE TEDAVİ

Hastalığın tanısı genellikle bilgisayarlı tomografisi (BT) tetkikiyle konur. Okan Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat İmer, ‘’Hastaların tedavisinde kanamanın büyüklüğüne, yerleşimine ve hastaya bağlı olarak cerrahi girişim gerekli olabilir. Cerrahi gerekli değilse ilaçla  tedavi yapılır. Cerrahi tedavinin uygulama ve zamanlanması gibi kritik kararlar, hastanın genel klinik durumuna göre kararlaştırılmalıdır’’ açıklamasını yaptı.

KANAMA HER AN OLUŞABİLİR

Travma olmaksızın beyin kanamalarına rastlanma sıklığı, 100 bin kişide 10 civarında. Dr. İmer, ‘’Beyin dokusu içine olan kanamalar çoklukla derin yerleşimli olur ve klinik tablo aniden değişir. Hastada ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç kaybı ve kanamanın etkilediği beyin bölgesine bağlı olmak üzere görme kaybı, konuşma bozukluğu, felç gibi belirtiler gelişebilir. Orta yaşın üzerinde, şeker hastalığı, damar sertliği ve tansiyon yüksekliği olanlarda bu tablonun ortaya çıkması durumunda, beyin kanaması ihtimali düşünülerek hasta hemen tam donanımlı bir hastaneye götürülmelidir’’ dedi.

TANSİYON RİSK FAKTÖRÜ

Beyin kanamasında en büyük riski oluşturan hastalık tansiyon. Tansiyonun ani ve denetimsiz yükselmesi, beyin kanamalarına neden olabilir. Çünkü tansiyon yüksekliği damarlarda çatlama ve kanama riskini artırır.

EV KAZALARINA DİKKAT!

Yaşlılarda görülen en sık travma nedeni, düşme. Bunun büyük bölümünü, ev kazaları oluşturur. Yaşla meydana gelen fizyolojik değişiklikler, bazı kronik hastalıklar ve unutkanlık gibi nedenlerle yaşlılar sıklıkla ev kazaları yaşıyor.

MÜDAHALEDE İLK 24 SAAT ÖNEMLİ

Prof. Dr. Murat İmer, ‘’Beyin içinde başlayan bir kanama, başta belirti vermeyebilir. Bu nedenle kafa travması geçiren kişi, travma sonrası 24 saat müşahede altında tutulmalı. Çünkü kanama ilerleyen saatlerde artar ve beyne baskı sonucu, kişiyi komaya sokabilir hatta ölüme sebep olabilir. Eğer kazadan sonra ilerleyen saatlerde kusma ve dalgınlık gibi şikayetler ortaya çıkarsa, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir’’ dedi.