Beyin Kanaması Riskine Dikkat!
Beyin Kanaması Riskine Dikkat!
Bizi Takip Et
Beyin kanamaları sadece yaşlılarda değil gençler arasında da sıklıkla yaşanabiliyor. Daha çok doğuştan gelen damar anomalileri ve aktif geçirilen gençlik döneminde meydana gelen travmalara bağlı olarak yaşanan beyin kanamalarında erken teşhis hayati önem taşıyor. Gençlik döneminde yaşanan şiddetli baş ağrıları ve aşırı dalgınlık belirtilerinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Memorial Şişli / Ataşehir Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, gençlerde yaşanan beyin kanamaları hakkında bilgi verdi.
GENÇLER TRAVMA BAKIMINDAN DAHA RİSKLİ GURUPTA
Beyin kanamaları, kafatası ve beyin zarının arasında ya da beyin zarının altında meydana gelmektedir. Kafatası ve beyin zarı arasında meydana gelen kanamalar daha çok travmalar, darp, yüksekten düşme veya trafik kazaları sonucu oluşan kırıklarla meydana gelmektedir. Kafatasında oluşan büyük, açık ya da çizgi şeklinde bir kırık, damarı yırtarak zarın üzerinde kan toplanmasına neden olmaktadır. Bu tür kanamalar, kişide giderek artan bir uyandırılma zorluğuna yol açmaktadır. Gerekli müdahale yapılmazsa kanama ölümle sonuçlanacak büyüklüğe ulaşabilmektedir. Diğer yaş guruplarına göre daha aktif bir yaşam süren, gezmeyi seven, kalabalık konserlere giden ya da ağır sporlarla uğraşan gençlerin travmaya maruz kalma riski daha fazladır.
HASTALIĞINIZ DOĞUŞTAN GELEBİLİR
Beyin zarının altındaki kanamalar ise çok çeşitli olabilmektedir. Bu kanamalar yine travmalardan kaynaklanabileceği gibi beyin içindeki bir damarın yırtılmasıyla da meydana gelebilmektedir. Özellikle gençlerde beyin dokusu içindeki kanamalar doğuştan gelen damar yumağı hastalığında görülmektedir. 15-40 yaş arasında damar yumağına bağlı kanama görülme sıklığı diğer yaş gruplarına göre daha fazladır.
DALGINLIĞINIZ BEYİN KANAMASI BELİRTİSİ OLABİLİR
Beyin kanamaları epileptik nöbetlerle ve tekrarlayıcı baş ağrılarıyla belirti verebilmektedir. Bununla birlikte sık sık geçirilen dalgınlıklar da geçirilen nöbet anlamına gelebilmektedir. Ayrıca;
- Kol ve bacaklarda istemsiz hareketler.
- Bilinç kaybıyla birlikte düşme, yığılma veya kasılma.
- İdrar kaçırma.
- Ağızdan köpük gelmesi
- Kulaktan gelen su şırıltısı, çınlama ya da çalışan saat sesi gelmesi.
- Sabah uyandığında bile görülen baş ağrısına bulantı, kusma atakları, bilinç kayıpları ve vücudun bir tarafında uyuşma yaşandığında beyin kanamasından şüphelenmek gerekmektedir.
Bu belirtiler devamlılık gösteriyorsa üzerinde durulması ve kısa sürede bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
KAFA BASINCINI ARTTIRAN DANSLARDAN KAÇININ
Genç yetişkinlerde yüksek tansiyon beyin kanaması açısından risk oluşturmaktadır. Baloncuk olarak bilinen anevrizma ya da damar yumağı bulunan hastalarda sigara ve madde bağımlılığı beyin kanaması riskini arttırmaktadır. Güneş altında çok kalma, aşırı yorgunluk, kafa basıncını arttırıcı danslar ve rock konserlerinde kafa sallama gibi aktiviteler var olan bir damar yumağının ya da anevrizmanın kanamasına neden olabilmektedir. Bu faktörler anevrizma veya damar yumaklarının oluşmasına neden olmamakla birlikte, var olan rahatsızlığın kanamasına yol açabilmektedir.
TEDAVİDE CERRAHİ ÖN PLANA ÇIKIYOR
Beyin kanamasına yol açan rahatsızların tedavisinde cerrahi yöntem ön plana çıkmaktadır. Cerrahinin riskli olabildiği durumlarda Cyber Knife, Gamma Knife ve True Beam gibi cihazlarla kanamaya neden olan rahatsızlığa müdahale edilebilmektedir. Ayrıca, kasıktan damara girilerek kanamaya neden olan anevrizma ya da damar yumağının içine, kan akışını durduracak dolgu maddelerinin yerleştirildiği, endavasküler yöntemler de mevcuttur. Bazı durumlarda üç yöntemin kombinasyonu uygulanmaktadır. Her vakanın özelinde, radyolojik bulguların da yardımıyla hastanın hangi tedaviye daha iyi cevap vereceği belirlenmektedir. Hastaların sosyal hayata kısa sürede dönmesini sağlayan cerrahi yöntemler nöronavigasyon gibi ileri teknolojiler sayesinde daha güvenli yapılmaktadır.
BEYİN SAĞLIĞINIZI KORUMAK ELİNİZDE
Beyin kanaması açısından riske yol açan faktörleri en aza indirmek mümkündür. Bu noktada kişinin hem bireysel hem de sosyal çevreye ilişkin alabileceği birtakım önlemler bulunmaktadır;
- Günlük aktivitelerinizi iyi düzenleyin. İş saatinde iş yapmaya, uyku saatinde uyumaya özen gösterin. Biyoritminizi bozmayın.
- Sağlıklı ve dengeli beslenin. Kolalı içecekler ile organik olmayan, işlenmiş gıdalar tüketmeyin.
- Cep telefonu, bilgisayar gibi cihazlardan mümkün olduğunca uzak durup, çevrenizde oluşan elektromanyetik alanı azaltın.
- Kazalara karşı önleminizi alın, kafa travmalarından korunmaya çalışın.
- Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanmayın.
İçeriği Paylaşın