Beyin Tümörlerinin Cerrahisindeki Son Gelişmeler
Beyin Tümörlerinin Cerrahisindeki Son Gelişmeler
Bizi Takip Et
Beyin tümörü nedir? Her tümör kanser midir? Beyin tümörlerinin belirtileri nelerdir? Beyin tümörünün cerrahisindeki son gelişmeler nelerdir? Beyin cerrahisindeki gelişen görüntüleme sistemlerinin ve teknolojik gelişmelerin ameliyat sonrası sürece etkisi ne oldu? Gelişen teknoloji sayesinde ameliyatlarda hangi riskler azaltılmış oldu? Son gelişmeler çocuk beyin cerrahisini nasıl etkiledi? Beyin ameliyatlarıyla ilgili merak edilenleri NP İstanbul Beyin Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kaya Aksoy Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
‘‘TÜMÖRLER BULUNDUKLARI YERE GÖRE DEĞİŞİK BELİRTİLER VERİRLER’’
. Beyin tümörü nedir? Her tümör kanser midir?
“Beyin tümörünün bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu tümörlerdir. Kötü huylu tümörlerin kategorileri vardır ve kategorilerde rakam arttıkça, o tümörün halk arasındaki tarzıyla yayılımı, gelişimi hızlı ve tedavisi de zor olur. İyi huylu tümörler ise tamamen sınırları belirli, beyin dokusundan rahatlıkla ayrılabilen, büyümeleri daha yavaş olan tümörlerdir. Ancak her iyi huylu tümör de tamamen çıkartılamaz. Bazen bu iyi huylu tümörün yapışık olduğu damar, sinir ya da beyin dokusundan sıyrılması eğer sakatlık doğuracaksa bu tümörün bir kısmı bırakılır. Bazen iyi huylu tümörlerde ek olarak, gama life, cyber life veya konvansiyonel radyo terapi cihazları ve bazı ilaçlar kullanılarak tedaviye ek manipülasyonlar yapılır. Tümörler beyinde bulundukları yerlere göre değişik belirtiler verirler. İlk belirtilerden bir tanesi baş ağrısıdır. Beynin içerisinde, kendisini ait olmayan bir kitlenin yarattığı basınç, beyinde sıkışmaya dolayısıyla beyin zarının gerilmesine yol açar ve bu gerilme de baş ağrısına neden olur. Ancak bu, her baş ağrısı bir tümör barındırıyor anlamına gelmez.”
. Beyin tümörlerinin belirtileri nelerdir?
“Baş ağrısı, özellikle aynı yerde devamlılık arz etmelidir. İlaçlarla ve ağrı kesicilerle giderilememelidir. Bağ ağrısı daha ziyade çocuklarda sabahları olur ve ardından bulantı ve kusmalar da baş ağrılarına eşlik eder. Böyle devamlılık arz eden, belirli bir yerin ağrıdığı yanında bulantıların ve kusmaların eklendiği; ağrı kesicilerle giderilemiyen durumlarda altında yatan neden mutlaka araştırılmalıdır.”
BAŞ AĞRISI, EN BERLİRGİN BELİRTİ
. Beyin tümörlerinin baş ağrısı dışında bulunduğu bölgeye göre başka belirtileri nelerdir?
‘‘Bu tümörler beynin ön tarafında, arka tarafında, yan tarafında veya kaide tarafında bulunabilirler. Bulundukları yerlerde çıkan sinirlere baskıyla, o sinirlerin felçlerine neden olabilirler. Beyinden 12 tane sinir çıkar ve bu 12 tane sinir vücudun bütün fonksiyonlarını idare eder. Bunların çekirdeklerinin olduğu beyin sapı dediğimiz yerlerdeki tümörler daha tehlikeli tümörlerdir.
Kaidede kafa kemiğine yapışık olan tümörler, çıkartılması zor olan tümörlerdir. Diğer tümörlerin ise yaratmış olduğu bazı toplam bulgu yumakları vardır. Örneğin beyinde bir nevi yüzümüzün elimizin vücudumuzun şekliyle motor bölgemiz vardır. O motor bölgede el bölgesine bastıran bir tümör öncelikle çapraz yollar dolayısıyla sağ tarafta ise diyelim sol elde bir problem yaratacaktır. Bazen hissiz olursa bir tarafta uyuşukluk duyulur. Bazen kelimeleri bulmakta güçlük çekilir. Bazen görmede bir problem olur. Bazen yanlarımızı göremeyip sadece buruna bakan tarafları görürüz. Bu belirtileri biz matematik gibi toplar, MR’ı görmeden şurada bir şey mutlaka vardır deriz. Eskiden bu şikayetlere göre nörolojik muayene yapıp hastayı değerlendirmek çok zor olurdu. Artık elimizde tomografi, MR gibi çok güzel makineler ve ardında bütün vücudu tarayabilecek ve aynı zamanda metabolik aktivitelerini gösterebilecek PET/CT dediğimiz cihazlar var. Ayrıca elektro fizyolojik birtakım muayene metotları var. Bunlarla neyin nerede olduğu rahatlıkla bulunmaktadır.”
GELİŞEN TEKNOLOJİYLE BEYİN AMELİYATLARI ARTIK ZOR DEĞİL
. Beyin tümörünün cerrahisindeki son gelişmeler nelerdir?
“Yuvarlak bir topun içerisindeki bir noktayı bulabilmek için değişik yerlerden girilebilir ama en az zarar verecek yerden ve beyni fazla tahrip etmeden girmek gerekir. Onun için de hesaplama metotları kullanılır. Bunlardan bir tanesi ultrasonlardır. Ameliyat sırasında beyin yüzeyinde de ultrason aletlerini kullanmak suretiyle tümörün nerde olduğu bulunabilir. Ya da daha önce filmleri çekip bu filmleri yükleyerek mikroskop ve 3 boyutlu ortamda koyulan aletlerle görülmesi sağlanır. Tümörün üzerine gelinip gelinmediği, filmdeki tümörün nerede ve hangi istikamette olduğu evvelden hesaplanır. Sonrasında o yere çok küçük bir kesiyle girilip dokuları fazla tahrip etmeden esas lezyona ulaşılararak kolaylıkla çıkartılır. Bu konuda mikroskobun büyütme ve navigasyon özelliklerinden yararlanma aynı zamanda endoskopla da derinlerde çalışma imkanı vardır. Robotik cerrahi ile de hesaplama işleri ve mikroskopun nereye geldiğinde onun ışığının nereyi gösterdiğini görmek suretiyle tümöre çok kolay ulaşma imkanı bulunmaktadır. Eskiden bir tümörün hesap edilmesi nerede olduğunun bulunması için değişik yöntemler kullanılırdı ama sonuç tahmini olurdu. İşte şurada olabilir tümör denilip büyüklüğü bile bilinmeden oraya doğru gidilirdi. Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada yapılan teşhis ve tanı yollarının çok eski ve klasik olmasından doğan bir problemler yaşanırdı. Bazen tümör bulunamaz ve çıkılır; tekrar hastaya değişik tetkikler yapılırdı. Bu tetkikler hem hastayı hem de doktoru çok yorardı. Öğleden sonra 2 hastanın ancak tetkiki bitirilir ve ameliyata hazırlanırdı. Şimdi ise öğleden sonra 30 tane hastanın MR’ı çekilip hangisi tümör hangisi değil rahatlıkla söylenebilmektedir.”
. Beyin cerrahisindeki gelişen görüntüleme sistemlerinin ve teknolojik gelişmelerin ameliyat sonrası sürece etkisi ne oldu?
“Görüntüleme sistemlerindeki teknolojik gelişmeler hem ekonomik hem de hastaların sıhhat kazanma sürelerinin kısalması açısından çok büyük avantajlar getirdi. En basiti, ciltte bir kesi yapılacaksa 7 cm’lik bir kesi yerine 3 cm’lik bir kesi yapılıp o kesiden rahatlıkla girilerek müdahale edilebilmektedir. Hastanın saçları dahi kesilmemektedir. Hastanın hastanede kalma süresi azaldı. Hastanın bir problemi yoksa bir an evvel hareketlendirilir ve 2 günde evine gönderilir.”
UYANIK YAPILAN AMELİYATLAR
. Gelişen teknoloji sayesinde ameliyatlarda hangi riskler azaltılmış oldu?
“Uyanık kraniotomi denilen ameliyatlar yapılmaktadır. Hasta ile konuşarak elini kaldırmasını veya elindeki objeyi sıkarak ses çıkarmasını istiyoruz. Hastanın o arada nöbet geçirip geçirmediğine bakıyoruz. Aynı zamanda birtakım elektriksel uyarıcılarla hastanın önümüzde gördüğümüz beynin parçasının vücudun hangi tarafına hükmettiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Elektro fizyolojik çalışmalarla da hastanın motor sisteminin aynı zamanda his sisteminin göstergelerini o monitöre naklederek, monitörün başındaki nörofizyoloğun bizim en ufak bir yere dokunduğumuzda ne olduğunu söylemesini istiyoruz. Dolayısıyla hastanın motor fonksiyonlarını, el kol felçlerini engellemeye yönelik kendimizi koruyucu önlemler alıyoruz. Ameliyatta kullanılan elektro fizyolojik çalışmalar aynı zamanda beynin ameliyat sırasında haritalanması, bizim nereye dokunup nereye dokunmayacağımızı bilmemizi oluşturuyor. Dolayısıyla da hastada oluşabilecek komplikasyonları en aza indirgemiş oluyoruz.”
ÇOCUKLARDA SABAH BULANTISI VE KUSMALARINA DİKKAT
. Son gelişmeler çocuk beyin cerrahisini nasıl etkiledi?
“Uludağ Üniversitesi’ndeki Çocuk Beyin Cerrahisi Bölümünün kurucusuyum ve bu Türkiye’deki en modern çocuk beyin cerrahisi kliniğidir. Çocuk her şeyden önce bir büyüğün küçültülmüş hali değildir. Aynı şekilde çok yaşlı popülasyon da çok farklıdır. Çocuklarda kötü huylu tümörler daha fazla çıkmaktadır. Bazılarında maalesef ne kadar çıkartırsak çıkartalım ömürlerini uzatamıyoruz. Çocukların özellikle arka çukur denilen kafanın arka bölgesindeki tümörleri erişkinlere nazaran daha fazladır. Erişkinlerde ise beyinciğin ve beyin sapının olduğu yerin üst tarafındaki tümörler fazladır. Çocuklar bazen okula gitmemek için karnım ağrıyor gibi mazeretler uydururlar ama ardı ardına sabahları bağ ağrısı ve bulantısı kusması olan çocukları anne babalar titizlikle değerlendirip mutlaka bir hekime başvurmalılar.”
. Yurt dışındaki hangi ülkelerden Türkiye’ye tedavi için hasta gelmektedir?
“Türkiye genelinde Nöroşirürji Derneği’nin yaklaşık 1800’e yakın üyesi ve 220’ye yakın da profesör ve doçentimiz var. Türkiye’de beyin cerrahisinin seviyesi oldukça yüksektir. Sağlık turizminde de kalp cerrahisi ve beyin cerrahisi ön plandadır. Romanya’dan tutun Bulgaristan, İngiltere, Almanya’ya Doğuda Afganistan’dan İran, Irak, Suriye ve aynı zamanda Rusya’ya kadar pekçok ülkeden hasta tedavi olmak için gelmektedir.’’
İçeriği Paylaşın