Bilgisayar Ve Çocuk

Bilgisayar Ve Çocuk

Bilgisayar Ve Çocuk

Bizi Takip Et


Önce oyun vardı… Sonra televizyon girdi hayatımıza. Son 10-15 yıldır da bilgisayar ve internetle haşır neşiriz. Benim yaşımdakilerin 4-5 yaşlarında tanıştığı televizyonun kötüye kullanımı söz konusu olmadı. Çünkü gün içindeki yayın saati ve programlar oldukça kısıtlıydı. Bizler bahçede ve arkadaşlarımızla oyun oynayarak büyüdük. Günümüzde ise çoğunlukla çocuklar için oyun, bilgisayarda oyun oynamak anlamına geliyor.

Küçük çocukların olumlu benlik gelişimleri ve kendilerini inşa etmeleri için yedi duyuya hitap eden oyunlar oynamaya ihtiyaçları vardır. Beş duyumuz olan görme, işitme, koklama, tat alma ve dokunma, hissetme duyularına ek olarak artı iki yeni duyudan daha bahsediliyor: Mekan içinde yönelim duygusu ve vücudun içinden gelen duyusal veri… Bebek elindeki nesneyi düşürecek, ağzına atacak, nesneyi tekrar düşürecek, yuvarlanacak, ses çıkaracak ve bu oyun sırasında yedi duyu arasında bağ kuracak. Televizyon seyrederken ise iki duyu çalışıyor: Görme ve işitme duyusu. Bu da çocuğun gelişimi için sakıncalı bir durum oluşturuyor.

Bir araştırma sonucuna göre televizyon karşısındaki çocuğun gelişimi şu tehlikelere maruz kalıyor: Konuşma gecikiyor ve kendi kendine oyun süresi kısalıyor. Oysa uzun oyun süresi gelişimi olumlu etkiler. 1-4 yaş arasında televizyon karşısında geçirilen fazladan bir saat için yüzde 7 öğrenme becerisi geriliyor. Obezite riski artıyor. Yüzde 10 oranında da arkadaşları tarafından mağdur edilme ve dünyayı sadece “seyreden” biri olma riski taşıyor.

Bilgisayar dünyası her gün yeni ve gelişmiş bir modelle karşımıza çıkıyor. Bazı yetişkinler en yeni, en gelişmiş olanı kendilerine ve çocuklarına almaya çalışıyorlar. Artık yemeyen çocuğa yemek yedirmenin en kolay yolu cep telefonu: El hareketleri ile ekran değişiyor, her şey çok hızlı hareket ediyor; çocuk bir çeşit hipnotize oluyor ve ne yediğini bilmeden yemek bitiyor. Oysa 3 yaşından küçük çocukları mümkün olduğu kadar ekrandan uzak tutmak gerekiyor. Bu teknolojilerin kötü olduğunu söyleyemeyiz; sadece çocukların bunları kullanmak için yeterli olmadığını anne babalara hatırlatmalıyız.

Fransız Psikanalist Serge Tisseron 3-6-9-12 kuralından bahseder. Özellikle çocuk doktorlarının bunu benimsediğini ve aileleri bilgilendirdiklerini belirtir.

ÇOCUK VE EKRAN İÇİN 3-6-9-12 KURALI NEDİR?

3 yaştan önce mümkün olduğu kadar ekran olmamalı.

6 yaşından önce kendisine ait olmamak şartıyla bilgisayar seti, oyun konsolu, Nintendo, PSP’yi bir yetişkinle oynayabilir.

9 yaşında internete yanında biri ile girebilir. Anne baba çocuğun internette ne yaptığını bilmeli ve uyanık olmalıdır.

12 yaşında internete eşlik edilmeden tek başına girebilir. Ancak her istediğinde değil, sınırlanmalıdır.

INTERNET KULLANIMI İÇİN UYARILAR…

Anne babalar çocuklarını internet kullanımı için bilgilendirmelidirler. Bir; internete konan her şey ebediyen orda kalır. İki; internete konan her şey kamu alanındadır. Özel ve mahrem şeyleri herkes görür. Üç; bulduğunuz her şeye dikkat! Bilgi ve görüntülerin sahte mi, gerçek mi olduğu bilinmez.

Kötüye kullanımı engellemenin en iyi yolu, iyi kullanımı yaygınlaştırmaktır. Anne babalar çocuklarına bu konuda çerçeve çizmelidirler. Altında başka bir neden yoksa aşırı kullanım eğitimle hallolur. Bunun dışındaki durumlarda ise çocuk (veya yetişkin) için sorunlardan kaçış ve sığınak yeri olmuş olabilir. Bu tip kullanımları iyi ayırt edip; “bilgisayarı suçlu ilan etmek” yerine “altta yatan nedenlere”  ulaşmak en sağlıklısıdır.

Nilgün Sarı
Uzman Psikolojik Danışman
www.nilgunsari.com


İçeriği Paylaşın