Bilim Kurulu Üyesi Prof. Başer: İnsanlar Aşı Karşıtı ve Aşı Tereddütlüsü Olarak İkiye Ayrıldı
Bilim Kurulu üyesi Prof. Bengi Başer, son zamanlarda özellikle sosyal medyada artan aşı karşıtlığını değerlendirdi. Başer, “Aşı karşıtları ve aşı tereddütlüleri olarak iki gruba ayırıyoruz insanları. Aşı karşıtları ciddi anlamda fikirlerini değiştiremeyeceğimiz bir kitle” dedi.
Bizi Takip Et
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Bengi Başer, koronavirüs vakaları ve aşılama çalışmaları hakkında Bidinle'den Cem Özkeskin’e konuştu. Prof. Başer, sosyal medyadan yayılan bilgi kirliliği ile hareket edilmesiyle ilgili, “Biz en çok aşı konusunda bunu ciddi anlamda görüyoruz. Hatta aşı karşıtları ve aşı tereddütlüleri olarak iki gruba ayırıyoruz insanları. Aşı karşıtları ciddi anlamda fikirlerini değiştiremeyeceğimiz bir kitle” dedi.
Prof. Başer şunları söyledi:
“Bilgi kirlilikleri gerçekten insanların kafasını karıştırıyor. Biz en çok aşı konusunda bunu ciddi anlamda görüyoruz. Hatta aşı karşıtları ve aşı tereddütlüleri olarak iki gruba ayırıyoruz insanları. Aşı karşıtları ciddi anlamda fikirlerini değiştiremeyeceğimiz bir kitle. Ancak aşı tereddütü bulunanlar bilgi kirliliğinden etkilenenler.
Buradaki yanlış bilgilerin önüne geçmek gerekiyor. Özellikle tamamen bilimsel verilerden uzak, hurafelere dayalı ve gerçekten dünyada da şarlatan olarak tabir ettiğimiz pek çok yerli ve yabancı bilim insanı kisvesi altındaki kişilerin bilgilendirmeleriyle insanlar aşıya olumsuz yaklaşıyor. Aşı olmayan insanlar bunu hayatıyla ödüyor. Kesinlikle dezenformasyondan uzak kalmak adına, gerekirse sosyal medya ağlarıyla ilgili bir düzenleme yaparak, gerekirse de devletin konuya el atıp yanlış bilgi verenleri cezaya tabi tutarak adım atması gerekiyor.”
Komplo teorileri hakkında DA konuşan Prof. Başer, “Komplo teorileri dünyada birçok alanda insanların ilgi gösterdiği kavramlar. Salgın, yangın, deprem gibi her konuda bu ilgi var. İnsanoğlu demek ki farklı olana ilgi duyuyor ve bundan bir haz alıyor. Teoristlerin paranoyakça bakış açısını besleyen birçok insan var. Dünyada siyasilere, liderlere ve yönetimlere karşı oluşan güvensizlik de bunu teşvik ediyor. Daha farklı olana karşı eğilen kitle elbette teorileri besliyor. Bunu yönlendiren ve servis eden tepede büyük isimler var. Mesela Covid-19 salgınında bile 12 tane hesabın insanları dezenformasyonla insanları farklı yönlere ittiğini biliyoruz. Bu elbette sosyologların ve psikologların geniş şekilde irdelemesi gereken bir alan” dedi.
İçeriği Paylaşın