Bipolar Bozukluk (Manik Depresif) Nedir?

Bipolar Bozukluk (Manik Depresif) Nedir?

Bipolar Bozukluk (Manik Depresif) Nedir?

Bizi Takip Et


Günlük yaşantıda herkesin dünyasında inişler-çıkışlar yaşanır. Duygularımız öfke, sevinç, hüzün, mutluluk arasında gidip gelir. Bipolar bozuklukta kimi zaman günlük yaşantıya bağlı olarak kimi zaman da günlük yaşantıya bağlı olmadan kişinin duygu durumunda uzun ya da kısa süreli değişiklikler olur. 

Duygu durumunda yaşanan bu değişimlerin kişinin yaşantısını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Duygu Durum Vakfı Kurucu Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Yıldız, her dört kişiden birinin bipolar hastası olduğunu söyledi.

Hastaların, duygu durum dalgalanmalarının çöküş dönemlerinde intihar girişimlerinde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ayşegül Yıldız; Duygu Durum Vakfı’nı kurma amaçlarıyla  ilgili olarak,  “En önemli amacımız duygu durum dalgalanmaları yüzünden yaşantısı kötü hale gelmiş insanlara yardım edebileceğimiz iyileştirme üniteleri oluşturmak” dedi.

. Duygu durum bozukluğu ne demek?

Duygu durum, aslında hepimizin günlük ruh halimizle ilgili bir şey. Duygusal dünyamızdaki dalgalanmaları dönem dönem hepimiz yaşıyoruz. Özellikle kadınlarda adet öncesi dönemlerde sinirlilik, alıngan ruh hali gibi durumlar günlük hayatımıza yansıyor. Ama bu dalgalanmalar, klinik açıdan sıkıntı yaratacak durumda olduğunda, “duygu durum bozukluğu” diyoruz. 
Kabaca iki grupta ele alıyoruz duygu durum bozukluğunu. Bir tanesi iki uçlu duygu durum bozukluğu; yani bipolar bozukluk diğer adıyla manik depresif  bozukluk. İkinci grup ise tek uçlu bozukluk  yani depresyon.

“HASTALAR DUYGU DURUMUN ÇÖKÜŞ DÖNEMLERİNDE İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BİLE BULUNABİLİYOR.”
. Bipolar bozukluk ya da diğer söylemiyle manik depresif bozukluk nedir, nasıl bir tablo oluşturur? 

Depresyonun görülme sıklığı her 100 kişiden 20’sinde…  Manik depresif yani bipolar bozukluğun görülme sıklığı  ise yüzde 4.4. Dolayısıyla ikisi birlikte ele alındığında neredeyse 4 kişiden biri, bu duygu durumunu, klinik açıdan sıkıntı verecek düzeyde yaşıyor.

Bipolar bozuklukda kişi, dönem dönem kendi normalinin ötesinde en az bir hafta süren aşırı kendine güvenen, konuşan, az uykuyla kendini enerjik hissettiği dönemlere giriyor.  Bu durum, bazen verimliliği artırıcak düzeyde tatlı kıvamda kalıyor. Bazen de işlevselliği bozacak düzeyde o kadar hızlı düşünüyor  o kadar kendini üstün görüyor ki bir şeyi tamamlayıp sürdüremeyecek kadar dağılabiliyor. Bu hallerine manik haller diyoruz. 

O yükselişlerin bir de çöküş dönemleri var. O çöküş dönemlerinde yaşamı sonlandırmaya kadar götüren birçok sıkıntıya yol açabiliyor. Çökkünlük hallerinde hastalar karamsar, mutsuz, içe kapanık, kendi normal ruh halinden belirgin derecede farklı bir ruh haline giriyor. En az iki hafta sürecek ve klinik açıdan sıkıntı yaratacak ve işlevselliğimizi etkileyecek bir düzeye geliyor.

. Bu problemi yaşayan hastalar zaman zaman da hiçbir problemi olmadan normal bir yaşam sürebiliyorlar mı?
Evet. Duygu durumundaki olağan dalgalanmalarının aşırı boyuta çıkıp da klinik sıkıntı yarattığı durumlar  kalıcı bir hal olmuyor. Hiç tedavi almasa bile o dönemler bir şekilde sonlanıyor. Bazen aylarca sürebiliyor ama bitiyor. Tabi hasta, tedavi aldığı zaman daha kısa sürede sonlanıyor.  Fakat atak sırasında kişi hayatına dair pek çok şey kaybedebiliyor. Evliliği bozulabiliyor, işini kaybedebiliyor.

. Bu dönemlerde aşırı sinirlilik ve şiddete başvurma gibi durumlar da ortaya çıkıyor mu?

Manik döneminde aşırı sinirlilik olabiliyor, mantık dışı davranışlar sergilediğinde üstüne gidilir ve engellenirse taşkın bir şekilde öfkeyi denetleme güçlüğü olabiliyor. Üstüne gidilmediğinde şiddete başvurma gibi bir hal olmuyor. 

“HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ BİPOLAR HASTASI.”
. Hastalığın tipleri ve dereceleri var mı? 

Hastalığın hem tipleri hem dereceleri var. Herkeste seyri farklı oluyor. Depresyonla beraber düşündüğünüzde her dört kişiden biri bu hastalıktan etkileniyor. Bu rakam çok yüksek bir sıklığı ifade ediyor. Bazıları bu hastalığı çok şiddetli bazıları da hafif seyrettiği için günlük yaşamda fark edilmeden hayatını devam ettiren vakalar da var. Çok aşırı boyutlarda olup da bizim tedaviyle bile güçlükle atakları önlediğimiz vakalar da var.

. Bu hastalıkta kalıtımın etkisi var mı?
Eğer anne ya da babadan biri bipolar hastaysa risk yüzde 9. Hem anne hem baba bipolarsa risk yüzde 16. 

. Kadınlarda mı erkeklerde mi daha çok görülüyor? Ortaya çıktığı bir yaş aralığı var mı? Mesela bu saydığınız tablo bir çocukta da görülebilir mi?
Evet çocuklarda da görülebilir. En erken 8 yaş hatta 5 yaşta da tanımlanmış manik atak var literatürde. Çocuklarda seyri biraz daha farklı. Okula devam etmek istememe, hırçınlık yapma gibi belirtiler biraz daha farklı. Ama bipolar bozukluk erken başlangıcı olabilen bir hastalık. Hatta 10-19 yaş arasında en sık ortaya çıkma dönemi. 

İkinci en sık ortaya çıkma yaş dönemi de 30-35 civarı. Dolayısıyla gençleri de etkileyebilen bir hastalık.

“VAN GOGH VE MOZART DA BİPOLAR BOZUKLUĞU HASTASIYDI.”
. Alkole ve uyuşturucu maddeye eğilimi arttırıyor mu bipolar bozukluk?

Kesinlikle artırıyor. Tarihte bunun Van Gogh ve Mozart gibi örnekleri var. Her ikisi de bipolar bozukluğu olan insanlar. O dönem bu teşhis konulamadığı için uykusuzluklarını ve dalgalanmalarını alkol ve maddeyle gidermeye çalışan insanlar. Erken yaşta birini intiharla öbürünü de intihara yakın bir alkol kötüye kullanımıyla kaybetmiş bulunuyoruz.

Bir şekilde insan o duygu durum dalgalanmalarını kontrol etmek için,uykusuzlukla başa çıkabilmek için düşünce hızını yavaşlatabilmek için alkolü veya maddeyi ilaç gibi kullanabiliyor.

. Mani dönemlerinde kişinin yaratıcılığı ve enerjisi de artıyor mu? Deha yeteneğine olumlu bir katkı oluyor mu?
Aslında hangisi, hangisini etkiliyor bilmiyorum ama bilimsel olarak anlamlı ilişki gösteren yaratıcılık, dahilik ve psikiyatrik hastalıkların arasında en fazla ilişki gösterilen bipolar bozukluk. Bipolar bozukluk artistik ya da politik ya da yazarsal anlamda üstün kabiliyeti olan insanlarda daha sık görülüyor. 

Üstün yetenekli insanlar bu duygu durum dalgalanmalarında daha çok risk taşıyorlar. Dolayısıyla o dalgalanmalar verimliliği arttırıyor mu, hipomanik dönemleri için evet ama manik ataklar sırasında ne kadar üstün bir yetenek olursa olsun işlevsellik bozuluyor.

“DUYGU DURUM HASTALARININ YÜZDE 25’İ İNTİHARA TEŞEBBÜS EDİYOR.”
. Bipolar bozukluk ve intihara teşebbüs arasında  nasıl bir bağlantı  var?

Duygu Durum Vakfı’nı bu yüzden kurduk. İntihar bugünün çok önemli bir konusu. Son 45 yılda intihar hızında  yüzde 60’lık bir artış var. Özellikle 15-29 yaş arası ölümlerde intihar 3. sıraya yükselmiş durumda. Giderek internete dönük bir dünyayı gençlerin tercih etmesi ve orada beğenilip beğenilmemeyi dert etmesi ve o yalnız sanal dünyada yalnızlığını gidermesi sebeplerden biri olabilir.

Duygu durumla intiharın ilişkiside çok belirgin düzeyde. Duygu durum hastalarının yüzde 25’i yaşamlarının bir döneminde intihara teşebbüste bulunuyor. İntihara teşebbüs edenlerin yüzde 15’i bunu bir gün başarıyor.

. Hastalığın tedavisi var mı? Tedavide ne tür seçenekler var?
Bipolar bozukluk sürekli ilaç alınmasını gerektiren bir durum. Yakınlarımızın bizim duygu durumumuzun değişikliklerini fark edebilmesi lazım. Hastalığı fark etmediğimiz zaman hayatımıza maliyeti çok daha yüksek boyutlarda oluyor. Tedavisi olan bir hastalık. İlaç tedavisi var, 24 çeşit antidepresan var, bipoların kendine özgü ilaçları var. 

Böylelikle atakların sıklığı ve şiddeti ciddi derecede kontrol altına alınabiliyor. Yeter ki hastalığı fark edebilelim ve doğru yardımı alalım. Hastalığın genetik etkisi var. DNA bizimle yaşadığı sürece bu tür hastalıkların da önünü almanın grip gibi bir yaklaşımı olmayacaktır. Mutlaka ömür boyu kontrol altında tutmak gerekecek. İlaç kullanımı illa ömür boyu devam etmiyor.

.  Duygu Durum Vakfı ile ilgili bilgi verir misiniz? Vakfın amacı ve hedefleri nelerdir?

Duygu Durum Vakfı gecikmiş bir gereklilikti. Çünkü duygu durum, dört kişiden birini etkileyen bir durum. Artan intihar oranlarıyla ilgili dünya alarma geçmiş durumda. Türkiye’nin bunun dışında kalması mümkün değil. Amacımız bizim ülkemizde intiharın sıklığı ve ilişkili faktörlerini, emniyet ve jandarma ile işbirliği içinde belirlemek. Bunun dışında en önemli amacımız duygu durum yüzünden yaşantısı kötü hale gelmiş insanlara yardım edebileceğimiz iyileştirme üniteleri oluşturmak. Duygu Durum Vakfı. yeni kurulan bir vakıf.  Bütün bunları yapmak için, herkesin hassasiyetini ve desteğini bekliyoruz. 

İnternette Duygu Durum Vakfı ile ilgili yaptıklarımızı, yapmak istediklerimizi ve nasıl bir destek beklediğimizi zaten paylaşıyor olacağız. İlk aktivitemizi Kapadokya’da gerçekleştirdik. Dünya çapında 18 bilim adamı, vakfın kuruluşunu ve Türkiye genelindeki amaçlarımızı desteklemek için buradaydı. 


İçeriği Paylaşın