Bir Alerjik Reaksiyon ve Acil Serviste Hayal Kırıklığı Öyküsü

Bir alerjik reaksiyon ve acil serviste hayal kırıklığı öyküsü...

Bir Alerjik Reaksiyon ve Acil Serviste Hayal Kırıklığı Öyküsü

Bizi Takip Et


Sabah şiddetli bir kaşıntı ile uyandım. Gece alnımda çıkan kırmızı kabarıklıklar artmış, bir gözüm şişmişti. Ensemde, omuzlarımda aynı kaşıntılı döküntülerden vardı. Kulaklarım da kızarıp, şişmeye başladı. Hemen hastaneye gitmek üzere hazırlanmaya başladım. Evrim geldiğinde “Aaaa, size ne olmuş öyle” diye bir çığlık atınca, kaygı bozukluğum tetiklendi. Ya alerjik reaksiyondan boğazım şişer, nefes borum tıkanır, soluk alamazsam diye endişeyle Kavacık’taki Medistate Hastanesi acilin kapasından içeri girdim.
Yüzümdeki şişlik ve kızarıklıkları gösterdiğimde “Cilt hastalıklarından randevu aldınız mı?” dediler. "Hayır, acile geldim" diye yanıtladım. "Ama biz burada alerjik reaksiyona karşı iğne yapabiliriz. Başka tedaviyi yapamayız” dediler.
"Zaten acile öncelikli gelme nedenimin bu” dedim. Yüzüme dikkatli bakıp, alerjik tepkinin güçlü olduğunu söylediler ve enjeksiyon için beni müdahale odasına aldılar. Peki, cilt doktoru gelip göremez mi beni diye sordum. Poliklinik muayenesi almam gerektiğini tekrar belirttiler, doktorun sekterine sorarak bugün için bir randevunun mümkün olmadığını belirttiler. Oysa, alerjik reaksiyon gösteren ve hastaneye varana kadar şikayetleri gittikçe artan bir hastaydım.
Aynı sorunu oğlunu yüksek ateş nedeniyle acile götüren bir arkadaşım da yaşamış. Çocuk doktoru acile konsültasyona gelmek yerine, arkadaşımın ateşli ve halsiz oğlunu polikliniğe yollamışlar.Bir saat muayene sırası beklemiş hasta oğluyla birlikte.
Şimdi bazı sorularım var.
. Devlet, özel ve üniversite hastanelerinde acil servislere ihtiyaç halinde uzman hekimler konsültasyona gelirler. Kavacık’taki Medistate Hastanesi’nin acili eskiden çok iyiydi. Son birkaç yılda ne oldu da hastanenin acili bu hale geldi? Hele Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarının sahibi olduğu hastaneye acil servisteki bu koordinasyonsuzluk hiç yakışmadı.
. Acil servisteki doktor, pratisyen hekimse veya acil tıp uzmanıysa enjeksiyonu uygulattıktan sonra, hastanenin cilt hastalıkları uzmanı uygun olmadığına göre, alerjik reaksiyonumun başladığı ve alevlendiği gün tedavimi düzenleyemez miydi?
Peki, yüz bölgem ağırlıklı olarak vücudumdaki kızarıklık ve şişlikler giderek yaygınlaşıp artarken bir hekime nasıl, nerede muayene olup, reçete alabildim dersiniz? Acıbadem Ataşehir Hastanesi’ndeki cilt hastalıkları uzmanına 40 dakika sonraya randevu bulunca hemen bankoya ücreti ödemeye koştum.
Banko görevlileri giriş yaptıkları sistemde dakikalarca ilerleyemedi. “Muayene etmediniz, bari ücreti hemen alın, diğer hastanedeki cilt randevusunu kaçırmayım” desem de boş. Sesim boşlukta yankılandı. Beklemeye devam. Sonunda söylenmeye başladım, hasta hizmetleri sorumlusu olduğunu söyleyen bir genç erkek yardımcı olmaya çalıştı. Cilt hastalıklarından randevu almayı o da beceremedi.
Bu arada gelelim müdahale odasında yapılan tedaviye. Kadın hemşire biri sağ, diğeri sol kalçamdan iki iğne yaptı. Ne iğnesi yaptığını sordum. Birini söyledi, diğeri için “Bilmiyorum. Sizi erkek meslektaşım almıştı. Bayan hasta diye beni yönlendirdiler. Ona sormam lazım dedi”
Bana göre hekimin, hemşirenin kadını, erkeği olmaz. Tıp, sağlık, hastalıkların tanısını ve tedavisi uzun bir eğitim gerektirir. Açıkcası özel olarak kadın doktor-kadın hemşire tercihim asla olmadı. Kadın-erkek doktor ayrımı hiç yapmadım. Ama bilgili, deneyimli hekim, kendini geliştiren doktor, hastasına ve hasta yakınına empatiyle bakan hekim ayrımı yaparım sadece. Bu yüzden de acile müracat ettiğim andan itibaren benim sorunumu bilen, doktorun reçetesini birinci ağızdan duyan, bilen hemşirenin enjeksiyonu yapmasını tercih ederdim. Uyguladığı ilacın ne olduğunu, adını bilmeyen hemşirenin değil!
Esra Kazancıbaşı Öztekin

İçeriği Paylaşın