Biyonik Göz ve Tavukkarası Hastalığı
Biyonik Göz ve Tavukkarası Hastalığı
Bizi Takip Et
Biyonik göz nedir? Biyonik göz nasıl uygulanır? Genel anestezi ile mi yapılır? Sistemin başka araçları da var mıdır? Biyonik göz takılan hasta gün ışığını daha iyi fark edip etrafı görebilir mi? Tavukkarası nasıl bir hastalıktır? Kişiler görmeyi nasıl kaybederler ve buna hangi faktörler yol açar? Tavukkarası tipleri var mıdır?
Prof. Dr. Reşat Belger Beyoğlu Göz ve Eğitim Araştırma Hastanesi Yöneticisi aynı zamanda göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Muhittin Taşkapılı, biyonik göz ve tavukkarası hastalığı hakkında merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.
. Biyonik göz nedir?
“Biyonik göz, tavukkarası hastalığı olan ve sadece ışığı görebilen hastalara uygulanan görmeye yardımcı bir biyomedikal implanttır. Dünyada son 10 yıldır, Türkiye’de de iki yıla yakın zamandır yapılmaktadır. Elektriksel iletişimle çalışan biyonik gözde, yapay bir görme oluşur. Hiçbir şey görmeyen bir hasta için ciddi bir kazanımdır.”
BİYONİK GÖZ KİMLERE YAPILABİLİR?
. Biyonik göz nasıl uygulanır? Genel anestezi ile mi yapılır?
“Biyonik göz ameliyatı, görmesi sadece ışık seviyesinde olan her tavukkarası hastaya yapılmaz. Uygun hastanın seçilebilmesi için hastayla uzun görüşmeler yapılır. Biyonik göz ameliyatı yapılabilmesi için hasta;
. 25 yaşından büyük olmalıdır.
. Görmesi mutlaka ışık seviyesinde olmalıdır.
. Çocukluk çağında veya gençlik döneminde görmesinin olduğu bir dönem olmalıdır.
. Görsel hafızasının olması, uygulamalara uyum sağlaması açısından önemlidir.
. Psikolojik olarak böyle bir ameliyata razı ve sistemi taşıyabilecek durumda olmalıdır.
. Ameliyat sonrasında uzun süreli bir eğitim programına tabi olabilecek yapıda olmalıdır.
. Sistemi kullanabilecek teknolojik kapasitede ve yetenekte olmalıdır.
Bütün bunlar sağlandıktan sonra uygun hasta olduğuna karar verilir. Yaklaşık dört saat süren ameliyat genel anestezi ile yapılır. Gözün etrafına bir bant koyulduktan sonra ameliyatla gözün içerisine bir çip yerleştirilir. Hastanede yatış süresi bir gündür. Ameliyattan sonra genellikle 10-15 gün içerisinde iyileşme sağlanır. Birtakım damlalar ve hapları olabilir. Sonra sistemle ilgili eğitimler başlar.”
SİSTEM GÖRMEYİ NASIL SAĞLIYOR?
. Sistemin başka araçları da var mıdır?
“Biri hastanın gözünde, diğeri gözlük üzerinde olan iki mikro kamera vardır. Gözlükteki kamera tam iki gözün ortasında ve alın hizasında olur. Hasta görüntüyü bu kamerayla algılar. Kamera aldığı görüntüyü bir kablo vasıtasıyla hastanın üzerindeki mikro video kaydediciye gönderir. Burada işlem yapıldıktan sonra tekrar aynı kablo içerisinde gözlükteki antene gelir. Anten vasıtasıyla, kablosuz olarak, gözün etrafına takılan bant sistemine oradan da çipe aktarılır. Bu görüntü çip üzerinden beyine sinir yoluyla görsel olarak iletilir.”
‘‘HASTA EĞİTİMLE BİYONİK GÖZE UYUM SAĞLAYABİLİR’’
. Biyonik göz takılan hasta gün ışığını daha iyi fark edip etrafı görebilir mi?
“Biyonik göz takılan hasta Ertesi gün gün ışığını daha iyi farkedebilir. Sistem zaten 15 gün-bir ay sonra aktive edilir. Sonuçta bu bir elektronik sistemdir ve açma kapama düğmesi vardır. Açıldığı zaman sistem çalışır. Göze çip takılması tek başına bir anlam ifade etmez. Sistem kapatıldığı zaman hasta için ameliyat öncesiyle sonrası arasında hiçbir farkı yoktur. Dolayısıyla bu sistemin kullanıma açık olması gerekir. Sistem kullanılmaya başlandığında da bilgisayarlarla o elektrotlar aktive edilmelidir. Her kişiye uygun olarak birinci aydan itibaren aktivasyon başlar. Sonra da hastanın hastanede, klinikte ve evde bu cihazı kullanabilme yeteneği geliştirilir. Çünkü çok dar bir alandan görür; yaklaşık olarak bir metreden, bir A4 kâğıdı boyutlarında bir kameranın görüntü alanı vardır. Bu yüzden hasta başını aşağı yukarı, sağa sola tarayarak görür ve o görüntüleri birleştirerek bir yorumlama yapar. Dolayısıyla hasta bir kapıyı sadece kapı olarak görmez. Bunu aşağıdan yukarı doğru tarayacak, yanını tarayacak, yanlardaki duvarlarla kontrast farklılıklarını yorumlayacak ve burasının kapı olduğunu öğrenecektir. Bunlar eğitimlerde kişiye verilir. Işıkları algılaması ancak birkaç ay içerisinde olur. Tabii burada kişinin adaptasyonu çok önemlidir. Çünkü evde de ışığı, kapıyı ve pencereyi bulma, masada tabak, kaşık, bıçak ve çatalları kullanabilmeyi ciddi eğitimlerle kazanırlar.”
‘‘TAVUKKARASI GENETİK BİR HASTALIK’’
. Tavukkarası nasıl bir hastalıktır? Kişiler görmeyi nasıl kaybederler ve buna hangi faktörler yol açar? Tavukkarası tipleri var mıdır?
“Tavukkarası, genetik bir hastalıktır. Geçiş yollarına göre farklı görünümleri vardır. Her tavukkarası mutlaka görmeyi, ışık seviyesini kaybedecek diye önceden söylenemez. Az da olsa yarım metre görmesi ile hayatını devam ettiren veya belki biraz daha iyi seviyede olan tavukkarası hastaları vardır. Bunlar doğduklarında herhangi bir belirti ile karşılaşmazlar. Muayenede de belli bir döneme kadar bir bulgu tespit edilemez. Çocukluk çağında bozulmaya başlayabilir. Bunların retina muayenelerinde belki tavukkarasına bağlı değişiklikler tespit edilir ve hastaya tavukkarası teşhisi konur. Ama A vitamini gibi veya belli bir vitamin desteği dışında yapılacak çok fazla bir tedavisi yoktur; tamamen iyileştirme söz konusu değildir. Gençlik döneminde, 20-30 yaşları civarında, ilerlemesine bağlı olarak ışık seviyesine inen, tamamen ışığını kaydeden hastalar vardır.”
‘‘SGK’NIN GERİ ÖDEMESİ YOK’’
. Biyonik göz ameliyatı için yurtdışından ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden hasta gelebilir mi? Bu hastalara ön değerlendirme yapılıp, tedaviden yararlanıp yararlanmayacakları konusunda bir yol göstermek mümkün müdür?
“Beyoğlu Göz ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Türkiye’de göz hastaları açısından çok önemli bir yeri vardır. Hastalara bu hizmeti vermeye çalışıyoruz. Ancak hastaları da çok umutlandırmamak gerekir. Tavukkarası oluyormuş deyip her hastanın kalkıp gelmesi çok doğru değil. En yakın hekimlere gittiklerinde bunu değerlendirebilirler. Ama mutlaka ışık görme seviyesi 10-20 cm olan hastaya takılmadığını bilmeliler. Şuanda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödemesi olmadığı için hastanemizde bu ameliyatlar hibe veya bağış yoluyla yapılmaktadır.”
. Beyoğlu Göz ve Eğitim Araştırma Hastanesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Beyoğlu Göz ve Eğitim Araştırma Hastanesi İstanbul’da iki göz hastanesinden biridir. Çok ciddi bir hasta nüfusuna hizmet vermekteyiz. İstanbul dışından çok ciddi hasta girişi olmaktadır. Göz alanında çok geniş bir hizmet yelpazemiz var. Ameliyatların büyük bir kısmını yapabilmekteyiz. 7 doçent, 2 profesör, 28 göz uzmanı ve 30 asistan ile geniş bir kadro ile hizmet vermekteyiz. 24 saat acil hizmet veren refraktif cerrahi merkezimiz var. Şaşılık, göz tansiyonu, katarakt, kornea, kornea nakli açısından her türlü ameliyat modern cihazlarla rahatlıkla yapılabilmektedir. Ancak 150 yıllık geçmiş olan bir binada olmanın getirdiği sıkıntılar da var. Bu yüzden hastalarımıza istediğimiz hizmeti vermekte zorlanıyoruz. Zaman olarak daha uzun süre randevu vermek durumunda kalıyoruz.”
‘‘ÇOCUKLAR OKUL ÖNCESİNDE DÜZENLİ GÖZ MUAYENESİ OLMALI’’
. Acil biriminizde göz hastalıkları ile ilgili ne konularda başvuru alıyorsunuz? Kişilere göz sağlıklarını korumaları açısından neler önerirsiniz?
“Gözde batma, saplanma gibi bir travmayla ilişkili; sıcak, soğuk, asit, baz şeklinde bazı yabancı maddeler dökülmesi, gözde ani görme azalmasına sebep olan hastalıklar acil olabilir. Bu tür şikâyetleri olan hastaların göz aciline başvurmaları gerekir. Göz sağlığı açısından ise ebeveynler, şikayetleri olmasa bile çocuklarını okul çağından önce belli bir dönemlerle göz muayenesi mutlaka yaptırmalıdırlar. Eğer herhangi bir kayma şüphesi, gözünde bir renk değişikliği, şekil değişikliği varsa mutlaka göz hekimine getirmeleri gerekir. Onun dışında sağlıklı beslenen birisi için ekstra bir şey yapmaya gerek yoktur.”
İçeriği Paylaşın