Biyoyüzyılın Merkezindeki Şirketlerden Amgen Yeni Nesil Biyo-Üretime Odaklanıyor

Biyoyüzyılın Merkezindeki Şirketlerden Amgen Yeni Nesil Biyo-Üretime Odaklanıyor

Biyoyüzyılın Merkezindeki Şirketlerden Amgen Yeni Nesil Biyo-Üretime Odaklanıyor

Bizi Takip Et


Biyoteknoloji şirketi Amgen, bilimsel yenilikçiliğe verdiği önemle hastaların hayatına değer katmayı amaçlıyor. Amgen’da yeni nesil biyo-üretime odaklandıklarını belirten Amgen Türkiye ve Gensenta Genel Müdürü Güldem Berkman, “Günümüzde kimyasal içerikli ilaçlardan biyoteknolojik ürünlere evrilme yaşanıyor. Hastalıklarla mücadele etmek ve hastalara daha iyi hizmet vermek için, biyolojinin potansiyelini ortaya çıkarıyoruz” dedi.

Amgen, dünyanın önde gelen biyoteknoloji kuruluşlarından biri olarak dünya çapında 100’den fazla ülkede 20 binin üzerinde çalışanı ile hastaların sağlıklarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik tedaviler geliştirmeye odaklanıyor. Amgen, en zor hastalıklarla mücadele etmek ve hastalara daha iyi hizmet vermek için, biyolojinin potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla çalışıyor. Amgen’ın portföyünde; onkoloji ve hematoloji, kalp ve damar hastalıkları, nefroloji, inflamasyon, kemik sağlığı ve nörobilim alanlarında ilaç çalışmalarını sürdürüyor.

2012 yılında Türkiye’nin öncü ilaç şirketlerinden olan ve ilk biyobenzer üreticileri arasında yer alan yaklaşık 95 yıllık geçmişe sahip Mustafa Nevzat İlaç’ı satın alan Amgen, bu satın alma ile sağlık alanındaki en büyük yabancı yatırımcı ünvanını kazandı ve Türkiye, Afrika ve Ortadoğu bölgesinde önemli bir konuma geldi. Amgen, yerli üretim konusunda Türkiye’nin 2023 Vizyonu’na ulaşması için sağlık alanında stratejik bir paydaş görevi üstlendi. Amgen Türkiye, Türkiye’de katma değeri yüksek ürünler geliştirerek dünya ilaç pazarının yaklaşık yüzde 70’ine hitap eden beş büyük bölgeye ihracat yapmayı hedefliyor.

Amgen, biyoteknolojideki uzmanlığı ile Covid-19’la mücadeleye de çeşitli katkılarda bulunuyor. Amgen Vakfı ile birlikte Covid-19 pandemisinden etkilenen topluluklara destek olma hedefiyle ABD’deki ve küresel ölçekteki mücadeleye ilk etapta 12,5 milyon dolar yardımda bulunan Amgen, Türkiye’de yürütülen Covid-19 ile mücadele çalışmalarına da 1 milyon TL destek veriyor. Ayrıca Covid-19’u önlemek veya tedavi etmek için SARS-CoV-2’yi hedefleyen, tamamen insan kaynaklı nötralize edici antikorları keşfetmek ve geliştirmek üzere Adaptive Biotechnologies ile işbirliği yapıyor.

“İHRACAT, YERLİ ÜRETİM, AR-GE’YE KATKI SAĞLIYORUZ”

Amgen’ın biyoyüzyılın merkezindeki şirketlerden biri olduğunu belirten Amgen Türkiye ve Gensenta Genel Müdürü Güldem Berkman, günümüzde kimyasal içerikli ilaçlardan biyoteknolojik ürünlere evrilme olduğuna dikkat çekti. Amgen’da yeni nesil biyo-üretime odaklandıklarını dile getiren Berkman, “Türkiye bizim için önemli bir üretim ve ihracat üssü. Türkiye’ye bugüne kadar 800 milyon dolara yakın yatırım yaptık. Türkiye İlaç Strateji Raporu’nda belirlenen ihracat, yerli üretim, Ar-Ge gibi önceliklere katkı sağlıyoruz. Türkiye’de yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi.

Amgen Türkiye ve Gensenta Genel Müdürü Güldem Berkman

GENSENTA, KOVİD-19 DÖNEMİNDE DE ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

Türkiye’de penisilin üretimi yapan tek hammadde tesisi Gensenta, Kovid-19 döneminde de çalışmalarına devam ediyor. Mustafa Nevzat’ın yenilenen markası olarak Gensenta, bilimsel yenilikçiliğe verdiği önemle hastaların hayatına değer katacak ilaçlar geliştiriyor. Yenibosna ve Şekerpınar’da bulunan 2 fabrikası ve 850 çalışanı ile bilim odaklı çalışmalarına devam eden Gensenta, hammadde üretimindeki uzmanlığı ile hastalıklarla mücadele etmeyi hedefliyor. Türkiye’de penisilin üretimi yapan tek hammadde tesisine sahip olan Gensenta üretim tesislerinde penisilin grubu ilaç etkin maddelerinin yanı sıra makrolid grubu ilaç etkin maddeleri ve diğer ilaçların etkin maddelerinin üretimini yapıyor. Gensenta, ülkemizdeki liyofilize vial kapasitesinin yüzde 63’ünü karşılıyor.

LABXCHANGE ÖĞRENCİLER İÇİN BİLİM DENEYİMİNİ YENİDEN TASARLIYOR

Amgen Vakfı, online bilim eğitimi platformu LabXchange ile geleceğin bilim insanlarına bilimsel süreci doğrudan keşfetme fırsatı sunuyor. Harvard Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi (Harvard FAS), ortaklığında hayata geçirilen LabXchange bilim topluluklarındaki kullanıcılara; bilimsel alanlarda kişiselleştirilmiş eğitime, sanal laboratuvar deneyimlerine ve ağ fırsatlarına erişim imkanı sağlıyor. Ücretsiz olarak sunulan online bilim eğitimi platformu LabXchange, dünyanın dört bir yanındaki öğrenciler için bilim deneyimini yeniden tasarlıyor, amaca yönelik kişiselleştirilmiş öğretimle eğitim engellerini kaldırıyor. LabXchange; videolar, interaktif simülasyonlar ve değerlendirmeler dahil dünya standardında eğitim içeriği kütüphanesine ücretsiz erişim sağlıyor. LabXchange, corona virüs salgını nedeniyle zor zamanlar yaşadığımız bugünlerde ebeveynlerin çocuklarına öğrenmelerini nasıl sağlayabilecekleri konusunda da rehberlik sunuyor. Birçok öğrencinin bilimsel süreci doğrudan keşfetme fırsatına erişemediğini belirten Güldem Berkman, “LabXchange ile daha fazla öğrenci bir araya gelebilecek ve keşfetmenin ne kadar keyifli olduğunu deneyimleyebilecek. LabXchange, her yaştan öğrencileri ve yaşam boyu öğrenenleri eğitme ve ilham verme potansiyeliyle bizi heyecanlandırıyor” dedi.

Bu Bir İlandır.


İçeriği Paylaşın