Böbrek Nakli Hakkında Merak Edilenler
Böbrek Nakli Hakkında Merak Edilenler
Bizi Takip Et
Kronik böbrek yetersizliği ve böbrek nakli hakkında merak edilenleri Acıbadem Altunizade Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.
BİRÇOK İNSAN BÖBREK HASTALIĞININ FARKINDA OLMUYOR
Kronik böbrek yetersizliği, toplumda son derece sık görülen bir sağlık sorunudur. Kronik böbrek hastalıkları 5 evrede incelenmektedir. Birinci evrede hastalar hasta olduklarının farkında bile değiller hatta 2.-3. evrede bile farkında olamayabiliyorlar. Genel olarak Türkiye’de her 6-7 yetişkinden birinde belli bir düzeyde böbrek hastalığı var diyebiliriz. Ama birçok insan bunun farkında bile olmadan normal hayatına devam edebiliyor. Ancak 5.evreye geldiğinde; yani son dönem kronik böbrek yetmezliği dediğimiz dönemde kişi diyaliz ya da böbrek nakli ile karşı karşıya kalabiliyor.
TÜRKİYE’DE CANLI VERİCİLİ BÖBREK NAKİLLERİ DAHA ÇOK
Dünyada genel olarak 2 milyon civarında hasta diyaliz programıyla hayatına devam ediyor. Türkiye’de de bu rakam yaklaşık 70-75 bin civarında. Ülkemizde maalesef kadavradan organ bağışı böbrek nakli açısında da yeterli oranda değil. Türkiye’de son 2 senenin rakamlarına baktığımızda kadavradan bağışlanan organlardan yapılan böbrek nakli sayısı 700 civarındadır. Oysa ki her sene yaklaşık olarak 10 bin kişi kronik böbrek yetmezliğine giriyor ve diyaliz programına ihtiyacı oluyor. Örneğin 2018 senesinde 9 bin yeni hasta diyaliz programına başladı. Bu sayılara bakıldığında kadavra organ bağışından yapılan nakillerin çok az oranda olduğunu görüyoruz. Bu nedenle nakillerin çoğu canlı vericilerden yapılmaktadır. Kadavradan bağış; yani ölen kişilerin organları kullanılsa canlıdan canlıya nakillerde alınan organlara ihtiyaç kalmayacak. Türkiye’de yılda 3 bin 500 civarında böbrek nakli ameliyatı yapılıyor. Bunların yaklaşık yüzde 80’i ise canlı vericili olarak gerçekleştiriliyor.
CANLI VE KADAVRADAN YAPILAN NAKİLLER ARASINDA FARK VAR MI?
Canlı ve kadavradan böbrek nakillerinin uzun vadedeki sonuçları açısından küçük farklılıkları var. Canlı vericili böbrek nakilleriyle sağlığına kavuşan hastaların uzun dönem sonuçları kadavradan bağış ile yapılan böbrek nakillerinden biraz daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu canlıdan canlıya nakli destekleyen bir unsur değil. Bizim amacımız ölen insanların; yani kadavradan bağışlanan organlarla nakilleri yapmak. İki naklin ameliyat olarak da küçük farklılıkları var. Canlıdan canlıya nakillerde donörün bir hazırlanma süreci var. Elektif şartlarda bütün testler yapıldıktan sonra nakil gerçekleşiyor. Donörden alınan böbrek hemen diğer ameliyathanede alıcıya naklediliyor. Kadavradan organ bağışında ise organ kimi zaman bir şehirden diğerine taşınıyor. O sırada geçen süreler var, organ biraz hasarlanabiliyor. Bu nedenle de canlı vericilerden yapılan nakiller biraz daha başarılı olabiliyor.
25 BİN KİŞİ BÖBREK NAKLİ OLMAYI BEKLİYOR
Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu böbrek nakli bekleme listesinde yaklaşık 25 bin son dönem böbrek yetmezliği hastası bağışlanacak bir organı bekliyor. Bu hastalar canlı vericisi olmayan kişilerden oluşuyor. Canlı vericisi olanlar zaten canlı vericisiyle başvurdukları için kısa sürede hazırlıkları yapılıyor ve nakilleri gerçekleştiriliyor. Canlı vericisi olup aslında kan grubu uymayan ya da dokularında birbirine karşı reaksiyon veren alıcı-verici çiftler de olabiliyor. Böyle çiftlerde uygun koşullara sahipse çaprazlanabiliyor. Örneğin; A çiftinde vericinin kan grubu alıcısına uymazken, A çifti vericisinin kan grubu bir B çiftinin alıcısına uyabiliyor. B çiftinin vericisinin de A çiftinin alıcısına uyabiliyor. Hatta bu bazen 3-4-5’li çiftler halinde de yapılabiliyor. Birbirleriyle çaprazlayarak donörlerinin değişimi sağlanıyor. Türkiye’de 2017 senesinde bu şekilde genel olarak 200 civarında çapraz nakil gerçekleştirildi. Belki Türkiye genelinde bir havuz oluşturulsa bu oran daha da yükselebilir. Bu şekilde canlı vericisi olmasına rağmen kendisine veremediği için böbrek nakli olamayan insanlar da çapraz birleşimle nakil olabilir.
KAN UYUMSUZ BÖBREK NAKLİNİN BAŞARI ORANI NEDİR?
Kan uyumsuz böbrek naklinin başarı oranlarının kan grubu uyan nakillere göre daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Kan grubu uyumsuz nakillerde, alıcılara ciddi bir tedavi uygulanması gerekiyor, bu da bağışıklık sistemlerini çok ciddi bir şekilde etkileyebiliyor. Dolayısıyla hastalarda komplikasyon oranları da yükselebiliyor. Bu nedenle kan uyumsuz nakillerdense çapraz nakil imkanını sorgulamak daha mantıklı oluyor.
İSTEYEN HER BİREY ORGANLARINI BAĞIŞLAYABİLİR
Organlar iki şekilde bağışlanabilir. Birincisi yaşarken ve sağlıklıyken uygun koşullarda böbreğini bağışlamak; yani yakınına verici olmaktır. İkincisi ise öldükten sonra organlarının bağışlanmasına yaşarken izin vermek şeklindedir. 18 yaşını geçmiş her birey organlarını bağışlayabilir. Bağışlanan organların kullanılıp kullanılmayacağı kişi vefat ettiğinde doktorlar tarafından değerlendirilir. Bu nedenle de kişilerin “benim organlarım işe yaramaz” gibi düşünerek organ bağışı yapmaması yanlış bir düşüncedir.
ORGANLARININIZI BAĞIŞLADIĞINIZI AİLENİZLE PAYLAŞIN!
Bütün sağlık kuruluşlarında organ bağışı yapmak mümkündür. Ancak kişinin tıbben ölüm hali gerçekleştiğinde kişinin üzerinden organ bağış kartı çıkıp çıkmamasından daha da önemlisi kişinin hayattayken bu konuyu ailesiyle paylaşmış olmasıdır; çünkü bağış konusunda son onay aileye ait olmaktadır. Kişinin resmi bir şekilde bağışı olsa dahi ailesinin onayına başvurulmaktadır. Bazen kişinin resmi bir bağışı olsa dahi ailesinin onay vermediği durumlar olabiliyor. Bunun için organlarını resmi bir şekilde bağışlayan kişiler ailelerine de bu konuda bilgi vermelidir. Bu şekilde aileler bunu kişinin vasiyeti olarak görüp onay veriyorlar.
ORGAN NAKLİ SONRASI YAŞAM
Böbrek nakli teknik anlamda yabancı bir organın vücuda nakledilmesidir. Vücudun bu yeni organı reddetmemesi ve bağışıklık sisteminin baskılanması için ilaç tedavisi gerekecektir. İlaç tedavisi zamanla azalan dozlarla da olsa yaşam boyu devam eder. Nakil olan kadınlar ameliyattan 1 yıl sonra hamille kalabilirler; ancak genel olarak tavsiye edilen en az 1-2 sene beklemektir. Böbrek nakli sonrası sağlıklı bir şekilde doğum yapan çok sayıda hasta mevcuttur. Böbreklerin yaşam süreleri için genel olarak yüzde 50’sinin 15 sene civarında fonksiyon gördüğünü belirtebiliriz. Her geçen sene böbrek nakli sonrası vücudun böbrekle uyumunu sağlama konusunda gelişmeler kaydediliyor. 25-30 yıldır böbrek nakliyle sağlıklı bir şekilde yaşamını süren hastalar da mevcuttur. Böbrek nakli olan hastalar taburculuk öncesinde detaylı bir şekilde bilgilendirilmelidir. Artık doktorlarıyla yaşam boyu süren bir süreçleri olacak. Başlarda daha sık olan bu kontroller belirli bir süre sonra 6 ayda bir şeklinde olacaktır. Hastalarda da zamanla bir bilinç oluşuyor. Örneğin idrarları azaldığında kendilerinde bir gariplik hissettiklerinde hemen doktorlarına başvuruyorlar.
İçeriği Paylaşın