Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Altun, Atv Avrupa ekranlarında yayımlanmakta olan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey” programına katıldı.
Böbreklerin vücuttaki fonksiyonları nelerdir? Vücut sağlığı açısından böbrek sağlığının önemi nedir? Böbrek sağlığı açısından fazla tuz tüketiminin riskleri nelerdir? Böbrekler hastalandığı zaman ne tür belirtiler ortaya çıkıyor? Sağlıklı bir insanında böbreklerini kontrol ettirmesi gerekir mi, kontroller ne sıklıkla yapılmalıdır? Böbrek hasarı riski, tip 1 diyabetlilerde mi yoksa tip 2 diyabetlilerde mi daha fazladır? Böbrek sağlığı için ne tür bir beslenme biçimi benimsememiz gerekiyor? Ağrı kesicilerin böbreklere zarar vermesinin nedeni nedir? Çay ve kahve böbrek sağlığına zarar verir mi?
Esra Kazancıbaşı sordu, Prof. Dr. Bülent Altun yanıtladı.
. Böbreklerin vücuttaki işlevi nedir?
“ Böbrekler, süzme faaliyetiyle tanınan bir orgadır ve aynı zamanda vücudumuzdaki su, tuz ve birçok mineralin dengesini sağlar. Dolayısıyla böbreğin süzmesinde bir yavaşlama, vücutta 200’ü aşkın zararlı maddenin birikmesi anlamına geliyor.
Böbreğin hasarı durumunda vücutta etkilenmeyen bir sistem yok; beyin, kalp, akciğer, bağırsak sistemi, iskelet sistemi, kas sistemi etkileniyor. Böbrekler yaşam için süre gelen kimyasal ortamı sağlayan bir organdır. Örneğin, kan hücrelerinin üretimi için böbrekten hormon salınır.”
. Böbrekler hastalandığı zaman ne tür belirtiler ortaya çıkıyor?
“ Bu konuda böbrek biraz şansız. Günde 180 litre süzme fonksiyonu yapıyor ama öte yandan süzmesi yüzde on düzeyine inene kadar fazla bir şikayet yaratmıyor. Dolayısıyla nefrologlar olarak semptomlar acısından biraz şansız bir organla çalışıyoruz. Genellikle hastaların şikayetleri kansızlıkla ilgili oluyor. Bu hasta grubunun Kan basıncı yükseliyor. Baş ağrısı, idrarda renk değişikliği, idrarın beklerken köpürüyor olması bunun yani sıra geçmişinde hipertansiyon ve diyabet öyküsü olması bize bir miktar ip ucu veriyor. Ancak, ‘hastada şu olursa böbrek yetemezliği olur’ diyebileceğimiz bir net belirti yok maalesef.”
. Sağlıklı bir insanında böbreklerini kontrol ettirmesi gerekir mi, kontroller ne sıklıkla yapılmalıdır?
“ Evet, sağlıklı bir insanın böbreklerini kontrol ettirmesi gerekir. Yılda bir böbrek kontrolü yaptırmak gerekiyor. Böbrek kontrolü yüptormük çok kolay; kan tetkikleriyle böbreklerin süzme hızını belirleyebiliyoruz. Protein kaçağı ya da idrarın mikroskopisinde kan ve buna benzer durumlar olup olmadığı basit bir tetkikle anlaşılabiliyor.
Dolayısıyla herkesin yılda bir şekerine baktırması, tansiyonunu ölçtürmesi, basit böbrek tarama testiyle böbreklerine baktırması önemlidir. Ailede diyabet, hipertansiyon, böbrek hastalığı öyküsü varsa, yaşı 60 yaşın üzerindeyse biraz daha dikkat etmelidir çünkü bunlar daha fazla risk atındalar.”
“TİP 2 DİYABET BÖBREK SAĞLIĞI DAHA FAZLA TEHDİT EDİYOR”
. Böbrek hasarı riski, tip 1 diyabetlilerde mi yoksa tip 2 diyabetlilerde mi daha fazladır?
“ Tip 1 ile tip 2 diyabet arasında şöyle bir farklılık var: Tip 1 diyabet daha çok genç yaşta ortaya çıkan bir tablo, bu durumda böbreğin hasarı yavaş yavaş (eğer belli faktörleri kontrol edemiyorsanız) ortaya çıkıyor.
Tip 2 diyabet dediğimiz daha çok şişmanlıkla kan basıncı yüksekliği olan bireylerde daha sık karşımıza çıkan tablodur. Tip 2 diyabette tek başına diyabet değil diyabetin yanı sıra diğer faktörlerin birlikteliği var. İşte bu diğer faktörler; başta kan basıncı yüksekliği, böbreği çok daha fazla etkiliyor. O nedenle tip 2 diyabet grubunda daha tanı alır almaz hastalarımızın yüzde 30-35’inde böbrekte sorun görüyoruz.
Tip 1 yıllar içinde böbreği etkileyebiliyor ; eğer tedavi etmezseniz bu grupta da yüzde 20-25 oranlarinda etkilenme oluyor. Ama Tip 2 diyabet biraz daha farklı bir sistemle böbreğe olumsuzluk yaratıyor.”
. Hipertansiyonlu bir hasta eğer ilaçlarını düzgün alırsa kan basıncını normal seviyede dengede tutarsa yine de böbreğinin bozulma riski var mı?
“ Hipertansiyon ve böbrek arasında çokça ilişki var. Hipertansiyonunun gelişiminde böbrek önemli bir faktördür. Geliştikten sonra böbrek hasarı grubun yüzde 20’sinde ortaya çıkıyor. Başka bir nedenle böbrek hasarı var ise hipertansiyon hastalığı ilerletiyor. Mesele bir diyabetik hastada hipertansiyon varsa hastalık çok daha hızlı ilerliyor. Tansiyonun kendisi de böbreği bozabiliyor ama bu biraz daha uzun zaman limitinde etkin; kontrol edildiğinde bu risk tabi ki çok düşüyor. Ancak başka bir böbrek hasarı söz konusuysa tansiyonu kontrol etmezseniz yine olay ivmelenerek devam ediyor.”
“TUZ TÜKETİMİNİ AZALTMAMIZ GEREKİYOR”
. Türkiye toplumu olarak diğer toplumlara göre neden daha fazla tuz tüketiyoruz?
“ Yoğun tuz tüketiyoruz ve bunun birinci kaynağı ekmek tüketimimizdir. Ekmeğe son yapılan uygulamayla içindeki tuz miktarı 0.25 gr. azaltıldı. İkinci nokta, tencerelere annelerimizin eklediği tuz. Üçüncüsü de işlenmiş gıdalar. İşlenmiş gıdalar içinde de kahvaltılıklar öne çıkıyor.
Bu bağlamda bizim yapmamız gereken iki şey var. Birincisi, ekmek tüketimini biraz daha aşağı çekmemiz gerekiyor. İkincisi de annelerimizi eğitmemiz gerekiyor ki tuzu azaltalım. Yapılan araştırmalara göre ortalama olarak 14 ila 18 gram tuz tüketiyoruz.
Beyin 3 ila 4 hafta tuz ihtiyacını öteleyebiliyor. 3-4 hafta tuzsuz yiyerek biraz acı çekebilirsiniz ama 3-4 hafta sonra yemekteki tuz, sizi rahatsız etmeye başlayacaktır. Yavaş yavaş zamana yayarak tuzu azaltmak gerekiyor.”
“BÖBREK SAĞLIĞI İÇİN EN İDEAL DİYET AKDENİZ DİYETİDİR”
. Böbrek sağlığı için ne tür bir beslenme biçimi benimsememiz gerekiyor?
“Sebze ve meyve ağırlıklı, potasyum ve kalsiyumdan zengin onun yanı sıra tuzu azaltılmış, beyaz et- kırmızı et kısmı dengeli giden (tansiyon açısından baktığımızda kırmızı eti biraz daha aşağı tarafa çekmek gerekiyor) bir beslenme öneririm.
Hasarlı böbreklerde protein alımını genelde kısıtlıyoruz ama böbreğinde bir sıkıntı olmayan kişi için bu çok da elzem bir durum değil.
Böbrek yetmezliği ve kalp için Akdeniz diyetini puanlamışlar yani ne kadar sebze ve meyve tüketiminiz fazlaysa o kadar daha az böbrek ve kalp haslığınız etkileniyor. Dolayısıyla Akdeniz diyeti örnek alınacak en iyi diyet ama tuzsuz olmak kaydıyla.”
. Ağrı kesicilerin böbreklere zarar vermesinin nedeni nedir?
“ Aslında bakarsanız iki tür etki mekanizması var. Birincisi, uzun vadede ağrı kesici kullanıldığında (en masum olarak kabul ettiğimiz ağrı kesici bile) böbrekte olumsuzluk yaratıyor.
Ağrı kesiciler böbreğin kanlanmasını ve süzmesini etkiliyor
Vück sıvı kaybettiğinde böbrek, kan akımını artırarak bu sorunu aşabilir. Ancak, ağrı kesici aldığınızda, böbrek cevap veremiyor; su ve tuz tutulumu yapabiliyor. Özellikle hipertansiyon olan hastalarımızda kan basıncı oynamaya başlıyor. Yaşlı grup biraz daha fazla risk altındadır. Yaşlılıkla beraber böbreği süzmesi yavaşlıyor. Vücuttaki su azalıyor. Siz ağrı kesiciyi yoğun kullanırsanız bu yaş grubunda böbrekte hasar gelişme ihtimali daha da artıyor.”
“BÖBREK SAĞLIĞINIZI KORUMANIZ KALP SAĞLIĞINIZI KORUMANIZ ANLAMINA GELİYOR”
. Böbrek sağlığı için doğru beslenmenin dışında başka neler yapmalıyız?
“ Kalp sağlığıyla ilgili hastalıkların ilk ipuçları böbrekten çıkıyor. Böbreğinizi kontrol ettirdiğinizde aslında siz tüm damar yatağınızı kontrol ettirmiş oluyorsunuz. O nedenle böbrek sağlığınızı korumanız aynı zamanda kalp sağlığınızı da koruduğunuz anlamına geliyor. Sıvı alımı biraz tartışılan bir konu, çok yoğun sıvı almak böbrekte olumsuzluklar yaratabiliyor. Onun için dengeli sıvı alımı önemlidir. Suyun, diğer sıvılardan bir farklılığı yok; çorba da sıvıdır, su da sıvıdır.
Kilo önemli. Türk toplumu yılda bir kilo alıyor; fazla kilo, böbrek yetmezliği için bir risk faktörüdür. Hareketsiz yaşam hem kalp hem böbrek sağlığına zarar verir. Bunların dışında tüm sağlığımız açısından sigara önemli bir faktör. Sigara kullanımı böbrek hasarı yaratıyor hem de var olan hasarı hızlandırıyor.”
. Zararlı sıvılar var mı?
“Kimyasal içeri açısından tehlikeli olabilecek şeyler içeriyorsanız zararlı olabilir. Örneğin çok yoğun maden suyu içilmesi tuz oranını artırabilir.”
“GÜNLÜK OLARAK 2-2,5 LİTRE SIVI TÜKETMELİYİZ”
. Böbrek sağlığı için çay ve kahve zararlı mıdır?
“Çay ve kahve tüketiminin böbreğe zararlı olup olmadığı konusu çok tartışılan bir konu. Özellikle böbrek taşı açısından risk faktörü olduğu söylenir ama yapılan çalışmalar, kahveyi çok yoğun içenlerin aslında çok sıvı almalarından dolayı taş açısından büyük risk altında olmadıklarını gösteriyor. Çay için de aynı şey geçerli.
Sıvı alımı genel olarak yaz- kış aylarında farklı olmalı. Dünyada önerilen günlük ortalama sıvı miktarı yaz aylarında 2-2,5 litre,
kış aylarında 2,5-3 litre olarak belirleniyor. Bu miktara çorba, yemeğin suyu, içtiğiniz çay, kahve de dahildir.”