Böbrek Sağlığını Nasıl Korumalı?
Böbrek Sağlığını Nasıl Korumalı?
Bizi Takip Et
Kronik böbrek hastalığı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tam anlamıyla salgına dönüşmüş durumda. Böbrek hastalarının sayısı her geçen gün artıyor. Erken teşhisinde “önlenebilir ve ilerlemesi geciktirilebilir” olmasına karşın, erken tanısının konulamaması nedeniyle hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine kadar ilerleyebiliyor.
Halen dünyada 2 milyonu aşkın kişi diyaliz ve böbrek nakli tedavileri ile yaşamını sürdürüyor. Gelecekteki 10 yıl içinde bu sayının iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.
Türkiye’de yaklaşık 7.5 milyon kişi kronik böbrek hastalığı ile mücadele ediyor. Bir başka değişle, her 6-7 erişkinden biri böbrek hastası. Bu da sorunun boyutunun, tahmin edilenin çok üzerinde olduğunun işareti.
Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nefroloji Sorumlusu Doç. Dr. Ülkem Çakır, önemli uyarı ve önerilerde bulundu.
Böbreklerimiz, karnımızın arka duvarında, bel bölgesinin iki yanında yer alıyor. Görünüm olarak kuru fasulyeyi andıran böbreklerin her biri ortalama 10 cm. boyuna ve 150 gram ağırlığına sahip. Böbrekler kanda bulunan zararlı maddeleri ve üreyi süzüyor, idrarla dışarı atılmasını sağlıyor. Vücudun su ve elektrolit dengesini düzenliyor ve bir kısım hormonları da beraberinde üretiyor.
Aynı zamanda kanın asit-baz dengesini yani ph seviyesini sağlıyor. Vücudumuz için hayati öneme sahip böbreklerimiz, her geçen gün daha da artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor.
KRONİK BÖBREK HASTALIĞI SALGIN HALİNİ ALDI
Basit ve ucuz bazı idrar ve kan testleri ile erken saptandığında önlenebiliyor veya ilerlemesi geciktirilebiliyor olmasına karşın, erken tanısının konulamaması birçok olguda buna olanak vermiyor.
Hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerliyor. Yüksek sakatlık ve ölüm oranları, kötü yaşam kalitesi ile hasta sağlığını; uygulanması gereken yüksek maliyetli diyaliz ve böbrek nakli tedavileri ile sağlık bütçesini ciddi bir şekilde tehdit ediyor.
HER 6-7 ERİŞKİNDEN BİRİ BÖBREK HASTASI
Halen dünyada 2 milyonu aşkın kişi diyaliz ve böbrek nakli tedavileri ile yaşamını sürdürüyor. Doç. Dr. Ülkem Çakır, gelecekteki 10 yıl içinde bu sayısının iki katına çıkmasının ve toplam tedavi maliyetinin 1.5 trilyon dolara yaklaşmasının beklendiğine işaret ediyor.
Böbrek hastalığı bu şekilde, yakın gelecekte gelişmiş ülkelerin sağlık bütçelerini ciddi olarak zorlayan, daha düşük gelir düzeyine sahip ülkelerde ise altından kalkılması mümkün olmayan bir ekonomik yük ortaya çıkacağa benziyor.
Türk Nefroloji Derneği verilerine göre Türkiye’de diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış yaklaşık 60 bin hasta bulunuyor. Bu sayının, 2015 yılında 100 bini aşacağı ve halen 1.5 milyar dolar olan tedavi maliyetinin iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.
Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar, kronik böbrek hastalığı sorununun buz dağının su üstündeki kısmını oluşturuyor” diyor. Zira Türk Nefroloji Derneği tarafından 23 ilde 10 bin 750 erişkinin katılımı ile yapılan ve 2009 yılında sonuçlanan CREDIT çalışması, Türkiye’de erişkinlerin yüzde 15.7’sinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı varlığını gösteriyor. Bu oran, basit bir hesapla ülkemizde yaklaşık 7.5 milyon kronik böbrek hastası bulunduğunu, yani her 6-7 erişkinden birinin böbrek hastası olduğu anlamına geldiğini ve sorunun boyutunun tahmin edilenin çok üzerinde olduğunu gösteriyor.
SIK AĞRI KESİCİ KULLANMAK BİLE ZEMİN HAZIRLIYOR
Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk grupları arasında şeker hastaları, hipertansiyon, kalp-damar hastalığı ve ailesinde böbrek hastalığı olanlar ile yaşlılar bulunuyor. Diğer risk faktörleri arasında ise obezite, sigara, böbrek taşı, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, sık ağrı kesici kullanımı ve bağ dokusu hastalıkları bulunuyor.
Türk Nefroloji Derneği tarafından gerçekleştirilen CREDIT çalışması, Türk toplumunda kronik böbrek hastalığı için bu risk faktörlerinin yüksek oranda mevcut olduğunu gösteriyor. Buna göre, erişkinlerin yüzde 32,7’sinde hipertansiyon, yüzde 12,7’sinde şeker hastalığı, yüzde 32’sinde obezite ve yüzde 35.2’sinde aktif sigara içiciliği bulunuyor.
Özellikle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son dönem böbrek yetmezliğinin en sık nedeni olan şeker hastalığı sıklığının 2002’de yüzde 7.2 iken, günümüzde yüzde 12’nin üzerine çıkmış olması endişe verici bir durum. Kronik böbrek hastalığının kontrolünü sağlamak için toplumda yaşam biçimi değişikliklerine yol açacak ve böbrek hastalığının önlenmesi ve tedavisine dayalı hastalık yönetimi modelinin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
BÖBREKLERİ KORUMANIN YOLLARI
1- Özellikle 40 yaşından itibaren yılda bir kez idrar ve kan tahlili yaptırın. Böylece olası böbrek hastalığınız varsa erken evrede tespit edilebilir.
2- Suyu ne az ne çok için. Normal kiloda erişkin bir kadının günde 1.5-2 litre, erkeklerin ise 2-2.5 litre su içmesi gerekiyor. Az içilen su gibi, çok içilen su da zarar veriyor.
3- Yemeklere tuz eklemeyin.
4- Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz sırasında su içmeyi ihmal etmeyin.
5- Sigarayı bırakın.
6- Gelişigüzel, sık sık ağrı kesici kullanmaktan kaçının.
İçeriği Paylaşın