Burun Tıkanıklığı Ciddiye Alınmıyor
Burun Tıkanıklığı Ciddiye Alınmıyor
Bizi Takip Et
Geniz ve burun eti, alerji, burun eğriliği ve sinüzitin neden olduğu burun tıkanıklığı uzun süre devam etmesi halinde, çocukların zeka gelişimini olumsuz yönde etkilerken, yetişkinlerde kalp hastalıklarına yol açabiliyor
Burun tıkanıklığı çok sık rastlanan bir durum. Çocuklukta da erişkin yaşta da görülebiliyor. Genellikle basit bir sorun olarak algılandığı için üzerinde pek fazla durulmuyor. Burun tıkanıklığı olduğunda ağızdan nefes alıp vermek çok ciddi bir problem olabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasan Tanyeri vücudun kliması olarak tanımlanan burunun çok önemli bir görev üstlendiğini belirterek şöyle diyor: “Burnun ortasında burun pasajlarını iki eşit yarıma ayıran bir duvar ve yan duvarlarda hastalarımızın burun eti diye tabir ettiği, parmak şeklinde çıkıntılar mevcuttur. Bütün bu oluşumların yüzeyini ise cildimizin devamı pembe renkli mukoza denilen bir halı kaplar. Yan duvarlardaki konka dediğimiz oluşumlar, burun içindeki yüzey alanını arttırıyor. Burnun koku alma işlevinin yanısıra en önemli fonksiyonu, nefes alıp verme organı olması. Nefes alıp verirken konkalar vasıtasıyla hava temizleniyor, nemleniyor ve ısınıyor. Konkalar burnun klimalarıdır. Yazın havayı soğutuyorlar, kışın ısıtıyorlar. Aynı zamanda temizleyip, nemlendiriyorlar.”
Burun eğriliği tek sebep değil
Geçici burun tıkanıklığına yol açan nezleyi saymazsak, burun tıkanıklığının başlıca sebebi olarak burnun doğuştan ya da sonradan kazanılan anatomik olarak deviasyon olarak tanımladığımız eğrilikleri gösteriliyor. Burnun orta bölümünün eğriliği nefes alıp vermeyi etkiliyor. Ancak tıkanıklığın tek sebebi bu değil. Doç. Dr. Tanyeri tıkanıklığa sebep olan etkenleri şöyle sıralıyor: “Hava kirliliği, sigara, alerji, burun spreyi bağımlılığı, alkol tüketimi ve atmosfer basıncı değişiklikleri gibi burun mukozasını şişiren, ödemini arttıran dış nedenler burun tıkanıklığına başlı başına yol açar. Konkaların anatomik olarak büyük olması , geniz eti büyümesi, polip, sinüzit gibi durumlarda burun tıkanıklıklarına yol açarlar. Klima organları konkaların, şişip inebilme özelliği bu faktörlere bağlı olarak bozulduğunda uzun süreli kalıcı şişlikler burun tıkanıklığı ortaya çıkar ve düzeltilmesi gerekir.Geçtiğimiz 20 yıl içerisinde giderek artan oranda yapılan burun estetik ameliyatları sonrası, ortaya çıkabilen burun kanatlarındaki çöküntüde burun tıkanılıklarına yol açar ve tedavisi mümkün bir durum.”
Doğru tedavi için doğru tanı
Burun tıkanıklığı çok uzun süre devam ettiğinde bir uzman yardımı almak gerekiyor. Burun tıkanıklığının neden kaynaklandığını tespit etmek gerekiyor. Tanı noktasında hastayı iyice dinlemek şart. Rutin muayene dışında günümüzde kullanılan birçok yeni alet var. Bunların başında ise endoskop geliyor. Doç. Dr. Tanyeri “Bu aletlerin eğilebilen, yumuşak olanları ile burunu daha iyi tetkik edebildiklerini belirterek şöyle devam ediyor: “Endoskopla muayeneyi tamamladıktan sonra kompüterize tomografi ya da burun içi basıncını ölçen özel cihazlarla tıkanıklığını nedenini ve yerini saptama yoluna gidebiliyoruz. Tanısı konduktan sonra tedavisi de günümüz şartlarında daha etkin olarak yapılabiliyor.”
Ameliyat gerekebiliyor …
Alerjisi olan hastalarımızda ilaçlarla tedavi söz konusu. Alerji ilaçları ile burun mukozasının şişkinliğini azaltarak hastaların nefes alıp vermesini düzenlemek mümkün Doç. Dr.Tanyeri “Özellikle içinde bulunduğumuz çağda içinde yaşadığımız atmosfer şartları, hava kirliliği, egzoz gazları, endüstriyel atıklar, burnun içinde özellikle çocuklarda ve erişkinlerde de burun tıkanıklığı yaratıyor. Bunu elimine etmek mümkün değil.”
Burun tıkanıklığının nedeni ne olursa olsun tıbbi tedavi ile düzelmeyen durumlarda ameliyata kadar varan başka tedavi seçenekleri ortaya çıkıyor. Doç. Dr. Tanyeri şunları söylüyor: “Günümüzde birçok farklı yöntem kullanıyoruz. Bunlardan bir tanesi burun eti konkanın içerisine bir tünel açmak. Bu tünelin içine aletlerimizi yerleştirerek hem mukozanın iç yüzünü yani burnu kaplayan halının iç yüzünü hem de burun etinin yapıştığı kemiği traşlayarak boyutunu küçültüyoruz. Korkulanın aksine böyle bir ameliyatta kesinlikle yüzde, gözde şişme olmaz. Son derece basit bir ameliyattır. Konkalarda mukozanın fazla olduğu ve ilaçla düzelmeyen durumlarda ise radyofrekans yöntemini uyguluyoruz. Cihazdan radyofrekans enerjisi çıkıyor ve iğne radyofrekans enerjisini mukozaya ileterek işlemi takiben 2 ila 3 hafta içerisinde mukozanın büzülmesini sağlıyor. Etli mukozalarda yapılan ve hastalarda oldukça yüz güldürücü sonuçlar aldığımız, son derece basit bir yöntem.” Sinüzit, polip, geniz eti gibi medikal tedaviye yanıt vermeyen durumlarda ise endoskopik ameliyatlarla burun tıkanıklıklarına tedavi edilir. Estetik burun ameliyatları sonrası oluşabilen burun kanadı çöküntülerini de kansız ve tamponsuz bir şekilde çok basit bir yöntemle tedavi edilebiliyor.
Tedavi olmazsa…
Uzun süreli varolan burun tıkanıklıklarının tedavi edilmesi kesinlikle gerekiyor. Burnun işlevlerinden bir tanesi havayı temizleyip aşağıya göndermek. Burun kullanılmadığı zaman ağız açık kalıyor. Temizlenip nemlenmeyen ve ısınmayan hava boğaz arka duvarına çarparak, burada kuruluk ve farenjit türü şikayetlere sebep oluyor. Doç. Dr. Tanyeri, “burun ile akciğerler arasında bir bağlantı söz konusudur.” Diyerek şöyle devam ediyor: “Burundan solunan havayı akciğerler daha fazla emerler. Biz, ağzımızı kullandığımızda bu işlevi atlıyoruz. Ağız solunumu yaparak oksijenasyonu azaltıyoruz. Ve az oksijen, normalde sessiz seyreden bazı kalp hastalıklarını gündeme getirebilir. Dolayısıyla uzun vadede sessiz seyreden kalp problemleri daha erken ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlara rastlıyoruz. Çocuklarda ise alerji nedeniyle burun etlerinin şişmesi, geniz etinin büyümesi durumlarında burundan nefes alıp verememek, çocuğun gelişimini olumsuz etkiler.”
İçeriği Paylaşın