Cerrah Bir Aile Sanatın Yaşamlarına Etkilerini Anlattı

Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, eşi Meme Kanseri Uzmanı aynı zamanda Genel Cerrah Op. Dr. Zeynep Civelek Çaynak ve çocukları Yasemin Çaynak ile Yaman Çaynak, sanatın yaşamlarını nasıl etkilediğini Sağlığım İçin Herşey'e anlattı.

Cerrah Bir Aile Sanatın Yaşamlarına Etkilerini Anlattı

Bizi Takip Et


Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, eşi Meme Kanseri Uzmanı aynı zamanda Genel Cerrah Op. Dr. Zeynep Civelek Çaynak ve çocukları Yasemin Çaynak ile Yaman Çaynak, sanatın yaşamlarını nasıl etkilediğini Sağlığım İçin Herşey'e anlattı.
 
. Her ikisi de cerrah olan bir ailenin günlük rutini nasıldır?

BARIŞ ÇAYNAK: İkimiz de erken saatlerde ameliyata girdiğimiz için günlük rutinimiz sabah çok erken başlıyor. Gün içerisinde konuşacağımız en aklıselim vakit de sabah saatleri oluyor. Mümkün mertebe bir kahve eşliğinde konuşabiliyoruz. Sonrasında artık kafamda hep ameliyat düşüncesi oluyor. Oğlumuz da çok erkencidir. Kızımız ise son üç yıldır Londra’da yaşadığı için artık bizimle birlikte değil.

ZEYNEP CİVELEK ÇAYNAK: Gerçekten, sabah hiçbir şeyi görmez; aklında tamamen ameliyat olur. Mesela sabah giydiğim elbiseyi gördüğü halde akşam ‘bugün ne kadar şıksın’ der. Benim de gün içerisinde ameliyatlarım, yoğunluklarım oluyor. Birlikte yediğimiz akşam yemekleri bizim için önemli bir buluşma anı. O zaman günün değerlendirmesini, ameliyatta neler yaptığımızı mutlaka konuşuyoruz. 

BARIŞ ÇAYNAK: Hatta bazen akşamı da beklemiyoruz. Birbirimizin hastalarını bildiğimiz için ameliyatlarımızın nasıl geçtiğini merak edip soruyoruz. Hastalar da aslında evde bizimle birlikte yaşıyor.

‘‘SORUNLARI SAKİN KALARAK ÇÖZEBİLİRİZ’’

. Operasyonlar bazen 4-5 saati bulabiliyor ve stresli olabiliyor. O süreçte neler yaşıyorsunuz?

ZEYNEP CİVELEK ÇAYNAK: Bazen ameliyat istemediğiniz gibi gidebilir. Zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Ancak biz sakin olmayı çok genç yaşlarımızdan itibaren öğrendik. Herhangi bir zorlukta çok sakin olursak o sorunu hemen çözebiliriz. O yüzden mutlaka derin bir nefes alıp bir dururuz ve sonra tekrar başlarız. Benim ameliyatlarım çok hayati riskleri olan ameliyatlar değil ama eşimin ameliyatları risk anlamında daha önemli. 

BARIŞ ÇAYNAK: Rutin bir ameliyat bile 5-6 saat sürüyor. Kapalı kalp ameliyatlarına, bypass cerrahilerine bir ekiple giriyoruz ama başından sonuna kadar ameliyatın içinde oluyorum. Oysa açık cerrahide ekip değişebilir; hoca dediğimiz kişi aslında ameliyatın belli bir kesimine girer. Diyelim ki ameliyat bir aksilik oldu uzadı; eve çok yorgun geliyorum ama ilk soru her zaman ‘hasta nasıl’ oluyor. ‘Önce beni sor’ diyorum ama ‘yok sen önce hastadan bahset’ diyor. İşi işte bırakın eve getirmeyin, derler ya biz getiriyoruz. Zaten işimiz eve gelince de bitmiyor. Telefonlarımız 24 saat başucumuzda. O telefon, ameliyat akşamı en azından iki kere saat kaç olursa olsun çalıyor; hastaneden arıyorlar, mesaj atıyorlar. 

‘‘MESLEĞİMİZLE AİLE HAYATIMIZ İÇ İÇE’’

. Bu durumda meslek hayatınızın aile hayatınızı etkilediğini söyleyebiliriz...

BARIŞ ÇAYNAK: Kesinlikle. Şöyle bir anekdot anlatayım; 22 yıl önce evlenmeye karar verdiğimizde ben henüz asistanlığımın başındaydım. Zeynep yeni asistanlığa başlamıştı. Nöbetlerimiz yüzünden ayda 5-10 gün görüşebiliyorduk. Bari evlenelim de evde görüşelim, dedik. Ben hastanedeki büyüğümden nikah şahidim olmasını istedim ama o gün için mümkün olmadığını söyledi. Eşimin genel cerrah olacağını öğrendiğinde de ‘İyi o zaman ben bir dahakine şahidin olurum’ dedi. Çünkü iki cerrahın evliliklerinin süreceğine çoğu kişi pek inanmıyor. Ama tam tersi olduğunu gördük biz yıllar içerisinde. Aslında seni anlayan kişinin senin yaptığın işi yapıyor olması lazım. Eve geldiğimde, neredeydin, diye bir soruyla karşılaşmam. Hastaneye acile gittiğimde ‘ne zaman geleceksin’ diye kimse sormaz. ‘Bugün benim doğum günümdü bugün de ameliyat yapmayıver’ denmez. Evlilik yıldönümümüzdür gece 12’de eve gelirim. Yani bunların hiçbiri bizim evde bir tartışma konusu olmaz.

‘‘ÇOCUKLARIMIZI DOKTOR OLSUNLAR DİYE YÖNLENDİRMEDİK’’

. Doktor aileler genelde çocuklarının da doktor olmasını isterler. Sizin Yasemin ve Yaman’a bir yönlendirmeniz oldu mu? 

ZEYNEP CİVELEK ÇAYNAK: Aslında doktor olsunlar gibi bir düşüncemiz hiç olmadı. Tabii doktor olsun olmasın her anne baba çocuğunun hekim olmasını ister; gerçekten çok kıymetli bir meslek. İkimiz de çocuklar acaba ne ile mutlu olurlar onu anlamaya çalıştık. Neticede ikisi de sanatçı olacaklar. Sanata yönlendiler biz de çok destek olduk; gönülden istedik sanatçı olmalarını. Yolları açık olsun; her şey yolunda gitsin. 

‘‘GÜNÜN STRESİNİ MÜZİKLE ATIYORUZ’’

. Eve geldiğinizde günün stresini nasıl atıyorsunuz?

BARIŞ ÇAYNAK: Biz zaten sanatsever bir aileydik ama çocukların vesilesiyle iyice sanatın içine girdik. Eve geldiğimizde Yaman’ı provasında görüyoruz. Mutlaka ya piyano ya da korno çalıyor. Onun için bizim evde hep canlı müzik var. Bu bizi çok rahatlatıyor. Yasemin ile birlikteyken de akşam saatinde mutlaka bale izlenir. İstanbul’daki opera baleyi çok takip ediyoruz. Tiyatroyu çok seviyoruz. 

ZEYNEP CİVELEK ÇAYNAK: Benim bir prensibim var; mutlaka cüzdanımda 1-2 tane bilet olmalı. Tiyatro takip ediyoruz; çok fazla oyuna gidiyoruz. Operaya, baleye, caz dinlemeye gidiyoruz. Biz aslında nefesi sanattan alıyoruz. Hayatta var olmamızı ve mutluluğumuzu sanatla sağlıyoruz. Çocuklarımızın da bu nefes aldığımız sanatı yapacak olmaları çok büyük gurur veriyor. Onları sahnede izlemek çok büyük gurur veriyor. Umarım büyük sahnelerde izlemek nasip olur ve daha büyük bir gurur yaşarız.

‘‘DOKTOR OLMAK ÇOCUKLUK HAYALİM DEĞİLDİ’’

. Barış Bey doktor olmak çocukluk hayaliniz miydi?

Aslında çocukluk hayalim değildi. Bütün ailem mühendis olduğu için ben de herhalde mühendis olurum diye düşünüyordum. Ama lise yıllarında biyolojiyi çok sevdim. Son 2 yılımda da doktor olmaya daha ziyade de cerrah olmaya karar verdim. Tıp eğitimimizde bütün dersleri tek tek incelediğimiz komiteler vardı. Üniversitenin ikinci yılında, kalp komitesinden sonra kalp cerrahı olmaya karar verdim. Nitekim uzmanlık sınavında sadece kalp cerrahisi yazdım. O yüzden ben hayalimi yaşıyorum.

‘BÜTÜN HAYALİM CERRAH OLMAKTI’’ 

. Zeynep Hanım sizin çocukluktan gelen bir doktorluk hayaliniz var mıydı?

Bizim çocukluğumuzda sağlık kolu vardı. Sağlık kolunu kimseye kaptırmak istemezdim. Birisi bahçede düşüp bir yeri kanasa hemen ilk yardım çantasını alıp koşarak gider müdahale ederdim. O kadar hoşuma giderdi ki kendimi doktor gibi hissederdim. Çok küçük yaşlarımdan itibaren bütün hayalim cerrah olmaktı. Dahili branşlar daha çok hastalıkla ilgili birtakım bulgularla haşır neşirler. Biz hep sonuç odaklıyızdır. Hemen tedaviye gidip sonuç elde etmek isteriz. O yüzden de çocuklarımız biraz muzdarip olmuşlardır. Küçükken her hastalandıklarında anında iğne yapar, serum takardık. Onlarda birazcık travma yaratmış olabiliriz. 

ANNE DE BABA DA CERRAH OLURSA...

. Yasemin ve Yaman annesi ve babası cerrah olan bir ailede yaşamak nasıl bir şey?

YAMAN ÇAYNAK: Güzel bir şey. Çünkü bir rahatsızlığımız olduğunda genelde direkt bize yardımcı olabiliyorlar. 

YASEMİN ÇAYNAK: Bence de çok güzel ve gurur duyduğumuz bir şey. Ama genelde babamın gece çok geç saatlerde hastaneye gitmesi gerekiyor. Küçükken gece vaktinde gidince babamıza ne oldu diye bayağı korkardık. Gerçekten de çok yoğun bir hayatları var. Ama ona rağmen bize de zaman ayırabiliyorlar ve çok destek oluyorlar.

. Peki siz doktor olmayı hiç düşündünüz mü?

YASEMİN ÇAYNAK: Küçükken aslında annem ve babama özenip doktor olmak isterdim. Ama baleye yeteneğim keşfedilince bale yapmaya başladım ve çok sevdim. O yönde ilerledim.

YAMAN ÇAYNAK: Ben doktor olmayı düşünmedim. Küçükken mimar olmak istiyordum. Annem 4-5 yaşımda müziğe yeteneğim olduğunu görünce piyano kursuna başlattı. O günden konservatuvar sınavına girdiğim güne kadar piyano çaldım.

‘‘KRALİYET BALE OKULU’NA İLK TÜRK OLARAK BAŞLADIM’’

. Yasemin seni Londra’ya götüren süreç neydi? Londra’da bale dışında nelerle ilgileniyorsun?

Royal Ballet School’da (Kraliyet Bale Okulu) okuyorum. Dünyanın en iyi bale okullarından biri olduğu için hep bu hayalle yaşadım ve ona göre çalıştım. Sınavı kazandım ve şimdi tam burslu okuyorum. İlk Türk olarak başladım. Umarım daha çok Türk gelir arkamdan. Sabahın erken saatinden akşama kadar çalıştığım için bale dışında çok bir şey yapamıyorum.  

. Peki Yaman nelerle uğraşıyor?

Ben Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde konservatuarda eğitim alıyorum. Yaklaşık 4 yıldır Fransız kornosu çalıyorum.

‘EN BÜYÜK HAYALİM BERLİN FİLARMONİ’DE ÇALMAK’’
. Yasemin ve Yaman geleceğe dair hayalleriniz var mı?

YASEMİN ÇAYNAK: Benim en büyük hayalim Royal Ballet’de bir balerin olmak. Tabii oraya girmek çok zor. O yüzden umarım çok çalışıp başarabilirim.

YAMAN ÇAYNAK: Benim en büyük hayalim Berlin Filarmoni Orkestrası’nda çalmak. Aynı zamanda kendi enstrümanımla caz da yapmak istiyorum.

https://www.sagligimicinhersey.com/sanatin-cerrah-bir-ailenin-yasamina-etkisi


İçeriği Paylaşın