Cilt Lekeleri, Nedenleri ve Tedavileri

Cilt Lekeleri, Nedenleri ve Tedavileri

Cilt Lekeleri, Nedenleri ve Tedavileri

Bizi Takip Et


Güneş ışınlarının, cildin baş düşmanı olduğunu söyleyen Osmanoğlu Kliniği Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Meriç Aksoy, korumasız bir şekilde güneşte kalmanın son derece zararlı olduğunu vurguluyor. Doğum kontrol hapları ve diğer hormon ilaçları kullananların güneşte kalmamaya özen göstermesi gerektiğini anlatıyor. Cilt lekelerini açık renk lekeler ve koyu renk lekeler olara iki grupta toplayan Dr. Meriç Aksoy, vitiligo gibi açık renk lekelerin tedavisinin daha güç olduğunu anlatıyor.

Cilt lekelerini gidermek için, kremler, peeling, lazer gibi çeşitli yöntemlerden söz eden Dr. Meriç, “Hangi yöntem olursa olsun uzman kontrolünde ve güvenilir kuruluşlarda uygulanmalıdır” diyor.

Dr. Meriç Aksoy; cilt lekelerinin oluşma nedenleri, lekelerden korunma yolları ve tedavisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

. Ciltte ne tip lekeler oluşabiliyor?
“Ciltte; açık renkli lekeler, koyu renkli lekeler, kırmızı renkli lekeler, morumtırak lekeler, yaralarla birlikte oluşan lekeler gibi pek çok leke vardır. Öncelikle cildin rengini ne yapar, normal cilt rengi nasıl oluşur,  bunları açıklamak gerekir. Cilde rengini veren maddeler şöyle:

Damarların içindeki kan, kanın içindeki hemoglobindir. Toplardamarlarda mavimtırak gözükür, atardamarlarda daha oksijenlenmiş kırmızımtırak olur. Yani önce hemoglobin maddesi cildimize rengini verir.

İkinci olarak melanin maddesi cildimize rengini verir. Melanin, ciltteki, epidremdeki melanositlerin oluşturduğu bir maddedir.

Üçüncü olarak cilde kerotenler rengini verir.

Bu maddeleri üreten hücrelerde bozukluk olduğu zaman ciltte lekelenmeler oluşuyor.

Koyu renkli cilt lekeleri, melanositlerden üretilen melanin maddesinin fazla yapımıyla ilgilidir. Bu tip lekeler iki şekilde olur. Bir tanesi melanositler sayıca artar yani hücreler sayıca artar, dolayısıyla fazla madde yapar, koyu renkli maddeler yapar.

Bir de melanosit dediğimiz hücreler, normal sayıda kalır ama fazla çalışır. Fazla çalıştığı için lekelenmeler yapar. Melanosit hücreleri çoğaldığı zaman oluşan lekelere örnek verecek olursak; yaşlılık lekeleri (ventigo), çeşitli keratozlara yol açan lekeler.

Melanosit yapımı arttığı zaman da gebelik lekelerini (gebelik maskesi) görürüz. Koyu renkli lekeler bu şekilde oluşuyor.

Açık renk lekeler de birkaç şekilde oluşur. Bir tanesi melanositlerler sayıca azalıyor ve açık renkler ortaya çıkıyor. Bir de melanositler, melanin pigmentini yapamıyor. Sayıca tamam, sayıda bir azalma yok ama bu kez madde miktarı azalıyor. Biz buna vitiligo diyoruz. Birinde vitiligo gelişiyor diğerin de albinizm gelişiyor.

Bir de kırmızı lekeler vardır. Kırmızı lekeler genelde doğuştan olabiliyor. Daha sonradan da karşımıza çıkabiliyor. Doğuştan olanların bir kısmı damarsal yapıyla ilgilidir. Damarlar bazı yerlerde tomurcuklanma ya da birikim, kırmızı plaklar yapıyor bunlara; şarap lekesi, kelebek lekesi ya da melek öpücüğü deniyor. Bunların bir kısmı erken çocukluk döneminde kaybolur bir kısmı da çocuk büyüdükçe leke de büyümeye devam eder. Hatta bir dönem birden bire fazlaca büyür; bu tür olanlara Hemanjiyom diyoruz. Halk arasında çeşitli yakıştırmalar olur. Mesela, hamileliğinde anne çilek yemiş de parmağını yanağına ya da beline ya da poposuna sürmüş de orasında bir leke çıkmış. Bunların bilimsel bir açıklaması yok.”

BAZI LEKELER YAŞA BAĞLI OLARAK GELİŞİR
. Ciltteki lekeler hangi nedenlere bağlı olarak oluşur ve bu lekelerin yaşla bir ilgisi var mıdır?
“Evet lekesine göre yaşla ilgisi vardır. Kırmızı lekelerin bir kısmı doğuştan olur, bir kısmı da sonradan oluşur. Mesela herhangi bir yaşta yıldızımsı olabilir insanın göz altında olup dikkat çeker, burun üzerinde, elin üzerinde, vücudun çeşitli yerlerinde oluşabilir. Herhangi bir yaşta olabilir, çocukluk çağında da erişkinlikte de olabilir, tehlikeli şeyler değildir bunlar ve tedavisi mümkündür.

Açık renkli lekeler sonradan olur, albinizm deriz biz buna. Herhangi bir yaşta vitiligo, olunabilir. Halk arasında sedef diye bilinir. Vitiligo’nun  beyaz rengini sedefe benzetir bizim insanımız.

Bir de beyaz lekelerin bazıları enflamatuar cilt hastalıkları sonrasında gelişir mesela çok ciddi bir egzamadan sonra gelişebilir ya da bir enfeksiyon geçirmiştir ve ondan sonra kalır bu leke. Ya da güneş yanığı olan insanlarda sivilce izleri bile leke yapar. Vücudun çeşitli yerlerini sinek ısırmıştır mesela, kişi kaşır orayı ve yara yapar. İyileşirken leke kalır. Bu şekilde çeşitli beyaz lekelenmeler olabilir. Yani enflamatuar dediğimiz uzun süren kızarıklık ve kabarıklık olan cilt hastalıkları da iyileşirken  beyaz lekeler bırakabilir; bunlar da herhangi bir yaşta olabilir.

Koyu renkli lekelere gelince, koyu renkli lekeler içinde kloazma dediğimiz olay, genelde gebelik sırasında olur. Hipofiz hormonlarının, gebelik hormonlarının etkisiyle güneşlenildiğinde ortaya çıkabileceği gibi güneş görmeden de oluşabilir. Başka ışık kaynakları da tetikler olayı ve pigment yapımı artar. Hamilelik bitince geçer bunlar ama bir kısmı kalıcı olur.

Bir de güneş lekeleri vardır. Güneşe maruz kalınca hatta kavrularak ya da haşlanarak yanma esnasında oluşabilir. Güneş yanığının hasarları iyileşirken leke kalabiliyor.

Güneş her türlü lekenin oluşumunu tetikliyor ve artırıyor. Benleri bile etkiliyor. Aynı zamanda cildi yaşlandırıyor, birtakım cilt hastalıklarını provoke ediyor. Güneş iki ucu keskin bir bıçak yani güneş etkilerini denge de tutmamız gerekiyor. Bunlar da herhangi bir yaşta gelişebiliyor.

Bazı bitkiler, koyu renkli lekelere yol açabiliyor mesela incir sütü, çimen suyu vb. bunlar yara da yapabilir, güneşle etkileşimin ardından lekelenmeler yapıyor.

Doğum kontrol hapı kullananlarda lekelenmeleri çok görüyoruz. İster bitkisel olsun ister kimyasal olsun doğum kontrol hapları ciltte lekelenmelere neden oluyor. Tabii diğer hormon hapları da leke yapabiliyor.

Bazı antibiyotikler, epilepsi ilaçları, ağrı kesiciler de ciltte koyu renkli lekelenmelere yol açabiliyorlar.

Kolonya ve/veya parfüm sürdükten sonra açık havaya çıkıldığında güneşle ya da başka bir ultraviyole ile temas ettiğiniz zaman ciltti leke yapabilir. Bu tür lekeler zaman içinde yavaş yavaş gelişir. Sadece güneş değil solaryum da aynı şekilde lekeleri tetikler. Solaryuma girdiğiniz zaman da aynı güneş altında kalmış gibi cildin kırışıklıkları artar. Uzun vadeden bahsediyorum birkaç seanstan değil. Solaryumu alışkanlık haline getirirlerse cildin kırışıklığı artar, yüz elastikliğini kaybeder ve kabalaşır. Bunun ardından da lekeler artar.”

GÜNEŞ CİLT KANSERİNİ TETİKLİYOR
. Ciltte özellikle güneşe bağlı lekesi olanların cilt kanseri olma riski nedir?
“Herkeste cilt kanseri olma riski var. Ancak hangi tip cilt lekesi olduğuna bağlı. Yanıklara bağlı izler, yaralar, yara izleri çok daha önemli. Bu durumdaki kişilerin her sezon aşırı derecede güneş altında kalmaları durumunda cilt lekeleri yavaş yavaş kanserleşebilir. Kanserleşme kişinin 60’lı, 70’li yaşlara gelmesi kısmet olursa, o zaman görülür.

Örnek verecek olursam: şu an bir hastamız var, tüm vücudu güneşe maruz kalmış ama kanserleşme yüzünde var. Yüzümüz, saçlı derimiz, kulaklar özellikle çok hassas yerlerdir. Daha çok cilt kanseri gördüğümüz ve lekelenme gördüğümüz yerlerdir.

Yine 39 yaşında bir kadın hastam var; saçları dökük bir hanım, erkek tipi saç dökülmesi var.  Çok uzun süreler havuz başında şemsiyesiz güneş altında zaman geçirmiş. Çocuğu havuza girermiş o da çocuğunu beklermiş havuz başında. Böylece saçlarının arasında kanser odağı gelişmiş üstelik böyle bir hastalık için yaşı çok genç.”

. Ciltteki lekelerle kullanılan ilaçlar arasındaki bağlantı nedir?
“Doğum kontrol ilaçları gibi hormon ilaçları başı çekiyor. Ağrı kesiciler, antiepileptik ilaçlar, antibiyotikler. Bu ilaçları kullanırken güneşte kalmamaya, güneşten korunmaya özen göstermeliyiz.”

CİLT LEKELERİNİN KARACİĞER İLE İLGİSİ YOK
. Karaciğer bozuklukları ya da birtakım hastalıklar ciltteki lekelere neden olur mu?
“Cilt lekelerinin karaciğerle ilgisi yok. Cilt lekeleri, güneşle genetik yapı arasında kalır ama halk arasında karaciğer suçlanır nedense. Mesela ellerdeki yaşlılık lekeleri, yaş ilerledikçe ortaya çıkar ama herkesin bünyesi bir değildir. Genetik özellikler de rol oynar. Japon filmlerinde hep görürsünüz, araba kullanırken beyaz eldiven giyerler, güneşten korunmaktır amaçları.  Bazı güneş ışınları camdan da geçiyor.”

. Cildinde lekesi olanlar nelere dikkat etmeli?
“Güneşlenirken cildinde lekesi olanlar güneşle az temas etmelidir bu birincisi. İkinci olarak açık renkli giysiler giyilmelidir. Geniş kenarlı şapkalar ve kaliteli güneş gözlüğü (ultraviyole filtreli) kullanmalı. Ensenin de korunması gerekir ve öğle saatlerinde kesinlikle güneşte kalınmamalıdır. Ayrıca güneşte kalındığında bol sıvı tüketmek gerekir.

Güneşten mutlaka korunmak gerekiyor, yüksek koruma faktörlü güneş kremi, güneş spreyi, güneş losyonu kullanmayı unutmayın.”

PEELİNG, LAZER UZMANLARCA YAPILMALI
. Ciltteki lekelerden kurtulmak için neler yapılmalı?
“En güzeli oluşmasını önlemektir ama önleyemedik ne yapacağız? Bilinçsizce yattık güneşte, uyuyakaldık, kavrulduk, bilinçsizce güneşlendik. Yaş ilerledikçe güneş ışınlarının zararları bir öncekinin üzerine binerek zarar yapar. Bir önceki temasın hasarlarının sırtına binerek hasarlandırır.

Piyasada çok çeşitli leke giderici kremler var. İçeriğinden emin olduktan sonra bu kremleri kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra mutlaka güneş koruyucu kullanacağız. Ciltte problemi olanlar daha dikkatli olacak. Ciddi problemi olmayanlar da 30 derece veya 30’un üzerinde koruma faktörlü kremler kullanabilirler. Kışın ise en az 15 faktörlü krem kullanmakta fayda var. Kış aylarında insanlar dağa gidecek. Dağ ya da deniz kenarında yaşamanın pek bir farkı yok, hatta dağlar yüksek olduğu için daha çok ultraviyole alıyorlar. Rüzgar, soğuk ve güneş çok çabuk kavrulmaya neden oluyor. Yüksek koruyucu kremi olmadan insanlar dağa gitmesin. Erkekler kulaklarını unutmasın, kulaklarına krem sürmeyi unutuyorlar, mutlaka sürülmeli.

Leke gidermek için kullanılan peelingler, çeşitli maddelerle yapılıyor. Glikolik asitli, meyve asitlileri vb. var; piyasaya son zamanlarda çok ürün geldi. Fakat ben çok derinlemesine yapılan peelingten yana değilim. Ciddi boyutta soyucu peelingler var. Bunlar tahriş edici olabiliyor, yara yapabiliyor, insanlar bir süre insan içine çıkamıyorlar, güneşten de korunmaları gerekiyor, her türlü mikroplardan ve dış etkenlerden korunmaları, rüzgardan, güneşten korunmaları gerekiyor.

Son zamanlarda gelen peelinglerden bazıları bu tahrişi yapmadan peeling yapıyor. Hasta zarar görmeden peeling yapılmalı ve dikkatli olunmalı.

Lazerle de lekeleri yakalım derken daha çok leke yapabiliyorsunuz. Lazerin, ışık değerinin çok iyi ayarlanması dolayısıyla uzman kişilerce yapılması gerekiyor.

Lazer ile lekeleri yakalım derken benleri iyi ayırt etmek lazım. Benler ayrıdır, lekeler ayrı. Hangisi leke, hangisi ben olduğunu dermatologlar ayırt edecektir. Dermatoskop denilen aletler vardır; bu aletle muayene ediyoruz. Aslında gözümüzle de ayırt edebiliyoruz ama tereddütte kaldığımız lezyonlar olursa bunları da dermatoskopla ayırt ediyoruz.

Leke gidermek için bir de likit kremler vardır. Genelde hastalar, likit kremlerden memnun kalıyorlar ve genelde yan etkiye maruz kalmıyorlar. Tabii güneş koruyucu ile birlikte kullanılması gerekiyor.

Açık renkli lekelerin tedavisi daha zordur. Eğer vitiligo ise söz konusu olan. Çok çeşitli tedavi seçenekleri var, birtakım ilaçlar veriliyor hastaya, bu ilaçları hasta içebilir, sürebilir de. Daha sonra özel ultraviyole cihazlarına giriyorlar. Solaryuma benzer ama aynı değildir. Işınları farklıdır, bu ışınlar ayarlı dozlardadır. Hastalar kabinlere girerek ışınlanıyorlar. Pua diyoruz biz bunlara. Cilt hassaslaştırılıyor ve ışın odasına gönderiliyor hasta. Birtakım solüsyonlar sürerek ışın alabiliyor.

Zaman içinde açık renkli lekelerin koyulaştığını görüyoruz. melanom hücrelerini uyarıyoruz. Etkisinin olduğu vakalar oldukça fazla. Kilosuna göre yüksek dozda kortizon da verebiliyoruz.

Kırmızı renkli lekelerde, lazer çok etkili. Lazerle oldukça başarılı tedaviler yapılabiliyor. Damar iç civarını yakarak tedavi edebiliyoruz.”


İçeriği Paylaşın