Çocuğunuzun Odasını Havalandırmanız Neden Önemli?
Bizi Takip Et
Esra Kazancıbaşı İle Sağlık
Evinizi ne sıklıkla havalandırıyorsunuz? Pencereleriniz ne kadar süreyle açık kalıyor? Sizi bilmem ama toplumumuzda “Çocuk üşemesin”, “Ceryanda kalınca boynum tutuluyor”, “Dışardan çok gürültü geliyor” gibi gerekçelerle evini yeterince havalandırmayan pek çok kişi var. Oysa, evlerimizdeki havanın değiştirilmesi sağlığımız için son derece önemli. Günümüzde yeterince bilinmeyen radon gazının mağduru olmamamız için uzmanlar sık sık yaşadığımız mekanı havalandırmamızı öneriyorlar.
“Radon gazıyla benim ne alakam var! Maden ocağına yakın bir yerde oturmuyorum ki” diye sakın düşünmeyin. Sağlığım İçin Herşey programından konuğum olan
Liv Hospital Ulus Göğüs Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Gökhan Yuncu, çok bilinmeyen bu tehlikenin aslında hemen hemen tüm evlerde bulunduğunu, özellikle bodrum, giriş ve birinci katlarında oturanların daha risk altında olduğunu belirtti. Açıkcası bu, Prof. Dr. Yuncu ile yaptığım söyleşiye kadar benim de bilmediğim bir konuydu.
EV YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELERDE AKCİĞER KANSERİ RİSKİ!
Peki, renksiz, kokusuz, gözle görülmeyen radyoaktif bir gaz olan radon nasıl oluyor da, evlerimize kadar ulaşarak bizlerin sağlığını tehdit ediyor? Radon gazı, ya arazilerdeki uranyumdan oluşarak ev tabanındaki veya duvarlarındaki aralıklardan içeri sızıyor ya da bina yapımında kullanılan malzemelerle soluduğumuz havaya karışıyor. Prof. Dr. Yuncu, bilhassa soğuk havalarda evlerin ısıtılması sonucu radon oranının yükseldiğini belirterek, bu yüzden yaşadığımız mekanları sık sık havalandırmamız gerektiğini söylüyor.
Taş, toprak, çimento gibi ev yapım malzemelerinde radon gazı bulunabiliyor ve bunları soluyanlarda akciğer kanser riski artıyor. Eğer, sigara kullanıyorsanız, radon gazına bağlı akciğer kanseri riskinizin içmeyenlera kıyasla daha yüksek olacağını aklınızdan çıkarmayın. Pek çok hastalık etkeninde olduğu gibi, yaşlılar ve çocuklar radona karşı daha hassaslar. Bu yüzden özellikle çocuklarınızın odasını sık sık havalandırmayı ihmal etmeyin.
EVLERİMİZDE RADON GAZINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER…
Radon gazı deyip geçmeyin. Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre, her 100 akciğer kanserinen 15’i radon gazı nedeniyle oluşuyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ile Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu arasında 2013 yılında “Radon İzleme Çalışmalarında Yapılacak İşbirliğine İlişkin Protokol” imzanlamış. Bu konuyla ilgili eğer bazı şüpheleriniz varsa, TAEK yetkilileriyle iletişime geçebilirsiniz.
Peki, sık sık havalandırmanın dışında evlerimizde radon gazının mağduru olmamak için neler yapmalıyız? İşte, TAEK uzmanlarının önerileri:
. Evlerin duvarlarında su ve kanalizasyon borularının geçtiği yerlerdeki çatlakları ve açıkları onarıp kapatın.
. Mevcut yapılarda radonun bina içersine girişini önlemek için zemin altındaki radon gazını boru ya da fan yardımıyla atmosfere verin.
. Evinizde kullanacağınız yapı malzemelerinin radyoaktivite analizlerini öğrenin. Tavsiye edilen radyoaktivite değerlerinin üzerindeki malzemeleri evinizde kullanmayın.
. Binaların toprak ile temas eden yüzeylerini ve birleşim yerlerini sızıntıya yol açmayacak şekilde izole edin.
. Eğer kapı ve pencerelerinize izolasyon yapıldıysa, evinizi havalandırma süresini arttırın.
. Evlerin projelendirilmesi aşamasında zemin etüdü ve jeolojik yapı dikkate alınarak, radon gazının binaya girmeden tahliye edilebileceği sistemlerini düşünün.
Esra Kazancıbaşı Öztekin
sagligimicin@gmail.com
Not: Bu yazı 7 Mayıs 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.
İçeriği Paylaşın