Çocuklarda Covid-19’a Dair Merak Edilenler

Çocuklarda Covid-19’a Dair Merak Edilenler

Çocuklarda Covid-19’a Dair Merak Edilenler

Bizi Takip Et


Covid-19’un çocuklarda görülme oranı nedir? Covid-19 kaç yaş grubundaki çocuklarda daha ağır seyrediyor? Covid-19’un çocuklardaki belirtileri nelerdir? Çocuklarının ateşi çıkan anne-babalar ne tür durumlarda bir doktora başvurmalılar? Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesi çocuklarda bulaş riskini nasıl etkiler? Okullarda alınması gereken önlemler nelerdir? Anne babalara da düşen sorumluluklar var mıdır? Evdeki yaşlıları ve kronik hastalıkları olanları okula giden çocuklardan korumak için aileler ne tür önlemler almalıdırlar? Çocuklarda ne tür maskeler tercih edilmelidir? Covid-19 tanısı koyulan çocuklara nasıl bir tedavi prosedürü uygulanıyor? Çocuklarda covid testlerinin erişkinlere göre doğruluk payı nedir? Çocuklarda covid-19’a dair tüm merak edilenleri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş anlattı.

‘‘TÜM DÜNYADA ÇOCUKLAR DAHA AZ HASTALANDILAR’’

. Covid-19’un çocuklarda görülme oranı nedir?

‘‘Covid salgını Çin’de ilk çıktığında çocuklarda hastalığın çok daha az görüldüğü ve hafif seyrettiği bilgisi geldi. Bu, çocukların çok önemli kısmının hastalığı çok belirtisiz ya da nezle, soğuk algınlığı gibi çok hafif belirtilerle geçiriyor demek. Çocukların sadece yüzde 10’u, erişkinlerde olduğu gibi ağır alt solunum yolu enfeksiyonu (zatürre) ile geçirirken yüzde 5 kadarı da yoğun bakımlık oluyordu. Tabii hastalanan insan popülasyonu çok fazla olduğu için bu yüzde 5 oranı çok büyük bir rakamdır. Ancak sadece bizim ülkemizde değil her yerde çocuklar çok daha az hastalandılar. Ama az hastalanan çocuklar bazen çok ağır tablolarla geldiler.’’

‘‘HER YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLİYOR’’

. Covid-19 kaç yaş grubundaki çocuklarda daha ağır seyrediyor?

‘‘Çin’de hastalık ilk çıktığında oradan gelen verilere göre, her yaş grubundaki çocukta tutulma olabiliyor. Bir yaşın altındaki çocuklarda ise biraz daha ciddi seyredebilme olasılığı var. Ancak nisan-mayısta görülen kawasakiye benzer bir hastalık tablosu daha çok 10 yaşından büyük çocuklarda görülüyor ve ciddi anlamda çoklu organ yetersizliğine götüren çok ağır bir tabloya neden oluyor. Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da eşlik eden hastalığı olan epey büyük bir grup bulunuyor. Çocuklarda da kronik akciğer sorunları, astım, bronşit, doğumsal kalp bozuklukları, diyabet, böbrek hastalıkları, kanser ya da birtakım metabolizma hastalıkları var. Ama bu hastalıklar çocuklarda erişkinlere göre daha tek tek görülür. Mesela 70 yaşındaki bir kişide aynı anda diyabet, kalp hastalığı ve hipertansiyon olurken; çocuklarda bu hastalıklar aynı anda görülmez. Eşlik eden hastalığı olan çocuklar özellikle riskli çocuklardı ve ama altta yatan ciddi hastalığı olan çocuklar bile covidi daha iyi atlattılar. Akciğerleri gerçekten kötü durumda olan çocuklar geldi ama bunların da neredeyse tamamı iyileşti.’’

‘‘10-12 YAŞINDAN BÜYÜK ÇOCUKLAR DAHA AĞIR GEÇİRİYOR’’

. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde şu an covid-19 nedeniyle tedavi olan kaç çocuk var ve  bunların yaş grupları nedir?

‘‘Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde ortalama 5-6 çocuk hastamız oluyor. Bugüne kadar takip ettiğimiz hastalardan 50 kadarını yatırarak uzunca bir süre takip ettik. Hazirandan sonra uzun bir süre pek hasta yatırmadık. Ama son bir – bir buçuk aydır çok sayıda hasta oldu. Bu hastalardan 40 küsuru yoğun bakımda yattı; ciddi ağır hastalardı. Ama hepsi iyileşti. Bazen aynı gün içinde 3-4 hasta yatırıyoruz bazen bir hafta hiç hasta yatırmıyoruz. Ancak son zamanlarda başka nedenlerle hastaneye yatırdığımız ya da birtakım girişimler için kabul ettiğimiz çocuklarda beklenmedik şekilde covid pozitif çıkıyor. Bu çocukların bir özelliği çoğunlukla covide özgü belirtiler göstermeksizin başvuruyorlar; tabii çevreye ve bize de bulaştırıyorlar. 10-12 yaşından büyük çocuklar daha ağır geçiriyorlar. Hele eşlik eden bir başka hastalık daha varsa onlarla yoğun bakımcı arkadaşlar özellikle uğraştılar. Ama her yaş grubundan çocuk yatırdık. Hatta yenidoğan bile yatırdık. Annesi covidli olduğu için doğar doğmaz almış. Yenidoğanlarda da iyi seyretti.’’

. Hamileliğinin son döneminde covid geçiren bir anne adayının doğumu sırasında bebeğe covid geçebilir mi? Sezaryen ya da normal doğum olması covid riskini farklılaştırır mı?

‘‘Sezaryen ya da normal doğum olması covid riskini farklılaştırmaz. Ama doğduktan sonra yakın temas eden ya da bakım sağlayan kişiden bulaşıyor. Covidin en yaygın bulaşma şekli hapşırırken etrafa saçılan damlacıkların solunum yoluyla alınmasıyla oluyor. Kirlenmiş yüzeylerden daha nadir bulaşıyor. Az bir miktar da mide bağırsak yolundan bulaşma olabileceği belirtiliyor. Kan yoluyla bulaşmıyor.’’

ÇOCUKLARDAKİ BELİRTİLERİ NELER?

. Covid-19’un çocuklardaki belirtileri nelerdir?

‘‘Çocuklarda asemptomatik (belirtisiz) covid enfeksiyonu en fazla yüzde 80 oranındadır. Belirtiler ya nezle, soğuk algınlığı ya da bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi ortaya çıkıyor. Biraz burun akıntısı, hafif bir öksürük, belki çok hafif bir ateş gibi bir belirti tablosuyla seyredebiliyor. Eğer alt solunum yollarını ilgilendiriyorsa, yani zatürre yapıyorsa, hafif zatürrelerde çok abartılı semptomlar ortaya çıkmıyor. Yine öksürük olabiliyor ama ateş eşlik ediyor. Genellikle bir solunum yolu güçlüğü olmuyor. Ama alt solunum yolu enfeksiyonlarının en önemli özelliği covidle solunum sıkıntısına yol açmasıdır. İnsan nefes alamıyor ve bu çok ciddi bir durumdur. Bütün organların teker teker etkilendiği ve fonksiyonlarının bozulduğu bir tabloya evirilebiliyor. Covid-19 hakkında devamlı yeni şeyler öğreniyoruz. Bu son 3-4 ayda sadece bir enfeksiyon hastalığı olmadığı, bu enfeksiyonun pıhtılaşmayı tetiklediği de ortaya çıktı. Vücutta birtakım pıhtılaşma bozuklukları olur; bu pıhtılaşma bozuklukları değişik organlarda birtakım hastalıklara yol açar. Örneğin yetişkinlerde kalp tutuluyor. ani kalp krizleri olabiliyor, beyin etkilenebiliyor. Çocuklarda da ritim bozuklukları olabiliyor. Bazı çocuklarda basit bir mide bağırsak enfeksiyonu gibi seyredebiliyor. Çok sık görülmese de birtakım deri belirtileriyle ya da halk arasında kurdeşen diye bilinen kaşıntılı birtakım tablolarla da seyredebiliyor. Ancak bunların içinde en tipik bulgular akciğerlerle ilgili olan yani hafiften ağıra kadar giden zatürre tablosudur.’’

 

‘‘ÇOK ŞİDDETLİ ÖKSÜRÜK OLDUĞUNDA MUTLAKA HEKİME BAŞVURULMALI’’

. Çocuklarının ateşi çıkan anne-babalar ne tür durumlarda bir doktora başvurmalılar?

‘‘Örneğin 5-6 yaşında ve altta yatan başka bir hastalığı olmayan bir çocuk senede 7-8 defa soğuk algınlığı geçirir. Biraz ateş, biraz burun akıntısı, biraz halsizlik tablosunu özellikle de bu mevsimlerde yaşar. Bunların pek çoğu basit soğuk algınlığıdır ve tıpkı covid gibi damlacık enfeksiyonu yoluyla bulaşır. Bunların içinde bir de grip virüsü vardır ki geçmiş yıllarda tıpkı covid gibi ciddi salgınlar yapıp çocukları ya da büyükleri hastalandıran, hastanelere düşüren bazen de öldüren bir tablo çizer. Covid için alınan maske, mesafe, el hijyeni gibi önlemler aslında bizi influenzadan (grip) da soğuk algınlığından da koruyacaktır. Dolayısıyla belirtilere bakarak covid mi, soğuk algınlığı mı yoksa influenza mı olduğunu ne anneler ne de hekimler ayırt edebilir. Ama birtakım püf noktaları vardır. Soğuk algınlığında genel olarak burun akıntısı ön planda olur. Halbuki gripte ve covidde bu çok daha azdır. Covidde koku alma veya tat alma bozukluğu gibi birtakım belirtiler vardır. Soğuk algınlığı (nezle) ya da influenza solunum yolu güçlüklerini çok nadir yaparlar. Ama buna ağır tablolardan önce karar vermek gerekir. Bunun kararını vermek de çok kolay değildir. Bir çocuk ateşlendi öksürüyor ve etrafta başka bir covidli hasta söz konusuysa, bir temas öyküsü varsa o zaman bir hekime danışmak gerekir. Keza çok şiddetli öksürük durumlarında da hekime başvurulmalıdır. Çok benzer bulgularla seyrettikleri için birtakım testler de işin içine girer. Sadece PSR testi değil bazı kan testleri de bize yardımcı olacaktır. Bu salgın döneminde öksürük, ateş, halsizlik, kas ağrısı ya da koku ve tat alma bozukluğu gibi bir belirti yelpazesiyle karşılaşıldığında mutlaka hekime başvurulmalıdır. Çocuklarda mide bağırsak enfeksiyonlarının da covide bağlı olabileceğini hiç unutmamak gerekir.’’

YÜZ YÜZE EĞİTİME GEÇİLMESİ BULAŞ RİSKİNİ NASIL ETKİLER?

. Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesi çocuklarda bulaş riskini nasıl etkiler? Okullarda alınması gereken önlemler nelerdir? Anne babalara da düşen sorumluluklar var mıdır?

‘‘Herkes çok sıkıldı ve okula gitmek istiyor. Çalışan insanların çocuklarını bırakacak bir yer yok. Ya da uzaktan eğitim yapılıyor ama herkesin interneti, bilgisayarı olmayabiliyor. Aynı evde 3-5 çocuk bir arada olabiliyor. Bütün bunlar bizi yüz yüze eğitime yönlendiriyor. Ama 100 yılda bir yaşayacağımız çok ciddi bir pandemi süreci geçiriyoruz. Birinci dalga bitmedi ve küçük küçük pikler oluyor. Yaklaşık bir aydır da ciddi anlamda artış var. Her ne kadar yüz yüze eğitim önemliyse de her ne kadar uzaktan eğitim zor ise de şu dönemde okulların kapalı olmasını tercih ederdim. Çünkü çocuklar genellikle hastalığı belirtisiz taşıyorlar. Kendileri hasta olmuyor ama taşıdıkları için bulaştırıyorlar. Çocuklar, okulda sınıflar azaltılarak, mesafe arttırılarak birbirlerinden ayrı tutulur ama özellikle teneffüslerde ya da yemekte, serviste, okul bahçesinde beklerken ne kadar onları ayrı tutabiliriz; çok emin değilim. Eğitim çok önemli ama okullar çocukların hastalığı çevreye bulaştırması açısından çok iyi bir ortam diye düşünüyorum. Ailelere düşen görev ise özellikle hasta çocukları göndermemek, evde herhangi bir temas varsa bunu hemen okul idaresine bildirmektir. Maske çok önemli ama erişkinler maskeyi kullanmazken; kolunda, çenesinde, dirseğinde ya da burnu açıkta takarken çocuklara bu maskeyi gün boyu taktırmak ne kadar mümkün olacaktır? Tabii vakalar artarsa okulların açılmasından her an dönülebilir. Son günlerde İstanbul’daki artışta okulların açılmasının bir ilgisinin olup olmadığı araştırılmalıdır. Ama sadece okulların açılıp açılmaması tek başına pandemide çok önemli olmayabilir. Alışveriş merkezleri, restoranlar da planlanmalıdır. Risk görülen bir bölgelerde okullar ya da restoranlar bir süreliğine ya da günün belli bir saatinde kapatılabilir. Sadece tek bir şeye odaklanarak sorunu çözemeyiz.’’

EVDE YAŞLI YA DA KRONİK HASTALIĞI OLAN VARSA…

. Evdeki yaşlıları ve kronik hastalıkları olanları okula giden çocuklardan korumak için aileler ne tür önlemler almalıdırlar?

‘‘Bizi zaten asıl endişelendiren okula giden çocukların risk gruplarına hastalığı bulaştırma olasılığıdır. Eğer imkan varsa anneannelerin, babaannelerin, dedelerin bir süre torunlarından uzak durması gerekir. Aslında hepimiz birbirimizden uzak durmalıyız. Mesela biz çocuklarımızı yedi  aydır iki kere uzaktan gördük. İnsanlar akrabasından, çocuğundan, komşusundan bulaşmaz zannediyor. Halbuki bulaşların büyük bir çoğunluğu böyle oluyor. Çocukların çok önemli bir kısmı süper taşıyıcı oluyor. Ayrıca bu hastalığı geçirenlerin bir daha geçirir mi geçirmez mi konusu da tartışılıyor. Belki hastalığı birtakım nedenlerle hafif geçirenler hastalığı tekrar geçirecek ya da aşılar çıkacak. Bu aşılar hayat boyu bir koruma sağlayacak mı yoksa üç ay ya da bir sene sonra tekrar mı aşı olmamız gerekecek? Bunları henüz bilmiyoruz. Bu hastalığın neden olduğunu ve bağışıklığın ne kadar süreceğini de bilmiyoruz. Dolayısıyla maske, mesafe ve el hijyeni hafife alınmayacak kadar çok önemlidir.’’

ÇOCUKLAR SÜPER TAŞIYICI MI?

. Çocukların süper taşıyıcı olması riski erişkinlere göre daha mı fazladır?

‘‘Çocukların hepsine süper taşıyıcı diyemeyiz. Çocukların çoğu asemptomatik olduğu için gülücükler saçan, dedesinin anneannesinin kucağında zıplayan bir çocuğun taşıyıcı olabileceği akla gelmiyor. Ama özellikle virüs yükü olan birtakım kişilerin ve de çok gezen kişilerin virüsü çok saçtığını biliyoruz. Özellikle bunu düğünlerde derneklerde görüyoruz. Hastalık ilk ortaya çıktığında Kapalıçarşı’da bir kişinin birçok kişiye bulaştırdığı dönemi hatırlamak lazım. Özellikle virüse çok maruz kalan meslek grupları olabilir. Sağlık çalışanları her ne kadar kendilerini korusalar da bunların içerisinde olabilir. Süper taşıyıcı olmak şanssız bir durum olduğu için etrafımızdaki herkesi potansiyel covidli olarak düşünmemiz gerekir. Sigara içen birinin yanından geçerken dikkat edeceksiniz. Bağıra bağıra konuşan birisi maskesini çıkarmış, duracaksınız belki 1-2 metre öteden dolanacaksınız. Bütün akraba ve arkadaşlarımızı potansiyel covid hastalığını taşıyan kişi olarak görmemiz gerekir.’’

ÇOCUKLARDA HANGİ MASKELER TERCİH EDİLMELİ?

. Çocuklarda ne tür maskeler tercih edilmelidir? Çocuğa maske takarken neler dikkate alınmalıdır?

‘‘Sağlık çalışanları ya da riskli işler yapanlar dışında genellikle basit cerrahi maskeleri öneriyoruz. Ama bu cerrahi maskeler birtakım testlerden geçen onaylı maskeler olmalıdır. Merdiven altı üretimler denetlenmelidir. Özellikle üç katmanlı, ortasında geçirgenliği daha az olan bir özel kumaşın olduğu maskeler tercih edilmelidir. Maskeler sık sık, özellikle de ıslandıkça değiştirilmelidir. Çünkü belli bir süre kullanıldıktan sonra koruyucu olma işlevini kaybederler. Çok küçük çocukların maske takmaları zordur. Özellikle üç yaşından küçük çocukların maske takmalarını istemiyoruz. Ayrıca cicili bicili birtakım masal kahramanlarının olduğu renkli maskelerin ne kadar geçirgenliği olduğu da tartışılır. Birtakım kurumlarca onaylanmış ve testlerden geçirilmiş maskeler olması çok önemlidir. Onaylı ve güvenilir maskelerin hangileri olduğunun halka duyurulması da gerekir.’’

ÇOCUKLARA NASIL BİR TEDAVİ UYGULANIYOR?

. Covid-19 tanısı koyulan çocuklara nasıl bir tedavi prosedürü uygulanıyor?

‘‘Çocuklarda covid-19 tedavisi erişkinlerdeki tedavinin çocuklara uyarlanmasıdır. Bunu uyarlarken tabii çocuklarda potansiyel yan etkileri de düşünülüyor. Ancak zaman içinde epey bir deneyimimiz oldu. Önce Çin’den İtalya’dan İspanya’dan kopya çektik ama artık Türkiye bu işi çok iyi beceriyor diye düşünüyorum. Covid-19’un hala bildiğimiz yüzde 100 bir tedavisi yok. Virüsün vücuda solunum yollarından girdiğini, hücrelerimizde bir enfeksiyona sonra da orada iltihabi bir reaksiyona yola açtığını biliyoruz. Sonrasında da vücut bu mikropla savaşmak için alarma geçiyor ve bir sürü madde salgılıyor. Bu maddeler de zaman zaman bize zarar veriyor. İşte tedavide kullandığımız ilaçlar bu 5-6 parametreye yönelik tedavilerdir. Bir de son zamanlarda çıkan birtakım antiviral ilaçlar var. Bunların hiç birisinin etkinliği çok kanıtlanmış değil. Amerikan İlaç Dairesi’nden ruhsat alan remdesivir adlı ilacın göreceli daha etkin olduğu konusunda birtakım yayınlar var. Bu ilaç henüz Türkiye’de yok. Biz elimizde olan birtakım antinükleer ilaçları kullanıyoruz.’’

TEDAVİSİ ERİŞKİNLERLE AYNI MI?

. Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçların çocuklarda yan etki görülme riski erişkinlere göre daha mı çoktur?

‘‘Çocuklara bu ilaçlar doza ya da vücut kilosuna bağlı olarak veriliyor. Çocuklarda yan etki çok fazla görülmüyor. Türkiye’de hala bazı durumlarda kullanılan sıtma ilacının son zamanlarda etkin olmadığı birçok çalışmayla gösterildi. Mesela bir antibiyotikle beraber verilirse kalpte ritim bozukluklarının daha fazla olabileceği biliniyor. Sonuçta büyükler için olan ilaçların tümü hemen hemen çocuklarda da kullanılıyor. Ama çocukta basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu varsa, yani ateşi 38, akciğerlerinde de hiçbir şey yoksa, çocuk hayatından memnun koşturuyorsa sadece evde tutmak ve ateş düşürücü bir ilaç vermek yeterlidir. Ancak belirtiler özellikle akciğerleri ilgilendiren bir durumdaysa ve çocuğun bu hastalığın ağır geçmesini kolaylaştıracak eşlik eden bir hastalığı varsa bu ilaçlar biraz daha önceleyerek kullanılır. Bunun dışında yeni birtakım ilaçlar var ama bunlar daha çalışma halinde. Biyolojik ajan denilen, virüsün bağlayacağı hücre yüzeyindeki reseptörü bloke eden birtakım çok küçük moleküller geliştirilmeye çalışılıyor. Birtakım antikor tedavileri de var ama bunların hiç birisi standardize edilmiş değil. Bunun dışında sitokin fırtınası denilen, vücudun bağışıklığı arttırıcı olarak kendisinin ürettiği ama fazlasının vücuda zarar verdiği maddeleri baskılamak için kullanılan bazı ilaçlar var. Bunlar dahil hepsi çocuklarda kullanılıyor. En son aşama olan yoğun bakım (entübe edilmesi) bazen çocuklarda da gerekebiliyor.’’

COVID-19 IQ’YU DA ETKİLİYOR MU?

. Nörolojik bazı yakınmalara yol açan Covid-19 kişinin IQ’sunu da olumsuz etkileyebilir mi? Çocuklarda geçirilen bir covid ilerideki uzun dönem sonuçları düşünüldüğünde çocuğun IQ’sunda olumsuz bir katkısı olabilir mi?

‘‘Covid-19’un IQ üzerine etkisi tam bilinmiyor. Covidin olası uzun vadeli sonuçlarının önemli bir kısmı akciğerlerle ilgilidir. Çünkü bazı hastalarda, akciğerlerde kalınlaşmaya bağlı ciddi nefes kapasitesinde bir azalma olabileceğini gösteren bazı bulgular var. Covid-19’un ciddi anlamda bir koagülasyon bozukluğuna yol açtığı da son zamanlarda biliniyor. Bunların bir kısmı gerçekten nörolojik sistemde bozukluklara neden olup, minör düzeyde entelektüel kapasiteyi belki etkileyebilir. Ama bunun için biraz daha fazla araştırma yapmak gerekir. Acaba genetik olarak birtakım özellikleri nedeniyle mi bu insanlar böyle etkileniyor? Mesela bu hastalığı ağır geçirenlerin önemli bir kısmında, vücutta bağışıklığın bir küçük parametresi olan interferon maddesinin üretiminde bir eksiklik olduğu ve dışarıdan interferon verildiği zaman düzeldiği son zamanlarda gösterildi. Tabii bunlar hala covid-19’un bilinmeyenleri arasında. Dolayısıyla entelektüel kapasitede veya IQ düzeyinde birtakım bozukluklara yol açıp açmayacağı da araştırılmalıdır.

‘‘ÇOCUKLAR İÇİN AŞILAR DA ÇOK ÖNEMLİ’’

Çocuklar için aşılar da çok önemlidir. Covid-19 için geliştirilen 3-4 tane aşı çalışması var. Bunlardan Almanya’da üretilen çok umut verici. Sanırım bu yılın sonuna doğru önce belki sağlık çalışanlarına sonra yavaş yavaş 2021’de belki topluma yapılacak. Ama bunlar kadar çocuklar için  grip ve zatürre aşıları da çok konuşuluyor. Grip aşısını özellikle astımı, kronik kalp hastalığı, böbrek hastalığı olan riskli kişilerin ve 65 yaş üstündeki kişiler ile küçük çocukların olması gerektiğini  yıllardır söyledik. Ama aşı karşıtları taarfından tarafından baltalandı. Mesela geçen sene ithal edilen aşıların pek çoğu kullanılmadı, geri gitti. Bu sene gripten korkuyoruz. Bir kere griple covidin belirtileri birbirine çok benziyor. İki hastalık üst üste geldiğinde birisi pas veriyor birisi gol atıyor. Dolayısıyla hastalık daha ağır ilerleyecek ve onun için grip aşısı önemlidir. Onun dışında pek çok anne zatürre aşısını soruyor. Özellikle bugün 13 yaşına gelmiş çocukların hepsi zatürreye karşı aşılıdır. Çünkü bizim çok iyi bir aşı takvimimiz var.’’

VİTAMİNLER NE KADAR ETKİLİ?

. Bu dönemde hem gripten korunmak hem de covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla çocuklarda vitamin kullanımını önerir misiniz?

‘‘Bir enfeksiyon hastalığı söz konusu ve bunun aşısı da varsa hastalıktan korunmak için aşıdan başka kesin hiçbir çözüm yoktur. Bunun dışında tabii bağışıklığımızı genel olarak güçlü tutmak için mümkün olduğu kadar iyi beslenmeli ve iyi uyunmalıdır. Özellikle C ve D vitamini çok tartışmalıdır ama abartmadan alınabilir. Bunlar dozunda alındığında genel sağlık için iyi olsa da  covid-19’dan özel olarak korumaz.’’

. Astım hastalarının kullandığı kortizonlu ilaçların covid-19’a karşı koruyucu etkisi var mıdır?

‘‘Kortizonlu ilaçların covidden koruyucu etkileri yoktur. Takip ettiğimiz çok sayıda astımlı çocuk covidden kötü etkilenmediler. Onun için astımlı çocukların anneleri müsterih olsunlar ve astım için gerekli ilaçlarını kullanmaya devam etsinler.’’

COVID TESTLERİ ÇOCUKLARDA FARKLI MI?

. Çocuklarda covid testlerinin erişkinlere göre doğruluk payı nedir?

‘‘Covid testleri çocuklarda erişkinlerden çok farklı değildir. PCR testinin doğruluk payının ortalama yüzde 65 olduğu söylenmektedir. Testler olguların üçte birini tanımayabiliyor. Burada testi iyi almak da çok önemlidir. Burundan çubuğu sokup birazcık acıtarak almak gerekir. Onun dışında kalan vakalara da birtakım belirtilere, başka tetkiklere, bazen de akciğer tomografisine bakarak tanı koyuluyor.’’


İçeriği Paylaşın