Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Aşırı Hareket Bozukluğu
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Aşırı Hareket Bozukluğu
Bizi Takip Et
İlk belirtilerin anaokulu döneminde görüldüğü ve etkileriyle hayatı zorlaştırabilen dikkat eksikliği-aşırı hareket bozukluğu ile ilgili konularda Emsey Hospital’dan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Fırat Hamidi bilgilendiriyor:
Dikkat eksikliğini; uzun süreli ve kalıcı dikkat süresinde kısalık, aşırı hareketliliği ise hareketlerde ve düşüncede ataklık, acelecilik olarak tanımlayabiliriz.
Görülme sıklığı
DEHB (dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu) çocukluk döneminin en sık görülen rahatsızlıklarındandır. Toplumda görülme sıklığı yüzde 5-7’dir. Ülkemizde bu oranlar biraz daha yüksek olabilmektedir.
DEHB yüzde 80-90 genetik bir hastalık olup, genetik aktarımı yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır. Yani anne babasında ya da kardeşlerinde dikkat eksikliği olanlarda daha fazla görülür.
Annenin hamilelik döneminde aldığı ilaçlar, kullanmış olduğu sigara, alkol, doğumda yaşanılan güçlükler ve yaşamın ilk bir yılı içinde çocuğun maruz kaldığı ağır metal, travma gibi minimal beyin hasarı oluşturacak nedenler var olan genetik yatkınlığı hastalığa dönüştürebilmektedir.
Görülme yaşı
Başlangıç yaşı genellikle 3 yaş olup, hareketlilik semptomları çok daha erken yaşlarda da kendini gösterebilmektedir. Hastalık belirtileri anaokulu döneminde ilk sinyalleri verir, tanı daha çok düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmanın olduğu ilkokul yıllarında konur. Erkeklerde kızlara oranla 3-5 kat daha sıktır. Kızlarda dikkatsizlik ve bilişsel sorunların önde gelmesi, ataklık ve saldırgan davranış sorunlarının daha az olması nedeniyle başvuruların daha düşük olabileceğini düşündürmektedir
Dışardan bu çocuklar nasıl görülür?
– Çabuk sıkılan
– Çok konuşan, yerinde duramayan
– Laf aralarına giren
– Koltuk tepelerinden inmeyen
– Yara beresi eksik olmayan, dikişleri olan
– Dediğim dedik, inatçı
– İstediği bir şeyin anında yerine getirilmesini isteyen, tutturmacı
– Sıra bekleyemeyen, erteleyemeyen, sabredemeyen
– Ödev yapmakta güçlük çeken, ödev süreleri uzayan (yarım saatlik ödevler bir bakmışsınız saatlerce sürüyor)
– Kapı çaldığında, odaya biri girdiğinde dikkati kolayca dağılan ve dağılan dikkatini yeniden ödevine odaklamada zorluk yaşatan, ödev notlarını eksik alan
– Konuştuğunuzda yüzünüze doğru bakmayan, sizi dinlemeyen
– Henüz yaptığı işi bitirmeden bir başkasıyla ilgilenen, daldan dala atlayan
– Liderlik özelliği olan, kurallara uymayan, tüm oyunları kendi kurallarına göre oynamak isteyen ve en nihayetinde arkadaş ortamından dışlanan
– Sürekli kendi istediği şeylerin olması için direten
– Arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşayan
– Uyumsuz davranışlar sergileyen
Çocuklarda dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğundan şüphe duyulur.
Tanı nasıl konulur?
DEHAB klinik bir tanıdır. Tanıyı kesinleştirmeye yönelik herhangi bir laboratuvar ya da özgün bir tanı testi yoktur. Yukarıda yazılan belirtilerden bazıları sizin çocuğunuzda da varsa ve bu durum okulda ve evde size rahatsızlık vermeye başladıysa bir çocuk ve ergen ruh sağlığı hekimine başvurup detaylı bir inceleme yaptırmanız faydalı olur.
Başvurduğunuz zaman;
– Aile ve çocuk görüşmeleri
– Klinik gözlem
– Fizik ve nörolojik inceleme
– Değerlendirme ölçekleri (ebeveyn, çocuk, öğretmen)
– Tanıya yardımcı psikometrik testler kullanılarak tanı netleştirilir.
Birlikte görülen durumlar
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğunun diğer psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülme oranı sıktır. (yüzde 46-68)
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu ve davranım bozukluğu en sık eş tanılardır. Kaygı, depresyon, tik, bipolar bozukluk, iletişim bozuklukları, gelişimsel koordinasyon bozukluları, özel öğrenme güçlüğü, alt ıslatma, kaka kaçırma bu hastalıkla beraber görülebilmektedir.
Tedavisi
DEHB hastalığının tedavisi çok yönlüdür.
- İlaç tedavisi
- Psikoterapi
- Psikososyal ve tıbbi girişimlerin yer aldığı çok yönlü tedavi yaklaşımı (aile, okul, çocuk)
- DEHB ile ilgili bilgilendirmeler, psikoeğitimler
- Destekleyici gruplar
- Kitap önerileri yer almaktadır
İlaç tedavisinde amaç;
- Ders başarısında artış sağlamak,
- Üretkenliği arttırmak
- Karşı gelme tutumları ve saldırgan davranışları azaltmak
- Aile, kardeş, arkadaş, öğretmen ilişkilerinde düzelme sağlamak
- Uyumlu davranışları arttırmaktır
- Bu nedenle ilaç ‘’Okul zamanı ilacı’’ olarak düşünülmemelidir.
İlaçlar destek amaçlıdır. Çocuğun çabası da çok önemlidir. Bir hastalık tedavi ediliyor şeklindeki etiketlemeden kaçınılmalıdır.
Tedavi edilmeyen grup;
Yetişkinlik döneminde alkol, sigara, madde kullanımı açısından risk taşır. Yine iş, aile ve sosyal alanlarda ilişki ve uyum sorunları yaşarlar. Plan yapma, organize becerileri zayıftır. Kaza riskleri fazladır. Özgüven eksikliği daha sıktır. Kaygı ve depresyon düzeyleri yüksektir. Kriz yönetimleri zayıftır, duygularını düzenlemede güçlük yaşarlar.
Gidişat
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu olan çocukların ileriki yaşlardaki akıbetleri ile ilgili 3 farklı gidişattan bahsedilmektedir;
- ‘’developmental delay ’’ dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu olan her 3 kişiden 1 inde belirtiler genç erişkinlik döneminde kaybolur.
- ‘’continual display ’’ her 3 olgudan 1 inde ileriki yaşamda çeşitli sosyal ve duygusal güçlükler erişkinlik döneminde de devam eder.
- ‘’ developmental decay ‘’ her 3 olgudan 1 inde ise dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğunun belirtileri devam eder ve bunun yanı sıra alkolizm, madde kullanımı, anti sosyal kişilik bozukluğuna gidişat olur.
Kötü gidişin en güçlü belirleyicisi çocukluk döneminde dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu ile beraber vurma, kırma, okuldan-evden kaçma, zarar verici ve saldırgan davranışların eşlik ettiği davranım bozukluğunun olmasıdır.
Sonuç olarak;
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu (DEHAB) belirtileri genellikle stres altında, alışık olmadığı durumlarda, yapılandırılmamış ortamlarda ve yapılması gereken işlerin karmaşık olduğu durumlarda şiddetlenir.
Bu nedenle;
Destekleyici ve tutarlı ortam sağlanmalıdır. Ancak genetik yatkınlık, ebeveynlerinde de görülme sıklığı yüksek ( yüzde 25-50 ) olması nedeniyle yapılandırılmış ortam sağlanmasında güçlük yaşanır.
Verilen görev ve sorumluluklarını yerine getirdikçe hiç beklemeden takdir edilmeli, motive edilmeli, küçük hediyelerle ödüllendirilmelidir.
Davranışlarını olumlu yönde etkilemek için davranış kontrolü programı hazırlanabilir.
DEHB belirtilerinin baskılanması için yeterli doz ilaç tedavisi yeterli olup, okul başarısı ve sosyal beceri konularında psikososyal ortamın düzenlenmesi önemlidir.
Grup çalışmalarına ve spor aktivitelerine yönlendirmek yararlıdır.
Aile, hekim ve okul rehberlik servisi işbirliği içinde olmalıdır.
Hastalık, nedenleri, gidişat ve tedavisi konusunda gerek aile gerekse okul idarecileri ve öğretmenlerinin hekim tarafından bilgilendirilmesi ve nasıl bir yol izlenmesi konusunda birlikte ortak hareket etmeleri önemlidir.
İçeriği Paylaşın