Çocuklarda Orta Kulak Enfeksiyonu Nedenleri
Çocuklarda Orta Kulak Enfeksiyonu Nedenleri
Bizi Takip Et
Orta kulak iltihapları, özellikle çocukluk çağında en sık rastlanan üst solunum yolu enfeksiyonlarından birisi. İstatistikler, 3 yaşına kadar olan çocukların 3`de 2`sinin en az bir kez ortakulak iltihabı geçirdiğini gösteriyor. Özellikle bahar ve kış aylarında kendini gösteren ortakulak iltihabı, tedavi edilmediği ve uzun sürdüğü taktirde işitme kayıplarına kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nesil Keleş, doğumdan sonraki ilk 6 ayda, bir çocukta ortakulak enfeksiyonunun görülmesinin, ileride tekrarlayıcı ortakulak enfeksiyonu geçirme riskini artırdığını vurgulayarak şu bilgileri veriyor: “İlk 6 ayda bir çocuk ortakulak iltihabı geçirdiyse, ailenin sonraki dönemlerde daha dikkatli olması gerekiyor. Acilen ve etkili şekilde tedavi edilirse, sorun büyümeden çözülüyor ve işitme kaybı normale dönebiliyor. Bu nedenle ortakulak iltihabının belirtilerini tanımak ve gerekli tedaviyi uygulamak önem taşıyor.
Orta kulak iltihapları sadece ilk 6 ayın değil, daha ileriki yaşların da problemi. Özellikle alerjisi olan, ana okuluna ve kreşe giden, anne ve babası sigara içen ve bu nedenle pasif içici durumunda olan çocuklarda ortakulak enfeksiyonları daha fazla görülüyor. Ortakulak iltihapları, erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülmekle birlikte, bunun nedeni tam olarak bilinemiyor.”
Anadolu Sağlık Merkezi KBB Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Anıl Güngör`ün verdiği bilgiye göre, çocuklardaki östaki borusunun kısa olması ve iyi çalışmaması nedeniyle genizdeki mikroplar da ortakulağa daha kolay ulaşabiliyor. Ayrıca çocukların yatarak, beslenmeleri bazı gıda maddelerinin ortakulağa ulaşmasını kolaylaştırıyor. Ortakulak iltihaplarına neden olan bir diğer etken ise üst solunum yolu ve gıda alerjileri.
Orta kulak iltihabının belirtileri nelerdir?
Orta kulak iltihabı belirtilerinin başında, ortakulakta biriken basınçlı sıvıya bağlı ağrı geliyor. Ayrıca işitmede azalma, basıncın fazla gelmesine bağlı kulak zarının delinmesi ve bunu takiben akıntının oluşması da en önemli belirtiler arasında sayılıyor. Çok küçük çocukların ağrılarını tam olarak tarif edememelerinden dolayı, ailelerin çocuklarını çok dikkatli gözlemlemeleri gerektiğini hatırlatan Op. Dr. Güngör, şöyle diyor:
“Çocuk sürekli kulaklarını çekiştiriyor ve kaşıyorsa; huzursuzluğu varsa; bunların yanında iştah azalması ve uykusunda düzensizlik gözleniyorsa; işitme güçlüğü, kulak akıntısı ve ateşi varsa, ortakulak iltihabından şüphelenilmeli. Eğer sıvı uzun süre kalırsa, bu durum çocuklarda denge bozuklukları, sık sık düşme, sakarlık, yürümede ve konuşmada gecikme ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bunun dışında iç kulağa yapacağı etkilerle, baş dönmesi ve kulak çınlaması da oluşabilir. Eğer enfeksiyon kafa içindeki diğer organlara yayılırsa, menenjit, beyin apsesi, tam işitme kaybı, kulak arkasında abseler, çok yüksek ateş ile havale geçirme ya da yüz felci ortaya çıkabilir.”
Her orta kulak iltihabının tahribata neden olduğuna işaret eden Op. Dr. Güngör, tedavi edilmediği taktirde ortaya çıkabilecek risklere ilişkin şunları anlatıyor: “Ortakulak, konum olarak yüz sinirine, beyne, işitme ve denge organına son derece yakındır. Dolayısıyla iltihabın diğer organlara da sıçraması söz konusudur. Bu nedenle ortakulak iltihabı sırasında çocukta, beyin apsesi, menenjit ya da tam işitme kaybı geçirme riski oluşur. Bunlar çok yüksek riskler olmamakla birlikte, enfeksiyon sayısıyla birlikte risk de artar. Senede bir enfeksiyon geçiren bir çocuğun bu risklerle karşılaşma oranıyla, senede 10 enfeksiyon geçiren bir çocuğun risk oranı arasında 10 kat fark bulunur. Ortakulak iltihabı geçiren çocuklarda, o anda alınan mikrobun direncine ve çocuğun bağışıklık sisteminin durumuna göre hastalığın seyri çok hafif de olabilir.”
Ortakulak iltihaplarının yüzde 70`inin hiçbir müdahale yapmadan, kendiliğinden geçtiğini belirten Op. Dr. Güngör, bu durumu, bir çok ortakulak iltihabının virüslere bağlı olarak ortaya çıkmasına veya vücudun bağışıklık sisteminin enfeksiyonları yenebilmesine bağlıyor. Bakterilere bağlı ortakulak iltihaplarında ise antibiyotik tedavisi ile başarılı sonuçlara ulaşılıyor. Etkili ilaç tedavisi ile ortakulak iltihabının ve ortakulak sıvısının düzelebileceğine işaret eden Op. Dr. Güngör, tedaviye ilişkin şu bilgileri veriyor: “Östaki borusunun belli bir yaşa kadar yetersiz olan fonksiyonu nedeniyle, yeni bir soğuk algınlığında ortakulakta tekrar iltihaplanma veya sıvı toplanması görülebilir. Eğer çocuğun ortakulak iltihabı uygun tıbbi tedaviye yanıt vermezse, sıvı birikimi sürekli hale gelirse ve işitme kaybı fazla olursa, cerrahi tedavi önerilebilir. Kulak tüpü, kulak zarında genellikle 12-18 ay süreyle kalır ve daha sonra kendiliğinden düşer. Tüpler ancak yerinde kaldıkları süre içinde yarar sağlar. Tüp düştükten sonra iltihabın tekrarlaması halinde, tüpün yeniden takılması gerekebilir. Östaki borusunun fonksiyonları yaşla beraber düzeleceği için çocuk sürekli tüple birlikte yaşamak zorunda kalmayacaktır.”
Aileler dikkat!
Anadolu Sağlık Merkezi KBB Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nesil Keleş, ülkemizde ortakulak iltihapları konusunda ailelerin mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğinin altını önemle çizerek, ailelerin bazen bilgisizliğe bağlı yanlış davranışlarda bulunabildiklerine işaret ediyor. Prof. Dr. Keleş`in verdiği bilgiye göre aileler, özellikle ağrısını anlatamayan çocuklarını doktora götürmüyorlar. Ancak bu çocuklarda, bir süre sonra kulak zarının delinmesine bağlı olarak, kulağın içindeki sıvı akmaya başlıyor. Bu akıntıyı aileler `iyi ve olması gereken` bir olaymış gibi algıladıkları için, ağrısı geçen çocuğu doktora götürmeyi ihmal ediyorlar. Oysa, bunun sonucunda kulak zarı delik kalıyor.” Prof. Dr. Keleş, erken hekime giden bir çocukta, iyi bir tedavi ile kulak zarı deliklerinin de önüne geçilebileceğini vurguluyor. Çocuğun ağrısı geçtiği zaman antibiyotik tedavisinin kesilmesinin doğru olmadığını hatırlatan Prof. Dr.Keleş, bu tedavinin 14 gün boyunca kesilmeden uygulanması gerektiğini anlatıyor.
“Sigara içilen bir evdeki çocuğun, ortakulak veya üst solunum yolu enfeksiyonu olmaması mümkün değil” diyen Prof. Dr. Keleş; parfüm, oda parfümü gibi diğer kuvvetli uyarıcıların da olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Ayrıca enfeksiyona neden olduğu için emzik kullanılmaması, çocuğun yatarak değil dik bir konumda beslenilmesi de diğer koruyucu önlemler.
Orta kulak enfeksiyonları, erişkinlerde çok sık karşılaşılan bir sorun değil. Bu nedenle, bir erişkinde ortakulak iltihabı görülmesi durumunda, bu durum normal karşılanmayarak altında farklı bir neden aranıyor. Prof. Dr. Keleş, “Erişkinlerde de tedavi çok önemli çünkü, ortakulak iltihapları tedavi edilmediği taktirde kulak zarı delinebiliyor ve ortakulak enfeksiyonları akut halden kronik bir hale dönüşebiliyor. İleri evrede ise ancak ameliyat tedavisiyle çözüme ulaşılıyor.”
İLTİHAPLARIN YÜZDE 70`İ HİÇBİR MÜDAHALE YAPMADAN, KENDİLİĞİNDEN GEÇİYOR. BAKTERİLERİN YOL AÇTIĞI DURUMLARDA ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ UYGULANIYOR.
Kaynak: Anadolu Sağlık Merkezi
(www.anadolusaglik.org)
İçeriği Paylaşın