Covid-19 ve Dünya Sağlık Turizminde Türkiye’nin Yeri

Covid-19 ve Dünya Sağlık Turizminde Türkiye’nin Yeri

Covid-19 ve Dünya Sağlık Turizminde Türkiye’nin Yeri

Bizi Takip Et


Kişilerin koruyucu, tedavi edici, rehabilite edici ve sağlığı geliştirici hizmetleri almak amacı ile diğer ülkelere gitmelerine sağlık turizmi deniyor. Peki, Türkiye’nin sağlık turizmindeki hedefleri neler? Covid-19, bu hedefleri ne kadar öteledi ya da ne gibi olumlu etkisi oldu? Dünya sağlık turizminde Türkiye’nin yeri nedir? Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi İcra Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Romatem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Köksal Holoğlu, yanıtlıyor.

DÜNYADA SAĞLIK TURİZMİ 2010’LI YILLARDAN SONRA DEĞİŞTİ

. Türkiye’nin dünya sağlık turizmindeki yeri nedir?

‘‘Türkiye son 10 yıl özellikle sağlık turizminde çok büyük bir atılım yaptı. Dünya 2000’li yıllardan beri sağlık turizmini konuşuyor ama 2010’lu yıllar Türkiye’nin yeni yeni atak yaptığı yıllardır. Sağlık turizmini özel hastaneler başlattı ve kapasiteleri arttıkça sağlık turizmi de gelişti. 10 yıl önceki global sağlık turizmi endüstrisine bakıldığında ülke sıralamasında ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, Hindistan, Japonya gibi dünyanın gelişmiş ülkeleri vardı. Pazar tamamen bunların kontrolündeydi. 2010’lu yıllardan itibaren dünyada sağlık turizminin işleyişinde büyük değişiklikler oldu. Başta Asya Pasifik ülkelerinden Hindistan, Malezya, Güney Kore, Tayland ciddi atılım yaptılar. Orta Amerika ülkesi Kosta Rika 5 milyonluk nüfusuna rağmen çok iyi işler yapmaya başladı. Çünkü hemen dibinde, kişi başı sağlık harcaması 6 bin-7 bin dolar civarında olan ABD var. Aynı zamanda ABD, kişisel iflasların neredeyse yüzde 60’ı sağlık harcaması olan devasa sağlık potansiyeli olan bir ülke. Kosta Rika’yı gören Meksika da yine Amerika’yla komşu ülke olmasının avantajıyla ciddi işler yapmaya başladı. Brezilya’nın da bu alana atılması ile 2010 yılından sonra tablo değişmeye başladı. 2018-2019 global sağlık turizmi endüstrisinde sıralamalar çok ilginç bir hal aldı. Hindistan, Malezya, Tayland, Türkiye, Meksika, Kosta Rika, Tayvan, Güney Kore, Japonya ve Brezilya’nın olduğu yeni bir blok çıktı. Bu ilk 10’a daha önce saymış olduğumuz ülkelerin neredeyse hiçbiri giremedi. Türkiye bu ülkeler içerisinde ilk 4’te ve enteresan bir performans sergiliyor.

TÜRKİYE’NİN SAĞLIK PERFORMANSININ TARİHİ

Bunun, 1930’larda Atatürk’ün önderliğinde üniversiteler reformuyla başlayan bir geçmişi var. Einstein’ın Atatürk’e yazdığı bir mektupla başlıyor aslında. Einstein, Atatürk’e yazdığı mektupta, Almanya’da Nazi zulmünden mustarip bir bilim adamı ordusu olduğunu ve büyük bir çoğunluğunun Türkiye’ye gelmek istediğini yazıyor. Atatürk çok heyecanlanıyor ve çoğunluğu Türkiye’ye geliyor; Türkiye’de üniversite reformu böyle başlıyor. 1950’li yıllarda da tıp eğitimi kalitesi devam ediyor ve bu süreçte ciddi tıp insanları yetiştiriyoruz. 1960 yılında sosyalizasyon reformu ve hükümet tabipliğinin başlaması bugün övündüğümüz konuların kökenini oluşturuyor. TUS sınavının icat edilmesi ve 2000’li yıllarda başlayan sağlıkta dönüşüm reformu, hem hizmet hem de finans ayağında büyük devrimdir. Türkiye’nin hasta kapasitesi yüzde 60 oranında artmıştır. Finans ayağında tüm kamu sağlık sigortaları tek çatı altında toplandı. Bugün Türkiye’de 650 özel hastane ve 700’den fazla klinik var. Bu Avrupa’da bir rekordur. Dünyada ise Hindistan, Malezya gibi sayılı ülkelerde var. Asya Pasifik ülkeleri de bunu yapmaya başladılar.

COVİD-19 BÜTÜN GÖSTERGELERİ ALTÜST ETTİ

Türkiye bu kapasitesiyle 2019’a geçerken sağlık turizmi gelirini de yüzde 60 oranında arttırdı ve 2019 yılında tahmini bir milyon 500 bin sağlık turistini kabul etti. Bunların yaklaşık 900 bini sadece saç ekimi ve estetik amaçlı geldi. 6 milyar dolarlık tahmini bir sağlık turizmi gelirimiz var. Dolayısıyla kişi başı sağlık turistinin bıraktığı rakam 4 bin dolar civarında. Normal turizmde kişi başı 650 doların yüksek bir rakam olarak konuşulduğu düşünülürse sağlık turizminin ne kadar yüksek bir katma değere sahip olduğu görülür. 2020 yılında, 2019 yılını ikiye üçe katlamayı beklerken ve rasyonel göstergeler de bunu gösterirken bir anda covid-19’un içinde kaldık.

EN ÖNEMLİ AVANTAJIMIZ 4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİNDE OLMAMIZ

Türkiye’yi dünya sağlık turizmi liginde 4’üncülüğe taşıyan en önemli avantajı, coğrafi konumudur. Bugün 4 saatlik uçuş mesafesinde olan dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. 4 saatlik bir uçuş mesafesinde yaklaşık bir milyon 500 bin insan yaşıyor. Öte taraftan Türkiye çok ciddi bir rekonstrüksiyon yaptı; kamu hastanelerini revize etti ve şehir hastaneleri açarak yatak kapasitesini arttırırdı. Bir yandan da özel sektörü çözüm ortağı olarak davet ederek, yaklaşık bin 400 civarında yataklı ve özel sağlık kuruluşuyla Avrupa’da lider ülke konumuna girdi.’’

YURTDIŞINDAN HASTA GETİREBİLİRİM DİYEN İLK ÜLKE TÜRKİYE OLDU

. Türkiye’nin hedefleri ne? Covid-19 ne kadar ötelemesine yol açtı?

‘‘Türkiye sağlık turizminde 2019 yılında yüzde 60 büyümüştü. 2020 yılında Mart’ın 10’una kadar iyi giderken covid-19 ile durdu diyebiliriz. Fakat Türkiye çok hızlı davrandı ve dünyada ilk defa, yurtdışından hasta getirebilirim, diyen ülke oldu. Hatta Sağlık Bakanlığı’nın bünyesinde USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş) kuruldu. USHAŞ, bütün hastaneler bize hasta durumlarını iletsinler, seferler yapacağız, dedi. Bu arada Mayıs’ın 25’inden Haziran’ın 10’una kadar bin küsur civarında hasta getirdik yurtdışından.’’

Dr. Köksal Holoğlu

EN ÇOK HASTA ORTA DOĞU VE KUZEY AFRİKA ÜLKELERİNDEN GELİYOR

. Türkiye’ye en çok hangi ülkelerden sağlık turisti geliyor?

‘‘Türkiye’ye sağlık turistinin yüzde 60’ı Irak, Libya ve Cezayir başta olmak üzere Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden geliyor. Yüzde 20 oranındaki hasta da Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetlerinden Azerbaycan başta olmak üzere Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan geliyor. Yüzde 10 civarında da Almanya başta olmak üzere Avrupa’dan gelen hastamız var. Hem orada yaşayan vatandaşlarımız hem de Avrupalılar tedaviye geliyorlar. Yüzde 5 de Orta Afrika ülkelerinden gelmeye başladı. İsmini bile duymadığımız Afrika ülkelerinden Türkiye pazarına geliyorlar. Türkiye’nin dünyada ilk defa, sınırlarımı açtım yurtdışından hasta kabul ediyorum, demesi de tüm sağlık gruplarını çok motive etti. Sağlık turizmini bıraktığımız yerden başlatmak için ciddi gayretler gösteriyoruz. Reklamlara başladık. Karşı ülkelerin özel uçuşlarının olup olmadığına bakıyoruz. Öbür taraftan USHAŞ, THY ile anlaşmalı bir şekilde charter seferleri düzenleyebileceğini söylüyor.’’

. USHAŞ bu imkanları özel hastanelere de açtı mı?

‘‘Evet. Burada USHAŞ kavrayıcı pozisyonda. Yurtdışından gelen hastaları kendi otomasyonu üzerinden yönetmek istiyor. Bu hem istatistik verilerinin sağlıklı elimizde olması için anlamlı hem de kamu ve özel birlikte hareket ediyoruz. Hastalar sadece şehir hastanelerine gelmiyor; Türkiye’de şehir hastaneleri kapasitesinde çok ciddi büyük özel hastaneler, özel branşlarda spesifikleşmiş hastaneler var. Bunların hepsi bu hastalardan faydalanacaklar.’’

BAKANLIK SAĞLIK TURİZMİ YAPILABİLECEK ÜLKELERİN LİSTESİNİ YAYINLADI

. Bireysel olarak tedaviye gelmek isteyenler ise iki ülkenin hava sahalarını birbirlerine karşılıklı olarak açmalarını mı bekleyecekler?

‘‘Evet. Sağlık Bakanlığı 20 Mayıs’ta genelge yayınladı ve sağlık turizmi yapılabilecek yani hava sahasını açacak ülkelerin listesini yayınladı. O ülkeler üzerinden, karşılıklı anlaşmalarla, hastane grupları daha önceden anlaştığı ama gelemeyen hastalarını devlete bildiriyorlar. Devlet de mesela Cezayir’e bir uçuşumuz var hastanız varsa bize bildirin diyor. USHAŞ’a biz de orada üç tane hastamız var diyoruz. Mesela A hastanesinin B hastanesinin de hastaları oluyor devletin de hastaları oluyor; onlar bir uçağa binip geliyorlar Türkiye’ye. Bu Dışişleri, Ekonomi ve Sağlık Bakanlıkları ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı USHAŞ’ın, özel sektörün ve özel hastane derneklerinin iş birliği ile gerçekleşiyor. Burada bir motivasyon yakaladık. Tabii hava sahalarının karşılıklı olarak tam ne zaman açılacağı, covid-19’a bağlı.

BREZİLYA, HİNDİSTAN VE MEKSİKA’NIN SALGINDAKİ SEYRİ SAĞLIK TURİZMİNİ DE ETKİLEYECEK

Burada da biz Dünya Sağlık Örgütü’nün datalarını takip ediyoruz. Bu datalara göre, şu anda yaklaşık 7,5 milyon civarında dünyada covid vakası tespit edilmiş. Günlük covid vakası sayısı 150 bine çıktı. Covid aslında şu anda hızlanmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü henüz en kötüyü görmedik diyor. Öbür taraftan 450 binlere yaklaşan ölüm sayıları var. Covidin dünyadaki seyrine baktığımız zaman Brezilya, ABD, Hindistan, Rusya, Pakistan, Şili, Peru, Meksika, Suudi Arabistan, Bangladeş ilk 10’da. Sağlık turizmi yapan ülkeler içerisinde ilk 10’da olan Brezilya, Hindistan ve Meksika’nın covid salgınında ilk 10’da olması sağlık turizminin hareketlerini de etkileyecek. Hindistan, Asya coğrafyasında bizim en büyük rakibimizdi. Doğal olarak şimdi Hindistan’a insanlar gitmek istemeyecekler. Yeni bir pazar arayacaklar. Ama bir taraftan da Asya Pasifik ülkeleri, başta Malezya, Japonya, Güney Kore, Tayland olmak üzere özellikle Vietnam, Filipinler bunlar çok iyi yönetiyorlar pandemiyi.’’ 

TEDAVİ İÇİN ÜLKE SEÇERKEN KRİTERLER NE?

. İnsanlar tedavi için ülke seçerken gelişmişlik düzeyine mi, hijyen koşullarına mı bakıyorlar? Yoksa sunulan cazip paketlere mi?

‘‘Orta Amerika ülkelerinden Kosta Rika, Meksika ve Brezilya’nın sağlık turizminde  önde olmalarının nedeni, hemen yanı başlarında yaklaşık 350 milyona dayanan ve sağlık hizmetleri olağanüstü sorunlu olan ABD’nin olmasıdır. ABD’de sağlık hizmetleri çok pahalı. Sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanabilmek için neredeyse kazancınızın yüzde 40’ını yıllık sigortanıza yatırmanız gerekiyor. Eğer sigortanız yoksa hasta olduğunuz zaman yandınız bu ülkede. Aslında sigorta şirketleri de devlet de hastayı bir şekilde yurtdışına göndermek istiyor. Çünkü bu ülkelerde fiyatlar çok uygun. İnsanlar herhangi bir ameliyatını Amerika’da olmak yerine uçakla bir saatlik mesafedeki Kosta Rika’da oluyorlar.’’

TÜRKİYE NEDEN TERCİH EDİLİYOR? 

.  Sağlık turisti çeken ülkelerde tıp eğitimi nasıl? Sunulan sağlık hizmetinin kalitesi ne durumda? 

‘‘Küba dünyada tıp eğitimi en ileri ülkelerden biridir. Gelişmişlik durumu, kişi başı milli geliri ve hastane standartları üst seviyede değil ama hekimleri çok kaliteli. Türkiye’yi de öne çıkaran hekim kalitesidir. Şu an dünyada Türk hekimi diye yeni bir marka oluştu. Tıp eğitimde Amerikan ekolü diye bir ekol var ve 1950’li yıllardan sonra tıp eğitimi Amerikan ekolüne evirildi bizde. Sağlık turizminde tek belirleyici fiyat değildir. Mesela Hindistan’a giden sağlık turistlerinin büyük bir çoğunluğu hastanelerin iyi olmasına, hekimlerin kalitesinin ortalama düzeyde iyi olmasına rağmen hep hijyen sorunlarından bahsederler. Türkiye’yi sağlık turizminde öne çıkaran konulardan biri de hijyendir. Hastanelerimizde temizlik çok ön plandadır.  Ayrıca yüksek teknolojiyi kullanıyoruz ve doktora ulaşmada en hızlı ülkeyiz. Avrupa’nın en gelişmiş ülkesi Norveç’te diyelim beliniz ağrıdı uzman bir doktora ulaşmak bir zaman alıyor. Eğer MR çektirmeniz isteniyorsa ortalama 3 ay bekleme süresi var. Bu sürede acil bir vaka gelirse hakkınızı ona veriyorlar. Ama Türkiye’de bir özel hastaneye gittiğinizde uzman bir doktora da MR çekimine ve sonucuna da aynı gün ulaşıyor ve aynı gün tedaviye başlıyorsunuz. Türkiye bilişim kalitesinde, yardımcı personel kalitesinde ve bu işin finansmanında da mucize yaratıyor dünyada. Kişi başı sağlık harcaması 700 dolar ve bu olağanüstü bir yönetimin başarısı. Özetle Türkiye covid sonrası dönemde bu pazarda 2023-24-25’li yıllarda lider olacak. Ortalama yıllık 50 milyar dolarlık bir rakamı konuşuyoruz ve bu kesinlikle hayal değil.’’

HANGİ BRANŞLAR DAHA ÇOK TALEP GÖRÜYOR?

. Tıbbi tedaviler açısından hangi alanlar daha çok talep görüyor?

‘‘Dünyanın her tarafında sağlık turizmi denildiğinde birinci sırada estetik geliyor. Türkiye için ikinci sırada diş var. Çünkü dental turizm olağanüstü bir gelişim gösteriyor. Kardiyovasküler cerrahi, ortopedi, göz hastalıkları, bariatrik cerrahi, tüp bebek konusunda da Türkiye öne çıkmaya başladı. Rejeneratif tıp dediğimiz kök hücre konusu ve fizik tedavi çok önemli kalemler olmaya başladı sağlık turizminde. Orta Doğu’da daha önce fizik tedavi ihtiyacı duyan vakalar Avrupa’ya giderken bugün Türkiye’yi tercih ediyorlar. Yine kök hücrede dünyada çok aktif olmaya başladık. Türkiye’de CNP standartlarında laboratuvarların sayısı artmaya başladı. Organ naklinde de Türkiye çok başarılı olmaya başladı. Karaciğer nakli, böbrek nakli, son zamanlarda akciğer nakline başladık. Daha önce yapılmış estetik amaçlı yüz ve kol nakilleri adımızı duyurdular. Dolayısıyla gelişen ve yeni eklenen branşlarla birlikte Türkiye hem fiyat avantajıyla hem hekim kalitesiyle hem tesislerin yeni olması ve yüksek teknolojiyi kullanması ile ve de çok düşük sayıda infeksiyon ortalamasıyla lider ülke olmaya doğru 3-5 sene içerisinde emin adımlarla ilerliyor.’’

COVİD-19 KARŞI VERİLEN BAŞARILI MÜCADELE SAĞLIK TURİZMİNDE TÜRKİYE’YE BÜYÜK AVANTAJ SAĞLADI

. Türkiye covid-19 ile mücadelesinde, vaka sayısının yüksekliğine rağmen yaşlılarını çok iyi korudu; yoğun bakıma giren hasta sayısını azda tuttu ve uygulanan doğru tedavilerle de ölüm oranlarını azalttı. Sağlık sisteminin çökmesini önledi ve çok da başarılı oldu. Bu başarının sağlık turizminde birinciliğe oynamamıza  katkısı olur mu?

‘‘Avrupa’da ve Amerika’da yaşlı ve engelli merkezlerinde insanların terk edildiğini, hastaneye götürülmediğini, hastalığın merkeze yayıldığını ve toplu ölümlerin meydana geldiğini gördük. Ama Türkiye’de yaşlı ve engellilerimiz çok ciddi bir şekilde korundu. 11 Mart’ta ilk vakanın bildirimiyle bir anda tepe noktayı yakaladık ve bu ilk grupta enfeksiyon çok ağır seyrediyordu. Bu dönemde hastanelerdeki yoğun bakım kapasitesi ve yatan hasta kapasitesi hiçbir zaman yüzde 60’ları geçmedi. Bu dönemin çok iyi yönetilmesinde bir başka faktör filyasyon yapılmasıdır. Yani sadece hastaya bakılmadı hastanın temasta olabileceği herkes tarandı. Sağlık müdürlükleri ev ev filyasyon taraması yaptılar. Yoğun bakımlardaki başarılı yönetimi de unutmayalım. Tedavi tarafında hem yardımcı sağlık personeli hem hekim tarafında çok başarılı yönetimler yapıldı. Cerrahpaşa ve Çapa Tıp’ın üstün başarıları dünyanın en büyük televizyon haber kanallarında haber konusu oldu. Bütün bunlar Türkiye’ye gelecekte de sağlık turizmi açısından çok büyük avantajlar getiriyor. Sağlık turizminde rekabette Türkiye bir basamak yükselmiş oldu.’’

ÖNCELİKLİ HEDEF NETWORK OFİSLERİNİ GÜÇLENDİRMEK

. Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi neler yapmayı planlıyor?

‘‘Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi, yaklaşık 110 ülkede network ofisleri olan bir sivil toplum oluşumu. Öncelikli hedef, bu network ofislerinin yenilenmesi ve güçlendirilmesi. Hedef ülkelerdeki şehirlerin her birinde bir network ofisleri oluşturalım istiyoruz. Çünkü dijitalleşme sağlık turizmi için çok büyük bir destek. Network ofisleri reklam yapma etkisini daha da güçlendiriyor. Yani hasta orada bir network ofisindeki kişiyle temas ediyor. İkinci hedef de yıllardır söylemek istediğim bir hayalim aslında; Sağlık Bakanlığı’nın ve özel hastanelerin birlikte çok kaliteli ve başarılı bir reklam stratejisi uygulaması. Devletin, ruhsatlı sağlık kuruluşlarımıza gelecek her türlü hastanın kefili biziz dediği zaman çok güzel şeyler yapılabilir. Bu milli bir strateji. Bakanlığımızın her gün ilan etmiş olduğu pandemi tablosu yavaş yavaş pandemi karnesine dönüşüyor. Halkımız lütfen bilinçli olsun hasta sayısı artarsa Türkiye’ye sağlık turisti gelmez.’’

. Romatem’in bugün kaç hastanesi ya da merkezi var? Öncelikli olarak sağlık turizminde hangilerini kullanıyorsunuz?

‘‘2010 yılından sonra Romatem’in yeni bir focus alanını oluşturduk. Fizik tedavi branşının en yoğun baktığı hastalık grubu bel ağrısı ve boyun ağrısı. Beyin felci, omurilik yaralanmaları ve nörolojik rehabilitasyon alanlarında kendimizi çok geliştirdik. Samsun, Kocaeli ve Bursa’daki hastanelerimiz ile İstanbul’daki kliniklerimiz bu amaca yönelik olarak dizayn edildi. Romatem’in Bursa hastanesi rehabilitasyon konusunda dünyanın en iyi ilk beş hastanesinden biri. Ayrıca çok yabancı hasta alıyoruz. Hizmet anlamında dünyanın en iyisiyiz diyebilirim. Azerbaycan’da da iki kliniğimiz var yine orada da ağırlık olarak nörolojik rehabilitasyon hastası bakıyoruz.’’


İçeriği Paylaşın