Dikkat: Şeker Hastalığı Kanser Riskini Artırıyor!

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmnapaşa Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümünden, Doç. Dr. Yakup Bozkaya, kanser ve diyabet (şeker hastalığı) ilişkisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Dikkat: Şeker Hastalığı Kanser Riskini Artırıyor!

Bizi Takip Et


Diyabetli hastalarda kanserin görülme sıklığı diyabetik olmayanlara göre daha yüksektir. Diyabet yani şeker hastalığı olanlarda özellikle meme, kolon, pankreas, karaciğer ve rahim kanseri daha çok görülüyor.

Diyabetik hastalarda kanserin yüksek görülmesinin başlıca nedenlerinin yaş, cinsiyet, obezite, sigara, diyet, fiziksel inaktivite ve alkol tüketimi olduğunu dile getiren Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmnapaşa Hastanesi Tıbbi Onkoloji bölümünden, Doç. Dr. Yakup Bozkaya, ‘Diyabet hastalığının kanser hastalığına ilişkisi’ konusunda bilinmesi gerekenleri cevapladı.

DİYABET KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR

Diyabetik hastalarda kanser riski artmaktadır. Özellikle karaciğer, pankreas-safra yolları-safra kesesi, rahim, kolon ve rektum, meme, böbrek, mesane ve lenf kanserleri (non-hodgkin lenfoma) görülme olasılığı yüksektir. Prostat kanserininse diyabetik hastalarda riski azalmaktadır. Bunun nedeni diyabetik kişilerde testosteron düzeyinin düşük olmasıdır.

ŞEKER HASTALARI NELERE DİKKAT ETMELİ?

Kanser ve diyabet için ortak olarak görülen risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerekir. Bunun için sigaranın ve alkolün bırakılması, düzenli egzersiz yapılması ve sağlıklı beslenme çok önemlidir. Besin olarak tam tahıldan zengin, yağ oranı az proteinli gıdalar ve bol sebze meyve tüketilmesi gereklidir. İşlenmiş et ve benzeri ürünler, yüksek kalorili ve şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. 

Diyabetik kişilerde dikkatler diyabet tedavi ve ilişkili problemlere yoğunlaştığından kanser taraması dikkatten kaçabilmektedir. Normal sağlıklı bireyler gibi diyabetik kişilerde kanser taramasını yapmalıdır. Çünkü erken evrelerde tespit edilen tümör de hastalığı tamamen tedavi etme şansı artar. Bu nedenle diyabetik bir hastanın 50 yaşından itibaren kolon kanseri taraması için kolonoskopi yaptırması ayrıca kadın hastalarda meme kanseri taraması için mamografi ve rahim ağzı kanseri taraması için pap-smear testi yaptırması önerilir. Pankreas kanseri ve diyabet ilişkisi net bilindiğinden, ailesel diyabet öyküsü olmayan ileri yaş başlangıçlı diyabetik bir hastada pankreas kanseri taraması yapmak gerekir.

Çeşitli gözlemsel ve deneysel diyabet çalışmalarında bazı diyabetik ilaçların kanser sıklığında azalma meydana getirdiği gözlenmiştir. Örneğin çok sık kullanmakta olan metformin insulin direncini kırarak ve bu nedenle insulin gereksinimi azaltarak kanserli hücrelerin çoğalmasını gerilettiği gözlenmiştir. Bu ilaç kullanan diyabetik hastalarda pankreas, karaciğer, akciğer, kolorektal ve meme kanseri riskinin azaldığı görülmüştür. Öte yandan çok yüksek miktarda insulin kullanımının kanserli hücrelerde çoğalmaya yol açtığı ile ilgili bazı çalışmalar mevcuutur. Bu nedenle gerekli olduğu kadar insulin verilmesi önemlidir.

ŞEKER HASTALIĞI İLE KANSER OLMADAN SAVAŞMAK MÜMKÜN MÜ?

Günümüzdeki tedaviler ile şeker hastalarında kanser riskini tamamen sıfırlamak mümkün değildir. Ancak mevcut ortak risk faktörlerin ortadan kaldırılması, dengeli ve sağlıklı beslenme ile ideal kilonun sağlanması ve düzenli kanser taramasının yapılması ile risk önemli ölçüde azaltılabilmektedir.

Kanser ve diyabet ilişkisi çok karmaşık ve bunun aydınlatılması önemli olacaktır. Bu iki hastalığın neden sonuç ilişkisi mi yoksa aynı risk faktörlerinden dolayı mı ortaya çıktığı ilerleyen zamanlarda yapılabilecek bilimsel çalışmalar sonucunda aydınlatılması ile tedavilerin geliştirmesi açısından önemli olacaktır.

ŞEKER HASTALIĞI TEDAVİSİ

Diyabetik hastalarda kanser tedavisi diyabetik olmayanlardan farklı değildir. Kanser tedavisi gören diyabetik hastalar kanser tedavisinde kullanılan bir takım ilaçlar konusunda dikkatli olması gerekir. Örneğin kortizon grubu yardımcı tedavi olarak kullanılan ilaçlar kan şekeri düzeyinde ciddi yükselmelere neden olmaktadır. Bu ilaç grubunu kullanmakta zorunlu diyabetik hastaların sıkı kan şekeri takibi yaptırması ve gerektiğinde doktoru gözetiminde diyabetik ilaçlarının düzenlenmesi önemlidir. Prostat kanserli hastalarda androjen baskılama tedavisi olarak adlandırılan 3 ve 6 aylık aralıklarla yapılan iğne tedavisi insulin direncine ve çeşitli metabolik bozukluklara yol açabilmektedir. Bu hastaların düzenli kan şekeri ve koleterol/trigliserit takibi yaptırması uygundur. Tamoksifen kullanan diyabetik meme kanserli hastalarda, hem tamoksifen hem de diyabetin rahim kanseri riskini artırması nedeniyle bu hasta grubunun yılda en az bir kez olmak üzere düzenli jinekolojik muayene yaptırması önemlidir.


İçeriği Paylaşın