Memorial Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, ATV Avdupa kanalında yayımlanan “Esra Kazancıbaşı ile Sağlığım İçin Herşey" programına katıldı.
Büyük tansiyon, küçük tansiyon ne demektir ve neyi ifade eder?
Hipertaniyon nedir? Belirtileri nelerdir? Hipertansiyonda kalıtım faktörü etkili midir? Tuz tüketimi ile hipertansiyon arasında nasıl bir ilişki vardır? Dirençli hipertansiyon nedir, nasıl tedavi edilir? Bir kişiye hipertansiyon tanısı konulduğunda tek tedavi yöntemi ilaç mıdır? Renal Denervasyon tedavisi nasıl uygulanıyor? Tansiyon cihazı seçiminde ve ölçümde nelere dikkat edilmelidir? Prof. Dr. Namık Kemal Eryol, Esra Kazançıbaşı'nın sorularını yanıtladı.
. Büyük tansiyon, küçük tansiyon ne demektir ve ne ifade eder?
“ Sistolik ve diastolik kan basıncı tansiyonun birer kompenantıdır. Kalp dakikada 60 ila 100 sefer atar. Bu, olması gereken atım hızıdır. Her kasılmasında kalp, kanı damarlara pompalar bu pompalama neticesinde kanın gönderilme anında damar duvarında oluşturmuş olduğu basınca büyük tansiyon veya tıbbı tabiriyle sistolik tansiyon diyoruz. Kalbin kasılmadan sonraki gevşeme döneminde oluşan tansiyoana ise diastolik yani küçük tansiyon adını veriyoruz.
Tansiyon hepimizde olması gerek bir şeydir. Basınçlar çok düşerse kalpten diğer organlara yeterince kan pompalanamayacak ve yetersiz kan volümüne bağlı şikâyetler ortaya çıkacaktır. 120’ye 80 civanı ve altı değerler olması gereken normal tansiyon değerleridir. Bu değerler 140’a 90'in üstüne çıkarsa biz buna hipertansiyon veya yüksek tansiyon adını veriyoruz. Bu bir hastalıktır.”
. Bir kişi, yüksek tansiyon hastası olduğunu nasıl anlayabilir?
“Tansiyon aslında normalde oluşturduğu komplikasyonlar nedeniyle sinsi seyreden bir hastalıktır. Başlangıç noktasında bazı belirtiler verir. Bunlar, birçok hipertansiyon hastasının yaşayabileceği türden ve fark ettiği şikâyetlerdir. Enseden gelen baş ağrısı, genellikle gerilim stres baş ağrısıyla karışır. Kafanın içerinde dolgunluk, ağırlık hissi, yüzde kızarma, mide bulantısı ve yer adeta ayağınızın altında kayıyormuş gibi ve yere yıkılacak gibi hissederseniz. İşte bunlar hipertansiyonun başlıca belirtileridir.”
. Tansiyonun bir kez yüksek çıkması o kişinin hipertansiyon tanısı alması için yeterli midir? Hipertansiyon tanısını nasıl koyuyorsunuz?
“ Hipertansiyon kronik bir rahatsızlıktır. Tanı koyduktan sonra ömür boyu devam edecek bir rahatsızlıktır. Tanıyı koyarken çok rahat davranmamak lazım çünkü o tanıyı koyunca hasta psikolojik olarak çok etkileniyor. Farklı iki zaman diliminde tarsiyon ölçümü yapılmayıdır. Ayrı gün değil de farklı günlerde ama yakın günlerde yapılan iki ölçüm önemlidir. Hastalar psikolojik olarak çok tedirginse tansiyonunu ölçtüğünüzde, yüksek çıkacaktır. İki farklı zaman diliminde yapılan ölçümde 140’a 90 gördüysek, hipertansiyon tanısı koyuyoruz.”
. Hipertansiyonda kalıtım faktörü etkili midir? Hipertansiyona yol açan risk faktörleri nelerdir?
“Risk grubunda olduğunu bilen kişiler, hipertansiyonu öteleyebilir. Bunu alışkanlıklarını değiştirerek yapabilir. Hipertansiyonda genetik geçiş çok önemlidir. Anne ve babada hipertansiyon varsa kişinin hipertansiyon olma ihtimali yüksektir. Hastanın diyabet hastalığı varsa ya da diyabetin öncü durumları söz konusuysa mesela insilün direnci veya metabolik sendromu varsa kişi aynı zamanda obez ise hipertansiyonun ortaya çıkma ihtimali çok yüksektir.
Hareketsiz bir yaşam sürdürüyorsa, masa başında çalışan bir insan eğer spor yapmıyorsa yüksek tansiyona yakalanma riski yüksektir. Tuz tüketimi oldukça önemlidir. Toplum olarak yiyeceklerimiz çok tuzlu; geleneksel olarak turşularımız, salçalarımız, peynirlerimiz, zeytinlerimiz bunların hepsi çok tuz içeriyor. Dolayısıyla bunlara bağlı olarak tuz tüketimi çok fazla. 35-45 yaş aralığında olan bir kişinin ebeveynlerinde hipertansiyon var ise o kişinin hipertansiyon hastası olma ihtimali çok yüksek.”
“GÜNLÜK TUZ TÜKETİMİ 5 -7 GRAM OLMALIDIR”
. Günlük tuz kullanımı ne kadar olmalıdır?
“ Tuz zararlı ama hiç almayalım deme hakkımız yok. Vücudumuzun 3/2'si su ve tuzdan oluşuyor. Tuz olmazsa kaslarımız çalışmayacaktır. Sinir üzerinden iletimler olmayacaktır. Hücre beslenmesi eksik kalacaktır. Tuz, vücudumuz için mutlaka gerekli ama tüketimin kararında olması gerekiyor.
Günlük tuz tüketim miktarı 5-7 gramdır. Tüketim konusunda Nefroloji Derneği'nin bir çalışması var. Çalışma, günlük tuz tüketimimizin 15 ila 18 gram olduğunu ortaya koyuyor. Aynı çalışma, ekmek tüketiminin çok fazla olduğunu ve günlük tuz tüketimin yaklaşık 6-7 gramının etmekten alındığını belirtiyor. Dolayısıyla tuz tüketelim ama kararında; günlük 6 gram kadar, daha fazlasını tüketmeyelim”.
“10 KG VEREREK BÜYÜK TANSİYON DEĞERLERİNİ 20 MM CIVA AZALTABİLİYORSUNUZ”
. Bir kişiye hipertansiyon tanısı konulduğunda tek tedavi yöntemi ilaç mıdır?
“ İlaç kadar önemli olan şey yaşam tarzındaki tavsiyelerimize uyulması. Hipertansiyona yakalanmama adına veya yakalanmışsanız ve tanı konulduysa yapmanız gerek ciddi bir yaşam tarzı değişikliği olacak. Hipertansiyonda ilaç dozunu azaltabilmek adına bu hastalıkla yaşabilmek adına mutlaka yaşam tarzınızı değiştirmeniz gerekir. Burada birinci tavsiyemiz tuz alınımı azaltmanız. Piyasada doğal tuzlar diye tuzlar dolaşmaktadır fakat tuz, tuzdur. Doğal tuzu farklı kılan şey sodyum klorun biraz daha düşük olmasıdır. Biz doğal tuz faydalıdır hiç zararı yoktur şeklinde yaklaşıp çok tüketirsek yine gereksiz tuz almış oluruz.
Haftada 5 veya 7 gün 39 dakika üzerinde spor tavsiye ediyoruz. Spor, kilo vermek ve hipertansiyon için önemlidir. Yaklaşık 10 kg vermekle, büyük tansiyon değerlerini 20 mm civarında azaltabiliyorsunuz. Sigara ve alkol tüketimini tamamen bırakmak veya azaltmak gerekir. Diyet noktasında dash diyetini öneriyoruz, bu diyet aynı zamanda zayıflatan bir diyettir. Kalsiyum ve potasyum içeriği fazla olan bir diyettir. Özellikle süt ve süt mamullerini tüketimini ve sebze ve meyve tüketimini artırmalarını öneriyoruz.”
. İlaç kullanımında ne tür yanlışlar yapılıyor?
“Kullanılan tansiyon ilacının etkisi yaklaşık 24 saattir; birkaç gün kullandıktan sonra 'benim tansiyonum normale döndü' diye ilacı bırakmak büyük bir hata olur. 24 saat sonra ilacın etkisi geçince tansiyon tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız. O yüzden doktorunuza danışmadan ilacı bırakmamak gerekir. Bununla birlikte ilaç kullanıyorum rahatlığıyla fazla tuz tüketmeye çalışırsanız, kullandığınız ilaçlarda yetersiz kalacaktır.”
"İLAÇLARIN YETMEDİĞİ NOKTADA RENAL DENERVASYON İŞLEMİNİ UYGULİYORUZ"
. Dirençli hipertansiyon nedir, nasıl tedavi edilir?
“Biri idrar söktüdücü olmak üzere üç tane antihipertansif kullanımına rağmen hala tansiyonunuzu normale çeviremiyor ve 140’a 90'ın üstünde seyrediyor ise dirençli hipertansiyon var demektir. Dirençli hipertansiyon başka organ hastalıklarına yol açar. Fazla tuz tüketimi, obezite ve romatizma tedavisinde kullanılan ağrı kesici antienflamatuar dediğimiz ilaçlar dirençli hipertansiyona yol açar.
İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı noktada Renal Denervasyon işlemini uyguliyoruz. Böbrek damarlarının içedisine girip tansiyonu yükselten sempatik sistemini radyofrekans dalgalarıyla ortadan kaldırdığınızda dirençli olan tansiyonu normal düzeylere çekmiş oluyorsunuz.”
Renal Denervasyon işlemi anjiyo gibi kasıktan girerek yapılıyor ama her hastaya da yapmamak gerekiyor.”
"BİLEKTEN YAPILAN ÖLÇÜMLERİ TAVSİYE ETMİYORUZ"
. Tansiyon cihazı seçiminde ve ölçümde nelere dikkat edilmelidir?
“ Otomatik cihazların handikabı küçük tansiyonu yanlış ölçmesidir. Dolayısıyla cihazla yapılan ölçümlerde büyük tansiyonu dikkate almaları gerekir. Bilekten yapılan ölçümlerde ciddi tutarsızlıklar vardır. 1 ila 2 dakika arasında yapmış olduğunuz ölçümler arasında ciddi uçurumlar olduğunu görürsünüz; bilekten yapılan ölçümleri tavsiye etmiyoruz.
Tansiyon koldan ve mutlaka kalp hizasından kol altında bir destek olacak şekilde bir fizikisel aktiviteden 5 veya 10 dakika geçtikten sonra çay, kahve ve sigara içiminden yaklaşık bir yarım saat geçtikten sonra ölçmelidir. Kollar arasında en fazla 1 değer farklılık olabilir. Bunun üzerinde bir farklılık varsa mutlaka hekimin araştırması gereken bir konudur.”