Dirençli Hipertansiyon Tedavisi: Renal Denervasyon
Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Buturak hipertansiyonun tedavi yöntemlerinden biri olan Renal denervasyon hakkında önemli bilgiler verdi.
Bizi Takip Et
Toplumun yarısının risk altında olduğu hipertansiyon hastalığı kontrol altına alınıp tedavi edilmediğinde kalp krizi, inme ve ani ölümlere sebep oluyor. Her iki kişiden biri yüksek tansiyon hastası olduğunu bilmeden yaşıyor.
Hipertansiyon tanısı alan hastaların da sadece yüzde 50’si tedavi alıyor. Bu hastaların yüzde 70’inden fazlasında ise etkin ilaç kullanımına rağmen normal kan basıncı düzeylerine ulaşılamıyor. Çünkü birçok hastanın günlük ilaç kullanımına dirençli oluşu veya ilaç kullanmak isteği olmayışı tedavi başarı oranlarını düşürüyor.
Kontrol altına alınamamış hipertansiyonun, iskemik kalp hastalığı, inme, beyin kanaması, böbrek yetmezliği ve birçok kalp damar hastalıklarının oluşumunu tetiklediğini belirten Liv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Buturak tamamlayıcı bir tedavi adımı olan Renal Denervasyon işlemini anlattı.
HİPERTANSİYONUN KALICI TEDAVİSİ İÇİN YENİ BİR ADIM
Hipertansiyon tedavisi bir bütündür. Bunun için de yaşam tarzı değişikliği birinci adımdır. Tuz tüketiminin kısıtlanması, düzenli fiziksel aktivitenin yaşam tarzının bir parçasına dönüştürülmesi ve hasta bilincinin artırılması bu adımın temellerini oluşturur.
İkinci adım ilaç tedavisidir. Yüksek tansiyonu olan hastalarda yaşam boyu çoğunlukla birden fazla ilaç kullanımı gerekir ve hastanın buna yüksek derecede sadakat göstermesi gerekir.
Girişimsel bir tedavi olan Renal Denervasyon ise tamamlayıcı bir tedavi adımı olup, güvenli, sonuçları kalıcı ve hasta uyumundan ömür boyu bağımsız yeni bir tedavi yöntemi olarak yerini almaktadır. Renal Denervasyon hipertansiyon tedavisinin temeli olan yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisinin yerine geçecek ve tek başına uygulanacak bir yöntem değildir. Ancak bu tedavi ile tedavi etkinliği hasta uyumundan bağımsız olarak artar, hastanın kullandığı ilaç sayısı azaltılabilir ve çoklu ilaç kullanımına bağlı ilaç yan etki riskleri azaltılarak tedavi hedeflerine etkin ve güvenli bir şekilde ulaşılabilir.
HİPERTANSİYON GELİŞİMİNDE KİLİT ORGAN: BÖBREKLER
Böbrekler, kan basıncı kontrolünde kilit rol oynar. Santral sinir sistemi ve böbrekler arasında bağlantıyı sağlayan ve temel olarak stres hormonlarının salınımında kilit rol oynayan sempatik sinir lifleri yüksek tansiyonu olan hastalarda aşırı çalışırlar ve fazladan stres hormonu salınımına yol açarlar. Böbrek atardamarlarının çevresinde uzanan bu sempatik liflerin kontrolsüz aktive olmaları kan basıncında aşırı ve kontrol edilemeyen artışlar yapar. Renal denervasyon işlemi, yüksek tansiyon hastalarında aşırı çalışan bu sempatik lifleri hedef alarak, kan basıncını düşürür.
RENAL DENERVASYON İŞLEMİ NASIL YAPILIR?
Lokal anestezi altında ağrısız olarak yapılan bir işlemdir. Anjiyografik teknikler ile kasık atardamarı içinden geçilerek her iki böbrek atardamarına girilir. Her iki böbrek atardamarı içine sıra ile gönderilen özel renal denervasyon kateteri yardımı ile atardamar komşuluğundaki sempatik liflere radyofrekans enerjisi verilir. İşlem bitiminde anjiyografik teknik ile kasık atardamarından çıkılır, giriş noktası kapatılır ve hasta takibe alınır. Hastanede bir gece takip edilen hasta ertesi gün taburcu edilir.
KİMLER RENAL DENERVASYON İŞLEMİ İÇİN UYGUNDUR?
*İlaç tedavisi almasına rağmen kan basıncı yüksek seyreden dirençli hipertansiyon hastaları,
*İlaç yan etkileri nedeniyle etkin ilaç kullanımı olmayan hastalar,
*İlaç kullanım uyumsuzluğu olan hastalar,
*Yüksek kardiyovasküler olay riski taşıyan veya hipertansiyon kaynaklı organ hasarı olan hastalar.
İçeriği Paylaşın