Diş Estetiğiyle Gençleşme

Kadınların en çok merak ettiği konulardan biri genç kalabilmek. Antiaging uygulamaları hem fiziğimizi hem de ruhumuzu iyileştiriyor. Bize moral katıyor çalışma azmimizi, kendimize güvenimizi arttırıyor. Dişlerimiz, gülüşümüz, güzelliğimizin önemli bir parçası. Gençlik ve Diş Estetiği ve Kadınların diş sağlığı üzerine sorularımızı, gülüş estetiği  konusunda uzman Diş Hekimi, Ortodontist Dr. Aylin Sezen Yalçın’a danıştık.

Yıllar geçtikçe, yüzümüzde yaş almaya bağlı doğal  değişiklikler oluşmaya başladığında, önce göz çevresine, dudak kenarlarına ve çene konturuna bakarız. Özellikle, güldüğümüzde, göz çevresindeki kaz ayakları dikkatimizi çeker. Peki yüzümüzü değerlendirirken dişlerimizi de dikkate alıyor muyuz?

Dişlerimiz yüz estetiğinin en önemli parçasıdır. Dişlerimiz ve çene yapımız yaş almayla birlikte oldukça değişiklik gösterir. Dudak kenarlarındaki  ve alt çene konturundaki ciltteki derin çizgi ve sarkmaların bir kısmı dişlerin ve çevreleyen alveol kemiğinin kaybından kaynaklanmaktadır. Yüzün zamanla eski ifadesini kaybetmesi ve derin çizgiler; dişlerin ve çenenin aşınması, sert doku kaybı ile alt yüzün  boyutunun kısalmasına bağlıdır.

 Yumuşak dokuya destek olan, onu gergin tutan alt yapı, dişler ve kemik dokusu olduğundan, sadece cilt gençleştirmeye yönelik yapılan botox, prp , mezoterapi, yada yüz germe gibi girişimler, dişler ve onları tutan çeneler üzerinde iyileştirici bir müdahale uygulamadan, ulaşılması beklenen ideal genç ve güzel neticeyi vermekten uzak kalabilir.

Yüz konturunda çökmeye sebep olan en önemli 10  faktör;

-Diş kayıpları

-Dişeti sağlığının yeterli olmaması

-Kötü yapılmış protezler

-Kontrol altında olmayan sistemik hastalıklar (diabetvb)

-Kadınlarda menapoz sonrası kemik erimesi 

-Dişlerde aşınma 

-Diş sıkma alışkanlığı

-Ortodontik problemler

-Tek taraflı çiğneme

-Asimetrik diş kayıpları

 Mükemmel ve solmayan bir gülüş, taze bir cilt, kusursuz bir çehre için öncelikle Uzman bir Diş hekimiyle, sonra gerekirse Plastik Cerrah ile görüşme doğru olacaktır. Yenilenmiş pırıl pırıl bir gülümsemeyle birlikte onu çerçeveleyen dudak ve yüzde hyoluronik asit içerikli dolgularla desteklenerek tedavi tam sonuca ulaşır. Burada amaç, fizyolojik yaşlanmayla kaybedilen dokulardaki kaybı tamamlayıp hastaya en güzel gülüşü sunabilmektir.