Diyabet Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar

Diyabet Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar

Diyabet Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar

Bizi Takip Et


Tip2 diyabetin hiç ilaç kullanılmadan birtakım bitkisel haplar, bitkisel karışımlar ya da bitkisel ilaçlarla tedavisi mümkün müdür? Diyabet ilaçlarını ya da insülinlerini bırakıp bitkisel haplara yönelen kişilerin sağlığı  bundan nasıl etkilenmektedir? Tip2 diyabetin cerrahi tedavisi var mıdır? Cerrahi tedavi herkese yapılabilir mi? Diyabet cerrahisi olan bir kişide geç dönem ne gibi sonuçlar yaşanıyor? Diyabete bağlı cinsel problemlerin tedavisi mümkün müdür?

Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı aynı zamanda İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokronoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetin tedavisiyle ilgili merak edilenleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

‘‘DİYABET BİTKİ KARIŞIMLARIYLA DÜZELMEZ’’

. Tip2 diyabetin hiç ilaç kullanılmadan birtakım bitkisel haplar, bitkisel karışımlar ya da bitkisel ilaçlarla tedavisi mümkün müdür?
‘‘Şu anda tip2 diyabetin tedavisinde kullanılan ilaçların, önemli bir bölümü bitkisel kökenli ilaçlardır. Ama bir bitkinin veya bir otun, ilaç haline gelmesi aşağı yukarı 14 yıllık bir çalışma gerektirir. Örneğin Fransız leylağının içinde yüzlerce molekül vardır. Bunların içinden insülin direncini düzeltici veya şekeri düşürücü hangi molekül ise bulunması gerekir. Sonra bunun pankreas üzerine olumlu etkisi var ama, diğer organlar üzerine olumsuz etkisi var mı; kanser yapar mı; böbrekleri bozar mı; hangi dozda etkilidir; hangi dozda kullanılırsa toksiktir; farelerde, köpeklerde, maymunlarda, insanlarda ne yapar; tüm bunlar araştırılır. Özellikle son yıllarda diyabetin otla tedavisinin olduğuna dair, medyada, internette birtakım ilanlar bulunmaktadır. İnsanlar da gidip kapış kapış almaktadır. Diyabetin bitki karışımlarıyla düzeldiğine dair bilimsel hiçbir olgu yoktur. Aksine sürekli olarak bu otları kullanan insanlarda toksik hepatit görülmektedir. Karaciğerleri bozulmakta, organ hasarları oluşmaktadır. Doğrusu; Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Sağlık Bakanlığı’nın koymuş olduğu kriterlere göre ruhsatlanmış olan bir bitkinin, ilaç haline getirilmesidir. Sağlık Bakanlığı ruhsatı almamış, hiçbir bitkisel karışım, toz ya da ilaç kullanılmamalıdır. Bugün piyasada görülenler ilanlarda, Tarım Bakanlığı’ndan ruhsat almış, ama yeri ve satış noktası belli olmayan ilaç adına şeyler yer almaktadır. Bunlara dikkat edilmelidir. Yüzde 90 diyabeti düzeltmeleri mümkün değildir. Çünkü diyabetle ilişkili yeni ilaç aramaları için dünyada, yılda iki milyar dolar harcanmaktadır.’’

BİTKİSEL HAPLARIN YOL AÇTIĞI SAĞLIK PROBLEMLERİ

. Diyabet ilaçlarını ya da insülinlerini bırakıp bitkisel haplara yönelen kişilerin sağlığı  bundan nasıl etkilenmektedir?
‘‘Eskişehir’de tip1 diyabeti olan iki kız kardeş insülinlerini bırakıp otları almaya başlamışlar ve bir süre sonra komaya girip ölmüşlerdir. Yine yakın bir zamanda, her gün televizyonlara çıkan çok ünlü bir ismin, ilaçlarını bıraktırıp, üzerinde kendi adı yazılı otları verdiği bir kadın bana geldi. Kan şekeri 400-500’lere gelmiş, komaya girmişti. Türkiye Diyabet Vakfı olarak da Sağlık Bakanı’na yazarak, Tarım Bakanlığı’ndan onay almış bu ot veya bitkisel karışımların ilaç olarak insanlara sunulmasının önlenmesini istedik. Türkiye Diyabet Vakfı olarak, gördüğümüz ilanlarla ilişkili olarak da dava açtık. Madalyonun görülmeyen, anlatılmayan yüzünde, tedavisi bozulmuş, şekeri yükselmiş, komaya girmiş veya kullandığı otlardan toksik karaciğeri bozulmuş, toksik hepatit olmuş pek çok insan var.’’

Prof. Dr. Temel Yılmaz

‘‘TİP2 DİYABETLİ AMELİYATSIZ DA İNSÜLİNİ BIRAKABİLİR’’

. Tip2 diyabetin cerrahi tedavisi var mıdır? Cerrahi tedavi herkese yapılabilir mi?
‘‘Tip1 diyabetlinin vücudunda hiç insülin olmadığı için cerrahi zaten mümkün değildir. Tip2 diyabetin ise şuanda, uluslararası kabul görmüş cerrahi tedavisi yoktur. Uluslararası kabul görmüş uygulama, vücut kitle endeksi 35’in üzerinde olan, şişman hastalara uygulan, bariatrik cerrahidir. Midesinin bir bölümü alınarak hasta zayıflatılır. Tip2 diyabetli hastanın vücudunda insülin hormonu varsa, zayıflatma ameliyatı aldığı gıdaları azaltır ve kilosu düşer. Bir süre sonra insülini bırakır. Ancak bunu hiç ameliyat etmeden hastaya anlatır, ikna ederseniz; diyetini daha sıkı yaptırıp, egzersiz programını düzgün yaptırırsanız o zaman da insülini bırakır. Üniversitemizde böyle binin üzerinde insülini bu yolla bırakmış insan var. Dolayısıyla  organ aldırmaya gerek yok. Bu uygulamalarda ameliyatın erken dönem sonuçları ve geç dönem sonuçları konusunda, insanlara bilgi verilmiyor. Hep üç, beş kişi televizyona çıkıp 20-30 kilo verdiklerini ve diyabetlerinin de düzeldiğini söylüyor ama olay öyle değil.’’

DİYABET CERRAHİSİNİN SONUÇLARI…

. Diyabet cerrahisi olan bir kişide geç dönem ne gibi sonuçlar yaşanıyor?
‘‘Bir kere bu hastalarda protein emilimi bozuluyor. Durdurulamayan kemik erimeleri, safra ve böbrek taşları oluyor. Bu konuyla ilişkili olarak yeni çıkan birkaç yayında kolon kanserleri oluştuğu da belirtiliyor. Çünkü vücudun, asit-baz dengesi değişiyor. Ciddi olarak B12 vitamini, folik asit eksikliği ve bununla beraber kansızlık oluyor. Damping sendromu oluyor. Yeni bir araştırmaya göre, 10 yıl içinde, bu insanların yüzde 70’i tekrar insüline bağımlı hale geliyor. Eski kilosuna dönüyorlar. Onun için diyabet operasyonu olacak insanlar mutlaka kendi doktoruna, endokrin uzmanına veya iç hastalıkları uzmanına gidip, ameliyat olmadan önce onların da düşüncelerini almalılar.’’

‘‘DİYABETE BAĞLI CİNSEL PROBLEMLER ABARTILIYOR’’

. Diyabete bağlı cinsel problemlerin tedavisi mümkün müdür?
‘‘Diyabete bağlı cinsel isteksizlik veya seksüel bozukluk, ister erkekte ister kadında olsun lüzumundan fazla abartılmaktadır. Seksüel bozukluğun olması için mutlaka bir ağır nöropati, 15-20 yıllık bir diyabet, ciddi olarak damarlarda bir kireçlenme, bozulma olmalıdır. 20 yılın üzerindeki diyabetlilerin de ancak yüzde 20-30’unda cinsel problemler görülmektedir. Problemlerin hepsi psikolojik kökenlidir. Aslında toplumdaki ve hastalardaki bu ön yargı kırılsa, bununla ilişkili bütün sorunları da düzelecektir. Diyabetini iyi yöneten hastaların seksüel hiçbir sorunu olmamaktadır.’’


İçeriği Paylaşın