Diyabetik Retinopati Tedavi Edilmezse Görme Kayıpları Ortaya Çıkabilir
Diyabetik Retinopati Tedavi Edilmezse Görme Kayıpları Ortaya Çıkabilir
Bizi Takip Et
Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, ”Diyabet küçük ve büyük damarları bozan bir hastalık süreci. En çok retina dediğimiz görüntüyü alan tabakada kılcal damarlar diyabetten etkilenmekte. Eğer ihmal edilirse ve önemsenmezse maalesef üzüntüye sebep olabilecek görme kayıpları ortaya çıkabilir” dedi.
Türk Oftalmoloji Derneği, Türkiye Diyabet Vakfı, Türk Diyabet Cemiyeti işbirliği ve Bayer’in desteği ile hayata geçirilen ‘Diyabeti Tanı, Gözünü Koru’ sosyal sorumluluk projesi ile diyabet hastaları ve hasta yakınlarını diyabete bağlı görme kayıpları konusunda bilgilendirilerek; erken tanı ile önlenebilen, ihmal edildiğinde körlüğe kadar giden ‘Diyabetik Retinopati’ (DR) hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Konu ile ilgili İstanbul’da basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türk Oftalmoloji Derneği Vitreoretinal Cerrahi Birimi Başkanı Prof. Dr. Tunç Ovalı, Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birimi Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Saatci, Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan ve Bayer Türkiye Özel Tedaviler Bölüm Direktörü Cevdet Cenk Çetin katıldı.
“DİYABET HASTALIĞI GİDEREK ARTIYOR”
Kampanya hakkında bilgi veren Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, ”Son yıllarda dünyada ve yurdumuzda diyabet hastalığı giderek artıyor ve kokutucu boyutlara ulaşmış durumda. Hem diyabetin komplikasyonları olarak göz hastalıkları konusunda halkımızın bilinçlendirilmesi, bundan en az şekilde etkilenmelerini sağlanması ve tedavi edilebilmeleri için bu kampanyamızı multidisipliner olarak uygulamayı koymuş bulunmaktayız. Diyabet küçük ve büyük damarları bozan bir hastalık süreci. Bu damar sitemi vücudumuzun her yerinde olduğu gibi gözümüzün tabakalarında da var. En çok retina dediğimiz görüntüyü alan tabakada kılcal damarlar diyabetten etkilenmekte. Bu komplikasyonlar oluştuğu zaman, erken dönemde fark edilip tedavi edilirse yaşam boyu bundan olumsuz etkilenmeden görmeyi sürdürebilmek ve görerek devam etmek mümkün. Eğer ihmal edilirse ve önemsenmezse maalesef üzüntüye sebep olabilecek görme kayıpları ortaya çıkabilir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE DİYABET ŞU ANDA AVRUPA ORTALAMASININ 3 KATI”
Türkiye’de diyabet çok hızlı arttığının altını çizen Prof. Dr. Temel Yılmaz, ”Şu anda Avrupa ortalamasının 3 katı. Dünya ortalamasının 2 katı ve her 10 yılda bir yüzde 100 artıyor. Sosyal Güvenlik Kurumunun verdiği son rakamlara göre, 7,5 milyonun üzerinde ilaç kullanan hasta var. Bizim yaptığımız hesaplarda da şuan 10 milyonun üzerinde. Diyabetin ülkemizde hızlı artmasının nedeni; kötü beslenme hareketsiz yaşam. Orta Doğu kuşağındayız. Beslenme alışkanlığımızda bol karbonhidratlı, bol yağlı, bol etli ve bol hamurlu şeklinde. Bundan dolayı diyabet çok hızlı artıyor” dedi. ”Diyabetik retinopati 10’uncu yılına kadar hiçbir belirti vermiyor” Diyabete bağlı görme hasarı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yılmaz, ”Prof. Dr. Şehnaz Karadeniz’in yaptığı araştırmada 10 yılın üstünde diyabeti olanların yaklaşık yüzde 40 civarında az veya çok diyabete bağlı göz hasarı var. Özellikle diyabet süresi uzadıkça bu komplikasyonlar daha hızlı şekilde yükseliyor. Diyabete bağlı göz komplikasyonu, diyabetli hastaların en çok korktuğu komplikasyondur. İnsanlarda en çok gözünü kaybetme korkusu var. Oysaki diyabete bağlı göz hasarları önlenebilir. İki öneli faktör var; kan şekerinin iyi kontrolü, diğeri de düzenli olarak kontrol. Diyabetik retinopati 10’uncu yılına kadar hiçbir belirti vermiyor. Göz dibi kanaması oluyor hasta farkında değil. Diyabetik hastalara önerimiz; yılda 1 defa gözlerini kontrol ettirin” şeklinde konuştu.
DİYABETİK RETİNOPATİ
“Diyabetli hastada en sık karşılaşılan göz sorunu diyabete bağlı göz hastalığı, tıbbi adıyla diyabetik retinopatidir” diyen Prof. Dr. Tunç Ovalı, ”Herhangi bir belirti görülmeden ilerleyebilen, en sonunda şiddetli ve ani görme kaybına neden olarak körlüğe yol açabilen bir göz hastalığıdır. Diyabete bağlı olarak göz duvarının en içteki tabakası olan ve de görme hücrelerinin yer aldığı ağ tabakanın ‘retina’ hasarıdır. Diyabetin istenmeyen bir sonucu olan diyabetik retinopatinin başlıca nedeni göz küresinin arka bölümünde yer alan ve görmeyi gerçekleştiren retina tabakasındaki damarların hasarıdır. Retina, dışarıdan gelen ışığı ayırt eden ve bunu beyne ileten sinir hücrelerinden oluşmuş bir tabakadır. Retina tabakasının merkezinde yer alan küçük bir bölge olan makula ise cisimleri ayrıntılı ve net görmemizi sağlar. Retinadaki bu damarların hasarı, dokuların zaman içinde görmenin bozulmasına yol açacak ölçüde işlev göremez hale gelmesine yol açar” açıklamasında bulundu.
Proje kapsamında yapılan etkinliklerle diyabetik retinopatinin sebep olduğu görme kaybına dikkat çekilerek toplumdaki farkındalık seviyesinin yükseltilmesi amaçlandığını ifade eden Prof. Dr. Ali Osman Saatci, ”Şimdiye kadar Konya, Adana ve Gaziantep’te yapılan ‘Halk Toplantıları’nda, diyabet ve diyabetik retinopati ile ilgili genel bilgilendirme yapıldı. Halkın yoğun ilgi gösterdiği toplantılarda anket çalışması yapıldı ve hastalıkla ilgili bilgilendirici broşür dağıtıldı. İstanbul’da Cevahir AVM ve Akasya AVM’de; bir evin oturma odası olarak tasarlanmış özel alanda 3D (üç boyutlu) sanal gerçeklik gözlüğüyle, sağlıklı bir birey ile diyabetli ve görme sorunu yaşayan bir bireyin, ev yaşamının arasındaki farkı deneyimleme fırsatını buldular. Diyabetli bireylerin yılda 1 kez göz kontrolünden geçmesi konusunda farkındalık oluşturmaya çalışan etkinlikte konuklar diyabete bağlı gelişebilecek göz problemlerinin günlük yaşama etkilerini deneyimlediler. Ziyaretçilerin gün boyu yoğun ilgi gösterdiği etkinliklerde anket çalışması yapıldı ve hastalıkla ilgili bilgilendirici broşür dağıtıldı” dedi.
“DİYABET KRONİK BİR HASTALIKTIR”
Diyabetin yol açtığı komplikasyonlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Hasan İlkova, ”Diyabet, yaşam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren kronik bir hastalıktır. Gerektiği gibi kontrol edilmezse, kardiyovasküler hastalık (kalp damar hastalıkları), böbrek yetmezliği, körlük, sinir hasarı ve diyabetik ayak gibi çeşitli sorunlara yol açabilir. Uzun bir süre kan şekerinin yüksek olması, büyük ve küçük damarları ve sinirleri tahrip eder. Tahribat hangi organda ise ona ait sorunlar görülür” açıklamasında bulundu.
Bayer Türkiye Özel Tedaviler Bölüm Direktörü Cevdet Cenk Çetin ise, “Zamanında teşhis ve tedavi ile önüne geçilebilecek bu hastalık hakkında farkındalık yaratma ve hastaların daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri konusunu önemsediklerini ifade etti.
İçeriği Paylaşın