Diyabetiniz Varsa Göz Kontrollerinizi İhmal Etmeyin!
Diyabetiniz Varsa Göz Kontrollerinizi İhmal Etmeyin!
Bizi Takip Et
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon kişiyi etkileyen diyabetin hedef aldığı organların başında gözlerimiz geliyor. Şeker hastalığına bağlı körlük, görme kaybının nedenleri arasında başı çekiyor.
“Şeker hastaları hiçbir şikayetleri olmasa bile altı ayda veya yılda bir defa göz muayenesi ve damlalı göz dibi muayenesi yaptırmalı. Erken tanıyla diyabete bağlı körlüğü yüzde 90 engellemek mümkündür” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu, diyabet ve göz sağlığı konusunda şu bilgileri veriyor:
“Şeker hastalığında gözdeki hedef doku, retina ve sarı noktadır. Diyabetli bireylerde gözdeki ağ tabakası (retina) ve sarı nokta (makula), yüzde 30-40 arasında etkilenmektedir. Şeker hastalığında gözde ağ tabakasının tutulumuna ‘diyabetik retinopati’, sarı noktanın tutulumuna ‘diyabetik makulopati’ adı verilmektedir. Ülkemizde iki-üç milyon arasındaki kişide şeker hastalığına bağlı ağ tabakası rahatsızlığı (diyabetik retinopati) olduğu düşünülmektedir.
Diyabetik retinopatinin Tip 1 hastalarında görülme sıklığı, Tip 2 hastalara göre iki kat fazla olup daha ağır bir tabloyla ortaya çıkmaktadır. 15 yıl süreli Tip 1 şeker hastalarının yarısında yeni damar oluşumu gösteren ‘proliferatif diyabetik retinopatiye’ (PDR) rastlanmaktadır. Ancak, Tip 2 hasta sayısı daha çok olduğundan, diyabete bağlı körlüğün en sık nedeni Tip 2 hastalığıdır.
Şeker hastalığı, sadece retinayı ve sarı noktayı değil gözün tüm dokularını etkileyebilmektedir. Diyabet, kuru göz sendromuna, göz kaslarının sinirlerini etkileyerek kapak düşüklüğüne, çift görmeye ve katarakta yol açabilir. Diyabette görme siniri tutulmasında ise ‘optik atrofi’ye bağlı görme kaybı oluşabilmektir.
DİYABETİNİZ VARSA GÖRMEYLE İLGİLİ BU YAKINMALARA DİKKAT!
Diyabete bağlı ağ tabakası hastalığı genellikle belirti vermez. Eğer, şeker hastalığı bulunan kişilerde görme şikayetleri başlarsa ağ tabakası hastalığının ileri dönemde olduğu düşünülmektedir. Hastalarda erken dönemde siyah noktalar, siyah çizgiler, sinek uçuşması, ışık çakması ve örümcek ağları gibi görmeyle ilgili şikayetler ortaya çıkabilmektedir. Diyabetik retinopatide, ağ tabakasındaki küçük damarların destek yapısındaki bozukluk nedeniyle serum ve kan, damar içinde duramaz ve dokuya sızar. Dokuya sızan kan ve serum sarı noktaya yakınsa görme azalması, eğri görme ve renkli görme bozukluğu gibi yakınmalara da yol açabilmektedir.
ŞEKER HASTALARINDA DAMLALI GÖZ DİBİ MUAYENESİNİN ÖNEMİ
Diyabet tanısı konulduğunda hastaya konusunda uzman bir göz hekimi tarafından mutlaka damlalı göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Görme keskinliği, biomikroskopi ve göz tansiyonuna bakıldıktan sonra damlalı göz dibi muayenesi aşamasına geçilmektedir. Göz bebeğinin damlayla genişletilmesinden sonra yapılan göz dibi muayenesinde retina ve sarı noktada kanama, sızıntı ve damar değişiklikleri gibi herhangi bir anormal durum görülürse ileri tetkiklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar sırasıyla, fundus kamerayla çekilen dijital retina fotoğrafları, ilaçlı göz anjiosu ve makula tomografisidir. Son yıllarda geliştirilen ilaçsız göz anjiyosu yönteminde ise diyabetik hastalarda sarı nokta hasarı erken dönemde saptanabilmektedir.
DİYABETE BAĞLI GÖZ SORUNLARININ TANISINDA İLAÇSIZ GÖZ ANJİYOSU
Halk arasında ilaçsız göz anjiyosu olarak bilinen ‘OCT Anjiyo’ yöntemiyle retinanın tüm katmanları saniyeler içinde üç boyutlu görüntülenebilmektedir. Hastanın damarından ilaç zerk edilmediği için ilaçsız göz anjiyosunun hiçbir yan etkisi bulunmamakta, alerji, kalp ve böbrek yetmezliği olan hastalarda da rahatlıkla uygulanabilmektedir. FFA olarak bilinen klasik anjiyoda görülemeyen derin retina damarlarının ilaçsız göz anjiyosunda rahatlıkla saptanabilmesi tanıda ve tedavi kararında çok önemli bir ilerlemeye yol açmıştır.
ŞEKER HASTALIĞINDA GÖZ TEDAVİLERİ
Şeker hastalığında görme kaybının en önemli nedeni olan makula (sarı nokta veya sarı benek) kalınlaşmasında göz içine iğne tedavisi tercih edilmelidir. Göz içine iğne tedavisi ihtiyaç halinde bir ay aralıklarla yapılabilmektedir. Tedaviye başlanılan ilk yıl göz içine iğne sayısı yedi-sekiz arasındayken, sonraki yıllarda bu sayı üçe veya dörde düşmektedir. Tedaviye dirençli sarı nokta ödeminde özel bileşimli kortizon iğneleri göz içine uygulanabilmektedir. Etkisi kanıtlanan diğer bir tedavi yöntem ise lazer fotokoagülasyondur. Kalıcı olan bu tedavi yönteminde retinadaki sızıntılar ve yeni damar oluşumları azaltılarak kanama riski kontrol altına alınmaktadır. Lazer tedavisinde amaç hastalığın olumsuz etkilerinin yavaşlatılmasıdır. Lazer tedavisinin gerektiğinde diyabetik retina hastalığın derecesine göre belli aralıklarla birden fazla seans yapılması da mümkündür.
DİYABETLİLER GÖZ SAĞLIKLARINI NASIL KORUMALI?
Diyabetik hastanın göz tedavisinde amaç, görmenin korunarak kişinin yaşam kalitesine katkıda bulunmaktır. Yukarıda belirtilen risk ve komplikasyonlara rağmen, şeker hastalığına bağlı ağ tabakası rahatsızlığında, tanı erken konulursa yüzde 90 oranında körlüğü engellemek mümkündür. Tedavide başarı oranı, erken tanıyla veya diğer bir deyimle şeker hastasının şikayetine yol açmadan önce düzenli göz kontrollerini yaptırmasıyla artmaktadır. Dahiliye ve endokrin uzmanı, ilk kez tanı konulan şeker hastasını göz ve göz dibi muayenesi için mutlaka göz hastalıkları uzmanına yönlendirmelidir. Şeker hastalarına gözlerinde hiçbir şikayetleri olmasa bile mutlaka altı ay veya yılda bir göz muayenesi ve damlalı göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Diyabetli bireylerin kan şekeri ve Hemoglobin A1c ölçümleriyle beraber düzenli doktor kontrollerini aksatmamaları da hem diyabetin takibi yönünden, hem de göz sağlıkları için son derece önemlidir.”
DİYABETİN GÖZLERİMİZE 9 OLUMSUZ ETKİSİ
- Ağ tabakası tutulumu (Diyabetik retinopati)
- Sarı noktanın tutulumu (Diyabetik makulopati)
- Kuru göz sendromu
- Kapak düşüklüğü
- Çift görme
- Katarakt
- Görme siniri kaybı (Optik atrofi)
- Göz içi jel kanaması (Vitreus hemorajisi)
- Çekintili retina dekolmanı
DİYABETTE GÖZ TUTULUMU RİSKİNİ YÜKSELTEN 6 NEDEN!
1-Şeker hastalığının süresi (Eğer diyabetin tanısı 30 yaşından önce yapılmış ise on yıl süreli şeker hastalığında retinopati görülme sıklığı yüzde 50, 30 yıllık şeker hastalığında retinopati görülme sıklığı yüzde 90’dır.)
2-Metabolik dengenin bozuk olması ve kan şekerinin kontrol edilememesi (Kanda Hemoglobin A1c proteini 7’nin üzerindeki kişilerde retina hastalığı daha sık görülmektedir. Bu nedenle göz hekimleri, şeker hastasında Hemoglobin A1c’nin 7’nin altında olmasını önerirler)
3. Diyabete hipertansiyon, böbrek ve damar hastalığı, anemi gibi rahatsızlıkların eşlik etmesi
4. Kanda kolesterol ve trigliserid yüksekliği
5. Sigara ve alkol kullanımı
6-Gebelik (Hamilelerde hormonal nedenlerle retinopati daha sıktır. Bu nedenle hamile diyabet hastalarının daha sıkı takipte tutulmaları gerekir.)
İçeriği Paylaşın