Diyabetle Yaşam Deneyimlerini Anlatıyor

Diyabetle Yaşam Deneyimlerini Anlatıyor

Diyabetle Yaşam Deneyimlerini Anlatıyor

Bizi Takip Et


Tip-1 diyabet hastası Esra Avcı’nın Türkiye’de sayıları 10 milyonu bulan diyabetliler için faaliyete geçirdiği www.diyabetimben.com blogu 16 Şubat tarihinde üçüncü yılına giriyor.

Avcı’nın karbonhidratı sayılmış yemek tariflerinden kaçamak itiraflarına kadar kendi tip-1 diyabetli günlerini anlatmak için oluşturduğu blogu, bugün günde ortalama bin 800’ü aşkın kişi ziyaret ediyor. Ayda yaklaşık 55 bin kişinin ziyaret ettiği blog, 3. yılına girerken tip-1 diyabetlilerin önemli bir başvuru noktası haline gelmekle kalmadı, aynı zamanda sosyal sorumluluk faaliyetleri de yapan bir platforma dönüştü.

Türkiye’de son 10 yılda yüzde 100 artış gösteren, yaklaşık 10 milyon kişiyi etkileyen diyabet, tip-1 ve tip-2 olmak üzere ikiye ayrılıyor ve toplam diyabetlilerin yüzde 10’unun tip-1 olduğu belirtiliyor. Vücutta insülin hormonlarının eksikliği ya da yokluğu sonucu beliren tip-1 diyabetli yaşam, ömür boyu insülin hormonunun enjeksiyon yoluyla dışarıdan alınması, uygun beslenme, düzenli egzersiz ve medikal tedavinin bir arada olduğu titiz bir süreci gerektiriyor.

Bu süreçte tıp otoritelerinin söylemleri hayati önemde, ancak uygulamada karşılaşılan zorlukları görmek ve yalnız olmadığını hissetmek de büyük önem taşıyor. Esra Avcı, bu eksikliği hissederek iki yıl önce www.diyabetimben.com’u kurdu.

BLOGDAN SOSYAL PLATFORMA!

Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun son verilerine göre, dünyada diyabetli sayısı 382 milyona ulaşmış durumda…  Türkiye’de ise diyabetli sayısı Dünya Sağlık Örgütü’nün 2030 yılı tahminlerini şimdiden geçti ve son 10 yılda yüzde 100’den fazla artarak 10 milyon kişiye ulaştı. 2002 yılından beri tip-1 diyabetli olan Esra Avcı, “Araştırmalara göre, Türkiye’de de dünyada da diyabetli sayısı artıyor; diyabet olanların yüzde 45’i durumun farkında olmadan yaşıyor. Blogu, 16 Şubat 2012’de kendi tip-1 diyabetimi ve yaşadıklarımı anlatarak diğer diyabetli ve yakınlarına yol gösterici olmak için kurdum. Ancak zamanla blog büyüdü ve günde ortalama bin 800 farklı kişinin ziyaret ettiği bir yapı halini aldı” dedi.

Sadece bir blog olmanın ötesine geçtiklerini, diyabetli yaşamın sosyal bir buluşma, paylaşma ve bilgilendirme platformuna dönüştüklerini söyleyen Esra Avcı,  ilk adımı Kadıköy’de bir kafede 12 kişi ile bir toplantı yaparak attıklarını, daha sonraki buluşma ve toplantılarını eğitim ile birleştirerek giderek artan bir kalabalığa ulaşmaya başladıklarını aktardı ve şunları anlattı:

“16 Şubat 2013’te, 1. yılımızda kendisi de tip-1 diyabetli olan Marmara Üniversitesi Yetişkin Endokrinoloji Doç. Dr. Oğuzhan Deyneli ve Türkiye’deki tek Diyabet Diyetisyeni Nesil Gören Atalay bizlere eğitim verdi. 120 kişiyi aşkın kişinin katıldığı toplantıda, Yale Üniversitesi’nde tip-1 diyabetliler için yapay pankreas çalışmalarını yöneten alanının ünlü uzmanlarından Doç. Dr. Eda Cengiz ile yaptığım Skype görüşmesi, diyabetliler ve yakınları için büyük fayda sağladı. Geçen yıl Ekim ayında da Doç. Dr. Eda Cengiz’i İstanbul’a davet ettik. Doç. Dr. Oğuzhan Deyneli, Doç. Dr. Serap Turan, Uzman Diyetisyen Nesil Gören Atalay ve Sirkeci SGK Müdürü Suat Güneş’in de katıldığı, Türkiye’de ilk kez tip-1 diyabetli bireyler ve yakınlarını bir araya getiren toplantımıza yaklaşık 250 kişi katıldı. Diyabetli yaşama yol göstericiliği açısından çok anlamlı, destekleyici bir organizasyondu.”

Aktivitelerinde sadece eğitime değil sosyalleşmeye de önem verdiklerini vurgulayan Esra Avcı, Türkiye’deki tek tip-1 diyabetli basketbolcu Alper Saruhan’ın maçını topluca izlemenin ve İzmirli diyabetlilerle buluşmalarının ‘kanlarına kan kattığını’ ifade etti ve “Bu sosyalleşme kanalları sayesinde yaşadığımız sıkıntıları paylaşıyor ve tip-1 diyabetli hayatlarımızı birbirimizin desteği ile olumlu yönde değiştirmeyi başarıyoruz” dedi.

KÖY OKULLARINDA KAN ŞEKERİ TARAMALARI!

www.diyabetimben.com’un bir diğer etkinliği ise, erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla yapılan sosyal sorumluluk faaliyeti. Esra Avcı, bu kapsamda Mardin Ortaköy Atatürk İlkokulu’nda diyabetli sınıf öğretmeni Dilek Atik ile birlikte 1200 çocuğun kan şekeri taramasını gerçekleştirdiklerini söyledi. Tarama sonucunda 20 diyabet olma olasılığı ortaya çıkan çocuğun hastanelere yönlendirildiğini ifade eden Avcı, “Kan şekeri taramaları Mardin ile sınırlı kalmayacak. Özellikle ilkokul çağındaki çocukların taramalarının yapılması için Mart ayı itibariyle çalışmalarımızı yeniden sürdürmeye başlıyoruz” dedi.

DİYABET HAKKINDA

Blogda diyabetle ilgili olarak şu bilgiler yer alıyor:

“Diyabet, günümüzün en önemli ve yaygın hastalıklarından biri. Araştırmalar da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Tip-1 ve tip-2 olmak üzere ikiye ayrılıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verilerine göre; dünya genelinde 382 milyon kişi tip-2 Diyabetine sahip. Türkiye’de görülme yaşı 13’e kadar düşen, sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsizliğin tetiklediği bu hastalığa sahip olanların yarısı hastalığın farkında değil.

İnsülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkan tip-1 diyabet ise, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıktığı için ‘Juvenil diyabet’ adını da alıyor. Tip-1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Hastalar, mutlak veya göreceli bir insülin yetersizliği olduğundan ömür boyu insülin hormonunu dışardan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundandırlar. Bu nedenle tip-1 diyabet, İnsüline Bağımlı Diyabet (Insulin Dependent Diabetes Mellitus=IDDM) olarak da isimlendirilmektedir.

Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının yüzde 10’unu tip-1 diyabet vakaları oluşturmaktadır. Çocukluk çağında tip-1 diyabet sıklığı ülkeler (bölgeler) arasında farklılık göstermekle birlikte her yıl 15 yaş altındaki 100.000 çocuktan 1-42’sinde diyabet gelişmektedir. Tip-1 diyabet kuzey ülkelerinde daha sık görülmektedir. Uluslararası Diyabet Federasyonu’na göre, dünyada en az 17 milyon kişi tip-1 Diyabet olduğunu tespit etmiştir.”


İçeriği Paylaşın