Diyete Mahkum Çocukların Fedakar Anneleri Hekimlerle Buluştu
Diyete Mahkum Çocukların Fedakar Anneleri Hekimlerle Buluştu
Bizi Takip Et
Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı tarafından, Adana ve çevresinde yaşayan metabolik hastalıklara sahip çocukların anneleri için düzenlenen etkinlikte, çocukları ömür boyu diyet yapmak zorunda olan anneler ve hekimler de gözyaşlarına hakim olamadı.
“ÖZEL ÇOCUKLARIN FEDAKAR ANNELERİ İÇİN BULUŞTUK”
Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, Adana Masel Otel’de düzenlenen Anneler Günü özel etkinliğinde yaptığı konuşmada, özel çocukların fedakar ve özel anneleri için bir araya geldiklerini söyledi. Annelerin yanı sıra doktor ve diyetisyenlerin yer aldığı etkinlikte, annelere çocukları için düşük proteinli kek, kurabiye, kraker ve bunların tarifleri verildi.
Metabolik hastalıkla dünyaya gelen çocukların yaşam boyu düşük proteinli bir diyet uygulamak zorunda olduğunu anlatan Prof. Dr. Mungan, şöyle devam etti:
“Ömür boyu et, yoğurt, süt, yumurta peynir, tahıl, baklagil tüketemeyen çocuklar. Tükettikleri zaman ya hayatlarının tehlikeye girdiği ya da zihinsel özürlerin onu beklediği çocuklar. Bu o kadar zor bir hayat ki. Çocuklarımız marketlere gittiğinde diğer çocuklar gibi alışveriş yapamıyor. Onlar, çok kısıtlı gıdalara çok zor imkanlarla ulaşıyorlar. Bu çocuklar özel mamalarla besleniyorlar. Özel mamayla beslenme yaşamın her döneminde çocuğu ne mutlu edebilir, ne de büyütebilir. Çocuğunun, ‘Neden ben bunu yiyemiyorum, bunun tadı nasıl, eğer bu kötüyse siz neden yiyorsunuz?’ sorularına cevap verememek, bir annenin diğer çocuklarını ise gizli saklı yedirmek zorunda kalması ne kadar acıdır.”
“ÇOCUĞUMUN SORMUŞ OLDUĞU SORULAR BAZEN CANIMI ÇOK ACITIYOR”
6 yaşında çoklu gıda alerjisi hastalığı olan bir çocuk annesi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Deniz Kör de, etkinlikte gözyaşlarına hakim olamayarak konuşmakta zorlandı. Uzm. Dr. Kör daha sonra “Hekim Gözüyle Annelik ve Diyet” başlıklı konuşmasında şunları söyledi:
“Diyet yapmak çoğu zaman yetişkinler için bile çok zor. Bu durumu çocuklardan beklemek, hele bir ömür boyu beklemek çok zor. Ne kadar zor olsa da biz onların yasaklarını delmediğimiz sürece çocuklar bizden daha kolay başa çıkabiliyorlar. Bizim için her şeyden kıymetli olan çocuğumuza diyet yaptırırken yeme, az ye, bu sana yasak demek zorunda kalmak bazen sırf onun sağlığı için içimiz kan ağlarken birçok şeyi kısıtlamak ve güçlü durmaya çalışmak, güçlü durmaya çalışırken içimizden ‘Yeter’ diye haykırmak, tüm bu anlarda kendi açımızdan ne kadar haklı olsak da böyle anlar çocuk üzerinde kalıcı etkiler bırakabiliyor.”
“SOFRADAN DOYMADAN KALKMASINI İSTEMEK EN ACI DUYGULARDAN”
“Özel çocukların sabırlı annelerine” sözleriyle konuşmaya başlayan anne Hülya Temir de, 9 yaşında ve sürekli diyet yapması gereken bir kızının olduğunu aktardı. Çok zor bir hayatı olduğunu dile getiren Temir, “Biz anneler bir lokma ekmeği bile önce çocuklarımıza veririz, sonra biz yeriz. Ne yazık ki nadir bir rahatsızlığı olan kızım benim yediklerimin tadına hiç bakmadı, bakamadı. Kızımın sormuş olduğu sorular bazen canımı çok acıtıyor. ‘Bu yemeğin tadı nasıl, kokusu güzel tadı da güzel mi, bundan ben ne zaman yiyebileceğim, ben iyileşebilecek miyim, ablamın, kardeşimin yediklerinden hiç yiyemeyecek miyim, neden ablam, kardeşim sağlıklı da ben hastayım?’ gibi sorular karşısında bir anne olarak onun yanında ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Boğazım düğümleniyor, gizli gizli ağlıyorum. Özellikle sofradan doymadan kalkmasını istemek bir anneye verilebilecek en acı duygu olarak düşünüyorum.” diye konuştu.
Diğer konuşmacılar Uzm. Dr. Derya Bulut, Anneler gününün geçmişten günümüze anlamını; Esma Tezcan ise “Tarih, Tıp Ve Yemek” isimli konuşması ile annelere tıbbın ve diyetin tarihsel yolculuğunu anlattı.
Duygusal anların yaşandığı ve annelerin çoğu zaman gözyaşlarına hakim olamadığı etkinlikte, aynı sıkıntıyı yaşayanlar deneyimlerini paylaştılar.
İçeriği Paylaşın