Diz Eklemlerinde Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri
Diz Eklemlerinde Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri
Bizi Takip Et
Diz eklemlerinde kireçlenme nasıl bir durumdur? Belirtileri nelerdir? Diz eklemlerinde kireçlenmeye sadece yaş faktörü mü sebep olur? Başka risk faktörleri de var mıdır? Hastanın dizindeki kireçlenmenin durumuna göre tedaviye yaklaşım nasıl olur? Cerrahi önce hangi vakalara önerilir? Ameliyatsız tedaviye hangi uygulamalar girer? Ameliyatsız tedavi seçenekleri olan rejeneratif (yenileyici) tedaviler nelerdir? PRP nasıl bir işlemdir? Proloterapi nasıl bir yöntemdir?
Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar diz eklemlerinde ameliyatsız tedavi seçeneklerini Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
. Diz eklemlerinde kireçlenme nasıl bir durumdur?
‘‘Tıpta, kireçlenme diye bir hastalık ismi yoktur. Halk arasında kireçlenme denilmiştir. Tıbbi ismi osteoartrittir. Omurgada olursa spondiloz, dizde olursa gonartroz denir. Dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Eklemde kıkırdak başta olmak üzere tüm dokulara zarar verir.’’
. Belirtileri nelerdir?
‘‘Bu hastalıkta eklem fonksiyonunda azalma ve ağrı olur. Dolayısıyla hastayı doktora getiren temel şikayet diz ağrısı, yürüme bozukluğu ya da dizin eklem hareket açıklığını yitirmesidir. Bazen hasta dizinden kıtır kıtır ses duyuyorum diye gelir. Bazen dizde şişlik olur yürüyemez. Gece uykusunu kaçırmasına sebep olacak kadar ağrıları olur.’’
DİZ EKLEMLERİNDE YAŞ FAKTÖRÜ
. Diz eklemlerinde kireçlenmeye sadece yaş faktörü mü sebep olur? Başka risk faktörleri de var mıdır?
‘‘Yaş önemli bir faktördür. Çünkü yaş ile birlikte görülme sıklığı artar. Özellikle 45 yaştan sonra artmaya başladığı için genelde tanısında da 45 yaş sonrası kriterler kabul edilir. 50-60’lı yaşlar sonrasında oldukça sık görülür. 60’lı yaşların üstündeki insanlarda nerdeyse yüzde 40-50′ lere yakın bu şikâyetler olur. Diğer risk faktörü kalıtımdır. Ailesel bir yatkınlık varsa oluşma ve görülme sıklığı artar. Bunun yanında fazla kilo özellikle ciddi bir risk faktörüdür. Ayrıca geçirilmiş eski bir diz cerrahisi bu risk faktörleri içerisinde en sık görülendir.’’
. Hastanın dizindeki kireçlenmenin durumuna göre tedaviye yaklaşım nasıl olur? Cerrahi önce hangi vakalara önerilir? Ameliyatsız tedaviye hangi uygulamalar girer?
‘‘Günümüzde ameliyatsız tedavi çözümleri oldukça çeşitlenmiştir. Bunların bir kısmı rejeneratif tedavilerdir. PRP gibi birçok kök hücre seçenekleri bulunmaktadır. Cerrahi tedavi ise fonksiyonunu iyice kaybeden, ağrıdan dolayı yürüyemeyen hastalara protez şeklinde uygulanır. Ancak son yıllarda rejeneratif tedaviler, protez cerrahisine gitme oranına oldukça azaltmıştır. Çünkü rejeneratif tedaviler doğal yöntemle dokunun iyileşmesini sağlayacak tedavilerdir. Rejeneratif tedavilerin tercih edilmesinin bir nedeni de cerrahinin geri dönüşsüz bir olmasıdır.’’
REJENERATİF TEDAVİLER
. Ameliyatsız tedavi seçenekleri olan rejeneratif (yenileyici) tedaviler nelerdir?
‘‘1. PRP: Hastanın kendi kanındaki pıhtılaşma hücrelerinden elde edilen serumun uygulanmasıdır.
- Proloterapi: Serumların karıştırılarak eklemde sorunlu bölgelere enjeksiyon yöntemiyle yapılmasıdır.
- Proloprp: Proloterapide PRP kullanılarak yapılan PRP ile proloterapi enjeksiyonlarıdır.
- Rejeneratif tedaviler: Son yıllarda oldukça hızla gelişen kök hücre tedavileridir.’’
PRP NASIL BİR İŞLEM?
. PRP nasıl bir işlemdir? Genel anestezi mi gerekir? Hastaların yatması gerekir mi?
‘‘Vücutta herhangi bir yara olduğunda burada bir yara kabuğu oluşur. Pıhtılaşma hücreleri daha sonra burada bir takım yara iyileşme fonksiyonu yapar. Bu fonksiyonlardan faydalanarak hastada uygulanacak tekniğe göre 20-40 cc kan alınır. Ayaktan yapılan bir tedavi işlemidir. Hastadan normal bir tetkik için kan veriliyor gibi kan alınır. Daha sonra özel bir işleme tutularak pıhtılaşma hücreleri ayrıştırılır. Pıhtılaşma hücreleri ayrıştırıldıktan sonra en etkin yöntem fotoaktivasyon yöntemidir. Kişinin kendi kanından elde edilen pıhtılaşma hücreleri hiçbir şey katmaksızın özel bir ışık frekansı altında aktive edilir. Pıhtılaşma hücresi de parçalanıp dokuyu iyileştirecek faktörler, dokuyu iyileştirmek için en hazır hale getirilir. Daha sonra bunlar hem dizin içine hem de dizin etrafındaki sorunlu bölgelere küçük enjeksiyon şeklinde yapılır. Genelde lokal anestezi uygulanır. Çok ağrılı bir yöntem değildir. Uygulandıktan sonrada hastanın 10-15 dakika dizine soğuk uygulama istirahatı yapılır. Sonrasında da hasta yürüyerek gidebilir.’’
. Tek seans yeterli olur mu?
‘‘Dizde bir hafta 10 gün arayla üç seans yapılması gerekir. Doğru vaka seçilirse genelde etkin sonuç elde edilir. Eğer hasta birinci ve ikinci seanstan sonra rahatlar ve fonksiyonları artarsa işlem daha kısa sürebilir.’’
PROLOTERAPİ NASIL BİR YÖNTEM?
. Proloterapi nasıl bir yöntemdir?
‘‘Dekstroz (şekerli su) adı verilen serumlardan özel oranlarda karışımlar yapılır. Bunlar genelde bağ ile kemiğin veya kas ile kemiğin birleştiği sorunlu noktalara iğneyle küçük küçük iritasyonlar yaratılarak verilir. Proloterapi, genelde eklem içi enjeksiyonla sorunlu bölgelere PRP verilerek hastanın tedavi edilmesidir. PRP, dokunun kendisini iyileştirmesi için bütün imkânlarının seferber edildiği bir serumdur. Proloterapi de her sorunlu bölgeye bir müdahale yöntemidir. Burada farklı bir serum yerine vücudun kendi yenileyici potansiyeli kullanılmaktadır. Dolayısıyla iki yöntemin güçlü yanları birleştirilerek daha güçlü bir etki elde etmeyi sağlamaktır.’’
. İki yöntemin birlikte uygulanmasının iyileşme sürecine katkısı nedir?
‘‘Bu yöntemde, dizin kireçlenme evrelerine göre bir yaklaşımda bulunulur. Röntgene göre yapılan evrelemede, evre 2-3’e ağrısı fazla ve fonksiyonu kısıtlı olanlar girer. Evre 1-2-3′ te erken evrelerde yüzde 70-80’lere varan oranda çözüm yakalanır. Evre 3’te oran yüzde 60’lara kadar düşer. Evre 4’e genelde cerrahi çözümler önerilir. Çünkü burada artık kıkırdak iyice kaybolmuş, kemik kemiğe değmeye başlamış, fonksiyon iyice gitmiştir.’’
DOKTORA NE ZAMAN BAŞVURMALI?
. Diz ile ilgili hangi şikâyetlerde vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır?
‘‘Dizdeki hasarın derecesiyle kişinin şikayetinin derecesi her zaman uymayabilir. Dizim çok ağrıyor diye gelen bir kişinin radyolojik evresi, 1 olabilir. Ya da, dizim yeni ağrımaya başladı diyen hastada evre 3, evre 4′ e doğru bir tablo söz konusudur. Bu gibi durumlarda genelde hastanın dizinde günlük yaşam aktivitelerini ve yürümesini bozan ağrı varsa, herhangi bir harekette ses geliyorsa, oturduğu yerden kalkarken ilk 5-10 adımda dizi ağrıyor sonra açılıyorsa ya da gece uykudan uyandıran ağrısı varsa ivedilikle bir doktora başvurması önerilir.’’
KONTÜZYON UYGULAMALARI
. Kontüzyon uygulamaları nelerdir?
‘‘Kontüzyon uygulamaları, iyi bir ödem gidericidir. Aslında rejeneratif tedavilerden PRP’de ödem giderici etki de vardır. Dolayısıyla pek fazla kontüzyon kullanmaya ihtiyaç duyulmamaktadır. Ancak diz çok şiş, çok sıvı toplanmış ve bir şekilde kontrol altına alınamıyorsa kortizon uygulaması yapılır. Kök hücre tedavisi de son zamanlarda özellikle eklem kıkırdak sorunlarında etkinliğine dair bilimsel çalışmaların çok arttığı, seçilmiş vakalarda oldukça etkin olduğu gösterilen bir tedavidir. Kök hücre, kemik iliği veya yağ dokudan elde edilir. Hemen taze uygulaması veya kültüre edilerek uygulama yöntemleri vardır. Bu da rejeneratif tıpta çok ışık vaad eden bir çözümdür.’’
. Kök hücre uygulanan bir hastaya proloprp de uygulanabilir mi?
‘‘Kök hücre, PRP kadar basitce uygulanamaz. Kemikten ya da yağdan alındığı için biraz invazif bir işlemdir. Dolayısıyla normal yöntemler denendiği halde çözüm bulunamazsa ve hasta da kesin cerrahi adayı değil ise uygulanacak bir yöntemdir. Ayrıca kök hücre maliyetli olduğu için vakayı çok iyi seçmek gerekir. Kök hücre elde edildikten sonra enjeksiyon yöntemi yine aynı şekildedir. Lokal anestezi ile veya hafif bir sedasyonla da yapılabilen bir işlemdir.’’
İçeriği Paylaşın